TRABZON - Trabzon'da 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle başlayan ve pandemi dışında her yıl artan turizm hareketliliği, geçtiğimiz yaz yerini hayal kırıklığına bıraktı. Enflasyonun dövizin çok üzerinde artması sebebiyle kişi başı turist harcamasının büyük oranda düştüğü bölgede kayıt dışı konaklama tesislerinin de katlanarak artması otel işletmecilerini tesisini satma noktasına getirdi.
Trabzon'da Körfez ülkelerinden gelen misafirlerle yaşanan turizm hareketliliği 2010 yılında başladı. Giderek ivme kat eden ve 'Arap turizmi' kavramını ortaya çıkaran turizm hareketliliği pandemi sonrasındaki 2022 yılında en üst düzey seviyeye ulaştı. Yoğunluğun artmasını gören yatırımcıların bölgede sürekli yeni oteller açmasının yanında kayıt dışı konaklama tesisleri de hızla arttı. Fakat hareketliliğin durağanlaşmasıyla arzın talebi geçmesi neticesinde sektördeki pozitif durum da tersine döndü.
Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün paylaştığı verilere göre ocak-eylül ayı arasındaki 9 aylık dönemde Trabzon 648 bin 510 yabancı turisti ağıladı. Yabancı turist sayısındaki düşüş sadece 0,64 oranında olmasına rağmen sektördeki kayıt dışılığın önüne geçilmemesi sebebiyle pastanın dilimleri giderek küçülürken kentte aralarında 20 yılı aşkın süredir hizmet veren işletmelerin dahil olduğu otellerin büyük kısmı satılma noktasına geldi.
AKSU: MARKA OTELLER SATIŞ İÇİN FİYAT VERMEYE BAŞLADI
Sahibinden.com'da Trabzon'da 12 adet otelin satışta olduğu görülürken Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu kentteki her otelin taliplisi olduğunda satışa hazır durumda olduğunu dile getirdi. Aksu, "Bölgemizde otel satışları başladı. Marka sayılabilecek oteller satış için fiyat vermeye başladı. İşletmeciler sorunların çözülmemesinden dolayı bıktı. Trabzon'da turizm sektörünü el birliğiyle bitirdiler. Şu anda halinden memnun olan otel yok. Sadece gayri resmi olanlar memnun. Çünkü giderleri olmadığı için kar oranları yüksek. Yazın işletmelerini doldurup ekim ayında kapatıyorlar" dedi.
Yatak kapasitesinin kayıt dışı işletmelerle olağan dışı artması sebebiyle bölgede turizm sezonunun giderek daraldığını kaydeden Aksu, "Kapasite bölge standardında kalsaydı temmuz ve ağustos aylarında yer bulamayan eylül, ekim aylarını tercih edecekti. Bu şekilde turizm sezonu daha geniş bir süreyi kapsayacaktı ve esnaf da bundan katkı sağlayacaktı. Fakat böyle bir durum olmadığı için herkes temmuz ve ağustos arasındaki 2 haftalık dönemde bölgemizi tercih ediyor. Şu anda turizm Trabzon'da en geniş haliyle 1 aya sıkıştı. Yıllık doluluk oranı yüzde 25'lerden yüzde 17'lere geriledi. Yaz ortalamamız yüzde 100'e yakınken bu yazı yüzde 65'le kapattık" ifadelerini kullandı.
Yaz döneminde kaçak işletmelere müsaade edilmemesi için yoğun uğraş veren ve bu konuda resmi kurumları göreve çağıran afişleri otellere astıran Aksu, denetimlerin ve cezaların yeteri derecede yapılmadığını belirtti. Trabzon'un resmi yatak kapasitesinin 30 bine yakın olmasına rağmen bunun iki katı oranında yatak kapasitesine sahip kayıt dışı işletme olduğunu ifade eden Aksu, kamu görevlilerinin kanunu uygulamadığını dile getirdi.
'EGE'DE, AKDENİZ'DE UYGULANAN KANUN TRABZON'DA UYGULANMIYOR'
"Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanun Giresun'da öteye maalesef geçmiyor" diyen Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: Ege'de, Akdeniz'de uygulanan kanun Trabzon'da uygulanmıyor. Bölgemizde siyasi baskı maalesef fazla. Arabayı ruhsatsız kullansan polis sizi çevirdiğinde 'Ben bu arabaya yatırım yaptım, iki ay müsaade et' diyemiyorsunuz. Ama koca ruhsatsız otel yapılıp işletiliyor, onlara izin veriliyor. Şu anda bütün işletmeciler Trabzon'dan kaçıyor. Bundan şehir kaybediyor fakat şehrimizin siyasileri ve bürokrasisi bunun farkında değil.
Trabzon'da 5 yıldızlı oteller dahil hangi otele sorsanız satacağını söyler. Trabzon Havalimanı'na inen turist direkt belgesiz otellerle karşılaşıyor. Bunlar dağda tepede değil. Buralara dahi kanun uygulanmıyor. Böyle devam ederse Trabzon geçen sezonu dahi arar.
Derneğimize kayıtlı 70 otelin yarısı kışın kapatacağını bize iletti. Biz kendi otelimizi hiç kapamadık. Pandemide sağlıkçıları otelimizde ağırladık. Depremde depremzedeleri konaklattık. Bu kayıt dışı işletmeler o dönemde neredeydi? Hiçbiri açmadı. İşin özü bizi de bıktırdılar."
ERASLAN: ENFLASYON NEDENİYLE TURİSTLERİN HARCAMASI DÜŞTÜ
Trabzon'da 2016 yılından beri hizmet veren Kuhla Otel'in sahibi Muhammed Eraslan da kentte turizm sektörünün resmi işletmeleri çıkmaza sokan bir hale geldiğini belirtti. Yaz sezonunun beklentilerinin çok altında gerçekleştiğini kaydeden Eraslan, oda fiyatlarının da geçen yıllara oranla geride kalmasının karlılığı büyük oranda düşürdüğünü ifade etti.
Bölge turizminde karlılığın düşmesinin turist sayısının azalmasından ziyade enflasyonun yüksek olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Eraslan, "Gelen turistler için en ideal rakam konaklama fiyatlarında oluyor. Konaklama dışındaki tüm harcamalar bizim rakibimiz olan destinasyonlara göre çok daha pahalı hale geldi. Alışveriş bölgemizdeki turizm için çok önemli bir dinamikti fakat enflasyonla birlikte o da değişti. Boş valizle gelen Arap turistlere bölgemizde alışveriş yapmak artık pahalı hale geldi. Bunların tümü bizim beklentilerimizi aşağı çekti" değerlendirmesinde bulundu.
'KAYIT DIŞI İŞLETMELER PASTANIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ ALIYOR'
3 yıl öncesine kadar yaz mevsiminde 75 günlük hareketliliğin olduğu dönemde yüzde 75 doluluk kapasitesinin altında kalmadıklarını kaydeden Eraslan, "Ancak geçtiğimiz yaz bunu söylemek mümkün değil. Gelen turist sayısı resmi kurumların verilerine göre çok düşmedi ama kayıt dışı işletmelerin resmi işletme kapasitesinin üstüne çıkması pastanın dilimlerini oldukça küçülttü. Trabzon'da kaçak işletme sayısı ülke genelinin oldukça üzerinde. Pastanın büyük bölümü kaçak işletmelere gidiyor" dedi.
Resmi kurumların turizm sektöründeki kanunları Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde olduğu gibi uygulamadığını da vurgulayan Eraslan, Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanuna rağmen Valilik, Turizm Müdürlüğü ve yerel yöneticilerin kayıt dışı işletmeler konusunda aksiyon almakta imtina ettiğini ifade etti.
Otel işletmecisi Eraslan, Trabzon'da turizm sektörünün karamsar bir tabloyla karşı karşıya olduğunu söyledi.
'TRABZON'DA TALİPLİSİ OLUP DA SATILMAYACAK OTEL YOK'
Eraslan, değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürdü:
"Önümüzdeki yıl için de beklentilerimiz düşük. Çok karamsar bir durum var. Nereye varacağını göreceğiz. Bölgemizin finansman gücü çok düşük. Kışın kapatma opsiyonu o yüzden bir seçenek haline geldi. Trabzon'daki otel işletmeleri olarak kış aylarını genellikle düşük seyirle geçirmemize rağmen yaz sezonunda heybemizi doldurduğumuz için bunu sorun etmezdik. Yaz aylarındaki hareketlilik kışı absorbe ediyordu, şimdi böyle bir durum yok. Birçok otel bunun nasıl yapabileceğini çözdüğünde uygulamaya koyacaktır.
Şu anda Trabzon'da bir otel yok ki taliplisi olsun ve sahibi 'hayır' desin. Şu an 100 otel varsa 99'u satmaya hazır. Taliplisini bulan bütün oteller Trabzon'da satmaya hazır. Ben de buna dahilim. Oteli kapatmak tek bir gösterge değil, oteli kapatmanın da bir maliyeti var."
'BALKANLARA DOĞRU KAYIŞ VAR'
Eraslan, bölgeden turizm fuarlarına katılımın kamu tarafından artık desteklenmemesinin de bölgeye gelen turistlerin başka destinasyonları tercih etmesine sebep olduğunu ifade etti. Tanıtım faaliyetlerinin yalnızca otellere bırakıldığını kaydeden Eraslan, "Bunun maliyetini biz üstlenirken bundan faydalananlar kayıt dışı işletmeler oluyordu. Dolayısıyla biz de bu konuda tavır almaya başladık ve ne yazık ki hiçbir yurt dışı turizm fuarında şehrimizin tanıtımı artık yok. Buna mukabil bizim rakibimiz olan destinasyonların tamamı bu konularda ciddi şekilde aksiyon alıyorlar ve pastanın büyük bölümünü onlar alacaklardır. Balkanlara ve Gürcistan'a doğru bir kayış var" sözlerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.