• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 12 °C
  • Antalya 14 °C

TUREB hakkında açılan davalara red kararı verildi

TUREB hakkında açılan davalara red kararı verildi
Turist Rehberleri Birliği Meslek Yönetmeliği’nin iptali istemi ile açılan davaların reddine karar verildi.

ANKARA- Turist Rehberleri Birliği Meslek Yönetmeliği’nin iptali istemi ile açılan davaların reddine karar verildi. Özellikle "Türkçe Rehberlik”, “Taban Ücretler”, “Sözleşme Zorunluluğu ve içeriği” gibi maddelerdeki iptal talepleri yüksek mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme düzenlemenin anayasaya, kanunlara ve hukuki normlara uygun olduğuna karar verdi.

tureb-001.jpgTurist Rehberleri Birliği Meslek Yönetmeliği’nin iptali istemi İle içılan davaların reddine karar verildi.
TUREB Başkanı Ahmet Zeki Apalı, konuyla ilgili yapılan açıklamada, bilindiği üzere 26/12/2014 yılında Resmi Gazetede yayımlanan Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliğimizin birçok maddesinin iptali konusunda 2015 yılından itibaren Danıştay'da davalar açılmış ve sürmekte idi. 14 Şubat 2018 tarihinde yapılan, şahsımın ve hukuk danışmanlarımızın da katıldığı karar duruşmasında nihai kararların 3-4 ay içinde taraflara bildirileceği mahkeme başkanı tarafından açıklanmıştı.

Apalı, ''İptal edilen kısımlar, yönetmelikte Bakanlığın kanundan gelen yetkilerini yine Bakanlığın kendi düzenlemesini içeren maddelerden oluşuyor. Bizim düzenlememiz olan özellikle "Türkçe Rehberlik, Taban Ücretler, Sözleşme Zorunluluğu ve içeriği gibi" maddelerdeki iptal taleplerini yüksek mahkeme reddederek düzenlemenin anayasaya, kanunlara ve hukuki normlara uygun olarak TUREB'in yetkisi dahilinde yapıldığına karar vermiştir'' ifadelerini kullandı. Apalı'nın açıklaması şöyle:

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Bilir Turizm ve Danışmanlık A.Ş., Abelya Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti., Ark Müşavirlik Turizm Tercüme İnşaat Basın Yayın San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Bukla Tur. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, Birliğimizce hazırlanan ve 26.12.2014 tarih ve 29217 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren;

 

Turist Rehberleri Birliği Meslek Yönetmeliği’nin 3. maddesinin (d) bendinde yer alan "Birlik" tanımında geçen "(TUREB)" ibaresinin, aynı maddenin 1. fıkrasının (r) bendinin, 5. maddesinde yer alan "en fazla kaç katılımcı kabul edileceği, programın en az kaç katılımcıyla yapılacağı" ibaresinin, 13. maddesinin, 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "bu kişilerin ruhsatnamesi Bakanlık onayı ile iptal edilir" ibaresinin, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "sınavın açılabilmesi için sınava katılmak isteyen en az onbeş kişinin yazılı başvuru şartı aranır." ibaresinin, 29. maddesinin 36. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "taban ücretleri tur, paket tur, gece turu ve transfer olarak günlük ve aylık taban ücreti üzerinden belirlenir." ibaresinin, 37. maddesinin, 38. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "grup milliyeti ve gruptaki turist sayısı" ibaresinin, aynı maddenin 3. fıkrasının ve 4. fıkrasında geçen "üç nüsha" ibaresinin ve 46. Maddesinin 1. Fıkrasının iptali ile

Yönetmeliğin dayanağı olan 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Birlik: Turist rehberleri odaları birliklerini" ibaresinin, 3/1-ç maddesi ile 5/1-ç maddesinin 2. Alt bendinde yer alan “İki kez seyahat acentacılığı niteliğinde faaliyette bulunulması” cümlesinin, aynı Kanun'un 8. maddesinin ilk cümlesinin "birlikler" ibaresi ile ikinci cümlesindeki "Birden fazla meslek birliği kurulabilir" ibaresinin Anayasaya aykırılığından bahisle iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurulması talep edilmiş idi.

 

Açılan davada, hazırlanan yönetmeliğin normlar hiyerarşisine uygun olarak Anayasa ve 6326 sayılı Kanun ile yürürlükteki mevzuata uygun olduğu detaylıca ifade edilmiştir.

 

Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ise; Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Bu kişilerin ruhsatnamesi Bakanlık onayı ile iptal edilir” düzenlemesi ile 20. maddenin 2. fıkrasında yer alan “Sınavın açılabilmesi için sınava katılmak isteyen en az onbeş kişinin yazılı başvuru şartı aranır” ibarelerinin iptaline, diğer tüm talepler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde özellikle;

 

Yönetmeliğin 13. Maddesine (Sertifika programı ile ilgili disiplin hükümleri ve cezalar) ilişkin olarak; henüz rehberlik statüsünü kazanmayan program kapsamındaki kişiler programın verimli şekilde işlemesi ve disiplinin sağlanması yönünde Kanunun 12. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak idari müeyyideler belirlenmesinde üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı,

Yönetmeliğin 29. Maddesine (Türkçe rehberlik) ilişkin olarak; Anayasanın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği düzenlenmiş olup, mesleğe kabul için yabancı dil bilme zorunluluğu, 6326 sayılı Kanun ile getirilmiş bir düzenleme olduğundan, Anayasanın aradığı anlamdaki koşulun gerçekleştiğinden Anayasaya aykırılık iddiasının uygun bulunmadığı, turist rehberliği mesleği ve turizm sektörünün niteliği düşünüldüğünde, böyle bir şartın getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, mesleğe kabul için gerekli şartları taşıyarak, turist rehberliği yapmaya hak kazanan kişilerin, yabancı dillerinin yanı sıra, Türkçe dilinde rehberlik yapmalarının önünde yasal engel bulunmadığı hususu da gözetildiğinde kanuni dayanağı bulunan Yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık görülmediği,

Yönetmeliğin 36. Maddesine (Turist rehberi ücretleri) ilişkin olarak; 6326 sayılı Kanunda transfer, gece turu ve aylık ibarelerinin yer almamasının, bunların Yönetmelik ile düzenlenemeyeceği anlamına gelmeyeceği gibi, uygulamada var olan, her biri farklı özellik arz eden turlar dikkate alınarak taban ücret kalemlerinin belirlenmesine dair Yönetmelik cümlesinde hukuka aykırılık görülmediği,

Yönetmeliğin 37. Maddesine (Taban ücrete uyma zorunluluğu) ilişkin olarak;Davacı tarafından, indirim oranının da Bakanlıkça belirlenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; Bakanlık tarafından hazırlanarak 23.02.2013 tarihli, 28568 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikte de dava konusu düzenleme yapıldığı ve Bakanlığın bu hususlarda yetkili olmadığı gerekçesiyle Danıştay kararı ile iptal edilmesiyle bu hususun, davalı Birliğin yetkisinde olduğu ortaya konulmuş olup yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yandan; davacı tarafından bu düzenleme ile Kanunda tanımı olmayan farklı bir meslek grubu oluşturulduğu ileri sürülmüş ise de; anılan düzenlemede turist rehberleri arasında bir ayrım yapılarak farklı bir statü oluşturulmayıp; taban ücret altında çalışılabilecek sosyal ve kamusal nitelikli turist rehberliği hizmetleri belirlendiği gibi 6326 sayılı kanunun 6. maddesinin 2. fıkrasında, taban ücret altında çalışılabilecek sosyal ve kamusal nitelikli turist rehberliği hizmetlerinin yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmış olup; üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı

Yönetmeliğin 38/3. Maddesine (Sözleşme yapma zorunluluğu/aylık ücret) ilişkin olarak; 6326 Sayılı Kanun'un 5/1-c maddesi uyarınca; çalışma kartında belirtilen dil veya diller dışında mesleğin icra edilmesi, turist rehberinin meslekten geçici men cezasını almasını gerektirdiğine göre; sözleşmede grup milliyetinin belirtilmesi zorunluluğu getirilmesinde üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı

Yönetmeliğin 38/4. Maddesin (Sözleşme yapma zorunluluğu) ilişkin olarak; Turist rehberlerine ödenmesi gereken taban ücret konusunda özel kanun olan 6326 sayılı kanunun uygulanması gerekmekte olup; iptali istenilen düzenleme dayanağı kanuna uygun olup; hukuka aykırılık bulunmadığı,

Yönetmeliğin 46. Maddesine (Meslekten çıkarma) ilişkin olarak; 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nda, geçici işletme veya işletme belgesiz olarak seyahat acentalığı faaliyetinde bulunan seyahat acentalarının faaliyetten men edileceği ve idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiş iken; 6326 sayılı Kanunda, mesleğini Kanuna uygun icra etmeyen turist rehberlerine uygulanacak disiplin cezaları belirlenmiştir dava konusu hükümde ise ceza uygulanacak eylemler sayılmıştır ki; bu iki kanunun kapsamının ayrı olduğu açık olup; üst hukuk normlarına uygun olan bu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı, belirtilmiştir.

İfade etmek gerekir ki, Yüksek Mahkeme tarafından verilen karar ile Yönetmeliğin büyük bölümünün hukuka uygun olduğu ortaya konulduğu gibi, Türkçe rehberlik ve taban ücret tarifesi konusundaki tartışmalara da son nokta konulmuştur.

Bu haber toplam 9504 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.