• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C
  • Antalya 12 °C

Yatağan'da 2200 yıllık 'hazine' gibi antik eser bulundu!

Yatağan'da 2200 yıllık 'hazine' gibi antik eser bulundu!
Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina kutsal alanında yürütülen kazılarda 2 bin 200 yıllık olduğu tahmin edilen, mermer bloklara işlenmiş 61 mitolojik mask bulundu.

YATAĞAN - Muğla'nın Yatağan ilçesinde yürütülen kazılarda 2 bin 200 yıllık olduğu tahmin edilen, mermer bloklara işlenmiş 61 mitolojik mask bulundu. Prof. Dr. Bilal Söğüt, bulunanların Türkiye için büyük bir şans olduğunu belirterek “Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina kutsal alanı antik dönemlerden günümüze ulaşan çok değerli yapılara ev sahipliği yapıyor” dedi.
Her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Pamukkale Üniversitesi adına farklı mesleklerden yaklaşık 60 heyet üyesi ve uzman, tarihi alanda arkeolojik kazı, konservasyon, restorasyon ve çizim çalışmaları yürütüyor.
Burada yaklaşık 3 bin 500 yıllık tarihi sürece ait kalıntı ve yapıları yerinde görmek mümkün. Yerleşim yerinin farklı noktalarında da bir bütünlük ve uyum içinde Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait yapılar orijinal yerlerinde sergileniyor. Kenti ziyaret edenler Hellenistik, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin havasını soluyarak yapıları gezebiliyor.

stratonikeia-antik-kenti-ve-lagina-kutsal-alanind.jpg'ÖZEL BİR TARİHİ DOKUYA SAHİP'

UNESCO Geçici Kültür Mirası Listesi'ndeki antik kent Stratonikeia'da aynı zamanda mitolojide yer alan tanrıların mermer bloklara işlendiği 61 mask bulundu. Stratonikeia Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, bulunan maskların arkeoloji dünyası açısından önemini, "Stratonikeia’nın bir antik kent olmasının dışında çok özel bir tarihi dokusu var. Tiyatronun sahne binasının dış kısmına ait olan masklar bu konudaki en güzel buluntu gruplarından birisini oluşturuyor. Bunların her birisi farklı, tanrı, tanrıça ve farklı milletlerden kişilere ait yüzlerden oluşuyor. Bulunan masklardan 8 tanesi komedi, 53 tanesi de trajedi yüzlerini içeriyor. Masklar cephelerde köşeler ve orta kısımlara gelen yerlere ait ve bulundukları metopların içinden oldukça kabarık olarak yapılmış durumda. Döneminin mimari anlayışıyla inancı, sanatı ve kültürü hakkında önemli bilgiler veriyor" diyerek açıkladı.

stratonikeia-antik-kenti-ve-lagina-kutsal-alanind-001.jpg'BÜYÜK BİR ŞANS'

Şu ana kadar 61 ayrı mask kabartması bulduklarını belirten Prof. Dr. Söğüt, "Bizim hesaplamalarımıza göre, kuzey ve batı yöne ait eksik olan 31 maskın olduğunu düşünüyoruz. Bunların kesin sayısı yapılan çalışmalar ve tüm bloklar bulunduktan sonra kesinleşecek" ifadelerini kullandı. Söğüt, maskların betimlemelerinin yapılması ve dönemi konusunda kesin bir sonuca varmanın erken olduğunun altını çizdi. "Ancak şimdilik kabartmaların tek bir dönemde yapılmadığını kesin olarak biliyoruz" diyen Bilal Söğüt, mevcut buluntulara göre çalışmaların M.Ö 1. yüzyılda başladığını ve M.S. 1. yüzyıla kadar devam ettiğinin anlaşıldığına dikkat çekti. Bulunan maskların o döneme ait tanrı ve tanrıça figürlerinin betimlemeleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Söğüt, "Bu kadar çok betimlemeyle hepsini bir arada görme fırsatının olması büyük bir şans" diye konuştu

stratonikeia-antik-kenti-ve-lagina-kutsal-alanind-002.jpgUNESCO DÜNYA MİRASI'NA GİREBİLİR Mİ?

Prof. Dr. Söğüt, Stratonikeia'yı 'tüm kültürlerin bir elin parmakları gibi yan yana durduğu bir antik kent' olarak tanımlıyor. Peki antik kentte bulunan masklar bu kazıyı UNESCO Dünya Mirası'na sokabilir mi? Prof. Dr. Bilal Söğüt bu soruya, "En az 9 ayrı döneme ait kalıntı ve eserleri burada sergiliyoruz ve bunlar gezilip görülebilecek durumda. Bunun büyük bir avantaj olduğu açık. Tamamlanan kazılar, ortaya çıkan yapılar ve gerçekleştirilen restorasyonlarla şimdi geçici listede olan çok dönemli kentin gelecekte UNESCO daimi listesine girmesinde en güçlü yönlerimizden olduğunu düşünüyorum" diyerek cevap verdi.

ANTİK KENT İÇİNDE OSMANLI VE CUMHURİYET'İN DE İZLERİ VAR

Yapılan restorasyon çalışmalarıyla yaşayan bir tarih kenti olmasının da önemli bir destek olacağını söyleyen Prof. Dr. Söğüt, bu açıdan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteği ile kentin Koruma Amaçlı İmar Planı'nın tamamlanıp uygulamaya girmesinin de çok önemli olduğunu dile getirdi. Antik kent içindeki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait yaşayan köy meydanının restorasyonunu tamamlayı sürekliliği olan bir yere dönüştürmeyi planladıklarını söyleyen Bilal Söğüt, "Osmanlı döneminden Mehmet Eskişar dükkanları ile Cumhuriyet döneminden Semerci Ömer, Marangoz Muhsin Sayın evleri ve köy odasının çalışmaları devam ediyor. Bunların bu yıl içinde tamamlanması planlanıyor" ifadelerini kullandı.

'stratonikeia-antik-kenti-ve-lagina-kutsal-alanind-003.jpgTİYATRO KAZILARI DEVAM EDİYOR'

Prof. Dr. Bilal Söğüt, kuzey şehir kapısının iki girişi ve Latrina'nın (umumi tuvalet) tamamlandığını, tiyatro kazılarının devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Söğüt, "Bouleuterion (meclis binası), gymnasion (spor yapılan alan), Roma hamamı ve diğer yapılarda da kazı ve restorasyon çalışmalarını sürdürdüklerini de ekledi. Söğüt, "Bu çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türk Tarihi Kurumu, Muğla Valiliği ve Yatağan Belediyesi’nin desteği ile yapıyoruz" bilgisini verdi.

'ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR YAPI'

Stratonikeia'da bizi daha neler bekliyor? Prof. Dr. Bilal Söğüt, "Öncelikle Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiş ve kamulaştırılması tamamlanan yapıların projelerini hazırlayıp restorasyonunu yapıyoruz. Ayrıca antik dönem yapılarında da aynı çalışmaları yürütüyoruz. Gelecekte aşamalar halinde bunları tamamlamayı düşünüyoruz" dedi. Stratonikeia'da çok kültürlü bir yapının olduğunu belirterek tapınak, kilise ve caminin bir arada olduğunu söyleyen Söğüt, bulundukları yere göre farklı dönemlerden kalıntı ve yapıları kazarak, konservasyon ve restorasyonlarını yapmaya devam etmek istediklerini belirtti.

stratonikeia.jpg'ÇALIŞMALAR SÜRDÜRÜLÜYOR'

"Bugüne kadar Menteşe Beyliği dönemine ait Selçuk Hamamı, Beyliklerden günümüze her dönemin izlerinin görüldüğü Şaban Ağa Cami, Osmanlı Dönemi’nden Osman Eskişar (Bılla) Evi ve Cumhuriyet döneminden Hasar Sar, Ali Aydın, Mustafa Tosun evleri ve köy meydanındaki dükkanların restorasyonunu tamamladık. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait taş döşeli yolların temizlik ve konservasyonlarını yaptık ve bunlar ziyarete açıldı, uygun olanlar kullanılmaya başlandı" diyen Prof. Dr. Söğüt, sözlerini şöyle noktaladı:

"Şaban Ağa Camisi'ne gelenler tüm dönemleri korumalı cam panellerin altından görebildiği gibi ibadetini de yapabiliyor. Antik kentte elektrik ve telefon hattı yer altına alındı ve ziyaretçiler tarihi doku içinde hiçbir yerde elektrik direği ve kablo görmüyor. Antik döneme ait kuzey kapı, kuzey cadde, batı cadde, bouleuterion, tiyatro ve gymnasionda çalışmalar yapıldı ve bunlar devam ediyor. Kuzey kapı, kuzey cadde ve latrinanın da mevcutta var olan bloklarına göre kısmi restorasyonları tamamlandı."

Bu haber toplam 3654 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.