Sezonun hareketli zamanı. Sahil kentleri otelleri dolu, müşteri ve fiyat açısından memnun. İstediği fiyata müşteriyi buluyor. Bu defa sorun personel bulmada.
Personelin bu sezon davranışı, iş yapma biçimi, iletişimi gelecek turizm sezonunu, turizm işletmelerinin doluluğunu, ülkemizin turizm gelirlerini sezonu etkileyecek. Etkileşim zinciri uzun.
Her şey mükemmel olursa gelecek sezon umutlu başlayacağız. İşletmeler personel bulmakta zorlandıklarını söylüyorlar.
Hatta yabancı personel çalıştırmanın daha kolay olmasını dile getiriyorlar. İyi de, yerli istihdamına ne oldu? Neden Türklerle çalışacak bir plan yapılmıyor? Çünkü maliyetleri yüksek geliyor. Ülkede ekonomide zor günler geçirilirken yabancı çalışanı istemek ne kadar akılcı? Neden? Amaç böyle daha çok kazanmak. Elbette kazanın ama yerli istihdamına önem vererek. Personel istihdamını sürdürülebilir düşünerek.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SERTİFİKASI
Konaklama işletmelerine sürdürülebilirlik sertifikaları veriliyor. TGA’ nın web sayfasında “Türkiye Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri’ ne göre
“A4 Personel Katılımı: Personel, sürdürülebilirlik yönetim sisteminin geliştirilmesi ve uygulanması ile ilgilenmekte, sistemin sunumdaki rolleri ve sorumlulukları hakkında periyodik rehberlik ve eğitim almaktadır.
B7 İyi-saygın çalışma:Çalışma haklarına saygı duyulur, güvenli ve emniyetli bir çalışma ortamı sağlanır ve çalışanlara en az asgari ücreti ödenir. Çalışanlara düzenli eğitim, deneyim ve ilerleme fırsatları sunulur.” diyor.
Sürdürülebilirliğin her aşamasında aslında insan kaynağı var. Sadece personeli eğitmek değil, müşteriyi de ve bilgilendirmek söz konusu. Müşteride “Tatile geldim düşünmeden, sömürürcesine kullanırım” düşüncesi olmamalı. Fakat “her şey dahil” sisteminden biliyoruz ki müşteriler yerli veya yabancı kaynakları düşünmeden israf ediyorlar.
Personel konusunda kim bu kadar sıkıntı yaşıyor sahil otelleri yani sezonluk çalışanlar. Turizmi 12 aya çıkaramadığımız sürece bu durum yaşanacak. Yani bu cennet gibi ülkede çözümü var. Kim çözecek? Turizmciler. Nasıl? İsterlerse bir araya gelip samimiyetle çözebilirler. İstiyorlar mı? İster gibi görünüyorlar. Samimiler mi? Göreceğiz.
“TÜRKİYE TURİZM EKİBİ”
Elimizde turizm gibi hazır, her an dövize dönüşecek bir ürün var. Ve bu ürünü insanlar yönetiyor, insanlar çalışıyor. Çıkabilecek neredeyse bütün olumsuzluklar ve çözümsüzlükler yine bu alanda çalışan kocaman bir “Türkiye Turizm Ekibi” tarafından yönetiliyor.
“Türkiye Turizm Ekibi” benim tanımımdır ve bu alanda çalışan, kafa yoran, emek veren, yatırım yapan, strateji belirleyen herkesi kapsar. Turizm Bakanlığından, otobüs şoförüne, soğan doğrayandan otel müdürüne, rehbere, acente çalışanına istisnasız herkesi kapsar. Hatta bu konuda yazmaya çalışan biri olarak beni de, https://www.turkiyeturizm.com/ ‘un sahibi Sayın, Özkan Altuntaş’ ı da kapsar. Dolaylı olarak da elbette bütün ülkeyi.
Özellikle konaklama sektöründeki “Türkiye Turizm Ekibi” nin eğitimli olması ülkemizin turizmi açısından çok önemli bunun herkes farkında.
PERSONEL EĞİTİMİ
Yeterli eğitim var mı? Hayır.
Neden?
Zaman, kaynak, bütçe, ilgi, gerek duymama, personeli önemsememe, konuyu geniş açıdan görememe turizm çalışanını “mevsimlik işçi” gibi görme durumu ve vizyonsuzluk. Diğer taraftan yüz yüze eğitime zaman bulamama kaygısı. Eğitim içeriklerinden, bazı eğiticilerin! hayat hikayelerinden oluşan, bol fıkralı, oyunlu, eğlendirici ve bol dolgu malzemeli eğitimlerden bahsetmiyorum bile.
Zayıf eğitimler bir sonraki eğitimin etkisini olumsuz etkiler. Uzun yıllardır turizm ve farklı sektörlerde kurumsal eğitimler veren biri olarak olumsuz örnekleri kurumlardan dinlemek bizi üzüyor.
SEZONLUK HAREKETLER
Peki ne yapalım?
Turizmde personel ayrı bir planlama konusu. Personelin eğitimi, konaklaması vs. bütün konuların konuşulup çözülmesi gerekiyor. 12 ay çalışan şehir otelleri veya turistik beldelerdeki oteller bu sorunu bu kadar çok yaşamıyorlar. Çünkü o şehirdeki yerleşik kişileri personel olarak alıyorlar. Nispeten daha iyiler. Deniz kıyısı otelleri kendi sezonlarında şehir otellerinden personel alıp onlarında ayarını, düzenini bozuyorlar. Nerden bakarsınız bakın bir düzensizlik, olumsuzluk, dengesizlik var.
Bu kadar deneyimli turizm sektörümüz deneyimi ile bu sorunu çözebilir. Yukarıda dediğim gibi, istemesi ve samimi olması gerek. Sezonluk hareketler bize fayda getirmez.
Sözün özü; turizmde bu personel sorununun ilgili aktörlerce bu sezon sonunda çözülmesi gerekir. Aksi halde ülke olarak turizmdeki yerimizi dünya arenasında korumamız ve rekabet edebilmemiz zor olacak. Turizm bütün ülke için önemliyse bu işle uğraşanların ve ekmek yiyenlerin de bütün profesyonelliklerini kullanıp bu sorunu çözmesi gerekiyor.