İSTANBUL- Travel Terminal’in sahibi Bülent Bek, Başaran Ulusoy’un Hilton Convertion Center’da yaptığı seçim toplantısınıher zamanki gibi ustalıkla değerlendirdi. Bülent Bek, Başaran Ulusoy Seçim Toplantısı Değerlendirmeleri’ başlıklı yazısında dağıtılan kitapçıktan başlayarak, “genç kadrosu!”, rekor denilecek kısa konuşmasını ve başkanın bitkin halini anlatıyor.
Bülent Bek’in yazısı şöyle:
Değerli meslektaşlarım
Tursab genel kurulu öncesi başkanlık adaylarının yapmış olduğu yoğun toplantı trafiğinin son katıldığım toplantısı sayın Başaran Ulusoy' un 11.11.2015 tarihinde Hilton 'da vermiş olduğu davet oldu.
Daha önce de sizlere ilettiğim üzere, toplantıları yakinen takip edemeyen meslektaşlarım için gözlemlerimi ve toplantıda neler yaşandı sizlere aktarmaya devam ediyorum.
TECRÜBE KARTI
Toplantı salonuna ulaştığımda ilk gözüme çarpan '' Tecrübeye Güvenin '' pankartları oldu. Geçen seçim ''Birlikte Başardık'' parolasıyla seçime giden sayın başkanın bu sefer Tecrübe kartını masaya açtığını daha girer girmez görmüş oldum.
MASA DÜZENI
İkinci enteresan sahneyi görmem için 3 adım daha atmam yeterli oldu. Görevliler giriş koridorunda masa hazırlıyorlardı, Allah Allah dedim hava sıcak olsa sokağa da masa atılacaktı herhalde :) Sanırım planlanan kişi sayısının üzerinde bir talep söz konusuydu. Devam edip iç salona girdiğimde yaklaşık yediyüz kişilik bir masa düzeni vardı. Üst kat loca da misafirlerin olduğunu hesaplarsak, koridor ile beraber yaklaşık Bin kişilik bir yemek düzeni alınmıştı. ( Sayı göz kararıdır, tam sayıyı ancak hesabı ödeyen bilir :) ) Salon konuşma başladığında neredeyse tamama yakın dolmuştu ve oldukça kalabalık bir meslektaş grubumuza sayın başkanın hitap ettiğini iletebilirim.
KALPLER BIR OLSUN
Salonun kapısında Eski Avrupa Byk Başkanı Sayın Aziz Ciga ile karşılaştık, sarıldık öpüştük. Kendisiyle Acayip istikrarlı bir muhabbetimiz var. Muhabbet konumuz hiç değişmedi son üç-beş yıldır... ''Ofislerimiz neredeyse yan yana bir gelemedim sana :))'' Tamam, Aziz beyciğim gönüller bir olsun ne diyelim... Sağlık olsun oda olur inşallah... Herkesin işi gücü var kızılmaz ki böyle birşey için... Hatta muhabbet beni sardı, alıştım, istikrarımız bir kaç yıl daha sürsün diye :) Gelme:) diyeceğim, yanlış anlayacak ödüm kopuyor :)) Sıkıntı yok, kalpler bir olsun :)
MUHALEFETİ DESTEKLEYENLERDE KATILMIŞTI
Neyse daha sulandırmadan konuyu salona geçtim;
Henüz konuşmalar başlamadan salonda şöyle bir dolaştığımda diğer iki adayı desteklediğini açıkça ifade eden hatta yönetim ekiplerinde bulunan meslektaşlarımızı da salonda görmekten memnuniyet duydum. Hatta gerek Firuz Bağlıkaya 'nın toplantısında gerekse Emin Çakmak beyin toplantısında karşılaştığım bazı meslektaşlarımızı da salonda gördüm.
BAŞKAN KORKUSU FİİLEN SONA ERDİ
Sanıyorum ilk defa bu seçim Seyahat Acentaları ''Bir Dakika Ne oluyor Yahuuu'' diye başlarını ofislerinden dışarı çıkardılar ve genel kurul ile ilgilenmeye başladılar. Genel kurul katılımı da zaten bunu açıkça gösteriyor. Belki Mevcut gidişatın endişeleri, belki yıllardır sayın başkanın Tursab 'ı yönetiyor olması, belki de başka bir neden, bilemiyorum.... Ama geçtiğimiz seçim dönemlerinde yaşanan ''ilgi gösterilmeyen toplantılar'', ''zoraki gidilen yemekler'' sona ermiştir. Bunun yanı sıra ''Aman dur bunun toplantısına gitmeyeyim mimlenirim'', ''Şunun yanında görülmeyeyim başkanla aram bozulur'', hissiyatı dönemi de artık sanıyorum bu genel kurul ile fiilen sona erdi... Bu seçim her üç adayın da bol katılımlı, bol ilgi ve alaka gördüğü toplantılarına şahitlik etti. Muhalafet demek ölüm fermanı olmaktan çıktı, Muhalefete alışıldı, Başkan da alıştı, Muhalefette başkana alıştı, hoşgörü yavaş yavaş sektöre nüfuz etti.. Mesleğimiz için hayırlara vesile olur inşallah...
BAŞKANIN SAVUNMA KİTAPÇIĞI
Gecemize dönersek, salonda ki kısa turu tamamladıktan sonra bende yerimi aldım. Salonda dolaşırken her koltuk üzerinde kalınca bir kitapçık bulunduğunu gördüm. Yerimi alır almaz hemen kitapçık üzerinde göz gezdirmeye başladım.
Kitapçığın Başlığı ''dediler ki... diyoruz ki...'' İddia çok olunca, savunması da Kitap Kalınlığında oluyor.. Bu da bir ilk aslında bu şekilde bir hazırlıkla savunma yapmak enteresan olmuş. Sayın Ulusoy'un açılış konuşmasıyla başlayan Kitapçık sayfalarını çevirdikçe Sayın Firuz bey ve Nebil beye ithafen hazırlanmış olduğunu kavramam uzun sürmedi. Sayın Bağlıkaya'nın ithamları ve sayın başkanın bu ithamlara cevaben imzalı tutanaklarıyla hazırlanmış bol içerikli bir kitapçık. Hatta şöyle diyebilirim. Genel kurulda oy kullanacak Dörtbinbeşyüze yakın seçmen acentanın en az yarısının böyle bir kataloğu - kitapçığı yoktur :) Hani bazen birine ters bir soru sorarsınız ''Kapak'' diye nitelendirilen hazır cevap bir yanıt alırsınız ya. Bu da sana Kapak olsun derler :) Buda galiba ''Kapak artı Kitap'' sınıfından birşey olmuş :)) Vallahi iki gündür elimde daha bitiremedim. Biraz ''Ağır ve Kalın'' bir kitapçık. Okuması da sindirmesi de zaman alıyor. Genel kurula bir ay kala verilmesi iyi olmuş ben bunu o zamana kadar ancak bitiririm :)
TÜRSAB’IN ŞİRKETLERİ İLK KEZ GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Bu arada kitapçıkla birlikte; Tursab'ın kurduğu şirketler ve onların hikayelerinin yanı sıra 2015 bilançoları da ilk defa görücüye çıkmış oldu. Kitabın bu bölümünü de muhasebeyle ilgili olan meslekdaşlarımıza bırakıyorum birazda siz okuyun genel kurula kadar :)) Yapecak bir şey yok. Başkan ev ödevi vermiş çalışacak herkes boş durmak yok :) Genel kurulda sorular 50 ile 80 sayfaları arasından çoğunlukla çıkacakmış çok sağlam tüyo aldım haberiniz olsun :))
Merak etti şimdi görmeyenler, nasıl bir kitapçık bu diyecekler şimdi yok yahu ben biraz abartıyorum merak etmeyin ama kapak hariç 184 sayfa diye özetleyeyim siz anlayın artık :))
Kitabın son bölümleri Emin Çakmak için ayrılmış bu bölümde de, son genel kurulda sayın Çakmak'ın bazı itirazları ve konu ile ilgili tutanaklar şikayetler ve konu hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetleme tutanağı yer alıyor.
ULUSOY SALONA “GÜZELLER IÇINDEN BIR SENI SEÇTIM” İLE GİRDİ
Kitapçıkla uğraşırken salonda bir anda müzikler çalmaya başladı. ''Güzeller içinden bir seni seçtim, kalbimi sana, ben sana verdim'' Gümbede güm be de güm güm... Başaran Ulusoy'un salona girmesiyle toplantı başladı ve şenlendi :) Masalarda şöyle bir tur atan Ulusoy çoğu katılımcıyla merhabalaşarak yerini aldı.
ÇETİN GÜRCÜN: REHBERLER ACENTEDE SGK’LI ÇALIŞACAK
İlk konuşmacı Genel Sekreter Sayın Çetin Gürcün oldu. Kısa bir konuşma yaparak Byk ve komitelerde görev alan toplam ikibin civarında acentacı meslekdaşımıza hizmetleri için teşekkür etti. Konuşmasında, sayın Bağlıkaya 'ya sitemlerin ardından, Medyaya yansıyan ithamlarının yanlış ve hatalı olduğunun altını çizerek devam etti. Ardından önemli bir müjde de bulundu; Rehberler konusunda SGK nın bazı acentacıları sıkıştırması nedeniyle konunun Maliye Bakanlığı ile halledildiğini iletti. Bundan sonra rehberler ya acenta bünyesinde maaşlı sgk lı çalışacak. Yada serbest olarak çalışıp acentalara fatura kesecekler. Hayırlı olsun. Bugün Maliye Bakanlığından yönetmelik çıktı dedi. Bu sözlerden sonra kısa konuşmasını sonlandırarak başkanı kürsüye davet etti...
YORGUN BAŞKAN VE BOZUK SES SİSTEMİ
Yine gümbede güm güm müzik, alkışlar eşliğinde Sayın Başaran Ulusoy mikrofona geçerek şu ana kadar izlediğim en kısa konuşmasını yaptı. Başkanın yol yorgunu olması, ses siteminin oldukça zayıf olması, salonda hiç bitmeyen bir uğultu ve gürültü nedeniyle konuşmasının yüzde altmışını ancak anlayabildim. Anladığım yüzdede son aylarda kendisine fazlaca yüklenen Tursab Yeniden hareketinden dem vurdu. Dağıtılan kitapçıklarda bütün belgeleriyle yöneltilen suçlamaları yanıtladığını anlattı. Tursab ın özel konularının medyaya saçılmasından rahatsız olduğundan dem vurdu.
ULUSOY İÇİN TALİHSİZ BİR TOPLANTI OLDU
Firuz Bağlıkaya'nın sekizyüz acentayı ulaşılamıyor, bu acentalar yok diye şikayet ettiğini fakat yaptırdığı denetimlerde bunların bir çoğunun aktif olduğunu belirtti. Genel hatlarıyla savunma yönünde geçen konuşmasında sayın başkan bir türlü alıştığımız Ulusoy havasına giremedi. Ara ara konuşmasına gaz vererek, ara sıra kağıttan okuyarak, ara sıra da alnındaki teri silerek, yorgun ve kısa bir konuşma yaptı. Ankara'dan kara yoluyla geldiği için toplantıya ucu ucuna yetişmişti ama salonun enerjisine kendi enerjisini bir türlü yetiştiremedi. Bu anlamda kendisi için talihsiz bir toplantı oldu diyebilirim. Fakat sayın başkan üzülmesin en azından ben kendisinin performansını biliyorum, geçmiş hafıza arşivimden bunu telafi ettim sıkıntı yok :)) Diğer meslekdaşlarımın da ayı yönde mazur görerek değerlendirme yaptığına eminim...
GÜMBE DE GÜM MÜZİKLER VE ÖN SIRADA OTURAN DESTEKÇİLERİ
Ulusoy'un konuşması alkışlar eşliğinde bir anda son buldu ve kürsüye gelen yakın destekçileri tarafından tebrikleri kabul etmeye başladı. Tekrar güm be de güm gümm müzikler eşliğinde salona eller, mendiller sallandı... Bu arada yakın çekim yapan kamera dan büyük ekrana yansıyan görüntüde sayın başkanın yüzünün renginin bir an değiştiğini gördüm, sanıyorum bir anda tansiyonu düştü. (Yüz ifadesinden ve genel tavırlarından ben bu hisse kapıldım.) yanına gelen destekçilerinden bir adım uzaklaşarak yeniden kürsüye yaklaşıp, bir bardak su içtikten sonra, tekrar mikrofona gelerek son bir kaç cümle ile salona bizlere teşekkürlerini iletti.
YÜRÜRKEN ARKASINDAN GİDEN BİR KUYRUĞU, KOLONİSİ VAR
Ulusoy 'un uzun yıllardır belirli bir oy kitlesi hep oldu, vardı ve hala mevcut. Zaten bu kadar uzun süren bir başkanlık başka türlü mümkün olamaz. Birde o yürürken arkasından giden bir kuyruğu var :) Başaran Ulusoy'un arkasında peşi sıra gezen onlarca acenta. Neden böyle koloni gibi gezerler bilmiyorum ama çok seviyorlar herhalde diyelim :) Bu seçim döneminde benim salondan edindiğim bir başka izlenim ise ; Muhalefet Sayın Başaran Ulusoy'a yüklendikçe, Başkanın etrafındaki çekirdek kadro dahada başkana yapışmış durumda. Saflar sıklaşmış, fanatiklik daha da artmış. Hani futbolda defans, orta saha, hücum vardır ya... Başkanın Orta sahası da defansa yapışmış durumda.. Biraz tuhaf oldu ama herhalde ancak böyle anlatılabilir. Hücum kopmuş ne yaptığı belli değil, bütün kadrosu blok defans haline gelmiş. Bir takım böyle oynarsa gol yer mi? bilmem ama gol atma şansı pek olmaz bilesiniz :)
SAFLAR SIKLAŞIYOR
Bu tip seçimlerde başkan adaylarının birbirlerine yüklenmesi seçimin doğası gereği. Bazen kasıtlı bazen istemeden yapılan bu tip saldırılar her iki tarafta da Etki - Tepki Enerjileri doğruyor. Çekirdek Gruplar arası mesafeyi açıyor, kararsız seçmenleri bir taraf olmaya itiyor. Konuya dahil olan bir seçmen Haklı-Haksız, Doğru-Yanlış seçeneklerinden birini değerlendirmeye başladığı anda bir tarafı da otomatikman seçmiş oluyor... Gruplar arası saldırı ve sataşmalar geldikçe Sonuç olarak her üç başkan adayının etrafında da safların sıklaşmasına neden oluyor. Bunu en iyi gözlemlediğim taraf sayın Ulusoy'un tarafı oldu. Firuz Bağlıkaya başkana yüklendikçe Sayın Ulusoy'un tarafında saflar daha da sıklaşmış. Özellikle BYK başkanları bölgelerine dahada yoğunlaşmış. Buda toplantıdan bana yansıyan enteresan bir gözlemim daha olmuş oldu...
DAVUT GÜNAYDıN’IN GENÇ KADROSU?
Toplantının 22:30 civarına kadar sürmesini tahmin etmiştim fakat bir anda saat 21:30 'da toplantı hızlı bir şekilde sona ermişti. Masada kalan bir kaç meslektaş ile kısa hoş beş sohbet yaptıktan sonra salon dışına geçtim. Salon çıkışında sayın Davut Günaydın'ı gördüm
''Eee Plan Proje yok mu? dedim. ''Hep savunma oldu bu toplantı, atak gelmeyecek mi'' dedim...
O da bana ''Merak etme hepsi sırayla'' dedi. ''Biz dersimizi çalışıyoruz Ankara'dan yeni geldim, şu rehber mevzusunu çözdük. Şimdi birde şu damga vergisini halledeceğiz, oda bitti'' dedi. ''Senin ofise bizim genç kadroyla birde Aziz Ciga'yla gelmeyi planlıyoruz'' dedi
''Hah dedim ! Bir 3 yıl daha istikrarlı sürecek konu başlığı burada da açıldı'' dedim... içimden tabiki adam ne bilsin bizim Aziz Ciga ile istikrarlı konumuzu :)) bu düşünceyi takiben bu sefer Sesli olarak :) ''Buyurun kapım açık ne zaman arzu ederseniz dedim '' Kısa sohbetin ardından yanından ayrılarak, tanıdık meslektaşlarla selamlaşarak geceyi sonlandırdım ve salondan ayrıldım.
BAŞKAN YORGUNDU, TOPLANTI BİTMEDEN AYRILDI
Fakat geceden ayrılırken kafamı kurcalayan bir soru işareti kafamda kaldı, daha doğrusu içime bir kurt düştü... Bunu ifade etmeden ve aynı paralelde bir konunun da altını çizmeden bu yazıyı sonlandırmanın birşeyleri eksik bırakacağını düşünüyorum.
Başkanın bu gece çok yorgun ve yıpranmış olduğunu gözlemledim. Salondan çıkarken vedalaşmak için sorduğumda, Çetin Gürcün ve Başaran Ulusoy toplantı bitiminde ayrılmışlardı. Daha salon dağılmadan bu şekilde ayrılmaları ilgimi çekti daha önce gözlemlediğim nerdeyse salondan son ayrılan bu ikiliydi her zaman.
ACABA SAĞLIK SORUNU MU VAR?
Birden aklıma başkanın konuşma sonunda gözlemlediğim durum geldi. İki garip durum birleşince bende doğal olarak sayın başkanın bir sağlık sorunu yaşamış olduğundan endişelendim ( tamamen bana ait hissi bir durumdur, içime bir kurt düştü dediğim budur ) umarım böyle bir şey yoktur. Kendisini bazı konularda eleştirsek de, bazı eleştirilerimize kızsa da, bu kadar uzun süre Tursab 'a hizmet etmiş bir başkan olarak gönlümüzde ayrı bir yeri olduğu bir gerçektir. Her geçen seçim periyodunda başkanın daha da yıprandığını gözlemliyor ve üzülüyorum. Ama yapacak bir şey yok, sayın başkan uzun bir süredir başkanlık görevini yerine getirdiği Tursab 'a,gönülden bağlanmış. Biz acentalar kendisine görev verdiğimiz sürece, gözlerini kapayıncaya kadar Tursab 'a hizmet etmeye kendini adamış bir durumda. Kendisinin bu tutumuna ve bağlılığına saygı duymakla beraber, gün geçtikçe bu ağır yükün kendisini dahada yıprattığını üzülerek gözlemliyorum.
SEVENLERİ ADINA VİCDAN AZABI DUYUYORUM
Her seçim sayın başkanın sırtına bu yükü yükleyerek, oy vererek iyimi yapıyoruz yoksa kötümü yapıyoruz bunun da muhasebesini her acentanın kendi içinde yapması gerektiğini düşünüyorum. Tursab her zaman birilerince yürütülecek bir iştir. Başkanın burada yarattığı boşluk her zaman birilerince doldurulur. Ama iyi, ama kötü, Tursab her koşulda bir şekilde yoluna devam eder. Ama sayın başkanın ailesi, sevenleri için sayın başkan bir babadır, dededir, amcadır, dayıdır, dosttur, sevgilidir.... yeri de kimse tarafından doldurulamaz... Ben sayın başkanın bu denli yıprandığını gözlemledikçe ailesi ve sevenleri adına hicap ve vicdan azabı duyuyorum. Sevgi insanın doğal bir eylemidir anlıyorum fakat bir insanı öldüresiye sevmek bana pek doğru gelmiyor. Ben sadece bu konudan ve bu açıdan son iki yıldır duyduğum derin üzüntüyü dile getirmeye çalışıyorum. Ben bunları iki yıl önce de benzer kelimelerle söylediğimde sayın başkan kendisi dahil tüm sevenlerinin bana kızdığına eminim ama ne yapayım; gözümün gördüğünü, gönlümün söylememesini içim almıyor... Kısaca bu konuda son sözüm '' Ne diyeyim; Söylesem Tesiri yok, Sussam gönlüm razı değil''
Tüm meslekdaşlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyor, tüm camiamız için hayırlı bir seçim olmasını temenni ediyorum. Ama en büyük temennim ve dileğim; Mesleğimizin duayenlerine, Mesleğimizi bugünlere taşıyan değerli büyüklerimize, Mesleğimizin canlı hafızalarına, Eski Tüfeklere, Mihenk taşlarına ''Sağlıklı, sıhhatli ve sevenleriyle dolu, uzun bir ömür'' diliyorum.
Not : 24 Kasım'da Tursab yeni hizmet binasının açılışına davet maili geldi bugün, Araya başka konu girmezse sanırım bir sonraki yazımızın konusu TURSAB'ın YENİ AKILLI PLAZA'sı... Şimdiden Hayırlı olsun Hepimize... :))
Bülent BEK
Genel Müdür
Travel Terminal Seyahat Acentasi
( Tursab A-5268 )
http://www.TravelTerminal.Net
TEK TURIZM TAS. NS. TEKST. TiC. LTD. STi.
Gazi Mustafa Kemal Pasa Cad. Ulkuhan Apt. No:39 Kat: 2-3
34130 Aksaray / Istanbul - Turkey
Tel: +90 (212) 587 22 22 (pbx)
Fax: +90(212) 587 20 20
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.