• BIST 9006.55
  • Altın 3060.438
  • Dolar 34.2719
  • Euro 37.2152
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • Antalya 23 °C

Uğur Talayhan - Otel Müdürü

Swissötel The Bosphorus, İstanbul’un Genel Müdürü ve Accor Türkiye Lüks Markalar Bölge Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan 

Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’un Genel Müdürü ve Türkiye-Doğu Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Gerhard Struger’in vedası ve görevini yeni Genel Müdür ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan’a devir edişi sebebiyle özel bir davet gerçekleştirildi. 16 Haziran 2017

Turizm sektörüne ilk adım atışınız şef olmanızla başlıyor. Bu hikayeden kısaca bahseder misiniz?

Henüz 17 yaşındayken başladığım şeflik her zaman çok sevdiğim bir meslek oldu. Kariyerimde bugün geldiğim noktayı da, mutfakta çalışmış olmanın getirdiği, işini büyük bir tutkuyla severek yapma özelliğime borçlu olduğuma inanıyorum. Yiyecek içecek sektörünü, diğer tüm sektörlerden ayrıştıran en önemli özellik, işletmede bir değişim yaratabilmek için bulunduğunuz kademenin değil, çalışkanlık, fedakarlık ve tutkuyu ön planda tutan bir iş yapış biçiminizin olması. Azla yetinmemeniz ve sürekli daha iyisinin arayışında olmanız. Çok şanslıyım ki, durmak nedir bilmeden çalışarak, hedefleri en üst düzeyde tutmam bana kariyerimde, şimdiye kadar edindiğim tecrübeleri de kullanabileceğim yeni kapılar açtı, işin gerçek anlamda mutfağından, yönetimine tayin edildim.

ugur-talayhan .jpgYurt dışında ne kadar kaldınız? Nasıl bir süreç yaşadınız?

20 yıl boyunca yurt dışındaydım. Turizm sektöründe uluslararası bir bakış açısı edinmek ve bu alanda yeni tecrübeler kazanmak için Londra’ya gittim. Yurt dışı deneyimlerim ile edindiğim kazanımlar kariyerime büyük bir ivme kattı. Mutfakta ve yeme-içme operasyonunda edindiğim deneyimleri, tüm otel yönetimi kapsamına taşıdım. Henüz 27 yaşındayken mutfak şefi oldum. Kısa süre içerisinde ise, Yiyecek & içecek Müdürü pozisyonuna yükseldim. Londra’da edindiğim global bakış açısı sayesinde Portekiz, Dubai ve Çin’de çeşitli yöneticilik pozisyonları ile kariyerimi ilerlettim. Le Royal Meridien Beach Resort & Spa Dubai, St. Regis, Pekin-Çin, Raffles Hotel Çin gibi dünyanın önde gelen otellerinde üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra, Starwood Çin’de, Astor Hotel, Westin ve Sheraton markalarının yönetimini üstlendim. Şimdi de kariyerime, Swissötel The Bosphorus, İstanbul’un Genel Müdürü ve Accor Türkiye Lüks Markalar Bölge Başkan Yardımcısı olarak her zamanki istekve hevesimle devam ediyorum.

Peki gelelim Swissotel’e… Siz geldikten sonra neler değişti ve ilerisi için hedefleriniz neler?

Swissötel tüm dünyada olduğu gibi, burada da her zaman güvenirlik algısı çok yüksek bir marka olarak kabul gördü ve bu değerli duruşunu her zaman değişimle destekledi. Sürekli kendini yenilemek, yiyecek- içecek ve eğlence sektöründe belirli akımlara öncülük etmek benim en önem verdiğim başarı kriterleri. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sektörün dinamikleri çok hızlı değişiyor. Bu nedenle, yeni alışkanlıkları takip etmemiz gerekiyor. Misafirlerimizin dinledikleri müzik, eğlenceye bakış açıları, enerjilerini iyi analiz etmek çok önemli, ne istediklerini ve nasıl eğlendiklerini çok iyi anlamak ve değişim hedeflerini de buna göre şekillendirmekgerekiyorartık. Bu bakış açısıyla da, yönetim anlayışımızı değiştirerek öncü olma felsefesiyle yola koyulduk. Restoranlarımızda fark yaratacak yenilikler yaptık, pastanemizi yeniledik. Spa & Sport tarafında da öncü olarak değerli projelere imza atıyoruz. Örneğin; P5 adında yeni bir antrenman programımız var. ister deneyimli antrenörler (PT) ile özel olarak, isterseniz grup halinde çalışmanız mümkün. Programdan kısaca bahsetmekgerekirse; 5 duyunuza hitap eden bir antrenman programı bu. Antrenmana başlamadan önce, Alplerde yetişen bitkilerden elde edilen özel yağlar ile spora hazırlanıyorve ardından PT eşliğinde programa başlıyorsunuz. Programa katılanlardan çokgüzel geri dönüşleraldık. Restoran tarafındaki yeniliklerde ise şu anda hazırlıklarını yaptığımız bizi çok heyecanlandıran konseptlerimiz ve projelerimiz var. 16 Roof bunlardan biri… 2018 yazına müthiş bir şekilde merhaba diyeceğiz! Dünyanın ilgi odağındaki mutfağı Peru ile Akdeniz’in modern tatlarını aynı çatı altında buluşturduk. İstanbul için heyecan verici bu lezzet deneyimi, 16 Roof’da başarılı ve tanınmış Peru’lu Şef Bruno Andres Santa Cruz’un dokunuşlarıyla hayat buluyor. Şef Bruno’nun imzasını taşıyan menümüzün son derece iddialı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Club-bar kısmında ise popüler DJ’lerin performans sergileyeceği eventler ile yazın ilgi odağı olmaya hazırlanıyoruz. Restoran tarafındaki bir diğer yeniliğimiz de Chalet’de yapılacakolan Pazarbrunchları… Cafe Swiss’in klasikleşen Pazar Brunch’larını havaların güzelleşmesiyle Chalet’in muhteşem yemyeşil bahçesine taşıdık. Piknik konsepti olarak yenilenen brunch ile misafirlerimiz kendilerini Chalet’in büyülü bahçesine bırakacak. Yine Chalet’in bir başka yeni konsepti olan “BBQ Thursday” ile Perşembe barbeküleri yaparak misafirlerimize keyifli anlar yaşatmak istiyoruz. Ve tabii anlatmadan geçemeyeceğim muhteşem Sultan Park… 65 dönümlük tarihi bahçelerin içinde yer alan Swissötel the Bosphorus, İstanbul’da yaz düğünleri çok talep görüyor. Şehrin göbeğindeki saklı cennet olarak tanımladığımız Sultan Park’da, zarif ve şık kır düğünlerine ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.

 

Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.