• BIST 9549.89
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • Antalya 17 °C

TÜRSAB 12 yıldır zarar veriyor

TÜRSAB 12 yıldır zarar veriyor
TÜRSAB Güney Marmara eski başkanı ve Selam Tur Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Erdem, TÜRSAB’ın 12 yıldır Türk turizmine zarar verdiğini söyledi.

BURSA- TÜRSAB seçimleri yaklaşırken ortalık kızışmaya başladı ve TÜRSAB Güney Marmara eski başkanı ve Selam Tur Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Erdem, TÜRSAB"ın 12 yıldır Türk turizmine zarar verdiğini, kan kaybetirdiği ve acentelerin küçülmesine yol açtığı şeklinde açıklama yaptı.
Hasan Erdem"in açıklaması şöyle

DEĞERLİ MESLEKTAŞIM

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği 1972 yılında 1618 sayılı yasa ile kurulmuş yarı kamu kurumu niteliğinde bir birliktir. Kendi yasası, yönetmeliği ve içtüzüğü olan bir kurumdur. Türk turizminin gelişmesinde çok önemli görevler üstlenmiştir. Ülkemizin tanıtımında, pazarlanmasında, Türk turizminin projelendirilmesinde ve bu projelerin gerçekleşmesinde çok önemli rol oynamıştır.

TÜRSAB 12 YILDIR KAN KAYBEDİYOR
Türsab son on iki yıldan beri maalesef sürekli kan kaybetmekte ve Türk turizmine zarar vermektedir. Yanlış sistem ve yönetimler yüzünden Türkiye kamuoyunda baskı ve yaptırım gücünü kaybetmiştir. 2007 ekim ayında yürürlüğe giren yeni yasamızın bir çok maddesi Türsab üyelerinin aleyhine çıkmıştır. Uygulanabilirliği yoktur. Yeni yasa maliyetlerimizi artırmış, bazı müktesep haklarımızı elimizden almış, genel merkezi güçlendirici bölgesel yürütme kurullarını hiçe sayan ve üyeleri zayıflatıcı bir mahiyette çıkarılmıştır. Bu yasa maalesef kapalı kapılar ardında ve bölge yönetimlerinden gizlenerek çıkarılmıştır. Hiçbir kurumun yasası kurum üyelerinden ve bölgesel yürütme kurullarından gizlenerek çıkarılamaz. Şimdi ortada uygulanabilirliği olmayan mutlaka yeniden düzenlenmesi gereken bir durumdadır.
BÖLGE SEÇİMLERİNDE YASA VE TÜZÜK HİÇE SAYILMAKTADIR
Türsab genel merkez yönetimi halen yanlış yapmaya devam etmektedir. Yasamızı, tüzüğümüzü hiçe saymaktadır. Birlik içtüzüğümüzün 85. Maddesinde Bölge Seçimleri ile ilgili açık hüküm vardır. Bu hüküm aynen şöyle der: ""Bölge seçimleri genel merkez seçimlerinden sonra iki ay içerisinde yapılır."" Bu tüzük maddesi ortada iken genel merkez seçimleri üzerinden 24 ay geçmesine rağmen bir çok bölgenin seçimleri sebepsiz ve kasıtlı bir şekilde yapılmamıştır. Ayrıca yasamız değişmesine rağmen tüzüğümüzün genel kurul yapılarak yeniden düzenlenmesi gerekirken tüzük genel kurulumuz maalesef yapılmamıştır.
Güney Marmara Bölgesi olarak bölge seçimlerinin kanuni süreçte yapılması için üyelerimizden sadece bölge acenteleri olarak 112 acenteden imza topladık. Bu imzaları genel merkeze gönderdik. Bunun üzerine 4 mayıs 2008 tarihin de yapılacağı kararı alındı. Ancak bu tarih sonradan 14 Mayıs 2008 olarak ertelendi. Bu tarihe hazırlık yapan biz bölge acenteleri tam seçim heyecanı yaşarken genel merkez yönetimi keyfi bir uygulamayla ve hiçbir mazeret göstermeksizin bölge seçimlerimizi 12 Temmuz 2008 tarihine ertelediğini bildirmiştir. Maalesef bu tarihte de seçim yapılmamıştır.

SEÇME VE SEÇİLME HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALAN HANEDANLIK MANTIĞI
Başaran Ulusoy bölge acentelerimizle kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. Bizim seçme ve seçilme hakkımızı elimizden alıyor. Şu ana kadar bazı bölge seçimleri yapılmamıştır. Denetleme Kurulumuz, kendilerini yazılı olarak defalarca uyarmamıza rağmen görevini yapmamıştır. Bugüne kadar bize kanuni çerçeve de bir cevap vermemişlerdir.
Hiçbir yönetim veya bir kurumun başkanı yasaların üzerinde değildir. Yasaları hiçe sayma hakkını kendinde göremez. Ulusoy ve yönetimi Türsab kurumunu hanedanlık mantığı ile yönetiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti"nin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay"a ve siz değerli acentelerimize sesleniyorum: Lütfen Başaran Ulusoy"un bu keyfi uygulamalarına müsaade etmeyin. Türsab ın yasaya , yönetmeliğe ve tüzüğe uygun olarak yönetilmesini sağlayınız. Çünkü Türsab"ın mülki amiri Kültür ve Turizm Bakanlığı"dır. Türsab"daki kanunsuz uygulamalara dur diyecek mercii bakanlıktır. Oysa biz Güney Marmara Bölge acenteleri olarak sayın bakanımıza seçimimizin kanuni süre içerisinde yapılmadığını yazı ile bildirdik. Bizzat şahsım Ankara"da sayın bakanımızın odasında bu kanunsuzluğu yazı ile elden kendisine teslim ettim. Ancak aradan bir yıl geçmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadı.

SEÇİLENLER SEÇENLERİN EFENDİSİ DEĞİL HİZMETKARIDIR
Türkiye de Türsab çok bir önemli kurumdur. Tüm uygulamaları ile diğer örgütlere örnek teşkil etmesi gerekir. Ama bu kanun tanımazlık kurumumuza zarar vermektedir. Bu seçilen insanlar, başına geldikleri kurumları babalarının çiftliği gibi kullanmaktan vazgeçmelidirler. Seçmenlerine ve kurumun yasalarına saygılı olmaya dikkat etmeliler. Kendileri gibi düşünmeyen insanları saf dışı edemezler. Seçilenlerin kendilerine tebaa oluşturmalarına asla razı olamayız. Seçilenler seçenlerin efendisi değil hizmetinde olmalıdırlar. Seçmenlerin haklarını ayırım yapmaksızın korumakla yükümlüdürler. Selçuklu ve Osmanlı döneminden günümüze yaklaşık bin yıldır padişahlıkla yönetilen insanımız artık bu geleneği bırakması gerekir. Seçen ve seçilenlerin Demokrasiye inanması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti tüm kurum ve kuruluşları ile demokratik ve hukuk sistemi ile idare edilir. Bunun aksine hareket edenlere asla müsaade etmememiz gerekir. Hanedanların başında birer genel başkan iktidarda istedikleri gibi at oynatıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen kişileri de kale dışına atıyorlar. Bu durum, sosyal adaleti, üretkenliği emeğe saygıyı ortadan kaldırıyor. Bu böyle devam ederse, ülke de adam kayırma, adamına göre iş bulma, rüşvet, iltimas ve her türlü yolsuzluk alır başını gider.

ÜYELERİN TÜRSAB"TAN HİÇBİR BEKLENTİLERİ KALMAMIŞTIR
Türsab"ın Türkiye genelinde 5600 üyesi vardır. Bu üyeler bağlı bulundukları kurumdan umutlarını kesmiş durumdalar. Kurumdan hiçbir beklentileri kalmamıştır. Bize hiçbir faydası dokunmadığı gibi her geçen gün bize zarar vermektedir. Gelir kaynaklarımızı kurutmuştur. Aidatlarımızı artırmıştır. 200 TL olan yıllık aidatlarımızı 1270 TL ye çıkartarak kendi üyelerine büyük haksızlık yapmıştır. Devir haklarımızı elimizden almıştır. Yeni yasaya, bölge yönetimlerinin statülerini dahil etmediği için kurumumuzun demokratik yapısına en büyük darbeyi vurmuştur.

KÜÇÜK ACENTEYİ BÜYÜK ACENTEYE MAHKUM ETMİŞTİR
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu çerçevesinde çıkartılan D2 belgeleri bizim TÜRSAB belgemizi hiçe saymıştır. Orta ve küçük ölçekli acentalarımızı mağdur etmiştir. Acentalara zarar veren bu uygulama karşısında genel merkez yönetimi sessiz kalmış ve hiçbir çaba harcamamıştır. Oysa bu kanun çıkarken taksiciler esnafına zarar veren maddeler içermekteydi. A1 A2 A3 gibi belgeler özel şirketlere taksicilik hizmeti verme yetkisi sağlıyordu. Bu uygulama AB uyum yasaları çerçevesinde çıkarılmasına rağmen Türkiye Şoförler Birliği derhal harekete geçip üyelerinin menfaatini koruma adına ve haksız rekabeti ortadan kaldırma adına bu belgelerle ilgili uygulamayı kanundan çıkarılmasını sağlayarak örnek bir baskı grubu oluşturmuştur. Bizim Birliğimiz çıkıp da arızi seferler ve turistik geziler için sadece Türsab tabelası yeterlidir aksi takdir de bu uygulama acenta faaliyetlerine zarar verir diyerek baskı grubu oluşturmamıştır. Zaten turistik gezilerde kullanılan otobüsler ile ilgili tüm kriterler Türsab kanunun da belirtilmiştir. Turistik geziler de D2 belgesinin istenmesi bizim işimizi zorlaştırdığı gibi maliyetlerimizi de artırmıştır. Haklarımızı korumak için seçtiğimiz kişiler maalesef kılını dahi oynatmamışlardır. D2 belgesi bizim çalışma alanımızı daraltmıştır. Küçük acentayı büyük acentaya mahküm etmiştir.

GENEL MERKEZ SEKTÖRÜN DİĞER KURUMLARI İLE SÜREKLİ KAVGA HALİNDEDİR
Turizm sektöründe yasa ile kurulmuş tek kurum Türsab dır. Bizler bu gücümüzün farkında değiliz. Genel merkez yönetimi sektörün diğer kurumları ile sürekli kavga içerisindedir. Bu durum da sektörde birlik ve beraberliğimize gölge düşürmektedir. Kıskançlık ve şahsi ihtirasları yüzünden sürekli kavga halinde olan genel başkan kurumumuza zarar vermektedir. Benlik üzerine kurulmuş bir düzen hiç kimseye fayda sağlamaz

FUARLARDA TÜRSAB SINIFTA KALMIŞTIR
Yurtiçi ve yurtdışında bakanlık tarafından düzenlenen fuarlar da Türsab 12 yıldan beri sınıfta kalmaktadır. En son bizim için çok önemli olan Dubai Turizm Fuarı"nda bile Türsab sınıfta kalmıştır. Ehil olmayan kişiler oraya gönderilmiş ve hiçbir doküman veya tanıtım büroşürü götürülmemiştir. Sadece kendilerini seçimlerde destekleme amaçlı olarak bir iki arkadaşımız gönderilmiş, onlarda tanıtım faaliyetlerinden ziyade, Dubai"yi gezebilme şansını yakalayıp tatil yapmışlardır. ATM sadece bir örnektir. Diğer fuarlarda da durum aynıdır. Binlerce dolar verilerek kiralanan Türsab standında bir tane broşür bile konulmamıştır. Türsab"ın standında sadece üzerinde Türsab yazılı bir filama bulundurulmuştur. Fuarın 3. ve 4. Gününde zaten bu filamalar da kaldırılmaktadır. 110 ülkeden katılımın olduğu ve dünya da oldukça saygın ve etkili bir yeri olan bu fuar, anlaşılan Türsab tarafından önemsenmemiştir. Madem ki önemsenmiyor daha ne diye iki kişinin masraflarını bizim verdiğimiz paralardan verip oraya gönderiyorsunuz. Özel firmalar bile TÜRSAB "dan daha iyi tanıtım yapmaktadırlar..

KUTSAL DUYGULAR ÜZERİNDEN RANT SAĞLAMAYA ÇALIŞILIYOR
Sayın Ulusoy konuşmaya gelince her türlü vatanseverlik ve hamaset üzerine konuşmalar yapıyor. Çanakkale – Sarıkamış – Yemen şehitlerimizi dile getiriyor. Her seferinde Çanakkale den Sarıkamış"a oradan Yemen"e kadar uzanan konuşmalar yapmaktadır. Maalesef hiçbir konuşmasının içeriğinde acentaların sorunlarıyla ilgili onların gelir kaynaklarını artırıcı konular yoktur. Hep ezberlediği şeyleri papağan gibi tekrarlayıp duruyor. Peki, bu mudur vatanseverlik. Bu mudur milli duygulara sahip çıkmak. Bunlar sadece bu güzel duyguları istismar ediyor, bu kutsal duygular üzerinden kendilerine rant sağlamaya çalışıyorlar.

KANUNİ SÜREÇ İÇERİSİNDE SEÇİLEN BYK LAR İLE BÖLGELERİN SORUNLARI ÇÖZÜLEBİLİR
Seçimleri bugüne kadar yapılmayan Güney Marmara Bölge acenteleri olarak seçimlerimizin kanuni süre içinde yapılmasını istiyoruz. Bölge acentelerinin seçeceği bir yönetimle beraber bölgemizin turizm sorunlarını birlikte çözeceğimize inanıyoruz. Genel Başkan Başaran Ulusoy Kültür ve Turizm Bakanlığını bile yanıltmaktadır. Genel seçimlerden sonra bizim bölge seçimlerini kanuni süreçte yapması için baskı yaptığımızda sayın bakanımızı yanıltarak yasamızın 32. Maddesine ek madde ilave ettirerek genel merkezin bölgelere temsilci atama yetkisini TBMM meclisinden geçirerek BYK "ları zayıflatmayı genel merkezi güçlendirmeyi hedeflemiştir. Maalesef sayın bakanımız da Başaran Ulusoy"un merkeziyetçi politikasına alet olmuştur. Anayasal hakkımız olan seçme ve seçilme hakkımızın elimizden alınmamasını istiyoruz.

BİZİM KİMSE İLE ŞAHSİ HESABIMIZ VE KAVGAMIZ OLAMAZ
Bizim hiç kimse ile şahsi hesabımız veya kavgamız asla olamaz. Biz sadece acentelerin aleyhine çalışan bu çarpık sistemin düzelmesini istiyoruz. Kurumumuzun demokratik yapıya kavuşturulmasını istiyoruz. Bu sistem bu şekilde devam ederse Türkiye genelindeki yaklaşık 5600 acentenin yarısına yakın kısmı kepenk kapamak zorunda kalacaktır. Bu durum yeniden işsizlik demektir. Turizm sektörünün yara alması demektir.
Seçilmiş, dirayetli, ehliyet ve liyakat sahibi bir bölge yönetimi bölgenin turizm sorunlarına çözüm üretir ve bölge acentelerimizin sorunlarını genel merkeze iletir ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlar . Bu sıkıntımızı siz değerli meslektaşlarımızla paylaşmak istedik.

TÜRSAB DA EMEK, BİLGİ VE TECRÜBENİN YERİNE MENFAAT İLİŞİKİLERİ HAKİM OLMUŞTUR
Türsab"daki bu monarşik düzen gelir kaynaklarımızı kurutmuştur. Pastamızı küçültmüştür. Çünkü Türsab"ın tüm üretim mekanizmaları durdurulmuştur. Değerli kurumumuzun tüm imkanları mevcut yönetim ve etrafındaki birkaç kişinin menfaatlerine yönelik işlemektedir. En acı olan şey emeğe , bilgiye tecrübeye asla önem verilmemektedir. Genel merkeze yaranmak ve yakın olmak için en büyük kriter sessiz kalmanız tüm haksız uygulamalara boyun eğmenizdir. Aklı selim olan ve demokrasiyi özümsemiş hiçbir kişi bunu kabul edemez. Tüm meslektaşlarımdan istirham ediyorum bu yanlış sistem ve onun koruyucuları mutlaka değişmelidir. Aksi takdirde hiçbirimizin ayakta durma mecali kalmayacaktır. Hepinize en içten sevgi ve saygılarımı arz ediyorum.

Saygılarımla

Hasan Erdem


Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.