İSTANBUL- 25. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nın (EMITT) İSTANBUL- kurdele kesme törenine katılmayan ve kürsüye çıkmayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, hükümetin turizm politikalarını eleştirdi.
Bağlıkaya, "Turizm, son iki yıldır gerçekten ülkemizde can çekişiyor diyebiliriz. Özellikle seyahat acenteleri açısından bakıldığı zaman, küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak 14 bin civarında seyahat acentesi gerekli desteği, gerekli ilgiyi ve alakayı görmedi. Sektör sahipsiz kaldı” dedi.
25. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, bugün İstanbul’da başladı. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, kurdele kesme törenine katılmadı. Açılış töreninin konuşmacıları arasında olmasına rağmen kürsüye çıkmayan Bağlıkaya, daha sonra katıldığı konferansta Turizm Bakanlığı’nı sert bir dille eleştirdi. Fuar kapsamında düzenlenen ‘Sürdürülebilir ve Verimli Turizmin Geleceği’ başlıklı konferansta konuşan Bağlıkaya, “2020-2021 dönemi, hiç öyle sanıldığı kadar Türkiye'de çok başarılı geçmiş falan bir dönem değil” dedi. Bağlıkaya şöyle konuştu:
KAMUDAN BEKLEDİĞİMİZ DESTEĞİ GÖREMEDİK
“Turizm, son iki yıldır gerçekten ülkemizde can çekişiyor diyebiliriz. Özellikle seyahat acenteleri açısından bakıldığı zaman, küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak 14 bin civarında seyahat acentesi gerekli desteği, gerekli ilgiyi ve alakayı görmedi maalesef. Kamunun seyahat acentelerine yardımından çok daha fazla bir seyahat birliği olarak yardımcı olduk. En azından aidatlarımızı almayarak yardımcı olduk. En azından geçmiş aidatlarımızı öteleyerek, yapılandırarak yardımcı olduk ama maalesef bu dönemde kamudan beklediğimiz alakayı, ilgiyi ve desteği gördüğümüzü söyleyemem.
FİNANSAL OLARAK KURUMU ZOR DURUMA DÜŞÜRECEK BİRTAKIM EYLEMLERE MUHATAP OLDUK: 2020 yılında acentelerimiz hiç iş yapamadı, kapalıydı. Bu kadar zorlu bir dönemde aslında kamunun alacağı çok ufak tefek önlemlerle çok daha rahat bir dönem geçirebilecekken tam tersi daha kısıtlayıcı, daha zorlayıcı, finansal olarak kurumu zorlayıcı, finansal olarak kurumu zor duruma düşürecek birtakım iş ve eylemlerle muhatap olmak zorunda kaldık. Hem Birlik hem de Birliğin üyeleri gerçekten bu iki seneyi hiç hak etmediği bir biçimde geçirdi. Bunu özellikle altını çizerek söylemek istiyorum. Seyahat acenteleri mağdurdur. Seyahat acenteleri, bütün yaptığı işlerde, her işine bir başka kurumu müdahalesiyle neredeyse işini kaybedecek duruma gelmiştir. Transfer yapamıyoruz. Tur yapamıyoruz. Neden yapamıyoruz? Yasal düzenlemelerimiz eksik. Bankalarda finansmanlara ulaşımımız eksik. Neden ihracatçı sayılmıyoruz, oradaki fonlardan yararlanamıyoruz?
PAZARLAMA DESTEĞİ ALAMIYORUZ
Pazarlamayla ilgili konularda da çok ciddi sıkıntılarımız var. Seyahat acenteleri pazarlama desteği alamıyor. Konaklama, ulaşım ve seyahat pazarlama diye bakıldığı zaman seyahat acenteleri pazarlama kanalında en azından pazarlamayla ilgili destekler alabilmeleri lazım. Fuar katkı payları alabilmeleri lazım. Bunlar eskiden vardı. Şimdi yeni dönemde yepyeni bir yapıya terk edildi bunlar. Biliyorsunuz bütün Türkiye'nin pazarlaması tek bir yapı altında toplandı.
İSPANYA’YI GEÇMEDİK, ADAMLAR KAPALIYDI
2020-2021 dönemi hiç öyle sanıldığı kadar Türkiye'de çok başarılı geçmiş falan bir dönem değil. Dünyanın neresinde ne oluyor, bizim burada da aynısı oldu. ‘Efendim şöyle bir yapı kurduk, çok fazla turist geldi.’ Hayır efendim, ondan gelmedi. Adamlar kapalıydı, ondan geldi. Yani İspanya turist almıyor. İspanya'nın turisti kapalı 6 ay. Geriye kalan 6 ayda sadece Avrupa Birliği'nden turist kabul ediyor. Başka bir yerden kabul etmiyor. Çıkıp demeç veriyoruz ‘Efendim İspanya'yı geçtik’ diye. Kapalı adamlar. Adamlar ülkeyi kapatmışlar, kimseyi almıyorlar. Yani biz yine kendi kendimize, yine kendi başımıza, yine özel sektör olarak yapacağımızı yapıyoruz. Kamudan da mümkün olduğu kadar bu işi engellememesi için gözünün içine bakıyoruz. İnşallah başımıza başka bir şey gelmez. Yani bir başka ülkeye turist gitmemesinin sebebi bizim burada işimizi çok iyi yapıyor olmamız değil. Tam tersine o ülkeler turist kabul etmedi. Biz ettik. Şimdi bunu görüp buna göre davranmamız lazım.
35 MİLYAR DOLAR DÖVİZ GETİRİYORUZ.
Ekmek istemeden, su istemeden aç karnına da olsa çalışan, büyüyen tek sektör var o da turizm. 35 milyar dolar buraya kemiksiz döviz getiren bir sektör var. Bu sektör herhangi bir sektörden bir kuruş daha fazla yardım almadı. Hep ricacıyız. Neden ricacıyız kardeşim. 35 milyar dolar döviz getiriyoruz buraya. Niye rica ediyoruz? Binde birini hak etmedi mi bu sektör? 2019 yılında Dünya Turizm Örgütü raporu kişi başı harcaması bin dolar. 2021’de bin 500 dolar. 2019 kişi başı ortalaması bizde 666 dolardı. 2021’de 834 dolar. Geçtik dediğimiz İspanya'nın bin 250 dolar. Yani biraz konuşurken dikkatli olmamız lazım. Biraz bir şeylerden övünürken dikkatli olmamız lazım.
BİZE DANIŞAN YOK
5 ya da 4 tane tur operatörüne yardım ediliyor. Nasıl seçildi bu tur operatörleri biliyor musunuz? ‘Efendim hem Türkiye’de şubesi olacak hem yurt dışında organizasyonu olacak, bir de uçak şirketi olacak.’ Allah Allah. Uçak şirketi olmayan bin 390 tane acente ne yapacak? Bu adil bir şey mi? Sektör bu kadar sahipsiz, bu kadar dirençsiz, bu kadar sesiz hiç olmadı. Bizim derdimiz çok. İç turizmde tekelleşme engellenmeli. Biz danışma kuruluyuz ama bize danışan bir şey yok.
BİRBİRİMİZİ SİSTEM DIŞINA İTEREK BİR YERE VARAMAYIZ
Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin faaliyetleri sebeptir, konaklama geliri sonuçtur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bugün ben her otelci kardeşime, arkadaşıma şunu söyleyebilirim. Birbirimizi önemsizleştirerek, birbirimizi sistemin dışına itmeye çalışarak bir yere varamayız. Biz niye bunu sürekli dile getiriyoruz, seyahat acenteleri önemlidir diye. Çünkü bunun böyle olmadığıyla ilgili bir çaba var.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.