Bodrum’un sorunları ve çözüm yolları yazmakla anlatmakla bitmez.Herkesin güzel fikirleri,çözüm önerileri yeni değil,yıllardır var.Hatta mükemmel araştırma raporları, Üniversitelerin çalışmaları,çözüme odaklı harika projeler tozlu raflarda öylece duruyor.
Ne yazık ki bunları hayata geçirecek bir dinamizmde, bir ortak akılda buluşamadı Bodrum.Hala da buluşabilmiş değil.Her kafadan çıkan sesin gürültüsü,yerel siyaset anlayışı ve güçlü çıkar kavgaları çözüm üretecekleri korkutuyor.Bodrum’un genel menfaati üzerinde,bunca iyi yetişmiş insanı olmasına rağmen,hala bir mastır planı yok kentin. Herşeyi Ankara’dan bekleyen,son yıllarda büyük şehirin insafına terkedilen, halkına inanılmaz çileler çektirilen Bodrum, günden güne daha kötüye gidiyor.
Bu hale gelişin sebeplerini herkes biliyor. İhmalleri,sorumsuzlukları,kısır çekişmeleri herkes birlikte yaşadı.Bunların üzerinde tartışmak,geçmişin hesaplarını sormak, karşılıklı suçlamalarla moralleri bozmak kimseye birşey kazandırmaz.Geriye değil, ileriye bakmalıyız artık.Bodrum daha fazla büyümemeli.Bunun için önce yapılaşmayı etkili bir biçimde frenlemeli,göçü mutlaka durdurmalı,altyapı bitene kadar da kimseye inşaat ruhsatı verilmemeli.Trafik sorununun çözümü için gerekirse tek-çift plaka uygulamasına geçilmeli,deniz ulaşımı mutlaka düşünülmelidir.
Bu ulaşım büyük vapurlarla değil,geçmişte Gündüz Nalbantoğlu’nun yaptığı gibi 40-50 kişilik teknelerle ve büyük iskelelere gerek kalmadan da hayata geçirilebilir.Bakın merkezden Bardakçı’ya giden yolcu motorlarına.Yıllardır ne güzel ve disiplinle çalışıyor.Biraz büyüklerini Gümbet- Bitez-Ortakent-Akyarlar-Turgutreis-Gümüşlük hattına verdiniz mi,kentin trafiği yarıyarıya rahatlar.Ayrıca Bodrum’a mal getiren kamyon ve Tır’ların kente girişi de,Avrupa’nın turizm ve tatil beldelerinde olduğu gibi, gece 01.00-06.00 saatleri arasında olmalı.
Altyapı çalışmaları sürüyor.Seçimlere yetiştirmeye çalışıyorlar ama mümkün değil.Zaten altyapılar bitse de,şehir sürekli büyüdüğü için,yapılan altyapılar da yine yetersiz kalacak.Onun için şehrin büyümesini önlemek lazım.Hepsinin başında planlı,bilgili hareket etmek gerek.Mevcut arıtmaların doğru dürüst çalışmadığını,yoğun yerleşim yerlerindeki denizlerimizin çok kirlendiğini hepimiz biliyoruz.Şimdi yeni arıtmalar yapılıyor,doğru mu yapılıyor,yerleri iyi seçilmiş mi bilemiyoruz.Gerek Bitez’deki ve gerekse halen yapılan İçmeler yolu üzerindeki arıtmaların yerleri,böylesine kıymetli bir kentin bağrına saplanmış korkunç bir hançer gibi duruyor.Oralara arıtma yapılır mı hiç? Arıtma yapılacak ve genel görüntüyü bozup kirletmeyecek başka yerler bulunamazmıydı sanki?
Bu yıl inşaat yasağına pek uyulmadı. Gözümüzün önünde durmadan devam etti inşaatlar.İzinler Ankara’dan geliyormuş.Hele Ortakent’teki camii ile yine Diyanet Vakfına ait olduğu söylenen muazzam bir sitenin yapımına yaz boyunca devam edildi.Gidin bakın koskoca bir tepe betona bulandı,rengi griye döndü.Bodrum ve çevresindeki inşaatların çoğunun izni,geçmişteki 11 belediyenin yaptığı planlara göre veriliyor. Ne matrak değil mi,o belediyeler kapanalı yıllar oldu ama planları hala geçerli.Bu konuda yazılacak çokşey var ama,dedim ya geçmişle uğraşmayalım artık.
Bodrum’a sadece mastır plan değil, gerçekçi bir imar planı lazım.Bunu çıkarana kadar da inşaatlara izin verilmemeli.Öyle eski,kullanma tarihi geçmiş planlarla bir yere varılamaz ve şehir disipline edilemez.Ayrıca işyeri mevcudu da,şehrin ihtiyacının 20-30 kat üzerinde.Herkese kolayca ruhsat veriliyor.Fırın,berber,lokanta çokluğundan geçilmiyor.Karşıdaki Yunan Kos adasında 7 berber var.Bizim sadece Atatürk caddemizdeki berber sayısı 11.
Bu arada Bodrum turizm kenti havasını kaybediyor. Pandemiden buyana da emekli ağırlıklı bir şehir haline geldi.Dünün güzel,sakin,özellikli doku ve yapısı kayboldu adeta.Bir büyük şehir olup çıktı.Yabancı turist eskisi gibi gelmiyor artık.Yerliler için de pahalı bir tatil kenti haline dönüşüyor.Gürültü hala çok büyük bir problem.Gürültülü bölgelere yenileri de ekleniyor.Örneğin Ortakent’i görmeniz lazım.Bazı lokantalarda gece 01.00’e kadar elller havada müzik yapılıyor.Lokantalara yapışık apart ve otellerde uyuyamıyor turistler.Tatilde eğlence elbette olmalı.Ama yerlerini iyi seçmek ve dinlenmek,huzurla tatilini geçirmek isteyenleri rahatsız etmemek lazım.Belediye şikayetlere kulak asmıyormuş,sebebleri arasında ise hoş şeyler söylenmiyor.
Bodrum’u süratle toparlamak gerek.Sezon biter bitmez,tüm sorunları ele alacak ve çözümlerini de gösterecek bir çalıştay yapmakta ve sonuçlarını süratle hayata geçirecek bir dönemi ve gayreti göstermekte yarar var..