Kim, kiminle karşılıksız aşk yaşıyor merak ettiniz değil mi?
Yerli turist ve konaklama tesisleri yani oteller.
Yerli turistler konaklama yerlerine aşık. Gidip, görmek, kısa bir süre de olsa birlikte yaşamak istiyorlar. Gelgelelim otellerin gözü başkasında. Kimde? Yabancı turistlerde.
Peki, yabancılar bizim otelleri seviyorlar mı? Eskiden çok seviyorlardı. Ama artık aşkları azaldı. Üstelik bizim otelleri pek bir sömürüyorlardı ama bizim oteller yabancılara kara sevdalı. Gözleri başka kimseyi görmüyor. Ama yabancılar artık otellerimizi sevmiyor ve gelmemeye başladılar. Yani aşk yarım kaldı.
Diğer tarafta yerli turisti de bizim otellerin hiç gözü görmüyor. Aklına bile gelmiyor. A, B grubu müşteriyi seviyorlar. Ama C grubunun kategorilerine de bakmıyorlar. Ve toplumda, ülkemizde kocaman bir grubun turizm aşkı karşılık görmüyor.
DENİZ ÜLKESİYİZ AMA AYAĞIMIZI SOKAMIYORUZ
3 tarafı denizle çevrili güzelim ülkemizde al havlunu istediğin yerde denize gir durumu kalmadı. Çocukluğumuzda hafta sonları araçlara doluşup Pamucak’ ın bomboş (gerçekten bomboş) plajlarında doyasıya denize girerdik. Şimdi oralar özel plaj, otel plajı. Ve oteller yerli turistleri sevmiyor, yüzüne bakmıyor.
Ben ülkemde neden denize giremiyorum? Neden bir hafta tatil yapıp dinlenemiyorum. Neden denizden şifalanamıyorum. Turizm dinamikleri neden yerliyi istemiyor ve beğenmiyor?
Bu zamana kadar bütün yazılarımda turizm sektörümüzün deneyimli olduğundan, muazzam tecrübeli olduğundan bahsettim. Sahi nerde bu tecrübe? Hep yabancı için mi kullanılacak? Tecrübe varsa bu durum ne?
KAZAN- KAZAN YAPALIM
Hanımlar, beyler aynı gemideyiz. Bu günün yarını da var. Kurumsal iletişim eğitimlerimde hizmet ve ürün üreten firmalara “önce içeriyi mutlu et, sağlıklı iletişim kur, sonra dışarısı seni fark eder, olumlu reklamın kendiliğinden yapılır ve kalıcı olursun” deriz. Yerli müşteri fiyatları yüksek bulup tatil yapamayınca dışarısı da etkileniyor. Zaten yabancı turist çok kırılgan. Her durumdan çabuk etkilenir doğası gereği.
Peki, ne yapalım? Önerim;
Fiyatlarınızı yerli turistin alım gücüne doğru çekin. Bu yerli turist gücünü reklama çevirin, doğru yönetin. Bu sezon boyu topluca yapılacak bir iş. Dinlemeden, okumadan hemen “olmaz “ demeyin. Merak edene aklımdakini paylaşırım. Destek verelim. Ütopik bir şey değil. Eğlenceli ve akılda kalıcı. Dünyada her şey değişip dönüşüyor. Yenilikleri yakalamaya çalışıyorsunuz. Buyurun size yeni bir fikir. Tartışın, ekleyin çıkarın, ama bu soruna bir çözüm bulalım.
Size de tuhaf gelmiyor mu? Bir tarafta boş odalar, diğer tarafta turizm talebi var. Bunları buluşturamıyoruz. Çünkü odalar yerli turizm için değil. Kendi milletini beğenmeme durumu. Sizce normal mi? Pansiyon fiyatları bile uçmuş. Evet vergiler vs. maliyetler yüksek ama acaba bir yönetim hatası da olabilir mi? 12 ay turizm diye boşuna mı söyleniyor?
YERLİNİN TATİL ALIŞKANLIĞINI DEĞİŞTİRİYORSUNUZ
Gelin bu karşılıksız aşka bir çare bulalım. Tecrübeniz ile durumu çözersiniz. İsterseniz elbet. Yoksa bu karşılıksız aşıklarda usanır ve Mısır’a Yunanistan’ a, Rodos’a Avrupa ülkelerine gider hem memleket görmüş olur, hem çevresine hava atar, hem de tatil için ayırdığı parayı oralarda harcamış olur. Bir de alışkanlık yaparsa bu durum. Yandı gülüm keten helva. Bu gidişler çoluk çocuk bütün aile ile oluyorsa çocuklarda bir yurt dışı gezi merakı başlar ki sorma gitsin. Yetişkin olduklarında çocukluklarında gittikleri ülkelere bir daha giderler. Sanırım anlaşıldı demek istediğim.
Ya da eş dost yazlık evini kiralar, villa kiralar tatil için parasını ayıran tatil için illaki harcar. Yerli turistin tatil alışkanlıkları değişir. Evet, farkında değilsiniz ama yerli turistin tatil alışkanlığını değiştiriyorsunuz. Sonra “nerede hata yaptık” demeyin.
TATİL LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ
Tatil lüks değil, verimli çalışma için ihtiyaçtır. Baltayı bileme molasıdır. Neden bu baltayı muhteşem ülkemizde otellerin parsellediği sahillerde bilemeyelim.
Merak etmeyin ben de biliyorum güzelim ülkemize döviz gerek. Turizm döviz girdisi ile kazançlıdır. Ama çok da kırılgandır. Maliyetleri yüksektir. Yeni bir iş yapma modeli ile belki hem maliyetleri azaltmak, hem personelin işine devam etmesini sağlamak, hem işletmeyi açık tutmak, hem de iç turizmi canlandırmak mümkün. Yani değerlik konaklama tesislerimiz top sizde. İç turizm aşkını ilan etti. Bu aşkı karşılıksız bırakmak kimseye iyi gelmez.
Sizin gözünüz dışarıdakilerde ama aslında sizi hep sevecek ve el üstünde tutacak iyi ve kötü günde yanınızda olacak olan yakınınızdadır ama farkında değilsinizdir.
Bu aşkın karşılıklı ve uzun ömürlü olması için otellerin yerliyi görmesi, kabullenmesi, iyi yönlerini görmesi, sevmesi gerek. Severken de dövmeyecek ama aşkından öldürmeyecek, hırpalamayacak, intikam almaya çalışmayacak, lütuf gibi sevmeyecek.
Sözün özü; fazla naz aşık usandırır. Bu aşkı karşılıksız bırakmayın. Bu günün yarını da var unutmayın. Biz bize lazımız. Gelin şu işi sezon bitmeden kazan- kazan yapalım. İç turizm sezonluk değil, daimidir.