ÖZKAN ALTıNTAŞ- TÜRKIYE TURiZM
ISTANBUL- 18 yıl boyunca TÜRSAB başkanlığı yapan ve kendi deyimiyle “turizmin belleği” olan efsane başkan Başaran Ulusoy ile “yaptıklarım ve yapamadıklarım” başlıklı ‘sektörle helalleşme” sohbeti yaptık.
Başaran Ulusoy, “Benle kavga ediyorlar. ‘Ah’ ile ‘vah’ yerde kalmaz. Yalanlarla dünyanın öbür tarafına gidersin. Ama geri dönemezsin. Neyi yapamadım biliyor musunuz? Bu camiada kimseye hücum etmedim. Kimseyle kavga etmedim. Camiayı bir araya getirmekte zorluk çektim.. Yapmadığım tek şey, herşeyi yapmamdır. Hep koştum Bir oturmayı beceremedim. O ise şimdi oturuyor” dedi.
Sözlerine “Ben Türsab’a siyaseti, tarikatları, cemaatleri sokmadım. Ben Türsab’ta etnik düşünceye prim vermedim. İşimiz yalnız turizmdi” diye başlayan Başaran Ulusoy, “Kongrelerde siyasete gireceğimi konuşsaydım aday olurdum. Ama Türsab’ı kullanarak siyasi adaylığı içime sindiremedim. Olmadım” dedi.
Başaran Ulusoy, 18 yıl boyunca yaptığı yatırımlarla Türsab’ın malvarlığını 105 milyon dolara çıkardığını belirterek “Krediyi alan ben, kefil olan ben, Türsab ödemeyince icraya verilen ben. Günah değil mi bana? Yani, bu vicdanlara sığar mı?” diyerek mevcut yönetimi eleştirdi.
VİDEOYU İZLEYEBİLİRSİNİZ
Türsab’ın 50’inci yılında kavgaya son verilmesi gerektiğini söyleyen Başaran Ulusoy, “Türsab’ın tarihi bende, belleği bende… Niye gelip, sorup danışmıyorlar. Benle kavga ediyorlar. ‘Ah’ ile ‘vah’ yerde kalmaz. Yalanlarla dünyanın öbür tarafına gidersin. Ama geri dönemezsin” diyerek hakkında yazılanlara cevap verdi.
Türsab 50’inci yıla girerken, her zamankinden daha fazla barışa, kardeşliğe, beraberliğe ihtiyacı olduğunu belirten Başaran Ulusoy, Türsab’ı kavgaya çekmesinler. Yazıktır, günahtır. Türsab kolay kurulmadı. Bize böyle emanet edilmedi. Müze biletleri Türsab’ta kalsaydı bir sene içinde bir kuruş borcu kalmazdı. Ama almadılar. Yapılan hizmetlerin takdirle karşılanması lazım. UKTAŞ’ın hisselerini yüzde 10’dan yüzde 45’e çıkardık. Hisseleri çıkaran ben, krediyi alan ben, kefil olan ben, icraya verilen ben. Günah değil mi bana? Yani, bu vicdanlara sığar mı?Birisi iş yaptığı zaman taş atılmaması lazım. Artık bana isyanları oynatıyorlar” diyerek tepkisini gösterdi.
başkanlığını yaptığı son yönetimin kongrede ibra edilmemesine kızgın olduğunu belirten Başaran Ulusoy “Gecenin 10’unde ibra maddesini oyluyorlar. Bu insanlığa sığarmı. Ben iptal etmedim. Saat 9’da yan taraftaki binada yemekten beni aldılar oylamaya götürdüler. 800 üye ile ibra maddesi oylandı. Türsab’a yakıştı mı? bunun hesabını dünyada verebilecekler mi? Kendi başlarına gelse ne yapacaklar, diye sabrettim” şeklinde konuştu,
BAŞARAN ULUSOY, 9 YIL KÖYÜNE DÖNMEDİ
Yaklaşık 18 yıl boyunca TÜRSAB başkanlığı yapan ve kendi deyimiyle “turizmin belleği” olan efsane başkan Başaran Ulusoy ile “yaptıklarım ve yapamadıklarım” başlıklı ‘sektörle helaleşme” sohbeti yaptık.
Halen Türsab’ın yaşayan en yaşlı başkanı olan Başaran Ulusoy, Türsab’ta 18 yıl başkanlık yaparak tarihe geçti. Her kongre öncesi “köyüme döneceğim” dedi. Ama dönmedi ve 9 kongreden galip çıkarak yeniden Türsab başkanlığı koltuğuna oturdu.
2018 KONGRESINDE ADAY OLMADı
Başaran Ulusoy, ilk olarak 1991’de Türsab başkanı oldu. 1993’te aday olduğu zaman listesi delinince camianın kendine güven duymadığını düşünerek adaylıktan çekildi. Altı yıl boyunca bekledi ve sessiz kaldı. 1999’da Ankara’da yapılan kongrede tulum liste ile Türsab başkanı seçildi ve 9 kongrede hep başkan seçildi. 2018 kongresinde aday olmadı. Böylece 18 yıl başkanlık yaparak Türsab tarihine geçti.
ÖA - Başaran bey “Yaptıklarım, yapamadıklarım” dediniz ve sektörle “helaleşme’ hedeflediniz. Neler anlatacaksınız?
İŞIMIZ YALNıZ TURIZMDI
Bu benim son 5 yılda 4’cü konuşmamdır. Ben Türsab’a siyaseti, tarikatları, cemaatleri sokmadım. Ben Türsab’ta etnik düşünceye prim vermedim. İşimiz yalnız turizmdi. Camiayı toparlamaya çalıştım. Yaptıklarım var yapamadıklarım var. Ama görülüyor ki, ben konuşmadıkça bilen de konuşuyor, bilmeyende…
VAKIF ÜZERİNDEN BİR ŞEYLER YAPABİLDİK
1992 yılında Türkiye’de ilk defa kongre denilen olayı başlattık. UKTAŞ, yani Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ni Nurettin Sözen’den arkama bütün camiayı alarak aldım ve Bakanlığı ortak ettim. İlk başkanlığını yaptım. Kongre turizmini geliştirdik. Amiral gemisi Lütfi Kırdar oldu. Bu tamamiyle Türsab’ınr salyesinde oldu.
Bana itimat eden arkadaylar karınca kararınca hisse aldılar. Bize destek oldular.
sonra Vakfı kurduk. 1993 yılında ilk başkanlığını ben yaptım. Türsab kanunla kurulduğu için bazı işleri yapamıyorduk. Vakıftan bir şeyler yapmaya çalıştık ve yaptık ta…
VİZE İŞİNDE BAŞARILI OLDUK
Ne yaptık biz? Vizeleri Türsab olarak aldık. Libya, Cezayir, Irak vizelerini biz aldık. Bunlarda gayet başarılı olduk. Türsab’ın hakkıydı. 300’e yakın acente bundan ekmek yedi.
Biletler konusuna gelince. Bizim hakkımız olan müze biletlerini biz aldık. Ama nasıl aldık? İhaleye girdik. Ticari şirket olarak Türsab Ltd. girdi. Ama gel gör ki… Bizim dönemimizde Apo krizi, Ankara bombalanması, Atatürk Havalimanı’nın bombalanması, Rus uçağının düşürülmesi nedeniyle satışlar düştü ve zarar ettik. Ama acenteler 18 yıl içinde 786 milyon lira kazandılar. Yani 400’e yakın seyahat acentesi bilet aldı.
MÜZE BILETI KALSAYDı TÜRSAB’ıN BIR KURUŞ BORCU KALMAZDı
Müze biletleri bizim hakkımızdı. Nedense son yönetim ihaleye girmedi. Müze işi elimizden gitti. Vize ile müze işi bizde kalsaydı. Bir kuruş borcumuz kalmazdı. Ama ben bunu anlatmakta zorluk çektim.
Türkiye’nin 105 tane müzesinin bilet işini biz yaptık. Ama ne oldu?
TÜRSAB İÇİN KEFİL OLDUM, TÜRSAB ÖDEMEDİ, HACİZLER BANA GELİYOR
Müze işinde teminatları ben verdim. Ben kefil oldum. Bugün kefaletimden dolayı Türsab parayı ödemiyor, hacizler icralar bana geliyor. Bunu anlatmakta zorluk çekiyorum. Eğer ben kefil olmasaydım. Müze biletlerini alamayacaktık. Müzeleri almasaydık, acenteler bilet alamayacaktı. Biz yüzde 25-50’lera varan indirimler aldık.
Beyoğlu’ndaki Garibaldi binasını İtalyanlardan aldım. 17 milyon lira harcadık. Ülkeme değer kazandırdım. İstanbul’da Arkeoloji Müzelerinin depreme dayanıklılığını biz yaptık. Eğer yapmasaydık bina yıkılacaktı. Topkapı’nın çimlerinin kesilmesinden tutun da çöplerinin tophlanmasına kadar biz üstlendik. Topkapı’ya çöp kamyonu aldık. Topkapı’daki restoranı aldık Feriye’ye verdik. İşlettiler ve turistler rahatlıkla yemek yeme imkanına kavuştular.
Her vilayete 2 otobüs olmak üzere 81 vilayette başlarında doktorları, yanlarında öğretmenleri olan 5 bin kişiyi Çanakkale’ye taşıdık. Tarihi öğrettik. Birbirleriyle maynaştılar. Hakkari’den gelenle Trabzon’dan gelenler aynı odada kaldı. Bunu 10 sene yaptım ve sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na devrettim.
Türsab olarak şehirleri keşfetme programı yaptık. Hatay, Adana, Aydın, İzmir, Kütahya, Afyon, Muğla, Antalya’da tanıtım toplantıları yaptık. Türsab heyekleri ile birebare bu vilayetleri ziyaret ettik. Kayseri’de Aydın’da çok iyi ağırlandık. Herkes Türkiye’nin bilinmeyenlerini öğrenmeye başladı. Bu da bizim sayemizde oldu.
18 YıLDA 1560 DEFA ANKARA’YA GITMIŞIM
1560’tan sonra saymadım. 18 yılda 1560 defa Ankara’ya gitmişim. Üstünü saymadım. Beni tenkit edenler hesap makinesini alsınla, benede kaç kere gittiğimi çözsünler. Atılları ermez onların. Bende şikdi geriye bakıyorum. Binları ben mi yaptım diyorum. Bizmi yaptık diyoruk. Evet biz yaptık.
DOĞAYA VE DENİZE SAHİP ÇIKTIK
Yaylaların korunmasını biz sağladık. Çevreci olduğumuzu biz ortaya koyduk. Sözcü yazarı Serpil Yılmaz 2004 yılında bizi en çevreci kurum seçti. Biz doğaya da baktık denize de baktık. Temiz deniz… TEMA Vakfı’nda rahmetli Hayrettin Karaca ile 10 sene görev yaptım. Ağacın ne olduğunu anlattık. Yangınlara karşı ağaçları koruduk. Biz her yerde vardık. Nerede yoktuk? Onu söylesinler.
SAĞLıK TURIZMI TÜRSAB SAYESINDE YAPıLıYOR
Sağlık turizmini başlatan biziz, Emin bey konuşuyor. Devleti biz teşvik ettik. Bakanlıkta Sağılık Turizmi Genel Müdürlüğü’nü biz kurdurduk. Bugün sağlık turizmi yapanlar para kazanıyorsa Türsab sayesindedir. Acenteler bu işi yapıyorsa Türsab sayesindedir.
TÜRSAB’ı KAVGAYA ÇEKMESINLER.
Türsab 50’inci yıla girerken bunlar konuşulmamalı. Her zamankinden daha fazla barışa, kardeşliğe, beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bu camianın buna ihtiyacı var. Türsab’ı kavgaya çekmesinler. Yazıktır, günahtır. Türsab kolay kurulmadı. Bize böyle emanet edilmedi. Biz böyle kavga edelim diye bırakmadılar.
Atatürk 100’cü yıl evvel şunu yaptı. Bir tarafta ezan, bir tarafta İstiklal Marşı… Bir tarafta Türk musikisi, bir tarafta idealler… Bir tarafta Kuran’ı Kerim, bir tarafta pozitif ilim. Bunları kaynaştırdı. Toplumu bir arada tuttu. 100 sene önce bunu başarmışta, biz Türsab’ın 50’inci yılında niye bunu yapamıyoruz.
Türsab’ın tarihi bende, belleği bende… Niye gelip, sorup danışmıyorlar. Benle kavga ediyorlar. Ben konuşmuyorum. ‘Ah’ ile ‘vah’ bile yerde kalmaz. Yalanlarla dünyanın öbür tarafına gidersin. Ama geri dönemezsin.
BENI YAZANLAR AÇTıĞıM OKULLARı NIYE KONUŞMUYORLAR
Ankara’da İstanbul’da okul binasını yaptım. Meslek Lisesi’ni kurdum. İhtiyacımız vardı. Bunları niye konuşuyorum. Beni yazanlar açtığım okulları niye konuşmuyorlar. Yetiştirdiğim talebeleri niye konuşmuyorlar. Bırakın kardeşim. Ayıptır artık. 1500 talebeye tablet verdik. Onları turizme alıştırmaya çalıştık. Vakıftan her yıl geçim sıkıntısı çeken 400 talebeye burs verdik.
ARTıK BANA ISYANLARı OYNATıYORLAR
Turing Otomobil Kurumu’na rahmetli Çelik Gülersoy’dan sonra sahip çıktık. Bunların camiada takdirle karşılanması lazım. Birisi iş yaptığı zaman taş atılmaması lazım. Artık bana isyanları oynatıyorlar.
GÜNAH DEĞIL MI BANA?
Antalya ve İzmir binasını aldık. UKTAŞ’ın hisselerini yüzde 10’dan yüzde 45’e çıkardık. Hisseleri çıkaran ben, krediyi alan ben, kefil olan ben, icraya verilen ben. Günah değil mi bana? Yani, bu vicdanlara sığar mı?
TÜRSAB’ıN MALVARLıĞı 105 MILYON DOLARDıR
UKTAŞ hisseleri 15 milyon dolar. Komer’de 150 hisemiz var. 35 milyon dolar. Garibaldi binası 5 milyon dolar. Laodikya 1 milyon Dolar. Müzelerin turnikesi 8 milyon dolar. Efes aydınlatma 2 milyon dolar, Arkeoloji müzesi 7 milyon dolar. Genel Merkez binası 15 milyon dolar. Suudi Arabistan konsolosluğu talip oldu. Alıcıydı, bakmadılar. Kütahya 2 milyon dolar, Ankara binalar 4milyon dolar, BYK binaları 4 milyon dolar, Side, Van, Kuşadası, Alanya, Afyon Eskişehir 2 milyon dolar. Marmaris Kültür Merkezi 3 milyon dolar. Bodrum Kültür Merkezi ve BYK binası 2 milyon dolar olmak üzere Türsab’ın malvarlığı 105 milyon dolardır. Bunlar bizim yaptıklarımızdır.
YAPMADıĞıM TEK ŞEY, HERŞEYI YAPMAMAMDıR
Neyi yapamadım biliyormusunuz? Bu camiada kimseye hücum etmedim. Kimseyle kavga etmedim. Camiayı bir araya getirmekte zorluk çektim. Samsun. Ankara gemilerini İzmir”e Marmaris’e Bodrum’a çalıştırdık. Acenteler bunların biletini satıp para kazandı. THY ve diğer havayolları ile işlerimi kavga etmeden götürdüm. Türsab olarak heryerde vardık.
Yapmadığım tek şey, herşeyi yapmamdır. Hep koştum Bir onu beceremedim.
GECENIN 10’UNDA IBRA MADDESI OYLANDı
Kongre saat 5’te kapanıyor. Emin bey bayraktarlığını yapıyor. Herkes evine gidiyor. Kongre bitmiş. Herkes yatağına girmiş. Gecenin 10’unda ibra maddesini oyluyorlar. Bu insanlığa sığarmı. Ben iptal etmedim. Saat 9’da yan taraftaki binada yemekten beni aldılar oylamaya götürdüler. 800 üye ile ibra maddesi oylandı. Türsab’a yakıştı mı? bunun hesabını dünyada verebilecekler mi? Kendi başlarına gelse ne yapacaklar, diye sabrettim.
ÖA - İddia ettikleri yolsuzluk söz konusu değil diyorsunuz?
Göstersinler. Bir lira göstersinler.
ÖA - Herşeyi yapmayı beceremedim derken neyi kastettiniz?
Sesimi kesip, koltuğumda oturacaktım. Birşey yapmayacaktım. Müzeleri almayacaktım. Vizeleri almayacaktım. Efes’i aydınlatmayacaktım. Genel Merkez binasını yaptım. Bugün bina 200 milyon lira…
TÜRSAB BİNASI İÇİN BANKA BENİM ÜZERİME GELDİ
ÖA – Türsab Genel Merkez binasını banka aldı denildi. Bina Türsab’ın mı?
Bina yine Türsab’ta… Banka ile anlaştılar. Bankanın alacağı 35 milyon lirayı taksite bağlamıştım. Ama ödemediler. Banka benim üzerine geldi. Ayıp değil mi? Benim üzerimden kefalet kalkmadı. Ah ile vah yerde kalmaz.
Müze biletleri Türsab’ta kalsaydı bir sene içinde bir kuruş borcu kalmazdı. Ama almadılar.
SEVGILISI GÜZEL OLANıN GÖZÜNDEN UYKU DÜŞMEZ
1560 kez Ankara’ya gittim. Kavga etmeden döndüm. Bir çok konuda çözüm ürettim. Ben devletle damatla kavga etmedim. Sevgilisi güzel olanın gözünden uyku düşmez. Benim sevgilim Türkiye…1618 sayılı kanunu üç defa değiştirdik. Günün şartlarına uydurduk. En azından 2007 yılında sigortayı kanuna soktuk. Bu nedemektir. Seyahat işini ancak seyahat acenteleri yapar. Belgen varsa sigorta poliçesi yapabilirsin. Yani şu anda bir şirket kurarsın. Ama seyahat sigortası poliçesi yetkisi sadece seyahat acentesindedir.
Türsab’ın sigorta şirketine kimse destek vermedi ve satıldı. İyi de para aldık. Sigorta artık dışardan yapılıyor ve bundan Türsab kaybetti. Herkes benle uğraştı, sigorta şirketine destek olmadı.
YAPILANLARI GÖRMÜYORLAR, BALıK HAFıZALıLAR
81 vilayeti ve 25 ülkeyi gezdik. Diyanet İşyeri Başkanı ve diğer din liderlerini bir masada toplayarak inanç turizimini geliştirdik. 2001 yılında iftarı birikte açtık. Bunları görmüyorlar moı. Bu kadar balık hafızalılar.
Geriye bakıp neler yapıldığını bakmıyorlar. Bana bir bilen olarak sormaları lazım. Ama yazık!
BIZ KANAAT ÖNDERIYIZ
Kütahya’da Alizanoi artik kentinin olduğu Çavdarhisar’da otel yaptık. 81 ilin valise ve belediye başkanına yazdım kent otelleri yapın dedim. Bir çok vilayette kent otelleri yapıldı. Kütahya’da Aydın’da Diyarbarı ve Hatay’da… Bunları başlatan Türsab’tır.
Biz kanaat önderiyiz. İtalyanlar boşuna bana devlet nişanesi vermedi. Bunu bile zekemediler. Niye çekemiyorsun kardeşim. Bir gün sana da verirler.
Yiyecek içecek fuarları yaptık. İstanbul’daki fuarı İzmir’e taşıdık. İzmir belediye Başmahı Aziz Kocaoğlu orada kongre yaptı, Türsab olarak İzmir’a can suyu verdik. Gastronomi fuarlarını biz başlattık. Bunların bir tanesine yalan desinler.
DEVLETE ITIMAT ETTIK. KOMER’I YAPTıK, YALNıZ BıRAKTıLAR
En büyük yanlışımız devlete itimat ettik. KOMER’i yaptık. Yüzde 50’sI bizim. Yüzde 45’i bakanlığın. Avrupa’nın en büyük kongre merkezi destek olacakları yerde bizi yalnız bıraktılar. Gayemiz kışın çalışan iş yapan bir Ege idi. Kefil olan ben, idare eden şimdi ki yönetim. Komer için bir araya gelseydik. İstişare etseydik. Orayı da canlandırırdık. Sen 4 sene hesaplara bakmıyorsun, 4 sene sonra ödemeler yapıyorsun. Şirket Türsab’ın şirketi. Beni niye çağırmıyorsunuz. Çağırdı da mı hesap vermedik? Davet mi yaptınız?
TÜRSAB’ıN KEFALET IMKANı YOKTU, BEN OLDUM!
UKTAŞ’ta Murat Dedeman’ın hisselerini aldık. Hissemiz çoğaldı. Ben bankaya kefil oldum. Bana da haciz geldi. Kefil olmada Türsab’ın o kadar imkanı yoktu. Ben bunları söylemeye utanıyorum. Ben bunu yaptım, kefil oldum demeye. Ama beni söylemeye mecbur bıraktılar. Herşeye ben imza attım. Yoksa müzeyi de alamazdın, vizeyi de alamazdın. KOMER’I yapamazdın. UKTAŞ’ı kuramazdın. Hiç birşey yapamazdın.
Şimdi o koltukta oturdu. Ben oturmadım. Oturup kalkmaktan, benim pantalonum aşındı. Demedik, ayakkabılarım aşındı. Ben hep koştum.
YıLLıK MAL VARLıĞıM 350 BIN DOLARDıR
ÖA - Şirketler Türsab’ın. Neden muhatap olmadı. Kaçtı mı?
Türsab muhatap olmadı. Bir düşünce tarzıdır diyelim. 105 milyon dolarlık yatırım yapmışız, yani malvarlığımıs 105 milyon dolardır. Genel merkez binası milyon dolardır. O arsayı kendime alabilirdim, almadım.
yıl boyunca ailemle birlikte edindiğim mal varlığım 350 bin dolardır. Üç tane rentacar arabam vardı gitti. Beyoğlu’nda kendime bir daire aldım. Renkacar’da 500 tane arabam vardı. Hepsi gitti. Çalışmadım, işime bakmadım. Ama helali hoş olsun. Hepsi için hakkımı helal ediyorum.
TÜRSAB’ I KULLANARAK SİYASETE GİRMEYİ İÇİME SİNDİREMEDİM
Cem Polatoğlu yazmış galiba… Kendim için siyasilerin kapılarını aşındırmışım.
Yalan! Niye yalan! Rahmetli Süleyman Demirel benim siyasete girmemi istedi. Girmedim. Tansu hanım çağırdı girmedim. Mesut bey çağırdı girmedim.
Sefa Sirmen aday olmayınca, Deniz Baykal çağırdı. Canlı şahidim Tuncay Özkan’dır. İstanbul(dan belediye başkanlığı için… Hürriyet gazetesi birinci sayfadan benim ismimi verdi. Aday olmadım. Çünkü ben kongrelerde siyasete gireceğimi hiçbir zaman konuşmadım. Konuşsaydım aday olurdum. Ama Türsab’ı kullanarak adaylığı içime sindiremedim. Olmadım.
ÖA - Firuz Bağlıkaya’nın Türsab’ı kullanarak siyasete gireceği konuşuluyor.
Ben onlara karışmıyorum. Herkes konuşuyor. Konuşsun.
ÇİZGİMİ ÖYLE HİÇ DEĞİŞTİRMEDİM! 10 YıL SONRA KONUŞACAĞıM
ÖA - Sizin eski ekibinizden Davut Günaydın, Firuz beyle birlikte hareket ediyor. Bunu her yerde deklare etmiş deniliyor.
Hayırlı olsun. Ben Türsab’ta ve cemiyet hayatımda çizgimi öyle hiç değiştirmedim. Fenerbahçe’de iki dönem başkan yardımcılığı yaptım. TEMA Vakfı’nda 10 yıl yöneticilik yaptım. Turing’te başkanlık yaptım.
ÖA - Sizinle Firuz bey ikinci başkan olarak uzun yıllar çalıştı. O dönemde bir proje geliştirdi mi?
Bunları 10 sene sonra konuşacağım
ÖA - TGA için ne düşünüyorsunuz?
İyi kullanılırsa iş yapar. Turizm Geliştirme Ajansı bana göre iyi kullanılırsa çok iyi bir kuruluştur. Daha yeni kuruldu durun bakalım, taş atılmaz. 15-20 sene geçmesi lazım. Birikim lazımdır. Birikim derken maddi değil. Beyin, ileri düşünce lazımdır. Dijital çağı yakalamışsın. Bunlara önem vereceksin.
ÖA - Görev alanların liyakat sahibi olduğunu düşünüyor musunuz?
Herkes ehliyet aldığı zaman araba kullanıyor.
ALMıŞSıN ELINE KALEMI YAZıYORSUN. AYıP!
ÖA - Türsab seçimleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Pandemi başladığında kaderimizde Covid’e yakalanmak varmış. 19 gün entübede, 20 gün yoğun bakımda yattım. Yani madem merak ediyorsun sor. Almışsın eline kalemi yazıyorsun. Ayıp. Bırak artık. Bu sektörün kavgası olmayan tüm partilerle Türsab’ı aynı uçakta seyahat ettiren bir kurumuz. Kavganın olmadığı tek yer spor ve turizmdir.
BANA YAPıLAN HAKSıZLıĞı CAMIANıN TAKDIRINE BıRAKıYORUM
Bizleri kavgaya çekmeye çalıştılar. Sabrettim. Benim çektiğim sıkıntılar vardı. Pandemide Allah’a yalvardım. Şu benim aklanma işim bitsin. Başka bir şey istemiyorum. Her gece Allah’a bunu yalvarıyorum. Bunlara gerek var mıydı? Ne yapmışız? Yapmadığım tek şey yapmamak. Oturmaktı. Böyle yapmadım. Çalıştım.
Halbuki sabah saat 10.00’da geliyorsun. Acente kar etmiş, işi varmış, sıkıntısı varmış. Havalimanında arabası bağlanmış. Uçak biletlerinde sıkıntı varmış. Hiç bunlara bakmayacaksın. Oturup dinleyecektin, yapmadım. Ama bana yapılan haksızlığı camianın takdirine bırakıyorum. Bunların cevabını kongrede bekliyorum.
Geriye dönünce bakıyorum. O kadar çok iş yapmışız ki... İnanç turizminde hacda biz varız. Diyanet bir santim hakkımızı alamadı. Bunları yaptığımız için bize teşekkür edeceklerine yerden yere vuruyorlar.
İKI ÜÇ TANE KALEMŞÖRÜN DOLDURUŞUNA GELMESINLER
ÖA - TÜRSAB'ın seçimi yaklaşıyor. Genel kurulu burada bir çok aday çıktı. Bazı adaylar geri çekildi. bazıları birbirleriyle birleşiyor. el altında hiç kimse deklere etmedi. Açıkça bir şey söyleyen yok. Siz ne düşünüyorsunuz?
Adaylar akşam yazdıkları mektubu, sabah yeniden okusunlar. Kapıyı kapatırken dikkat etsinler. Bir gün o kapıdan gireceklerini hesap etsinler. Kapıyı kapatırken dikkatli kapatacaklar. Kavgasız, birleştirici olmak mecburiyetindeler. Kavgaları bıraksınlar, projelerini anlatsınlar. İki üç tane kalemşörün dolduruşuna gelmesinler. Bana ne görev düşüyorsa yapmaya hazırım. Yazıktır 50 senede geldiğimiz nokta bu mu olacaktı? Birbirini yiyen teşkilat mı olacaktı?
EMIN BEYE GÜVENMEDIM! BUGÜN DE GÜVENMIYORUM.
ÖA - Peki geçmişe bakalım. Geçmişte “Ben bu koltuğu genç birine bırakayım” demek hiç aklınızdan geçmiş miydi? Bugün telaffuz edilen, “gençler gelsin” şeklinde olduğu gibi bir düşünceniz oldu mu?
Aday olmadığım en son kongre Türsab’ bırakma kongremdi. Öyle icap etti. Bunları tarih yazacak. Şimdi bunları konuşamam. Aday olsaydım, kongreyi alsaydım son kongrem olacaktı.
ÖA - Emin Çakmak, Türsab başkan aday olacağını bildirmek üzere geldiğinde ona büyük tepki gösterdiniz. Yani Emin’in olmasını istemediğiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Aradan çok zaman geçti, ama bugünkü düşünceniz nedir?
Emin beye güvenmedim! Bugün de güvenmiyorum. Yani bir nefretin üzerine kurulu düşünce prim yapmaz. İbra maddesine bayrak sallayan Emin beydir. İbra maddesini gece saat 10.00’da çıkartan ve kapalı oy yaptıran Emin beydir. Emin bey bu vebalin altından kalkabilir mi?
AFERIN ADAM MEDENI CESARET GÖSTERMIŞ
ÖA - Firuz beye güvendiniz mi?
Çalışıyorlar. Görevinde adam..
ÖA - O dönem için soruyorum. Aradan çıktı ve aday oldu.
Aferin adam medeni cesaret göstermiş
BIRLIKTE ÇALıŞTıĞıM ARKADAŞLAR IÇIN BEŞ SENE SONRA KONUŞACAĞıZ
ÖA - Birlikte görev yaptığınız eski yönetim kurulundan olan arkadaşlar için ne düşünüyorsunuz?
Beraber çalıştığım arkadaşlar hakkında şimdi tek kelime konuşmam. Onlar tarihin sayfalarında... Allah sağlık verirse beş sene sonra tüm bunları konuşacağız.
TELEFONUMA ÇıKMADı DIYEN YOK
ÖA - Yaptıklarınızı ve yapamadıklarınızı anlattınız
O kadar çok şey yaptık ki. Çoğunu unuttum. Efes’in otları yangın çıkartacak diye bizi arıyorlar. 300 köylüyü toplayıp otları temizledik. Otlar yansa bütün Efes yanacaktı. Ot toplamaktan tutun da turnike tamirine kadar uğraşan bizdik. Hangisiyle uğraşmadım? Bir arkadaşım çıkıp ta “Telefonuma çıkmadı” desin. Benimle ilgilenmedi dese özür dilerim.
BENI SEVMELERINE NIYE KıZıYORLAR?
ÖA - Başaran Ulusoy markası oluşturdunuz. Kefalet verirken bile sizin adınız öne geçti. Sizin adınızın bir çok bölgede Türsab’ın adının önüne geçtiği söyleniyor.
Ne yapayım? Sevilecek adammışım demek ki! Beni sevmelerine niye kızıyorlar? Kızmamaları lazım. Ben onların içinden geldim. Dışardan zembille gelmedim ki! Ben kıskanılmaya alışığım. Şu anda 50 yıllık tarihimizin en yaşlı başkanı benim. En tecrübeli başkanı benim. Belleği de benim. Gelip sorsunlar. Bende 2000 senesinin notları var. Samsun ve Ankara gemileri ile Atatürk’ün 1926’da kullandığı gemileri biz hayata geçirdik.
ÖA - 90’lı yıllardan beri beraberiz. TÜRSAB çok hızlı bir şekilde bugünlere geldi. Siz de çok emek verdiniz. Bu sohbete çok teşekkür ediyorum. Son bir söyleyeceğiniz bir şey var mı?
Bana rey verene de vermeyene de Allah razı olsun derim. Ben hakkımı helal ediyorum. Onların da helal etmesini isterim.
ÖA - Anladığımıza göre 50’inci yılın bir helalleşme dönemi olmasını istiyorsunuz.
Yapmadığım masa, kırdığım masa varsa özür diliyorum. Bilmeden kötülük ettiğim kim varsa özür diliyorum.
ÖA - Başaran Ulusoy’a teşekkür ediyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.