• BIST 9006.55
  • Altın 3060.438
  • Dolar 34.2719
  • Euro 37.2152
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • Antalya 23 °C

Spor turizminde para var

Can Pulak

Dünya turizm gelirinin beşte birinin spordan elde edildiğini biliyor musunuz?
Türkiye’ye bile 25 milyon turistin yaklaşık 750 bini sportif amaçlı geliyor.

Antalya Belek’te ‘’Spor turizmi’’konulu bir toplantıya katıldım.
Hani dünyanın şapka çıkarttığı, övgüyle bahsettiği,birbirinden güzel 50 otel ve tatil köyüne,200 tenis kortuna, 20 çim futbol ile 15 golf sahasına sahip Belek’te...

Turizm Bakanı,spor adamları ve sektörün önde gelen yetkilileri bu toplantıda,Türkiye’nin spordan nasıl daha fazla para kazanabileceğini tartıştı.
Spor turizmi deyince aklımıza sporun üç-beş çeşidi geliyor.Oysa dünyada 60’ın üzerinde spor dalı var ki,hepsinden gelir sağlamak mümkün. Zaten dünya da bunu yapıyor işte.

Kısa adı BETUYAB olan,Belek Turizm Yatırımcıları Birliğince düzenlenen panelde, çok değerli fikirler söylendi,çok yeni bilgiler verildi, çok ilginç rakamlar açıklandı.
Türkiye’de 60 spor federasyonu,7000 spor kulübü,200 bin yönetici ve 2 milyon sporcu varmış. Antalya 150 futbol sahasına sahip.
Yerli ve yabancı 1400 takım ,sezon öncesi ve devre arası kampları için buraya geliyor.
Yabancı takımlardan yıllık kazancımız 35 milyon euro’yu buluyor.

Türkiye’de 17’si Belek,üçü Istanbul ve biri Bodrum’da olmak üzere 18 adet 18 delikli golf sahası var. Belek bölgesi Avrupa’da yılın golf destinasyonu seçildi.2012 dünya amatör golf şampiyonası burada yapılacak.
Türkiye golften geçen yıl 130 milyon euro kazandı.Bu yıl 156 milyon bekleniyor.Ayrıca Antalya, 2013 yılında dünya okçuluk şampiyonasına da ev sahipliği yapacak.Bunlar çok güzel haberler değil mi?

Türkiye yakın bir gelecekte golftan servet kazanacak.
Yeter ki sahalarını arttırsın,akılsızlık edip gelişmeyi geciktirmesin.
İspanya’da 450’den fazla saha var.
Yılda 6,5 milyar doları cebe atıyorlar.
Portekiz’in geliri ise 2 milyar doları aştı.
Türkiye’ye gelen golfçüler,günde ortalama 250 euro harcıyorlar.
Bu rakam İspanya’da 1500,Portekiz’de ise 800 Euro’nun üzerinde..

Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nu dikkatle dinledim.
Bu sporu Türkiye’ye kazandırmak için yıllarca verdiği savaşı ,mücadeleleri ve önüne çıkarılan engellerle nasıl boğuştuğunu anlattı.
Allahtan inatçı bir tip,kolay kolay pes etmiyor.
Akılsızlıktan şikayet ediyor.
Çevrecilerin bilinçsizliğinden yakınıyor ve şunları söylüyor:

Çok gübre ve kimyasal kullandığımız,suyu israf ettiğimiz, toprağı ve suları zehirlediğimiz iddia ediliyor.
Buna gülmemek mümkün değil.
Türkiye’nin 3,5 milyon ton gübre ithalat ve imalatı var. Bunun ancak 1000 tonu golfte kullanılıyor.Gerisini çiftçiler tarlalarına atıyorlar. Ayrıca kimyevi maddeler de kullanıyorlar. Biz de bunların ürettiklerini yiyoruz. Buna birşey diyen yok.
Ayrıca biz Antalya Bölgesinde başıboş denize dökülen suları kullanıyoruz.
Diğer bölgelerde ise deniz suyunu arıtıyoruz.’’

Bu golf konusunda, en küçük bilgisi dahi olmayanlar çok konuşuyorlar.
Kulaktan dolma bilgilerle bır bardak suda fırtınalar koparıyorlar.
Dünyada herşey değiştiği gibi, golf sahalarının yapım tekniği de değişiyor.
Artık paspalyum cinsi çok az su isteyen yeni bir çim çeşidi kullanılıyor ki ,bu çimin altından yabani bitkiler çıkamadığı için,artık kimyevi maddeye gerek kalmıyor.
Elbette ormanlar kesilerek golf sahası yapılmamalı. Buna şiddetle karşı çıkmalıyız.
Ancak tarım alanlarına golf yapılacağından endişe edenlere, aynı hassasiyeti çirkin ve kaçak yapılaşmalara da göstermelerini önermeliyiz.

Milas’tan Bodrum’a kadar tüm verimli tarım alanlarına inşaatlar yapılıyor da,kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Engelleyici yasalara sahip olmamıza rağmen,yoğun yapılaşmaya aldıran yok.
Mazı’nın en güzel ormanlarının içine koskoca bir kooperatif yapıldı da,çevrecilerin sesi bile çıkmadı.
Bizim sığ çevreciler golf dedin mi kıyameti koparıyorlar ama, Bodrum’un ve çevresinin betonlaşmasına da seyirci kalıyorlar.

Turizmi çeşitlendirelim, sezonu yayalım derken golf turizmiyle sağlayacağımız büyük gelire engel olmayalım.45 yıllık bir çevreci olarak golfün yeşilinden ve bölgeye getireceği uygarlıktan korkmamanızı tavsiye ederim.
Ayrıca korkanlara Belek’e giderek bir sivrisinek yuvasının nasıl bir doğa cennetine döndürüldüğünü görmelerini öneririm.

Bodrum-Milas ve çevresinin golfle ne kadar zenginleşeceğini ve Türkiye’ye ne kadar büyük bir para bırakacağını hep birlikte göreceğiz.
İstikbal spor turizmindedir.
Bunu hepimizin bilmesinde fayda var.

Bu yazı toplam 5642 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.