İZMİR -Kadına yönelik artan şiddet, terör sorununun birbirinden ayrıştırılması ve küresel askeri güçlerin dünya üzerindeki hegemonyasını fırçasıyla yağlı boya tablolarında yansıtan Ressam Ferhat İgit, görücüye çıkacak yeni sergisinde tablolarına bayan ve erkek iç çamaşırı giydirerek dikkat çekmek istediğini söyledi.
Dünyada ilk kez iğneler ile tebeşir üzerinde oluşturduğu figürleri, yağlı boya tablolarla buluşturarak toplumsal sorunları ifade eden Ressam Ferhat İgit, yeni çalışmalarında yine şaşkınlık oluşturdu. Kadına yönelik şiddet, terör sorununun birbirinden ayrıştırılması ve küresel askeri güçlerin dünya üzerindeki etkisinin yansımasını tablolarında buluşturan Ressam Ferhat İgit, dünyanın ortak sorunlarının resmedildiği tablolarına duyarlılığın artması amacıyla tablolarına bayan ve erkek iç çamaşırı giydirdiğini söyledi.
Özellikle son günlerde artan kadına yönelik şiddete karşı resmettiği tabloda ince mesajlar ve çeşitli parantezlerin yer aldığını belirten İgit, kadını eziyet edilecek ya da cinsel istismara uğratacak bir obje olarak görülmeyecek kadar değerli bir varlık olduğunu ifade etti. Yıllardır kadınları ayaklarımızın altına serilmesi gereken bir obje olarak gördüğümüzü belirten İgit, şöyle konuştu: "Kadına yönelik baskımız o kadar güçlü ki onun karşımızda zayıf kaldığını unutuyoruz. Yaptığım tabloda yere eğilmiş sırtını dönmüş kadınlar bunu anlatmaya çalışıyor. Kadınları çıplak olarak sadece iç çamaşırları ile resmettim çünkü, giydirilen iç çamaşırı ile de kadınların aslında bir cinsel obje olmadığını anlatıyor. Anlatılmak istenen kadınlarımızın daha onurlu, özgür ve haysiyetli bir yaşam sürmesi gerektiğidir." İgit, ayrıca, kadına yönelik şiddete karşı da korunma taleplerinin yanı sıra her aileye bir psikolog alternatifinin de sunulması gerektiğini dile getirdi.
İgit, Türkiye'de yıllardır çözüme kavuşmayı bekleyen bir terör sorunu olduğunu ancak bakış açılarında kürt ve terör sorununun birbirinden ayrışması gerektiğine annesinin beyaz tülbenti ile vurgu yaptığı tabloyu anlattı. Anadolu'da kadınların beyaz tülbentinin namuslarını simgelediğini anlatan İgit, sözlerini şöyle sürdürdü: "İki annenin tabut başında ağladığı tablomda anlatılmak istenen mesaja annemin beyaz tülbenti ile dikkat çekmek istedim. Çünkü, burada ağlayan annelerin Türk ya da Kürt olması önemli değil. Önemli olan evlatlarını yitirmiş iki annenin aynı acıyı paylaşıyor olmasıdır. Çocukları annelerinin ölümünü görmeden, anneleri evlatlarını kaybediyor. Türkiye'de terör sorununun kürt sorununda ayrıştırıldığı vakit ben inanıyorum ki barışın tablolarını çizmeye başlayacağız. Artık barışın tablolarını çizmeliyiz."
MAVİ MARMARA SORUNUNU ANLATTI
Çalışmalarında Türkiye ve İsrail arasındaki Mavi Marmara baskını sorununa da değindiğini anlatan İgit, şöyle konuştu: "Tabloda üzerinde sadece iç çamaşı bulunan zenci bir çocuk var. Altında denizin siyah ile yansıtmaya çalıştığım karanlık güçlerin sebep olduğu kan kanı simgeleyen kırmızı renkte dalgalar söz konusu. Barış için hareket eden gönüllülere askeri gücün müdahale etmesi dünyanın hiçbir yerinde kabul görmeyecek bir olaydır. Ben de fikrimce ve kabiliyetimce Mavi Marmara sorununa bu çalışma ile dikkat çekmek istedim."
Sanatın her hali ile çözüme kavuşturulması gereken sorunları anlatabilme gücüne sahip olduğunu anlatan İgit, 28 Kasım Pazartesi Günü Balçova Kültür Evi'nde 8 tablosunu ,12 gün süre ile ücretsiz olarak ilgililerin beğenisine sunacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.