Vizede 12 milyon avro haksızlık

İSTANBUL- Türkler, vize alabilmek için, elçiliklere günde 150 bin, yılda 12 milyon avro döviz bırakıyor.
Türkiye Genç İşadamları Derneği(TÜGİAD) 2003 yılında başlattığı çalışmayla ülke sınırları dışında yaşayan Türk vatandaşlarının haklarını öğrenme ve kullanmadaki eksikliklere işaret ediyor.
Bu çerçevede "Türkiye yurt dışında nasıl örgütlenmeli" konusunu tartışmaya açmak isteyen TÜGİAD, Akdeniz Üniversitesi'nin işbirliğiyle yurt dışındaki Türklerin destek alabileceği ve adı Yunus Emre olacak ofislerin kurulmasını öneriyor.
TÜGİAD ve Akdeniz Üniversitesi'nin işbirliğiyle oluşturulan Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu, EuroMaster-Avrupa Çalışmaları-ITES-ATA Enstitüsü ortak çalışmasıyla Türklerin AB nezdindeki hakları konusunda hazırlanan ''Yunus Emre Ofislerinin Kurulmasına Yol Gösterici Olarak İtalyan Hak Arama Modeli Analizleri: Patronati'' başlıklı bir rapor yayınlandı.
Raporun kamuoyuna tanıtılması amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, ülke sınırları dışında yaşayan vatandaşların da Ankara'da, İstanbul'da, Şırnak'ta oturan vatandaşlar gibi belirlenmiş haklara sahip olduğunu söyledi.
Saraylı "Almanya'nın Ludwigshafen kentinde, dokuz Türk vatandaşının ölümüyle sonuçlanan ve nedeni hala belirlenemeyen yangından sonra tekrar tartışmaya açılan Türklerin Avrupa'daki hakları konusunda vatandaşlarının bilinçsizliğine işaret etti.
Raporda, bu konudaki bilinçlendirme sürecinin nasıl yönetileceği ve aynı süreçleri yaşamış başka ülkelerin neler yaptığını araştırdıklarını anlatan Saraylı, bunun sonucu olarak dünyada en fazla yurt dışına insan göçü vermiş bir ülke olan İtalya'nın uyguladığı "Koruyucu melek" anlamına gelen "Patronati" isimli yapılanmanın Türkiye için örnek model olarak alınabileceğini kaydetti.
Son 40 yılda verilen göçler sonucunda yurt dışında 40'a yakın ülkede, yaklaşık 10 milyon Türk'ün yaşadığına işaret eden Saraylı, şimdiye kadar yapılan pek çok anlaşma çerçevesinde AB vatandaşları ile Türk vatandaşlarının aslında benzer haklara sahip olduğunu bildirdi.
Saraylı, başta vize konusunda olmak üzere bu hakların muhatap devletlerce ihlal edildiğini ifade etti.
İtalya'nın uyguladığı modeli örnek alarak Türkiye'nin kendine benzer bir model geliştirmesi, yurt dışındaki Türklerin destek alabileceği ofislerin kurulması ve adına Yunus Emre denilmesi yönünde bir öneri getirdiklerini belirten Saraylı, bu konuyu tartışmaya açmak istediklerini söyledi.
Modelin partilerüstü bir teşkilatlanmayla gerçekleştirilmesinin önemine dikkati çeken Murat Saraylı, her kesimden sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle gerçekleştirilecek bu çalışmanın başarılı olabileceğine yönelik inancını dile getirdi.
Saraylı, bu konuda bilgilendirme toplantıları düzenleyeceklerini ve söz konusu öneriyi Ankara'da da tartışmaya açmayı planladıklarını ifade ederek Yunus Emre ofislerinin mümkün olan en kısa zamanda açılmasını istediklerini söyledi.

"TÜRKİYE'DE ELÇİLİKLER SADECE VİZE İÇİN YILLIK 12 MİLYON EURO HAKSIZ KAZANÇ ELDE ETTİ"
Raporun koordinatörü Akdeniz Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Harun Gümrükçü ise Almanya'daki Türklerin işsizlik oranının yüzde 32, aynı oranın Almanlar için yüzde 9-10, İtalyan, İspanyol ve Yunanlılar için yüzde 12 düzeyinde olduğuna işaret etti.
25 yaş altındaki Türk gençlerin arasında işsizliğin yüzde 60 oranında olduğunu bildiren Gümrükçü "Almanya'da Türklerin ortalama geliri 780 euro ve bu rakam bir Almanla karşılaştırıldığında 300-350 euro daha az. Bir başka deyişle Türklerin yüzde 40'ı fakirlik sınırının altında yaşıyor. Tüm bunlar, bir sanayi toplumunun kaldıramayacağı rakamlardır. Bu son çatışma ve benzerlerini bu sosyal yapıyı göz önünde bulundurarak analiz etmek gerekir.''
Mevcut çatışmaların bu tabloyla önlenemeyeceğini söyleyen Gümrükçü, İtalyan modelinin Türkiye için iyi bir örnek oluşturabileceğini, şimdiye kadar İtalyanların bu yapı çerçevesinde Avrupa Toplulukları Adalet Divanına (ATAD) 108 dava götürerek başarılı sonuçlar aldıklarını aktardı.
Gümrükçü, araştırmalarının neticesinde, Türkiye'deki Almanya, İngiltere, Fransa gibi yabancı ülke elçiliklerine sadece vize için her gün tahminen 150 bin YTL, yıllık olarak yaklaşık 12 milyon euro verildiğini ifade etti.
Gümrükçü, 1980 ile 2007 yılları arasında vize ücretleri nedeniyle Türkiye'nin kaybının yaklaşık 500 milyon euro olduğunu da sözlerine ekledi.
Vize uygulamasının hukuka aykırı olduğunun altını çizen Gümrükçü, bugüne kadar vize için ödeme gerçekleştirmiş insanların teker teker dava açabileceğine işaret etti.
Gümrükçü, mağdur vatandaşların dava açmaktan korkmaması gerektiğini söyledi.