THY/Teknik A.Ş de sular durulmuyor. Artçı depremler geliyor. “THY/Teknik A.Ş de deprem alarmı” başlıklı bir yazı yazdık. Bekledik ve gerçekten deprem gibi atamalar yapıldı. Tabii ki bunu anında sizlere duyurduk. Bu atamalara dikkat ettiyseniz, genelde başkan ve müdür seviyelerinde olduğunu görmüşsünüzdür.
Şimdide depremin artçıları geliyor. Bu artçı depremler bu sefer müdür ve başkan seviyelerinde olmayarak daha alt kadrolara indirgenecek. Kısaca şef kadrolarına yönelik olacak. Teknik A.Ş yönetimi sadece bununla kalmayacak gibi görünüyor. Sırada 60 yaşından gün alan çalışanları ile yollarını ayırma var.
THY yönetimi,işten çıkartmak istediklerine artık farklı bir yöntem uyguluyor. Bu yöntemin adı İKALE. Son zamanlarda işten çıkartmak istediklerine bu ikale anlaşmasını öneriyor.
Bu yeni uygulamayı sizler için biraz açmak istiyorum.
İşveren işten işçiyi el çektirirse işçinin 4857 gereğince işe iade davası açma hakkı vardır. İşte işverenler işçileri işten çıkarmak istediklerinde durumu işçiye açıp işe iade davası açmasın diye İKALE sözleşmesi önermektedirler. Yani, ikale sözleşmesi işçinin işe iade davasını işveren tarafından yok edilmesi işleminden başka bir şey değildir.
Çünkü 4857 sayılı Kanun’un 18 inci maddesine göre; “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.”
Aksi takdirde işçi davayı kazanabiliyor ve dört aylık ücreti ve diğer haklarını ödemek zorunda kalıyor. İşçi işe iade davasını kazanmış ve işveren işçiyi hala işe başlatmamakta direniyorsa, en az dört en fazla sekiz aylık ücreti tutarında tekrar bir daha tazminat ödüyor. (Genelde 4+4=8 maaş alınıyor) Kısaca işten gereksiz çıkartıldığınızda ve bunu işverene karşı mahkemede ispat ettiğinizde ortalama sekiz ay ekstra para alabiliyorsunuz ama bu sefer de THY yönetmeliği gereği pas bilet hakkınızı kaybediyorsunuz. ( Bu adaletsiz konu hakkında ayrı bir yazı yazacağım)
THY yönetimi bu ikale anlaşmasını uygulamaya koymadığı zamanlarda işten çıkartmak istediklerine ya emekliliğini istersin ya da ben seni attığımda pas bilet hakkını alamazsın diyerek SANTAJ uygulardı.
Çünkü THY işvereni işten çıkartmayı göze aldığı çalışan aleyhine sunduğu verimsizliği çok nadir kazandığından işçinin kendi isteği ile emekli olmasını ve boşu boşuna sekiz maaş tazminat ödememek isterdi. Ancak, çalışanlar en az sekiz maaş tazminat varken, kalkıp ta ayda yılda bir bedava uçağa bineceğim diye tazminattan feragat etmezlerdi. Kısaca THY’nin yaptığı bu şantaj tutmuyordu.
Şimdi bu yeni uygulama yani ikale anlaşması eskisi gibi şantaj içermiyor.İşveren, çıkartmak istediği çalışanı ile resmen pazarlık yapıyor. Örneğin; Gel sana altı maaş ekstra vereyim kendin çık. Hem de işten çıkartıldı olmazsın ve pas bilet hakkında devam eder diyor. Eski yapılana göre daha mantıklı.
Bu anlaşma ile karşılıklı husumet duymadan, İşveren olarak haksız yere işten çıkarttığı, uzun süre kendine hizmet etmiş çalışanı ile sürtüşmeden ve birbirlerini üzmeden ayrılma yolu tutuluyor. Ayrıca karşılıklı anlaşarak çıkıldığı için işveren etik olmayan yollara başvurarak o elemanının başka şirketlere girmesini önlemiyor. (Bu konuyu yazmış ve at ahıra kadar kovalanır diyerek bu yanlış uygulamayı eleştirmiştim, THY pilotun beylik tabancası ile kafasına sıktığı olay gibi çirkin ve vicdansız uygulamalara gerek kalmıyor.
Ancak; İkale anlaşması yapıp ta tekrar mahkemeye başvurmakta mümkün. Bence ikale anlaşması yaptıktan sonra işvereni mahkemeye vermek de bence pek etik değil. İşverenin işten çıkarttığını, başka şirkete giremesin diyerek peşine düşmesi kadar, ikale anlaşması yapıp tekrar işvereni mahkemeye davet etmek de yanlış olup yakışık almayacaktır.
http://airlinehaber.com