TUROB:Yabancı, yerli ayrılmaz

İSTANBUL- Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, son günlerde gündeme gelen alkol tüketimindeki yerli- yabancı ayrımına değinerek, “Alkol tüketiminde yerli -yabancı ayrımı gibi bir konu asla sözkonusu olmamalıdır. Bunun böyle olmasının nedeni, sistemimizde turistik ve belediye belgeli diye, 2 çeşit otel olup, belediye otellerinin maalesef denetlenmemesinden meydana gelmektedir. Bu otelleri, muhakkak turizm belgesine kavuşturup, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine alınması lazımdır” dedi.

Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)'un Mayıs ayı geleneksel yemeği, Zeytinburnu Novotel'de yapıldı. İstanbul'un Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İl Kültür Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, SKAL İstanbul Başkanı Kemal Özyiğit, TUROB üyeleri ve turizm sektör temsilcileri katıldı. Ülke genelinde ilk 5 ayın çok başarılı geçtiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Timur Bayındır, “Geride bıraktığımız ilk 5 aya baktığımızda, yılsonunda 25 milyon turist sayısına ulaşarak, 20 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlayacağız. İstanbul"umuzda ise, 8 milyon turist sayısına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Oteller, kadehte içki satabilir

Kadehte içki satışı belgesi olan otellerin, kadehte içki satışı sorunu olmadığını anlatan Başkan Timur Bayındır, ““T.C Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından verilmiş olan Açık Alkollü İçki Satış Belgesi vardır. Bu belgeyi, turizm belgesi olan her tesis rahatça almaktadır. Zaten bu 5 yıldır uygulamada olan bir sistemdir ve bu sertifika olduğu sürece açık kadehte içki satmakta hiçbir mahsur yoktur.Yasak, yetkili olmadıkları halde, açık içki satışı veya sunumu yapanlar ile satışa sunulan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri arz ambalajlarını bozmak veya bunları bölmek suretiyle yapılan satışları engellemek içindir. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu"ndaki hükümler esas alındığında,  ilgili mevzuata göre, satış belgesi bulunan üyelerimiz için kadehte içki satış yasağı bulunmamaktadır. Yanlız unutmayın, bu belgenizi almadıysanız derhal edinin” diye konuştu.

Vapurda "sigara içilmez" anonsu yapılıyor

Vapurlarda, açık havada bile sigara içilmez anonsunun yapıldığını kaydeden TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Türkiye, bazı şeyleri çok süratle yapmak istiyor. Halbuki herşeyin bu kadar hızlı yapılması, bir takım yanlışlıklar doğuruyor. Tütün yasakları her ülkede 5 ile 10 yıl arasında bir süreye yayılıyor. Biz de yasak başlağı an, çok büyük tabelalar asılmasını belirttiler. Halbuki, küçük sigara içilmez işaretleri vardır. Öyle bir uygulama başlatıldı ki, stadyumda bile sigara içilmez deniliyor. O kadar stresli bir ortamda, sigara içilmesine mani olmak mümkün değildir.  Bu konuda, mesela İngiliz Hükümeti 10 yıl önce, bir kitap hazırlamış ve her dile tercüme edilmiş, hiç olmazsa buna bir bakmak lazımdır. 

Zaten otellerimizde, yüzde 40 ile 50 oranında sigara içilmez odalar vardır. Misafir resepsiyona geldiği an, "sigara içiyor musunuz, içmiyor musunuz" diye soru sorulur ve misafirin talebini göre oda verilir. Kısaca otellerimizde, sigara içilebilen odalar, lokanta, bar ve kafeterya hariç, otelin genel alanlarında her türlü tütün ürünü kullanılması yasaktır.

Tüm alanlardaki yasak ise, 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren başlayacaktır. Bu tarihten itibaren, konaklama tesislerimizin, lokanta, bar ve kafeteryalarında, sigara ve her türlü tütün ürününün kullanılması yasaklanacaktır” şeklinde konuştu.

Kentimiz adına "2010 Fırsatı"nı değerlendirelim

2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında, kentin bir yığın güzellikler kazanacağını anlatan Başkan Timur Bayındır, “Cumhurbaşkanlığımız, Başbakanlığımız, Hükümetimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığımız, İstanbul Valiliğimiz, İstanbul Büyükşehir Belediyesimiz başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve özel sektör, 2010 Avrupa Kültür Başkentliği projesiyle ilgili yoğun bir çalışma içine girmiştir.

Yapılacak her bir proje, kentimize ve ülkemize büyük katma değer yaratarak, tarihi eserlerimizi gelecek kuşaklara taşıyacaktır. 2010 projelerinin, 1 yıl ile sınırlı kalmayıp, sürdürülebilir olması gerektiğini düşünmekteyiz. Çalışmalar kapsamında, kentsel dönüşüm planlarının hayata geçirilmesi ve kültürel varlıkların korunması çok önemlidir. Kentimiz adına bu fırsatı, çok iyi değerlendirmeliyiz. Bugüne kadar hiç bakılmamış, unutulmuş olan bir takım tarihi eserlerin, meydana çıkarılması, zamanında büyük gaddarlıklarla yapılmış yanlışların düzeltilmesi sağlanacaktır” dedi.

Yalnız yıldız beyanından şikayetler geliyor
Son günlerde bazı tesislerin yanlış yıldız beyan etmesi nedeniyle tüketici şikayetleri almaya başladıklarını ifade eden Başkan Timur Bayındır, “Bu tamamen Rekabet Kurulu"nun haksız rekabet konusuna ve Tüketiciyi Koruma Kanunu"na tabi olan meselelerdir ve cezaları da çok ağırdır. Üyelerimizin çok dikkatli davranmaları ve bir takım yanlış beyanlara müsade etmemeleri önemle rica edilir. Biran önce,  Bakanlığımızın web sitesinde, otelleri yıldızlarına göre yayınlaması artık bir mecburiyet arz etmektedir. Böylece, artan tüketici şikayetlerinin de nispeten önüne geçmiş olacağız” diye konuştu.

Taşbaşı: Yerliye içki yasağı turizmi olumsuz etkiledi
İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, “Yerliye içki yasağı, turizmi olumsuz etkiledi”

İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İstabul'da Tütünle Mücadele Komisyon Başkanlığı"nı yürüttüğünü belirterek, turizmcilere Kanunun uygulaması hakkında bilgi verdi. Otellerde ortak kullanım alanlarında sigaranın tamamen yasak olduğunu anlatan Taşbaşı, “Ayrı bir havalandırması veya girişi olan restaurant, cafe gibi yerlerde, 2009 Temmuz ayına kadar sigara içilmesi serbesttir. Burada esas olan konu, ayrı bir havalandırma olmasıdır. 2009 Temmuz ayında, cafe, bar, eğlence gibi tüm mekanlarda sigara içilmesi yasaktır” dedi.

Son günlerde basında yer alan, yerliye içki yasağı haberine de açıklama getiren Taşbaşı, "Bu olay turizmi olumsuz etkiledi. Gerek yurtiçi, gerekse yurtdışından birçok kişi arayarak 'bu doğru değil, değil mi?' diye sordu. Biz de, maalesef doğru dedik. Keşke doğru olmasaydı. Bir yerde, ya içki satılır ya da satılmaz. Satana da saygı duymak lazım, satmayana da saygı duymak lazım. Ancak, yerli- yabancı ayrımı olmaz" dedi.