• BIST 9874.64
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 4 °C
  • Antalya 10 °C

Uçaklarda silahli polis dönemi… Ne getirir, ne götürür?

Sefa İnan

Bilindiği gibi, terör ile ilgili kuşkusu olan bazı ülkeler, sivil yolcu uçaklarında silahlı güvenlik memurları bulundurmaktadır. Bu konu, ICAO Doc. 8973 güvenlik el kitabı ve Chicago sözleşmesinde genel olarak açıklanmıştır.

Geçen hafta yazdığımız üzere Türkiye de bu uygulamaya geçecek. Bilhassa Bayrak taşıyıcı şirketlere yönelik yapılacağını düşündüğüm bu uygulama için resmi girişimler sonuçlanmış olup, konu artık tatbiki hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Bakalım yeni mevzuat kısaca neleri kapsıyor

“Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda yapılan düzenleme ile tescilli sivil hava araçlarında özel eğitimli silahlı güvenlik görevlilerinin bulunabileceği maddesi yer aldı. Söz konusu maddenin havada meydana gelecek tehdit durumlarında önleme amaçlı tedbir olduğu belirtiliyor. Yeni düzenlemeye benzer uygulamanın ‘hava polisi’ adıyla ABD, Almanya, İngiltere gibi bazı ülkelerde uygulandığı biliniyor.

Söz konusu güvenlik güçlerinin uçak kaçırma ve benzer olaylara müdahale etmesi bekleniyor. Öte yandan Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve diğer kurum-kuruluşlar koordineli olarak ‘Millî Sivil Havacılık Güvenlik Kurulunu oluşturacak”

Bir zamanlar THY’de iken İsrail’in El-Al şirketinin uçaklarına THY adına hizmet verirdik. Bu ekibin başında da ben vardım. Silahlı güvenlik uygulamalarını bizzat gören biri olarak, silahlı polis olan uçuşlarda ve tabii ki yerde, uçak, ekip ve yolcuların nelerle karşılaşabileceğini tecrübelerimin ışığında yazarak ilgililerin dikkatini çekmek istedim.

El-Al havayolu, o zamanlar Boeing 707 ile gelirdi. THY/Teknik Müşteri uçakları şefi olarak mecburen El-Al’a ben ve yanımda bir teknisyen arkadaşla giderdik. Çünkü B-707 uçağının imza yetkili olan, benden başka elemanımız yoktu. El-Al ekipleri gölgesinden korkan ve inanılmaz emniyet tedbirleri alan bir şirkettir. Uçağın bakımını yapabilmek için bir kaç kere kokpite girmek zorunda kaldığımda, her uçağa girip çıkışta üst araması yaparlardı. Bu uygulama beni o kadar çok sıkmıştı ki, bir gün silahlı koruma ile tartıştık. Benimle birlikte uçağa teknik hizmet vermek üzere görevlendirilmiş arkadaşla, EL-AL ın silahlı koruması uçağın ön kapısında birbirine girdi. Benimle birlikte görev yapan teknisyen, görevi icabı her uçağa girip çıktığında,hem cihazla hem de el ile üstünün aranmasına itiraz ediyordu. Air Marshal denilen silahlı güvenlik memurunun davranışlarına itiraz eden yanımdaki genç teknisyen arkadaş ile El-Al ın güvenliği neredeyse sille tokat kavga edecek duruma gelmişti. Ben ve El-Al’ın müdürü devreye girdi ve olası bir kavgayı önledik.

Bu şirket, yolcu bavulları içinde seyyar X-Ray cihazını körüğe kadar getirtir ve yolcuların bavullarını bir kez daha kendi elemanlarınca ikinci defa X-Ray’den geçirterek incelerlerdi. Bunların yanı sıra, uçak push back yaparken ve pist başına gidene kadar bir minibüs içinde bir kaç silahlı koruma uçak kalkana kadar beklerlerdi.

Örneğin; THY uçağının, git-gel seferlerinde bizim uçucu polis arkadaşımız, aynı İsrail korumaları gibi uçağa her gireni arayacak mıdır bilemiyorum. Git-Gel seferlerde polis uçaktan inmeyeceğine göre yolcular tarafından tanınacaktır. Ekiplerin ise zaten tanıması gerekir. Yolcular, uçağa binerken içeride sivil birinin olması yolcunun dikkatinden kaçmayacaktır.

Şimdi aklıma gelen bazı olasılıkları birlikte inceleyelim.

1.) Güvenlik görevlilerinin taşıyacağı silah ateşli bir silah olacaksa ve kullanılması halinde uçak gövdesine isabet eden bir merminin kabin tazyikini boşaltacağı ve uçak gövdesine ve/veya sistemlere hasar vererek anormal durum yaratacağı düşünülmüş müdür? Merminin gövdeyi deldiği yerdeki delik ufak ama merminin çıktığı yer daha geniş olacaktır.

2.) Uçuşlarda istenmeyen durumlardan bir kaç tanesini saymak gerekirse; bunlar, uçak içinde kontrol edilemeyen kargaşa, ani yer değiştirmeler ve yük/ağırlık kaymasıdır. Takdir edersiniz ki emniyet görevlisinin yapacağı müdahalelerde bu hareketlenme, yer değiştirme ister istemez olacaktır.

3.) Bilindiği gibi uçuştan önce kabin görevlileri yolculara uçakla ilgili bilgi vermenin yanı sıra anormal bir durumda ne yapacaklarını anlatırlar. Emniyet ile ilgili olası davranışlar hakkında yolcular nasıl bilgilendirileceklerdir. Bilgilendirme yazılı dökümanlarla mı yoksa kabin ekibi tarafından sözlü olarak mı yapılacaktır. Bazı meydanlarda park yeri ile kalkış yapılacak pist arası çok yakın olabiliyor. Dolayısıyla kısıtlı zamanda birçok bilgi nasıl aktarılacaktır. Yolcuların uçakta silahlı polis olduğunu bilmemeleri gerekir.

4.) Emniyet görevlilerinin tek koridorlu uçaklarda en arkadaki koltuklardan bir tanesinde oturması problem olmayacaktır (çıkan kanunda görevlilerin en arkada oturacağı yazılıdır). Çift koridorlu uçaklarda bilindiği gibi iki üç bölüm vardır. İlerleyen zamanlarda A-380 veya B-747 gibi iki katlı uçaklarda emniyet görevlileri nerelerde oturacaklar ve olası bir olaya nasıl müdahale edeceklerdir.

5.) Emniyet görevlileri uçağa ne zaman ve nereden geleceklerdir?

a.) Yolculardan önce yolcu kapısından mı geleceklerdir; bu durum uçağa binmek için bekleyen yolculara nasıl anlatılacaktır ve kimliği gizli tutulan görevlinin tanınmaması nasıl sağlanacaktır?

b.) Yolcularla beraber mi geleceklerdir; bu durumda uçağa biniş kartları nasıl düzenlenecektir. Uçağa uçuş ekibi haricinde binen görevliler için uygulanan usuller kimliği gizli olması gereken emniyet görevlileri için nasıl olacaktır?

c.) Uçuş ekipleri gibi aprondan mı geleceklerdir. Bilindiği gibi Kaptan uçağı teslim almadan uçağa kimseyi kabul etmeyeceği düşünüldüğünde yolcu alınmasına hazır olur olmaz emniyet görevlisinin uçağa gelmesi durumunda kimliği nasıl gizlenecektir?

d.) Uygulamanın devamı sürecinde, ister istemez emniyet görevlilerinin kimliklerinin gizli tutulması çok zorlaşacak hatta imkansız olacaktır.

e.) Emniyet görevlilerinin uçağa gelmesi yurt dışında nasıl olacaktır? Ekip ile hareket etseler tanınacaklar. Yolcular ile hareket etseler kurallar çok katı.

f.) Uçuş görevi bir kaç bacak olacaksa hareket tarzı nasıl olacaktır. Ara bacaklarda uçuş ekibi değişirse, uygulama ne şekilde sürdürülecektir? Genellikle yurt dışı uçuşları git gel şeklindedir. Emniyet görevlileri yurt dışına uçtukları yolcular ile birlikte uçaktan ayrılıp gümrük ve polis kontroluna gittiler, bu arada uçak dönüş bacağı için hazırlandı ve dönüş için yolcu alındı. Emniyet görevlisi dönüş işlemlerini tamamlayamayıp uçağa gelemezse ki çok büyük olasılık, bu durumda, genel olarak dönüş yolcuları ile ilgili işlemler bitirilmiş ve kontuar kapatılmış olacağından, uçucu ekip ile birlikte gidip gelmeleri sağlanabilecek midir?

g.) Bir şekilde emniyet görevlisi dönüşte uçağı kaçırmışsa ne olacak? Hele hele pasaportunda gittiği ülke vizesi yoksa. Çok daha önemlisi, arıza veya mecburi inişi gerektiren bir durumda, ikili anlaşmamızın olmadığı bir meydanda, olası bir ekip veya uçak değişikliğinde, silahlı polisin tabancası ile birlikte uçağa binmesi için, ikili anlaşmamız olmadığı o ülkede, görevliler nasıl ikna edilecektir?

Uçuş ekibinin landing kartları onlara pasaportlarına bakılmaksızın gittikleri yerlerde üç gün kalma şansı vermektedir. Emniyet görevlilerini, uçuş ekiplerine dahil etseniz, özlük haklarından tutun, uçuş görev ve dinlenme talimatı, uçuş ücreti ve ana üs harici meydanlarda, kaptanın talimatları ile hareket etmesi vb. bir çok problemle karşı karşıya kalınacaktır. Güvenlik görevlisi polisin görev saatleri ve ücreti hangi kurallara göre ayarlanıp değerlendirilecektir? Uçuş ekiplerine tanınan, havada kaldığı sürece net uçuş tazminatı, bu polis arkadaşlara da uygulanacak mıdır?

6.) Uçağın sorumlu Kaptan pilotunun, uçağın kapısı kapandıktan sonra talimatı olmadan hiçbir iş ve müdahale yapılamıyorken emniyet görevlisinin hareket tarzı nasıl olacaktır. Emniyet görevlisi kendi inisiyatifi ile hareket etmeye kalkarsa kimliği bilinmiyor iken kabin görevlilerinin davranışları nasıl olacaktır. Ekiplerin polisleri tanıması gerekiyorsa, gizemin ortadan kalkmasının artı ve eksileri nelerdir?

7.) Uçağın kaçırılması söz konusu olmuş ve birden fazla terörist var ise emniyet görevlisinin teröristlere müdahale etmesi nasıl olacaktır. Kaçırılma durumunda yapılacak işlemlerde emniyet görevlisi kaptanın tasarrufundan veya harekat tarzından nasıl haberdar olacaktır?

8.) Uçuşta Kaptan veya ikinci pilotun biri görev yapamaz duruma geldiğinde (incapacitation) diğeri kumandayı alıp gerekli işlemleri yapıyor iken aynı durum emniyet görevlisinin başına gelmiş ise ne olacaktır.

9.) Uçuş görevini yapan pilot ve kabin memurları, uçuşa elverişli olduğunu hastane muayenesi ile her yıl yenilemektedir. Emniyet görevlisinin sağlık muayenesi aynı kurallar çerçevesinde mi yapılacaktır?

10.) Konu ticari olarak düşünüldüğünde yapılan uçuşlarda, hep bir koltuk eksik uçmak nedeniyle zarar oluşacaktır. Bir koltuğun maliyetinin yüksekliği nedeniyle, yetkili teknisyen olmayan meydanlara gidilirken, o meydanda teknik yardım almak zorunda kalınırken, şimdi binde bir ihtimal için devamlı koltuğu satamamanın senelik bedeli ne kadardır?

11.) Genel olarak ülkelerin bayrak taşıyan şirketlerinin bu tür terörist faaliyetlere maruz kaldığı düşünüldüğünde, özel havayolu şirketleri ne yapacaklardır?

12.) Emniyet görevlisi uygunsuz davranış sergilerse “Benim kim olduğumu biliyormusun” şeklinde yolcular veya kabin ekibine müdahale ederse hareket tarzı nasıl olacaktır?

Bütün bu soruların cevaplarının verileceği bir talimat veya yönerge hazırlanarak yürürlüğe konmalı , görev yapacak polisler bu talimata uygun teorik ve pratik olarak eğitilmeli, sınav yapılmalı, başarılı olanlara sertifika veya benzeri bir belge verilmeli, belli aralıklarla eğitim verilerek, sınav yapılıp tazeleme eğitimleri sıklıkla yapılmalıdır.

Bu yazı toplam 3559 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.