Bildiğiniz üzere 15 Temmuz darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Darbe girişiminin FETO’nun yapılanması nedeniyle olduğu konusunda hemfikir olan hükümetimiz, Ülkemizin hemen hemen her kurumuna sızmış veya sızdırılmış FETO sempatizanlarına göz açtırmama kararı aldı. Bu karar gereğince tüm kamu kuruluşlarında FETO yapılanması ile ilişkili olduğunu düşünülen çalışanların işlerine son verilmeye başlandı.
Buraya kadar yapılanların doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak bu ayıklamada, kurunun yanında yaşın da yanabileceği ihtimali, en azından THY’de, düşünülmemiş. Çünkü bazı işgüzar yöneticiler, FETO yapılanması gereği yapılırken, sevmedikleri kişileri de bu listeye sokup işten çıkartmak isteyebilirler. Bu nedenle ince elenip sık dokunacak bir konu ile karşı karşıyalar.
THY, tüm dünyada ve tabii ki ülkemizde seyreden terör olaylarından son derece etkilenen bir şirketimiz. Bu nedenle gerek hava taşımacılığımız, gerekse hava taşımacılığı ile ilişkilendirebileceğimiz turizmimizin darbe aldığı bir gerçek. THY bu gerçek ile hareket edip küçülmeye gidebilir.
Ancak;
FETO ile ilişkili olduğunu düşündüğü çalışanlarına işten el çektirirken, küçülmenin getireceği personel çıkartılmasını, FETO’cuların tasfiyesi ile karıştırdığında, son listede olduğu gibi sapla saman birbirine girer ve verimsizlik gereği ile çıkartılanlar haksız yere FETO’cu diye damga yer. Bu damga ile yaşadıklarında hiçbir yerde iş bulamazlar. Bu nedenle bu kadar hassas bir konuda adil olmayan çok amatörce liste hazırlanmış olduğunu tüm havacılık camiası birlikte izledi.
Bu son derece hassas konuda FETO ile ilgili olduğu düşünülen çalışanlarla verimsizlik iddiası ile çıkartılan çalışanların ayrı listelerde yer alması gerekirken, THY ilk yayınladığı listede sapla saman birbirine karışmış görünmekte. Çünkü THY tarafından, bazı verimsiz gördüğü çalışanlarına “emekli ol veya bizimle ikale anlaşması yap” tarzında tekliflerin olması haklı olarak bunu düşündürtüyor.
THY FETO yapılanması ile ilişkilendirdiği çalışanlarına anlaşma teklif edemeyeceğine göre bunlar FETO cu olamaz. Bu nedenle önümüze iki şık çıkıyor.
Birinci şık; Ya İşten çıkartılanların tümü FETO’cu ya da tümü verimsizlik iddiası ile işten el çektirilenler.
İkinci şık; İşten çıkartılanların tümü FETO cu değil sadece verimsizlik iddiası ile çıkartılanlar.
Öncelikle THY bu listenin kimleri kapsadığını belirtmeliydi. Sapla samanı kesinlikle ayırt edebilmeliydi.
Çünkü her iki grup aynı listede olamaz, olmamalı…
İşte bu amatörce yapılan yanlış bir çok THY çalışanını üzmüş ve çevresinde FETO’cu muydu acaba diye dışlanmaya götürmüştür. Arkadaşlıklar bitmiş, telefonları bile çalmaz olmuştur.
Verimsizlik ile işten çıkartılmayı daha önceki yazılarımda sizlere net olarak anlatmıştım. Bu bir iddiadır. Mahkemelerin vereceği kararı beklemek gerekir. Bu uygulama yeni başlamış bir uygulama değildir. Eskiden de yapılırdı.
Ancak; Bu tarzda değil.
Verimsizlik iddiası ile çıkartılanlara, THY Genel müdürü Temel Kotil, işten çıkartılanların ailelerinin de davetli olduğu özel bir toplantı düzenler, Önce hepsine şimdiye kadar yapmış oldukları çalışmaları için teşekkür eder isme hazırlanmış özel THY logolu teşekkür belgelerini sunar ve yolları kibarca ayırırdı. Hatta verimsizlikle ayrılanlar için verimsiz demez. Bilgisayarın, THY’deki çalışanların şirket sicillerini göz önüne alarak emekliliğe hak kazananları çıkartmaya karar verdiklerini söylerdi. Tabii ki bu beyaz yalan bile aileleri ile gelmiş senelerin çalışanlarını verimsiz olarak gösterilmedikleri için mutlu ederdi.Pegasus’ta da THY gibi işten çıkartmalar yaşanıyor. Ancak onlar beş yıldızlı otelde kahvaltı verip duyuru yaparken THY’nin yollarını ayırdıklarına nasıl muamele ettiklerini yazmıştık.
Şimdilerde yaşananlara bakıyorum da REZALET ÖTESİ diyebileceğimiz davranışlar sergileniyor.Öncelikle FETO yapılanması ile verimsizlikten çıkartılanları ayrı listeleyemedikleri gibi birde, değil teşekkür edip plaket sunmak, tam tersine resmen kapılardan kovmaktalar. Bu tür durumlarda empati yapılmasını tavsiye ederim. Bir an için bu yöneticiler kendilerini listedeki çalışanların yerine koysunlar bakalım ne düşünecekler?
THY gibi uluslararası bir şirkete yakışmayan tutumlar bunlar. Hani dost acı söyler derler ya… Sevgili THY yönetimi bu yazımı bir dost tavsiyesi olarak kabul etsin LÜTFEN.
Bizler elimize geçen listeyi yayınlayıp reyting sağlama varken etik olmaz mantığı ile yayınlamamayı seçerken, Şirketine yıllarını emek olarak vermiş kişileri kapılarda güvenlikle baş başa bırakması THY yönetiminin ayıp ötesi bir tutumu olmuştur. Bence, Temel Kotil’in yaptığı gibi dostane bir ayrılış sağlanma yoluna gidilmeli idi.
Şüphesiz ki, atamaları bile taksit taksit yapmayı uygun gören THY yönetimi, küçülmenin gereği olarak yapılan, verimsizlikle suçladıklarını da taksit taksit çıkartma yoluna gideceğini düşünerek, bundan sonra bu hassas konuda FETO’cular ile verimsiz diye düşündüklerini ayrı ayrı değerlendirip, verimsizlikle yollananlara şimdiye kadar yaptıkları çalışmalar için plaket verilip teşekkür edilmelidir. Adamın ekmeği ile oynuyorsunuz, bari onuru ve istikbali ile oynamayın.
İKİNCİ KONU:
Tarafıma gelen duyumlarda THY’nin elindeki kendi malı olan bazı uçaklarını satması, başka şirketlere kiralaması veya uçakların bazılarını ground etme (uçurmama) şeklinde krizden çıkış yolu aramaktaymış. Sanırım filoyu 300 uçakla sınırlandıracaklar. THY yönetimi bu kararı alırken yeni nesil uçakları almaya devam edeceğini düşünüyorum.
THY’nin 2017 büyüme öngörüsü ise %1 civarında seyredecek.
http://airlinehaber.com
