Abdurrahman Büyükkeskin
Manavgat/Antalya - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 28 Temmuz’da Antalya’da başlayan yangınlarda evlerini, işyerlerini ve ahırlarını kaybeden vatandaşlara Valilik tarafından gönderilen boş senetleri TBMM gündemine taşıdı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması talebiyle TBMM’ye bir soru önergesi veren Budak, “Afetzedelere binaların yeniden yapılması için vadesi ve borç miktarı belli olmayan senetler imzalatılmak istendiğini duyduğumuzda kulaklarımıza inanamadık.
Devlet mağdur vatandaşına boş senet imzalatır mı? Vatandaşlarımıza “Afet Borçlandırma Senedi” adında bir evrak göndermişler. Bir de verilecek krediye karşılık vatandaşlarımızdan diğer mallarını ipotek ettirmelerini istiyorlar. Üç taksit ödemesinin gecikmesi durumunda tüm borçlar tek seferde tahsil edilecek. Evi yanan insanın, tarlasına da banka el koyacak. Köylüler yangından borçlu çıkarılacak. Yangınzedeler ikinci mağduriyet istemedikleri için bu evrakları imzalamıyorlar” dedi.
Vatandaşın en az doğal afetler kadar iktidarın afetler sonrasındaki akıldışı uygulamalarının da mağduru olduğunu dile getiren Budak, şöyle konuştu:
İKTİDARIN YANGIN SIRASINDAKİ VAATLERİ BOŞ ÇIKTI
“Mağdur köylülere imzalatılmak istenen hem taahhütname de hem de Afet Borçlandırma Senedi’nde tek bir bilgi yok. Kaç metrekare ev yapılacak? Yanına hayvanlar için ahır yapılacak mı? Bunun bedeli ne olacak? Ödeme şartları nasıl olacak? İktidarın yangın sürerken verdiği, mağduriyetlerin tümünün giderildiğine yönelik vaatler maalesef boş çıktı. İktidarın yapılacak yeni binaların yüzde 60’ını devletin karşılayacağı, yüzde 40’ının kredi olacak verileceğine dair bir sözü vardı. Şu anda bundan bahseden kimse yok. Hiçbir mağdur ne kadar borçlanacakları belli olmayan bu senetleri imzalamak istemiyorlar. Bir de iki ay içerisinde boş senedi imzalamazsan haklarını kaybediyorsun. Böyle insafsızlık olur mu?
MAĞDURLAR ÇOCUKLARINA BORÇ BIRAKMAK İSTEMİYOR
Yangından en çok etkilenen Karaöz köyünde 80 yaşında bir amcamıza da bu senetler imzalatılmak istenmiş. ‘Seksen senedir yaşadığım, çocuklarıma miras bırakacağım bir evim vardı yangında onu kaybettim. 20 sene taksitler halinde bu borcu ödeyeceksin diyorlar. Benim daha 20 sene ömrüm yok. Ben çocuklarıma miras olarak borç bırakmak istmiyorum’ diyor. Devlet bugünler için vergi toplar. Devletin insanlardan tek kuruş almadan evlerini yapıp teslim etmesi gerekiyor.
ÜÇ TAKSİT ÖDENMEZSE BORÇLARIN TÜMÜ TAHSİL EDİLECEK
Mağdurların ikinci bir ahırı varsa ya da aynı köyün içinde kendine ait ya da eşine ait başka bir evi varsa bu destekten faydalanamayacak ları söyleniyor. Mağdurlara gönderilen banka bilgilendirme yazısında üç taksit ödemesinin gecikmesi halinde “muacceliyet” durumu oluşacağı ifade ediliyor. Yani borcun aciliyet kazanacağı ve borcun tamamının bir seferde tahsil edilmek istendiği belirtiliyor. Mağdur olan köylüler zaten dar gelirli insanlar. Aralarında 1800 lira emekli maaşı ile geçinmeye çalışanlar var. Bu kredileri nasıl aksatmadan ödeyecekler? Bu krediler de ipotek karşılığı veriliyor. Köylülerin evi yanmış. Yeniden yapılması için verilecek krediye karşılık tarlalarını ya da diğer mallarını ipotek ettirmeleri isteniyor. Borcun ödenmesi üç taksit gecikirse, insanların tarlalarına, diğer mallarına da banka el koyacak.
TÜM MİRASÇILARDAN FERAGATNAME İSTENİYOR
Yangınların olduğu bölgede miras hukukundan dolayı çok parçalı bir yapı var. Buradaki araziler çok değerli. Binaların yeniden yapılabilmesi için bütün mirasçılardan feragatname getirilmesi isteniyor. Beş kuşaktır bu bölgenin doğru düzgün kayıtları tutulmamış. Mirasçılar her yere dağılmış durumda. Bu feragatname ısrarı devam ederse yanan evlerin birçoğu yapılamaz. Muhtarın bu evde şu kişiler oturuyordu demesi yeterli olmalı”
“Yeniden inşa işi, 21-b usulü ile iki şirkete verildi mi?”
Budak önergede şu soruların yayınlanmasını istedi:
“Antalya ve Muğla’da 28 Temmuz’da başlayan yangınlarda zarar gören ev, işyeri ve ahır sayısı kaçtır? Bunların kaç tanesi yeniden inşa edilecektir? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından kullanılamaz hale gelen yapıların TOKİ tarafından yeniden inşa edileceği ifade edilmişken, borçlandırma işlemi neden İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD tarafından yapılmaktadır? Yeniden inşa işinin yangınlar henüz devam ederken “21-b usulü” ile kamuoyunda devletten aldıkları ihaleler ile çok fazla gündeme gelen iki şirkete verildiği iddiaları doğru mudur? Mağdurlara vadesi ve borç miktarı belli olmayan senet ve taahhütname imzalamanın gerekçeleri nelerdir? İki ay içerisinde başvurmayan mağdurların hakları kaybedecek lerine yönelik kararın kanuni dayanağı nedir? Yangında kullanılamaz hale gelen yapıları hangi kurum, hangi şartlarla yeniden inşa edecektir? Bakanlığınızın ya da TOKİ’nin afetlerde zarar görenlere ödenmek üzere bir ödeneği var mıdır? Bugüne kadar yangın bölgelerinde zarar gören vatandaşlarımız için ne kadar yardım parası toplanmıştır? Bu yardım paralarını ne kadarı mağdur vatandaşlarımıza verilmiştir? Mağdur vatandaşlarımızın zarar gören binaları kredi karşılığı yeniden inşa edilecekse, yangınlar devam ederken açılan bağış kampanyalarından toplanan yardımlar nerede kullanılacaktır? Daha önce afetlerde zarar gören vatandaşlarımızdan boş senet ve taahhütnameye imza atmaları istenmiş midir? İstendiyse, kaç vatandaşımız bu kapsamda borçlandırılmıştır?”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.