Turizm tesisleri, işletmeleri ve bağlantılı kişiler ciddi kriz içinde.
Bu krizden çıkış için tek beklenti, devletin turizm kesimine acil maddi yardımda bulunması talebi.
Oysa pandeminin etkisi ve zararları ortadan kalksa bile, bir anda çözülemeyecek bir çok sorun beklemede tutuluyor. Bunların en önemlisi de, Türkiye de bakanlık dahil tüm ilgili kesimlerin, 2021 yılının ihtiyacı olan çağdaş digital teknolojilere yeterince adapte olamaması.
Dünyadaki ileri ülkeler, genel turizm ve sağlık konularında yapay zekayı ve başta bulut teknolojisi olmak üzere tüm veri oluşturma ve saklama kapasitelerini oransal olarak düşük maliyet ve etkin kullanımlarla çözümlerken, biz sürekli olarak zararlarımızdan yakınmayı tercih ediyoruz.
Bacasız sanayi diye tanımladığımız turizmin ne denli hassas ve kendi dışındaki sektörlerle direk bağlantılı olduğunu söylesek de, Ukrayna ya İHA, SİHA satışlarımızın bile, Rus turistlerini nasıl geciktirdiğini görmemiz bu söylemin doğruluğunu kanıtlıyor.
İlk yazımızda yapay zekanın önemi ve akıllı turizmle ilgisini anlatmaya çalıştık.Bu yazımızda yapay zekanın en önemli destekçisi olan bulut teknolojisinden (BT) de bahsedelim. Malum "bulut teknolojisi" :Bilgisayarlar ve diğer aygıtlar aracılığıyla internet üzerinden istenilen mekanda ve istenilen zamanda her türlü bilgi ve kişisel veriye erişmeyi mümkün kılan teknolojidir. Kullanıcılarına hız, ölçek ve maliyet avantajı sağlar.
İhtiyaçlarımıza uygun hizmeti, yatırım maliyetini de azaltarak, bulut teknolojilerinden bunun sağladığı esneklik, hız, verimlilik gibi avantajların tamamından yararlanabiliriz..
BT, veri yedekleme, durum kurtarma, e-posta,yazılım geliştirme, test etme, veri analizi ve müşterilere yönelik internet uygulamaları gibi çok çeşitli alanlarda kullanılabilir.
Sağlık kuruluşları,bu teknolojiyi daha kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri geliştirmek için kullanırken, Turizm işletmeleri de müşteri memnuniyetini kişiselleştirme de yararlanabilir.
Kurumlar BT servislerini kendi veri merkezlerinden kullanabilirler. İsterlerse bulut tedarikçilerinin de veri merkezini kullanabilirler. Ya da bu iki ortamı birleştirerek; e-Posta, fotoğraf, video ve diğer şahsi dosyalarını saklayabilir, yedekleyebilirler. Kurumlar ise veri dosyalarını güvenli bir biçimde aktarıp depolayabilecekleri, farklı coğrafyalar arasında paylaşabilecekleri, ticari olarak desteklenen bir uzak yedekleme çözümü geliştirebilirler.
Bütün bu çağdaş digital gelişmeleri çok yakından izleyen, hatta ileri ülkeler için bile hizmet üretebilen, yerli kurumlarımızın varlığı, Türkiye olarak bizim için çok büyük bir avantajdır. Bu kurumlardaki uzmanlarımız, "insanla uyumlu yapay zeka programları geliştirebildikleri gibi (örnek:ABD sigorta sisteminin ihtiyaçları) BT nin esnek yapısından da yararlanarak "kullanabildiğin kadarını öde" mantığı ile maliyetleri düşürüyorlar. Rutin ve sıkıcı işlerde boğulmayı önleyen ve yaptığımız işleri hızlandıran, personelimizi daha yaratıcı alanlarda kullanmamızı teşvik eden girişimlerde bulunuyorlar.
Turizm ve sağlık kurumları artık; çağ dışı kalmış uygulamalarla boğuşmakta israr etmek yerine, kapılarını olduğunca güncel digital çözümlere açmak zorundalar.
Devlet Yönetiminin de, eski dönemlerin ihtiyaçlarına cevap veren turizm kurumlarını ve yasal mevzuatı, bu çağdaş gelişmelere paralel olarak revize edici yasal önlemler alma zorunluluğu var.
Belki de Turizm sektörüne en büyük yardım, bu tür çağdaş teknolojik sistemlerin kurulmasını sağlamak ve gelir artırıcı gerçekçi çözümler üretmektir.
