TÜRSAB asli görevini unuttu

Türkiye’de kurulan sivil toplum kuruluşları bazı grupların haklarını ve menfaatlerini korumak üzere yola çıkarlar. 
Bunların arasında “Kanarya Sevenler Derneği’de vardır. Onlar kanaryaları sever ve daha iyi koşullarda yaşamaları için çabalarlar.
Hele bir Panter Emel vardır. Hayvan Haklarını Koruma Derneği başkanıdır. Bir yerde bir hayvana en küçük eziyet yapılsa hemen çıkar, hakkını alana kadar ortalığı birbirine katar.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak gazetecilerin haklarını koruyabilmek için 1946’dan bu yana mücadele veriliyor.
Yani bu gibi derneklerin yönetimleri temsil ettikleri kesimin oylarıyla görev aldıklarında meslek kuruluşlarının haklarını sonuna kadar savunmak üzere çalışırlar.
Turizmdede böyle kuruluşlar var.
TÜROFED ve bağlı kuruluşlar otelcilerin haklarını korur.
TYD, turizm yatırımcılarının haklarını korur.
Housekeeper Derneği housekeeperlerin çalışma şartlarını iyileştirmeye çalışır.
Aşçı dernekleri aşçıları bir çatı altında tutar, onların daha iyi koşullarda çalışmaları için imkanlar yaratmaya uğraşır.
Taşımacılar Derneği çalışma koşullarını düzeltmeye çalışır.
Özel Havayolları Derneği havayollarına daha iyi uçuş şartlarını araştırır.
Bunlar gibi bir çok dernek ve birlik sayabiliriz.

TÜRSAB’IN VAN OFİSİ AÇILDI
Ortada birde 5 bini aşkın acenteyi temsil eden ve haklarını korumakla görevli TÜRSAB var. Ama hala kimse 10 yıldanberi onun kimlerin haklarını koruduğunu keşfedemiyor.
TÜRSAB’a dinamizm kazandırmak için BYK’lar kurulmuştu. Ancak son seçimlerle BYK’lar yerinden değil merkezden yönetim, yani ‘emir-komuta’ zincirine bağlandı.
Böylece hiçbir kıymeti harbiyeleri kalmadı. Sadece ‘memur’ oldular. Zaten daha önceleri yazmıştık.
TÜRSAB Başkanı’nın eline fırsat geçse ilk hedefinin BYK’ları kapatmak olacağını belirtmiştik. Ancak bunun için tüzük tadili, genel kurul gibi bazı işlemler gerekiyordu. Ama talimat yöntemiyle bu iş kısa yoldan çözdü.  BYK seçimlerine “Bizim işimiz seçim değil, geçim” diye katılan başkan “kabul edenler, etmeyenler” diyerek talimatla kalkan eller ve kollarla işi bitirdi. BYK temsilcilikleri tamamiyle memur oldular ve BYK’ların yaptırım güçleri de bitti. Bunun sonucunda bölgelerde TÜRSAB’ın yaptırım gücünün giderek eridiği görülüyor.
Son olarak gercçek niyet Van'da ortaya çıktı
“Van’da TÜRSAB Ofisi” açıldı. Yani BYK’ların kimliği belli oldu. BYK’ların hepsi TÜRSAB’ın ofisi haline geldiler. Hayırlı olsun.

BAŞKAN “SEVGİ” SÖZCÜĞÜNDEN BAHSETTİ
TÜRSAB Kültür Komitesi geniş katılımlı Van toplantısını yaptı. Toplantıya bir süredir Van’da incelemelerini sürdüren Vanlı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’te katıldı.
Toplantının açış konuşmasını yapan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Van'ın turizmdeki yeri ve önemine değindi. Bu arada her ne hikmetse Van’ın okul ve otel meselesini halledeceklerini anlattı.
Konuşmasında “sevgi” sözcüğünden bahseden Ulusoy şöyle konuştu:
 "Amcam bana 'Anadolu ziyaretleri ile ne öğrendin?' dedi.
Ben de ‘sevgiyi öğrendiğimi’ söyledim.  
Bana, ‘Anadolu insanına bir şey öğretmeye kalkma, bir şeyler öğren' dedi. Bu yüzden bu yörenin bize, yani morale ihtiyacı var. Vanlı işadamları yatırımlarını İstanbul'a değil, buraya kendi memleketine yapmalı ve vefa borcunu ödemelidir. Turizmin Türkiye'nin geleceğinde önemli bir yeri var. Bu nedenle buraya destek vermelisiniz. Bu bölgenin 1 milyon kişiyi ağırlaması lazım. 35 bin kişiye de dolaylı bir şekilde iş verirsiniz. Yavaş yavaş seyahat acenteleri ve turistik tesislerini tamamlamaya çalışıyor. Anadolu'nun bize ihtiyacı var, üzerimize düşen görevi yerine getirmemiz lazım. Bizim isteklerimizi yerine getiren hükümet, millet adına bizlerden bir şeyler bekliyor. Van ticaret yoludur, İran'a açılan kapıdır."
Başkanın buraya kadar söyledikleri ve en önemlisi "sevgi" sözcüğünden bahsetmesi müthiş yenilikti. Ama bundan sonrası TÜRSAB'ı hiç ilgilendirmeyen konulardı.

TÜRSAB HEP SÖZ VERİYOR: VAN’A OTEL SÖZÜ VERİLDİ
Ulusoy, Van toplantısındaki konuşmasında kendilerine yer tahsisi yapıldığı takdirde 5 yıldızlı bir otel yapma sözünü de vererek, "Böyle bir atılımın ardından diğer yatırımcılar da gelecektir" dedi.
Böylece TÜRSAB hiç işi olmayan otelciliği yapacağını deklare etti.
TÜRSAB’ın Kapadokya’da enkaz halinde duran bir otel projesi var.
Denizli’de otel yaparak kenti dünya markası yapma sözü var.
TÜRSAB Başkanı hangi ile gitse otel, motel, okul yapma veya tarihi eserleri onarma sözü veriyor. Acaba TÜRSAB, gizlice otelciler birliği mi oldu? Yoksa bakanlık mı oldu?
Bizce geride 5 bini aşkın acente kan ağlarken verilen bu sözler hiç yerinde değil.
TÜRSAB üyesi dev Vasco yıkıldı, TÜRSAB’tan ‘tık’ çıkmadı.
Antalya turizminde düşme var. Ege’de sıkıntı dayanılamayacak boyutlarda. Çok değil iki ay sonra Türkiye’nen dev acentelerinden bir ikisi daha patlayacak.
Bizce bu gibi olaylar olmadan önce TÜRSAB’ın önlem alması gerekiyor.
TÜRSAB’ın otel, motel, okul yerine acenteler için ‘cankurtaran örgüt olma’ zamanı çoktan geldi de geçti bile...
TÜRSAB'ın sahip çıkması gereken acenteleri hatırlamasını diliyoruz.