Turizm bayram döneminde biraz canlanır gibi oldu.
Çoğu işletme kapılarını açmadı.
Açanlar rezervasyonlara sevindiler.Herkes biliyor turizm işletmelerinin bu dönemde maliyetleri yüksek.
Hem gelen müşterilerini memnun edecekler, hem maaşları ödeyecekler, ekonomiye katkıda bulunacaklar.
Ayrıca yurt dışına yönelik “bakın bizde işler iyi gidiyor, turizm canlanıyor” mesajını verecekler.
Bu seneden umut olmasa da gelecek yıla yatırım.
Fakat, o da ne?
Rezervasyonlar son anda iptal ediliyor.
Bahane hazır.
Deneyimli bir turizmcinin deyimiyle “Pandemi olduk, hasta olduk, yan yattık, çamura battık gelemiyoruz”.
Madem gelemeyeceksin, daha önce neden haber vermiyorsun?
Tatil unutulur mu?
Bir otelci misafirini arıyor.
“Efendim rezervasyonunuz var” rezervasyon yapan misafirin direk söylediği şöyle “unuttuk onu biz yaa..”
Tatil unutulur mu ? Şaka mı bu?
Siz rezervasyon yaptırdınız diye, oteller “rezervasyonsuz çıkmayın” uyarısı yapıyorlar.
Siz vaz geçince gelene de mani oluyorsunuz.
Hani turizmi canlandıracaktık?
Üstelik, bu yıl covid dolayısıyla müşteri (olursa ki) mücbir sebeplerden mağdur olmasın (son anda sokağa çıkma yasağı, ulaşım yasağı) diye kapıda ödeme sistemi otellerde kabul edilmiş.
(Çoğu yerde önceden kredi kartı ile ön ödeme alınmamış, müşteri belli ki birkaç yere rezervasyon yaptırmış.)
Ne oluyor, arada acente kalıyor.
Motivasyon düşüyor.
Otel Mağduriyeti
Rezervasyonu iptal eden müşteri, iptal sonrası karşı taraftaki negatif çarpan etkileri düşünüyor mu?
Kendisi öyle bir durum yaşamak ister mi?
Biraz empati.
Müşteri şu veya bu sebepten memnun kalmayınca “mağdurum” diyerek her yeri arayıp yeri göğü inletebiliyor.
Otel mağdur olunca sineye çekiyor.
Üstelik bu zor zamanda.
Olmaz.
Herkes sorumluluğunu bilecek.
Müşteri de.
Dürüstlük, disiplin herkes için geçerli.
Bu arada otellerin çok şikayetçi olduğu otellerden alınan malzemeleri şimdi konuşmuyorum bile.
Herkesin kendine göre hesabı kitabı var.
Yani nasıl ki müşteri mağduriyeti varsa, otel mağduriyeti de doğuyor.
Bu yıl yerli müşteri “aydım, caydım” derse, 2021’de yabancı müşteri gelince ne olacak?
Yine kızacağız birbirimize karşılıklı.
İşte bu yüzden herkese turizm bilinci lazım.
Herkes birbirine, yaptığı işe, düzene, sisteme saygı duyacak.
Yoksa işler yürümez.
Karşılıklı birbirimize kızar dururuz. Sektör böyle yürümez ki?
Bir de günlük turları akşam arayıp rezervasyon yaptırıp, sabah hem gelmeyip hem de pandemi mazereti bile üretemeyen ve telefonu açmayanlar var.
Yerli turist ile turizmci arasındaki güven böyle sarsılıyor işte.
“Say beni, sayayım seni”
Herkes birbirine negatif sarınca düğüm oluyoruz.
Herkes kaybediyor.
Neden kazan –kazan’ ı beceremiyoruz?
Turizm müşterilerinin de sektöre saygı duyması ve şımarıklık yapmaması gerekiyor.
Yoksa bu gidişat iyi değil.
Turizmde bilinçsiz müşteri tekere taş koyan, zarar veren kişidir.
Sadece son dakika rezervasyon iptali yaptırdığı otele değil, sektöre ve ülkeye zarar verir.
Kimsenin motivasyon bozmaya hakkı yok.
Sözün özü; Türk müşteriye şımarmak, düşüncesizlik yaraşmaz.
Turizme saygı duyup hep birlikte motivasyonu yükseltmemiz gerekiyor.
Biz bize lazımız.
