urizmde olumsuzluklar devam etse de planlı tanıtım programları duraksamadan devam ettirilmelidir. AB Geri Kabul Anlaşması, ülkemizin güvenli olmadığına dair Avrupa’da oluşturulan imaj kaybı, Rus uçağının düşürülmesi ve en son İstanbul ve Bursa’da düzenlenen hain saldırılar neticesinde turizmde son yılların en sıkıntılı dönemlerinden biri yaşanmaktadır.
Hali hazırda yaklaşık 6,5 ile 7 Milyon turist ve yaklaşık 5-6 Milyar Dolar kayıptan söz edilmektedir. Geri kabul ve vize serbestisi anlaşmaları gereği bazı ülkelere de vize uygulandığı takdirde turizmde gelişler ve gelirlerinde de kayıplar daha da artacaktır.
2016’nın hasarsız atlatılması için bazı STK tarafından ileri sürülen farklı olumlu görüşlerin yanı sıra, turizm gelirlerindeki kayıpların iç turizmden telafi edilmesine dair düşünceler ise bilimsel olarak mümkün değildir. İç turizmle ekonomi büyür ancak ülkenin ihtiyacı olan döviz rezervleri ve cari açığa hiç bir katkısı olamaz. İç turizmin geliştirilmesi farklı yöntemlerle mümkün olabilir. Bu bağlamda yerli turiste düşük faizli kredi, vergi indirimleri, memurlara tatil primi gibi önerileri içeren paketler önerilmişse de ancak bugüne kadar uygulamaya geçilmemiştir.
2016’nın ilk 3 ayı içinde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin daha önceki yıllara ve aylara göre dağılımı tüm yıl için gösterge olmasa da bazı analizler için ipuçları verebilir.
Tabloya göre 2016’nın ilk üç aylık verilerine göre ülkemize gelen yabancı sayısında geçen yıla oranla %10,30 azalma görülmektedir. TÜİK verilerine göre 2016’nın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %16,5 azalan turizm geliri yaklaşık 4 Milyar 870 Milyon Dolar iken 4 Milyar 66 Milyon 384 Bin Dolara geriledi.
Yine Bakanlık verilerine göre 2016’nın ilk çeyreğinde ülkeler bazında ülkemize Avrupa’dan 1 Milyon 795 Bin 248, BDT ülkelerinde 833 Bin 55, Afrika’dan 146 Bin 235, Batı Asya’dan (Körfez ülkeleri dahil) 476 Bin 840 kişi gelmiş ve toplamda bazı ülkelerden artış olmasına karşın diğerlerinden azalma olması neticesinde 4 Milyon 63 Bin 477 kişi ülkemizi ziyaret etmiştir. Rusya’dan gelmeyen turistlerin etkisi devam etmekte ve kısmen telafisi ancak Latin Amerika, Hindistan, Çin ve Ortadoğu’dan gelen ziyaretçi sayısının artırılması ile mümkün olabilir. Bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın rakamları gerçekleşmesi umut verici olacaktır.
Vize serbestisine gelince 72 Kriterin tamamlanması durumunda uygulanacağı ifade edilmişse de terör tavizi verilmeyeceğine göre süreç ertelenmiştir. Vize serbestisinin Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin kabulü anlamına gelmeyeceğini de vurgulamak isteriz. Vize serbestisi Avrupa vatandaşları için Türkiye’nin itibarını yükseltecek olsa da gelen turist sayısını ve genel anlamda iç turizmimizi rekabet avantajı yönünden olumsuz etkileyecektir.
Sonuç olarak turizm ihracatçılar gibi desteklenmeli, KDV oranı %8’e düşürülmeli, SSK primlerinde indirim sağlanmalı, 2 veya 5 milyon dolar ve üzeri gelir sağlayan tur operatörleri kademeli desteklenmeli ve B planı olarak adlandırılan charter uçaklarına sağlanan prim desteğinin uluslararası trafiğe açık tüm hava meydanlarının da yılsonuna kadar dahil edilmesinde yarar görülmektedir.