Turizmde canlanma zamanı geldi. Türkiye’nin salgınla başarılı mücadelesi turizm sektörünün de önünü açacak. Her şey ne kadar bir birine bağlı değil mi? Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Herkesin bireysel dikkati korona ile başarılı mücadeleyi getirdi ve tatili hak ettik.
Bu arada konaklama işletmeleri ve diğer turizm aktörleri salgın önlemleri ile ilgili çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyorlar. Aslında turizm sektörü özellikle konaklama işletmeleri hijyen konusunda yıllardır dikkatliydi.
Her hafta onlarca kişinin yattığı, yemek yediği, havuza girdiği alanlarda sağlıkla ilgili sorun olması önemli bir durum. Turizmciler bu durumun normal olarak görüp bir pazarlama unsuru olarak kullanmadır.
Önlemler Bir Pazarlama Aracı, Tatil Anısı, Şık Bir Duruma Dönüşebilir
Şimdi salgın önlemleri bu durumun özelliğini fark ettirdi. Tecrübeli konaklama işletmelerimiz ve tecrübeli yöneticiler bu konuda gerekli önlemleri alacaklar ve titiz davranacaklar.
Peki ya misafirler, turistler, tatilciler bu kurallara ne kadar uyabilecek? Oteller müşteriyi kırmamak için nazikçe uyarmaya çalışacaklar. Ya sonra, kurallara uymayan müşteriyi ne yapacaklar?
Sokakta maske takmayan, bireysel olarak önlemleri almayan kişiler tatile çıkınca ve otelinize gelince ne olacak? Herkes kurallara uymaya uyumlu değil.
Ayrıca evden çıkmanın verdiği özgürlük, tatilin verdiği gevşeme ile birleşince biraz kural tanımazlık, hafif şımarıklık, “ bize bir şey olmaz” “ benden sonra tufan “ denirse? Nasılsa misafirin kaldığı günler sayılı. Ama sonra o misafir “gittiğim şu otelde kaptım virüsü” derse ne olacak.
Türk Otel Yöneticileri Çok Tecrübeli
Türk otel yöneticilerinin çok büyük bir bölümü çok tecrübeli. Sektörün içinde pişmişler. Muhakkak onlar da bunları düşünüp gerekli önlemleri almışlardır.
Bir iletişimci ve hasbelkader bir tatilci olarak önerim, kuralların açık, net bir şekilde belirtilmesi ve kurallara uymayan misafirlerin misafirliklerine son verileceğinin en baştan belirtilmesi, otellerde görünür bir yere de kuralların asılması. Oteller bu durumu da şık bir şekilde sunacaklardır.
Özetlersek, turizm aktörlerinin özellikle otellerin konaklama ve otel alanlarını kullanma kurallarını misafirlerine her daim hatırlatması, bunu onların sağlık ve huzurları için olduğunu belirtmesi şart.
“Benden sonra tufan” diyenler için de gerekli uyarı ve önlemlerin alınması hatta otellerin bu konuda birlik olması gerekir. Sonuçta her bir otel Türk turizmini temsil etmekte. Bu günün yarını da var.
Hatta otel kullanımları ve kuralları ile ilgili PR çalışmaları şimdiden yürütülmeli. Müşteri ile iletişimi yönetebilmek için bir strateji geliştirilmeli. Bir iletişimci olarak söyleyebilirim ki iletişimi yönetemezseniz işinizi de kontrol edemezsiniz.
Yeni döneme alışmak oteller için kolay, müşteriler için zor olacak. Kolaylaştırmak için şimdiden çalışma yapmak gerekiyor. Düşüncelerimizi ilgilenenler ile paylaşabiliriz.
Sözün özü; Bu dönem, tatilcilerin kuralla, otellerin misafirleriyle sınavları daha bir çetin geçeceğe benziyor.
