ANKARA- Ankara Ticaret Odası (ATO) ile Ankara Patent Bürosu, Türkiye’nin lezzet haritasını çıkardı. 81 ili kapsayan lezzet haritasına göre, Türkiye, 2 bin 205 çeşit yöresel yiyecek ve içecekten oluşan zengin mutfağıyla dikkat çekiyor.
Amasya ve Afyon’un “sakala çarpan çorbası", Aydın’ın “kulak çorbası", Bolu’nun “kedi batmaz"ı, Denizli ve Çanakkale’nin “kaçamak"ı, Rize’nin “enişte lokumu", Şanlıurfa’nın “şıllık tatlısı", Kocaeli’nin “otur fatma tatlısı", Kütahya’nın “tosunum"u, Tokat’ın “bacaklı çorbası", Amasya’nın “kesme ibik çorbası' ve “eli böğründe"si, Balıkesir’in “mafiş tatlısı", Artvin’in “püşürük çorbası", Bartın’ın “pumpum çorbası", Malatya’nın “kurşun geçmez köftesi", Kırklareli’nin “sulu kaçamak" ve “kuru kaçamak"ı, Isparta’nın “kuyruğu sulu"su ve “derdimi alan"ı, ilginç isimli yiyecekler arasında yer alıyor.
EN ZENGİN MUTFAK GAZİANTEP
Çeşit açısından Türkiye’nin en zengin mutfağına sahip ili Gaziantep olarak belirlendi. Gaziantep mutfağı tam 291 çeşit yemek, tatlı ve içecekten oluşuyor.
Malhıtalı (mercimekli) köfte, yoğurtlu ufak köfte, yağlı köfte, iç katması (kısır), tene katması, haveydi köftesi, omaç, sini köftesi, süzek yapması, cağırtlak kebabı, ayva kebabı, elma kebabı, lebeniye, öz çorbası, maş çorbası, şirinli çorba, beyran, topaç, Köse Sefer kabağı dolması, loğlazlı aş, çiğdem aşı, ekşili daraklık tavası, beyran, şiveydiz, acur oturtması, kakırdak böreği, loğlaz piyazı, yarpuz piyazı, at elması turşusu, çelem turşusu Gaziantep’in ünlü yemeklerinden bazıları olarak sıralanıyor.
İkinci sırada Elazığ geliyor. Elazığ mutfağı tam 154 çeşit yemek, tatlı ve içecekten oluşuyor. Fasulye çorbası, lobik çorbası, anamaşı, kelecoş, taraklık, kındık köfte, küncülü köfte, muhaşerli köfte, işkene, sapan dolması, kibe dolması, çaypalası, pirpirim boranı, tavşan üfelemesi, kırmanlı pilav, simit pilav, nohut ekmeği, fodula, zarafat, patila, heside, dolanger, hürriyet kadayıfı, orcik, pilit ve gah, Elazığ’ın ünlü yemekleri arasında yer alıyor.
93 çeşit yiyecekle Ankara da zengin bir mutfağa sahip iller arasında. Başkent’in ünü il sınırları dışına taşan Ankara Tavası’nın dışında alabörtme, calla, bici, ilişkik, sızgıç, siyel, pıtpıt pilavı, tohma, altüst böreği, entekke böreği, hamman, papaç, yalkı, carcıran, köremez, tamtak tiridi, öllüğün körü, bırtlak, bezdirme, gizleme, kartalaç ve saçkıran gibi ilginç yöresel yemekleri de bulunuyor.
Bölgeler arasında İç Anadolu, 455 çeşit yiyecek ve içecek çeşidiyle ilk sırada yer alıyor. Bu bölgeyi 425 çeşit ile Doğu Anadolu, 398 çeşit ile Güneydoğu Anadolu ve 397 çeşit ile Karadeniz Bölgesi izliyor. Akdeniz ve Marmara Bölgesi 184 çeşit, Ege Bölgesi 162 çeşit yiyecek ve içeceğe sahip.
ÇİĞ KÖFTE VE KÜNEFE PAYLAŞILAMIYOR
Türkiye’nin lezzet haritasında, pek çok ilin sahip çıktığı çok sayıda yiyecek de bulunuyor. Paylaşılamayan yiyeceklerin başında çiğ köfte ve künefe geliyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü olup bütün Türkiye’nin tanıdığı bir yiyecek olan ‘çiğ köfte’ye, Urfa, Adıyaman, Batman, Mardin ve Osmaniye, ‘künefe’ye ise Hatay ve Elazığ sahip çıkıyor. ‘Mantı’ da pek çok ilin mutfağında yer almakla birlikte en ünlüsü Kayseri mantısı olarak görülüyor.
Aşurelik buğday, nohut ve lola kemiğinin su ve tuz ilave edildikten sonra çömlekte ve odun ateşiyle ısıtılmış fırında pişirilmesiyle yapılan ‘keşkek’ ya da “helise" de çok sayıda ilimizin mutfağında yer alıyor. Afyon, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Elazığ, Mardin, Muğla, Ordu, Samsun ve Tunceli, keşkek’in özel yemek sayıldığı iller arasında bulunuyor.
Lor peyniri, irmik, un, şeker ve margarinle yapılan bir tatlı olan “höşmerimö ise Aksaray, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bolu, Manisa ve Uşak’ın ortak lezzeti.
Daha çok İç Anadolu’da bilinen ‘madımak’ da Amasya, Çorum ve Yozgat’ın yöresel mutfağı içinde önemli bir yere sahip bulunuyor.
ATO Başkanı Sinan Aygün, “Bölgesel kalkınma için yerel ekonomik fırsatlar iyi değerlendirilmeli. Lezzet ve tatlarda ekonomik bir fırsat. Maraş dondurmasının, kırmızı biberin ihracatı her il’e, ürüne örnek olmalı" dedi.
Yoğurt, pastırma, bulgur ve tarhana gibi yiyeceklerin Türk buluşu olduğunu hatırlatan Aygün, “Türkiye, sağlıksız, damak tadımızla bağdaşmayan fast food kültürüne esir olmamalı" yorumunu yaptı.
YUNAN BAKLAVASI VE RUM LOKUMUNA ENGEL YOK
Ankara Patent Bürosu Genel Müdürü Kaan Dericioğlu da, coğrafi işaret (menşei adı veya mahrec işareti) tescili için bir zorunluluk olmadığını söyledi. Dericioğlu, “Yapılan işlem yalnız bu adla başkalarının haksız yere ürün işaretlemelerini önlemek amaçlıdır. Belirtilen yörede üretim yapmayanlar bu işareti kullanamaz. Örneğin Türkiye’de üretildiği zaman Türk Kahvesi, Türk Baklavası, Türk Lokumu birer coğrafi işaret ya da menşe adı olarak işaretlenebilir ve pazarlanabilir. Bu işaretleyiş biçimi, Yunan Baklavası, Yunan Kahvesi, Güney Kıbrıs Lokumu olarak başka ülkelerdeki uygulamalara engel olamaz. Rumların ya da Yunanlılar, Türk Lokumu, Türk baklavası, Türk Çiğ Köftesi demediği sürece sorun yoktur. Bu ürünleri dünyada kimse tanımaz ve herkes Türk ürünü olarak bilir" dedi.