TÜRSAB Başkanı ‘saltanatını koruma’ toplantısı yapıyor

ÖZKAN ALTINTAŞ – TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL – TÜRSAB Başkanı’nın ‘saltanatını korumak’ amacıyla 8 Ocak’ta toplantıya çağrı yaptığını belirten TÜRSAB eski yönetim kurulu üyesi ve genel kurulda 1000 oy alan başkan adayı Bilir Turizmin sahibi Ali Bilir ile TÜRSAB eski yöneticisi Selam Tur’un sahibi Hasan Erdem, “TÜRSAB Başkanı’nın ‘saltanatını korumak’ ve elini acentelerin cebine daha çok sokmak için 8 Ocak’ta ‘eylem toplantısına çağrı yapıyor" diyerek acenteleri protestoya çağırdılar.



TÜRSAB’A GÜVEN KALMADI
Ali Bilir şöyle devam etti: “TÜRSAB başkanının kendini korumak için ‘Kurt dumanlı havayı sever’ misali acenteleri ‘Bizi bölüyorlar, arkamızda durun’ diyerek, iyi niyetli seyahat acentelerini Bakanlığa karşı olmaya çağırıyor. Bakanlığın getireceği yasayı bölücülük yasası olarak” tanımlıyor. Son günlerini yaşıyor ve kurtuluş çaresi arıyor. Aslında ekmeğini kaybeden acenteler isyanda. TÜRSAB’a güven kalmadı. Bakanlık TÜRSAB’ın elini acentelerin cebinden çekeceği yeni bir yasa hazırladı. Bu saatten sonra kaybedilecek bir şey yok. Mevcut TÜRSAB yönetimi asli görevini unutarak ve görevini yerine getirmeyerek tüm turizmin dengesini bozdu”


TÜRSAB Başkanı'nın davet yazısındaki  olmadığı halde varmış gibi gösterilen "Anayasamızda kamu kurumu niteliği vurgulanan..." ve  Bakanlığı bölücülükle suçlayan "TÜRSAB'ın yapısal bütünlüğünü bozacak..." sözleri ilgi çekti

TÜRSAB, KİŞİSEL HIRSLARA KURBAN EDİLDİ
Ali Bilir ve Hasan Erdem, TÜRSAB’ın, acentelerin geleceğinin ve turizmin bitirilmesine son vermek için acentelere toplantıyı protesto çağrısında bulundular.
Hasan Erdem ile Ali Bilir, yazılı ve sohbet şeklinde yaptığımız görüşmelerde “TÜRSAB Başkanı karışıklıktan besleniyor. Ortaya attığı ve olduğu belirsiz ceza yasası taslağı ile acenteleri bölüyor. Turizmi bitiriyor. Acentelerin ekmeğini elinden almak için sinsi planlar yapıyor. TÜRSAB acentelerin menfaatine çalışacağı yerde, TÜRSAB başkanının kişiler hırslarına kurban edildi. Acenteler artık bu gidişe son vermelidir. ” dediler.



ÖMER KARTIN: BAKANLIK TURİZMDE BİRLİĞİ SAĞLAMAK İSTİYOR
Ali Bilir’in daveti üzerine kahvaltıda buluştuk. Daha sonra doğum günü pastasını kesmek üzere Kavacık’taki ofisine geçtik. Ali Bilir'in doğum gününe TÜRSAB Gastronomi İhtisas Komitesi’nde görev yapan, İstanbul Seyahat Acenteleri Tanıtım ve Geliştirme Derneği -İSATAG Genel Sekreteri deneyimli turizmci Ömer Kartın, TÜRSAB BTK Asye eski Başkanı Sedat Başalan, Tatil Bahçesi Seyahat Acentesi sahibi Fatih Cansızoğlu katıldı.  



İSATAG Genel Sekreteri Ömer Kartın, TÜRSAB hakkında ise “Seyahat acentelerinin geleceğini bitiren, mesleğinizi yok eden her türlü yanlışın karşısındayım. Ali Bilir ile Bakan Ersoy’a yaptığımız ziyarette görüşlerimizi paylaştık. Turizmi iyi bilen biri olarak acentelerin beklentilerini doğru tespit ettiğini gördük. Hemen hemen aynı görüşleri paylaştık. Anladığımız kadarıyla Bakanlığın hazırladığı yasa yıllardan beri turizmin yaşadığı kaosu bitiren, herkesin meslek kimliğinin belirlendiği, turizmde birlik ve beraberliği sağlayacak bir yasa olacaktır. Bakanlığın yasası birleştirici bir yasa olarak turizme rahat bir nefes aldıracaktır ” dedi.



TÜRSAB’IN MALLARI NE OLDU BİLEN YOK!
Türkiye turizminin en güzide sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği- TÜRSAB Başkanı’nın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a karşı yasayı bahane ederek itiraz etmeyenlerin çağrıldığı ‘kahvaltılı eylemler’ sürdürerek saltanatını korumaya çalıştığını ileri süren Ali Bilir ve Hasan Erdem “16 bin TÜRSAB üyesi acentenin malları hülle yoluyla 400 üyeli vakıf üzerinden kime satıldı bilinmiyor. TÜRSAB Başkanının 8 Ocak çağrısı ‘saltanatını koruma’ ve acentelerin sırtından geçinen TÜRSAB’ı yok etme oyunudur. Gelenleri kullanarak güç gösterisi yapma gayretidir. Ancak aklı başında olanların bu toplantıya gitmeyeceklerini görüyoruz. ” dediler.



 

HASAN ERDEM: TURSAV VAKFI HAKKINDA, MAHKEMEYE BAŞVURDUK
Hasan Erdem ise TÜRSAB’ın mallarının vakıf senedine aykırı olarak TURSAV vakfı üzerinden buhar edildiğini ileri sürerek şöyle konuştu: “TURSAV yönetimine, TÜRSAB başkanı tarafından haberleri olmadan seçilen kişiler bulunuyor. 400 üyeli TURSAV Vakfı toplantısı 14 kişiyle yapıldı. Yasadışı toplantının iptali için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvurduk ve dava açtık. TÜRSAB’ın 8 Ocak çağrısına katılanlar büyük vebal altına girecekler. Daha önce TURSAV Vakfı yönetiminde olan turizmin duayeni ve çok değerli bir arkadaş hesap vermek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Masası’na ifade vermişlerdi. TÜRSAB Başkanı’nın bu olmayan yasayı dayatma ve kendini kurtarma eylemine katılanlarda yakında soluğu Dolandırıcılık Masası’nda alacaklardır. TÜRSAB Başkanının saltanat oyununa gelen arkadaşlar dikkatli olmalılar.”

HASAN ERDEM, TURSAV TOPLANTISINI PROTESTO ETTİ
TURSAV Vakfı toplantısının usule uygun yapılmadığını ileri sürerek protesto içeren konuşma yaptıktan sonra ayrılan ve TURSAV Va-kfı’nın yıllarca yöneticiliğini yapan Yusuf Yazısı ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yazılı şikayetti bulunan Hasan Erdem şu açıklamayı yaptı:

Değerli Meslektaşlarım

Gectiğimiz günlerde, 25-12-2023 tarihinde Türsab binasında usulsuz bir şekilde gercekleştirilen Tursav Vakfının genel kurul ve mutevelli toplantısının mutlaka iptal edilmesi gerekir. Artık STK’larda üyelerin menfaatine olmayan bu gibi antidemokratik uygulamalara son vermemiz gerekir. Ülkemiz ne çektiyse bu şark kurnazlarından çekmiştir. Bu tip insanlar ufacık menfaatleri için koca bir kuruma ve kamunun menfaatine büyük zarar verebilirler. Bunlara ‘dur’ demek hepimizin görevidir.

SİNSİ PLAN İŞLİYOR
Tüm acenteleri göreve çağırıyorum. Hepimizin paralarıyla satın alınmış mülklerimizi 21 kişiyle yönetimini seçeceği ve yöneteceği, kafasına göre at oynatacağı bir vakfa aktaramaz.
Firuz Bağlıkaya bu genel kurulda bu sinsi planını gerçekleştirmeyi planlamıştır. İyi niyetli arkadaşlarımızı da maşa olarak kullanmaktadır.

TÜRSAB VE TURSAV İSTİLAYA UĞRADI
Buradan Vakıflardan sorumlu Kültür ve Turizm Bakanı’na sesleniyorum. Eğer bu istilaya sessiz kalırsanız bu vebalin altından kalkamazsınız. Bir an önce Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu incelemek üzere müfettiş görevlendirmek zorundadır.
2018’den bugüne kadar sattıkları belgelerden ve aldıkları aidatlardan, acentelerimizden aldıkları diğer paraların dolar olarak bu günkü kurdan hesaplarsak, yaklaşık 3 milyar TL para toplanmıştır. Bu paralarda her acentenin hakkı vardır.Bu paralar nereye gitti hangi acentemize yardımcı olundu. Acenteler ektörünü destekleyen hangi projelere destek verildi.

MALLARIMIZI BUHARLAŞTIRMAK İSTİYOR
Firuz Bağlıkaya paralarımızı buharlaştırdığı yetmiyormuş gibi, şimdi de paramızla satın alınan mülklerimizi buharlaştırmak istiyor. Sektörümüzün lokomotifi olan bu Türsab’a ve vakfımıza sahip çıkmak zorundayız.
On yıl önce planlanan programlı ve sinsi bir organizasyonla karşı karşıyayız. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yanlış hesapları ve kanuni hileleri ortaya çıkarmak da bizim görevimizdir.

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN MAHKUM EDİLEN BAŞKAN
Ulvi amaçlarla kurulan Türsab ve Tursav’I görevi kötüye kullanmaktan mahkum edilen bir başkana teslim edemeyiz. Hem de bu iki kuruma başkanlık yaparken bu cezayı alan birine. Vakıf kanununa aykırı bir şekilde gerçekleştirilen Tursav genel kurulunun iptali için Asliye Hukuk mahkemesine başvurduk

TASDİK EDİLMEYEN YÖNETİM LİSTESİ YAYINLANDI
Ayrıca Vakıflar genel müdürlüğü müfettişleri de 05-01-2024 tarihinde tuttukları tutanakla da belirtildiği gibi, divan heyeti tutanakları imzalayıp tasdik ettirmeden, listeye konulanların seçildiklerini bile bilmeden Tursav’ın resmi sitesinde yasadışı olarak yayınlandı.
TÜRSAV sitesinde., Firuz Bağlıkaya’nın kafasına göre hazırlayıp ilan ettiği mütevelli heyet listesi yayınlanmıştır. Bu bir suçtur.

TÜRSAB’IN MALLARI MUVAZAALI ŞEKİLDE KAÇIRILDI
Bunlar, terekeden mal kaçıranlar gibi neden bu kadar acele ediyorlar kanunsuz bir şekilde oldu bitti ye getiriyorlar.
Türsab’ın mülkleri muvazaalı satışlarla vakfın üzerine tescil edilemez Türsab’ı hiçkimse kendi mülkünde kiracı konumuna koyamaz Buradan tüm acenteleri uyarıyorum. Artık uyanma zamanı kimsenin ulufelerine ihtiyacımız yok.”

ALİ BİLİR: TÜRSAB BAŞKANI YASA’NIN DEĞİŞMESİNİ İSTEMİYOR
Geçtiğimiz dönemde TÜRSAB yönetiminde görev alan ve genel kurulda başkan adayı olarak 1000’i aşkın oy alan Bilir Turizm’in sahibi Ali Bilir “TÜRSAB Başkanı Seyahat Acentaları Birliği Yasası’nın değişmesini istemiyor. Benim istediğim gibi, benim TÜRSAB saltanatım devam etsin istiyor” dedi.



ALİ BİLİR: ACENTELERİ MAHKUM EDEN TÜRSAB’IN CEZA YASASI
Ali Bilir, Bakan Ersoy ile yaptıkları görüşmede ‘TÜRSAB’ın elini acentenin cebinden çekmesi’ için bir dizi öneri götürdüklerini ve kabul gördüğünü belirterek “TÜRSAB Başkanın ‘hazırladık’ dediği ve hep güzel yanlarını gösterdiği, ancak kimsenin kötü yanlarını görmediği ‘ceza yasası’ acenteleri mahkum eden, bölen ve sonumuzu getiren bir taslaktır. Bakanlığın hazırladığı yasa taslağı ise acentelerin kurtuluşudur” şeklinde konuştu.imiz Kasım-2023 ayı içerisinde yeni yasa taslağı ile ilgili bir toplantı yaptı. Seyahat Acentelerinden gizli olarak hazırladığı ve zaman zaman acentelerin hoşuna gidecek bazı maddeleri paylaşarak kendi hazırladığı yasanın güzel yanlarını göstererek çok iyi bir yasa çıkacağı algısını oluşturmaya çalıştı.

Ancak hiçbir zaman hazırlanmış olan bu yasa taslağının tamamını kimseyle paylaşmadı.

Yaptığı toplantılara kendisine itiraz etmeyecek olan kişileri davet etti.

Bu toplantıların sonucu, çıktısı acenteler kamuoyu ile paylaşılmadı. Usulen göstermelik üç-beş fotoğrafı sadece sosyal medya hesaplarında gördük.

SONUNDA YASA YAYINLANDI, CEZA YASASI OLDUĞU GÖRÜLDÜ
Nihayet çağrımız üzerine TÜRSAB Başkanı hazırlamış olduğu yasayı TÜRSAB web sayfasında yayınladı..

Gördük’ ki;

Yasa taslağı tamamen bir “ceza yasası” olmuş.

Acenteler kendisine mahkum eden bir yasa olmuş…

Bakanlığın böyle bir yasayı kabul etmesi, meclise getirmesi ve yasalaşması halinde, acentelerin sonunun geleceği, işini yapamayacak duruma getireceği bir yasa olacaktı.

Bizlerin bu yasayı, yasa içeriğini ve yasalaşmasını bekleyemeyiz, kabul edemeyiz.

Acenteler menfaatine olan ‘bir parmak bal misali’ gerçeği saklayan maddelerde olabilir. Fakat acentelerin zararına daha çok madde olan bir taslak olması kabul edilemez…”

BAKANLIK YASASINDA OLACAK ACENTELERİN BEKLENTİLERİ ŞÖYLE
Ali Bilir, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a yaptıkları ziyarette yasa taslağı için hemen hemen aynı ‘ortak akıl’da buluştuklarını, bakanın turizmin önemli sivil toplum kuruluşlarıyla yaptıkları görüşmeler sonucunda yasa taslağının hazır olduğunu belirtti.
Bilir, Yasanın önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunulacağını belirten Bakan Ersoy’un her kurumun görüşünü alarak. Turizmci olarak kendisini de ihtiyaçlara katkısının bulunduğu bir yasa hazırlandığını söylediğini anlattı. TÜRSAB’ın hazırladığı taslağın mevcut yönetimin görüşü olduğunu ve turizm sektörünün ihtiyaçlarını içermediğini, Bakan’ın bu konuda aynı şekilde açıklamalar yaptığını hatırlatan Ali Bilir, yeni yasa ile sadece tüm seyahat acentelerinin değil, tüm turizm sektörünün düzene kavuşacağını anladığını belirtti.

SEYAHAT ACENTECİLİĞİ VE TURİZMİ KURTARACAK ÖNERİLER
XAli Bilir, “Yeni çıkacak yasada binlerce acentemizin yer almasını istediği istediği başlıkları belirledik. Turizmin geleceğini kurtarmak için bu konuların olmasını bekliyoruz. Bunu talep ediyoruz. Bu talebimiz seyahat acenteciliği mesleğinin güçlenmesi ve Ülkemiz turizminin gelişmesi içindir….

BÖLGESEL SEÇİM SANDIKLARI KURULMALIDIR
Seyahat Acentaları Birliği seçimlerinin kesinlikle tek merkezde değil, bölgesel olarak yapılması gerekmektedir.
bunun nedeni ise; bugün TÜRSAB Genel kurullarına toplam üyenin sadece en fazla %30’u katılabilmektedir. Oysaki bölgesel seçim yapılması durumunda seçimlere katılma oranı %70-80’lere çıkacaktır. Bağımsız özgür seçim yapılma ortamı sağlanmalıdır. Bunun için seçim sandıklarının başında üyelere baskı yapılmasını engellemek amacıyla, divanda veya seçimin yönetilmesinde mevcut TÜRSAB yönetiminden değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan görevliler bulunmalıdır.

İHTİSAS BİRLİKleri KURULMALIDIR
Yeni yasayla birlikte yeni ihtisas birlikleri kurulabilmelidir. Örneğin asli işi sadece Hac-Umre olan acenteler kendi birliğini kurabilmelidir. Bu birliklerde ki acentelerin hac-umre yapabilmeleri için
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yetkilendirilmeleri gerekmektedir.

TUR OPERATÖRLÜĞÜ
Tur Operatörlüğü yapan Seyahat Acenteleri, kanunca yeterli görünen işlem kapasiteleri ile birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ayrıca Tur Operatörlüğü İşletme belgesi almalılar ve ayrı birliklerini kurabilmelidirler. Tur Operatörlüğünün sorumluluğu acentelerden ayrı değerlendirilmelidir. Tur operatörlerinin bayiler aracılığı ile sattığı ürünlerinden tur operatörleri sorumlu tutulmalıdırlar.

SAĞLIK TURİZMİ
Sağlık Turizmi yapmayı amaçlayan acenteler ayrıca Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık turizm yapabilme belgesi almak durumundadırlar. Ayrı bir denetim ve yetki alanına giren Sağlık Turizmi acenteleri kendi birliklerini kurabilmelidirler.
Tüm bunlarla birlikte diğer turizm ürünleri kapsamındaki seyahat acenteleri daha kapsayıcı ve sektörün ihtisas dışındaki amaçlar güden acenteler daha güçlü birlikle faaliyetini sürdürmelidir.

ÜYE AİDİTLARI YARIYA DÜŞMELİ
Hiçbir birlik ticaret yapamamalıdır. Kanunla bunun önü kesilmelidir.<
Üye aidatları kesinlikle en az yarı fiyatına düşürülmelidir.

ACENTE BELGESİNİ BAKANLIK VERMELİDİR
Seyahat Acentesi İşletme Belgesi başvuruları direk olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılmalıdır. Birliklerin kuruluş aşamasındaki keyfi uygulamalarının önüne geçilmelidir. Sektöre girişler, yeni işletme belgesi ihtas / verilmesi düzenleyici prosedürlere bağlanmalıdır.

AYNI ADRESTE BİRKAÇ ACENTE BULUNMALI
Aynı adreste ticari faaliyette bulunan Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birden fazla işletme /acente kurulabilmelidir. Örneğin, aynı ofiste birden fazla seyahat acentesi ve diğer turizm işletmeleri kurulabilmelidir.
Yeni yasayla birlikte birliklerin asli görevi seyahat acenteciliği mesleğinin gelişimi, eğitim, araştırma, geliştirme ve tanıtım amaçlı olmalıdır.

HOME OFİS SİSTEMİ GELMELİ
Yeni çıkan Vergi Usul Kanunu’nun getirdiği haklar seyahat acentelerinde kullanılmalıdır. Home Office dediğimiz dünyanın kullandığı ve pandemi de zirve yapan “Evden Çalışma“ sistemi getirilmelidir. Bu sayede kapanan acente sayısı azalacak, ofis ve personel maliyetleri düşecektir.

DENETİMİ DEVLETİN YAPMALI, PLAKA KALKMALI
Denetim vs. gibi kolluk kuvveti iş ve işlemleri devletin diğer kurumları aracılığı ile yapılmalıdır. Aktif ve faal olan seyahat acenteleri tekrar araç plakası almak zorunda bırakılmamalıdır.