Abdurrahman Büyükkeskin
Side-Manavgat/Antalya - Antalya Yerleşik Yabancılarla Birlikte Yaşam Platformu Başkanı Alman Turizm Uzmanı Erol Güldal, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye'nin tanıtımına yönelik bir reklam ajansına yaptırılan tanıtım videosunun '' maskeye, aşılıyım, tatilin keyfini çıkarın'' yazısının ile ilgili yaptığı açıklamada turizm sektörünün lokomotifi olan turizm çalışanlarına yapılan en büyük hakaret olduğunu söyledi.
Turizmci Erol Güldal, '' Dünyanın hiçbir ülkesinde turizm çalışanına böylesi bir hakarette bulunmaz. Makamın ne olursa olsun turizm çalışanına kuduz aşısı olmuş sokak köpeği muayenesinde bulunamaz.!. Böylesi bir rezalete imza atan bakanlığın turizm çalışanlarında özür dilemesi gerekir. 2020'de aynı pandemi vardı. Böylesi bir saçmalık yoktu; 2021'de böylesi rezalet nasıl yapıldı. Anlamış değilim'' dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun '' turisti gören herkesin aşılanacağı sözünün '' reklam filmi ile hayata geçmiş olduğunu vurgulayan Güldal , konuşmasını şu sözlerle tamamladı: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Antalya Manavgat ve Kemer'de otelleri var. aynı maskeyi kendi otellerinde çalışan personeline taktıracak mı?. Yada kendisi de takacak mı acaba. Böyle bir maske turizm çalışanlarına yapılabilecek en büyük '' hakarettir''. Turizm çalışanı bir garson, bir belboy(turistin valizini taşıyan ve odasına taşıyan), resepsiyonist, turist rehberi, info( turistleri bilgilendirme yapan) maid(kat görevlisi), cankurtaran, meydancı(otelin genelini temizleyen), mutfak personeli, havuzcu(havuz temizleyen) ve plaj görevlisine asılması bir utanç tablosudur. Böyle bir maske tipki Kurban Bayramı öncesi satışa çıkarılan küçükbaş ve büyükbaş hayvanları satmaya götüren celebin ' Hayvan aşı kartı ve aşılama küpesi'' belgesinden farkı yoktur. Bir tatil yerinde müşteri memnuniyetini yüzde 90'nı nı turizm sektöründe çalışan kalifiye eleman oluşturur. Turizm çalışanı bir yırtıcı hayvan muamelesi yapılamaz! Bu bir rezalettir. Böyle bir rezaleti, bir İspanyol, bir Fransa İtalya, bir Portekiz'de olsa böylesi bir durum bakan istifa ederdi. Esas Covid 19'dan korunacak olan turizm çalışanı, ülkemize turist Covid 19 olsa bile aşısız tatile gel '' diye konuştu.
PANDEMİ; HER ŞEY DAHİL KONSEPTİNİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEMİZİ SAĞLADI!
ANTALYA turizminin pandemi ile birlikte turizmde Inclusive (Herşey Dahil) sistemini yeniden gözden geçirilmesi bir fırsat olduğunu ileri sürdü. Antalya turizminde ''Herşey dahil''sisteminin geliştiricisinin turizmci Cem Kınay olduğunu belirten Erol Güldal, 45 yıl önceki Antalya turizminin 5 bin yatakla başladığı turizm yolculuğunun bugün 670 bine ulaştığını belirten Erol Güldal, ''Inclusive konseptinde tatil anlayışının Rus ve Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT), Baltık ve Balkan ülkeleri turistleri için uygun bir sistem olduğuna inanıyorum. Fakat Alman, Orta Avrupa, İngiliz, İsviçre, ABD, Kanada ve İskandinav ülkeleri Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Norveç ülkeleri için uygun olduğunu düşünmüyorum. Her şey Dahil Sistemi konsepti tatil anlayışında Alman fabrika sahibi bir işadamı ile fabrikasında çalışan işçisinin tatili birlikte yaptığı bir sistem olduğu için bir fabrikatör fabrikasında çalıştığı işçisi ile tatil yapmaktan çekinmez. Fakat İşçisinin otelde sık sık karşılaşma nedeni ile işçisinin ailesi ile rahat tatil yapamayacağı düşüncesi hakim olduğu için hem işçi hem patron rahat tatil yapamaz. Onun için zengin Almanlar 2000 yılı öncesi tatillerini Antalya'yı tatil ederken günümüzde Karayip Adaları, İspanya, Güney Fransa, İtalya ve Portekiz'e kaptırdık. Dünyanın en zengin varlıklı gelir grubuna sahip turistler Almanlardır. Alman turist ne İngiliz, ne Hollandalı turistler ne de Avusturyalı turiste benzemez!. Varlıklı Alman turistlerin kişi başı tatil harcaması 5 bin 700 Euro. Kitle turizmine bağlı tatile gelen Alman ve Avrupalı turistin kişi başı tatil harcamaları 750 Euro. Acilen Herşey dahil sistemi gözden geçirilmeli, yoksa işimiz çok zor. '' diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.