Türsab başkan Adayı ve Türsab hepimizin hareketi başkanı Emin Çakmak'ın kaçakları önlemek konusundaki projesi üzerine önüne gelen yorum yapıyor. Emin Çakmak'ın Türsab cezayı 1618'e göre işlem yaparak vermesini gözardı etmeden "sınır kapıları ve müze kapıları tutulursa kaçak turları yapanlar yakalanır" şeklindeki açıklamasını birilerine "biat" etme telaşı içinde dinlemek bile istemiyorlar.
Ben her zaman doğrudan ve inandığım ilkelerden yana oldum. Kimseye biat etmedim.
İnandığım tek şey değişim ve artık gençlerin, yeni yüzlerin, yeni kadroların Türsab yönetimine gelmesidir. Eskiler kendilerini yıllarca ispat ettiler ve bir adım ileriye gidemedik. Bırakılım yenileri gelsin. Dünya koşarken, Türkiye geride kalmasın istiyorum.
Bu nedenle yerinde olmayan bazı tartışmalara açıklık getirmek istedim.
Kaçak faaliyetler Türk turizminin an büyük kaybıdır ve acentelerin yıllardır çözüm getirilmeyen kanayan yarasıdır. Türkiye turizm ürünlerinin satış ve pazarlamasından sorumlu ve en değerli birimi olan seyahat acenteleri ile onların bağlı olduğu sivil toplum kuruluşu Türsab'ın kongresi turizmin geleceğini tayin edecek kongredir. Türsab acentelerin haklarını koruyacak ve onları yönlendirecek en önemli kuruluştur. Kongrenin Türk turizminin selameti için demokratik bir ortamda gerçekleşmesi ve acenteler için en iyi sonuca ulaşmasını dilerim.
Herkes her söyleneni istediği gibi anlıyor
Emin Çakmak sokaklarda acentelerin polis köpeği gibi dolaşıp, turist otobüslerini durdurup Türk turizmine zarar vermek yerine kontrollerin sınır kapılarında kaynağında yapılarak 1618 Sayılı Kanun'nun kendilerine verdiği yetkiye uygun olarak eskiden olduğu gibi cezalandırma yöntemini uygulayacağın söyledi.
Yani kapılardan Türkiye'ye girerken otobüsler ve gruplarda kaçak acente, rehber olmayacak. Aynı şekilde yurtdışına tur yapanlarda da olmayacak.
Türsab'ın müzelerine giriş çıkışta ayşe ablalar fatma ablalar ve kamu kuruluşlarının kontrolleri rahatça yapılacak.İzin verilmeyecek yasal işlem yapılacak.
Arkadaşlar birilerine yaranmak için denetimin nerede yapılacağı ve 1618'in verdiği yetkinin kullanımını başka turlu cezalandırmak olarak tanımlıyorlar.
Ayrıca Emin Çakmak göreve geldiği zaman 1618'de ki yasa boşluklarının yeniden düzenlenerek kaçak faaliyetlere kesin çözüm getirileceğini söylüyor.
Bu arkadaşlar Türk turizminin en büyük sancısı olan ve yılda 15 milyar dolara yakın kayba neden olan, acentelerin karşısına Demoklesin kılıcı gibi çıkan ve Türsab'ın yıllardır engelleyemediği kaçağı destekliyorlar mi ki bu şekilde savunmaya geçiyorlar.
Kirasını, personel parasını ödeyemeyen ancak vecibelerini yerine getiren seyahat acentelerinin bu sıkıntısını çözmek için çalışan bir adayı karalamakla kaçağı engelleyeceklerini mi sanıyorlar. kim çözüm üretmek için ortaya çıkıyorsa alnından öpmek ve kutlamak gerekir. İşte Türsab'ı bu zihniyete sahip insanlar bu günlere getirde ve çözüm getirecek, genç dinamik kadroların önünü kesiyorlar. bu gibi proJeleri ortaya koyanların karşına dikilenleri gördükçe insanın "Acaba bütün bunlardan menfaatleri mi var diye sorması gerekiyor.
Acentelerin lehine olan ve onları uçurumun kenarından çekip çıkaracak tüm projelerin yanında olmak gerekir. Ayrıca şimdiden detaylara girmek değil, kongrede demokratik bir şekilde adayların söyleyeceklerini dinlemek ve adeletten yana oyunu kullandıktan sonra yapılacakları izlemek gerekir.
Emin Çakmak ortaya acentelerin selameti için 154 proje koyuyor. İki dönemdir değişim için mücadele ediyor. Öte yandan hiçbir zaman aday olmayan, adaylara daima köstek olan, elini taşın altına koymayan sadece ahkam kesenler konuşuyor.
Bunun adı demokratik mücadele değil, sadece Türk turizminin geleceğine zarar vermektir. Çok konuşanların da Türsab'a aday olup söylediklerini hayata geçirmelerini beklerdik.
Türkiye'nin bu sıkıntılı dönemde yeni fikirlerle ortaya çıkan ve turizmde değişimi hedefleyen insanların yanında olması gerekiyor.
Onları engellemek isteyen "eskinin devamını" hedefleyen, acenteleri değil"kendini düşünen" zihniyete ise sandıkta "dur" demeleri gerekiyor. Bunu kim yaparsa yapsın yanında olmak gerekir. Aday olanların projelerine bakıldığında bunu sağlayacak tek kişinin Emin Çakmak olduğu görülüyor. "Eski zihniyet" ve "kendini düşünen zihniyet" ise bundan rahatsız olduğu için çirkin bir politika izleyerek atmadık çamur, söylemedik söz bırakmıyor.
Bir gazeteci olarak 1970'den beri turizm yazarıyım. Kuruluşundan bu yana tüm Türab kongrelerini izledim.
Bu dönemdeki kadar çirkinlik ve gizli hesaplar görmedim.
Ayrıca birilerine "biat" edenlerden ve "personeli" gibi çalışanların varlığından Türk turizmi adına endişe duyuyorum.
Ben her zaman doğrudan ve inandığım ilkelerden yana oldum. Kimseye biat etmedim. İnandığım tek şey değişim ve artık gençlerin, yeni yüzlerin, yeni kadroların Türsab yönetimine gelmesidir. Eskiler kendilerini yıllarca ispat ettiler ve bir adım ileriye gidemedik. Bırakılım yenileri gelsin. Dünya koşarken, Türkiye geride kalmasın.