LEFKOŞE- KKTC Aşcılar Kulübü Başkanı Yahya Alpaslan turizm sektöründe lüks yatırımların eğitim ve yetişkin personel olmadan hiçbir işe yaramayacağını belirtti. Ayrıca işyerlerinde bazen yöneticierin çanak tuttuğu yıldırma sisteminin ise çalışanları rahatsız eden en önemli olgu olduğunu belirten Alpaslan, son günlerde bu "yıldırma metodu" sonucu işini kaybeden bir çok meslektaşı bulunduğunu anlatıyor.
Sebepsiz bahanelerle işten çıkarılanlar, tazminatına el konulanların varlığından bahseden Alpaslan, müşterilerine misafir, çalışanlarına insan gibi davranan yönetimlere ihtiyaç olduğunu belirterek aşçıların eylem mayıs ayında sokaklara çıkma zamanını geldiğini belirtiyor.
Aşçıların şeytan olmadığını, ancak karşılarındakilerin şeytan olduğunu belirten Alpaslan, Bize kalırsa en sonun da bunu da yaptıracaklar diyor.
KKTC Aşcılar Kulübü Başkanı Yahya Alpaslan"ın yazısı şöyle:
Gündem her geçen gün hayatlarımızı derinden etkileyen olaylara gebe... Ve Türkiye'de oluşan bu gelişimleri iyi analiz etmeliyiz. Bir yandan Avrupa Birliği'ne girebilmek için çaba sarf ediyoruz, diğer yandan da ülkemizi bölmeye çalışanlara karşı mücadele veriyoruz. Tabiî ki bu hem ülke turizmine, hem de ülke ekonomisine büyük darbeler vururken yatak kapasitesi yüksek olan tesislere de zarar veriyor. Her geçen gün, yeni yeni tesisler açılıyor.
YÖNETİCİLİK BİR SANATTIR
Buna karşın biraz geriye doğru gidersek 1990'lı yıllardaki hizmeti veremediğimizi görüyoruz. O zamanların akın akın gelen misafirlerini mumla arıyoruz.
Değerli üstadım Bayram Ergün, her zaman der ki; yöneticilik bir sanattır. Aşçılarımız, ilmiyle,konukseverliği ile icra ettiği bir sanat kolu ile ayrı bir sanat kolunu teşkil etmektedir. Aşçılık güzel sanatların bir koludur. Bu sanat kolu maalesef sofra düzeninde tüketimle bitmektedir.
"Bizler turizmciler olarak ülkemize gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamalıyız. Ekonomimizi güçlendirmeliyiz. Ancak güçlü ekonomisi olanın söz sahibi olabildiğini bilmekteyiz sözlerini bizlere aşılamıştır.
LÜKS TESİS YAPMAKLA İŞ BİTMİYOR
Turizm ülke ekonomisinin en önemli sektörlerindendir. Kaliteli hizmet, lüks tesis yapmak ne yazık ki yetmiyor. Ancak kalifiye personel çalıştırırsanız işte o zaman hizmet anlayışınız değişebiliyor. Kalite böyle sağlanabiliyor. Peki bunun bilincinde miyiz? Maalesef hayır!
Yatırımcıların en büyük hatası bence lüks tesis yapmakla işlerin biteceğini sanmak. Oysa sizin kalifiye personeliniz ve onları eğitecek öğretmenlerinizin sayısı azsa hedefi değil yakalamak yaklaşamıyorsunuz bile.
ADI YENİ KONMUŞ BİR OLGU
İşyerinde yıldırma (Mobbing) sistemi başladı. İşletmeler insanlardan oluşan ve insanlar için var olan toplumsal yapılardır. Çağdaş bir işyeri ortamının öncelikli özeliklerinden biri çalışanlarına değer vermesi, duygusal açıdan sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlamasıdır.
YILDIRMA NEDİR?
Yıldırma işyerinde belirli kişileri hedef alan sistematik bir dizi duygusal saldırı ve yıpratma hareketidir. Haksız yere suçlama, ima , kinaye, dedikodu yoluyla itibarı sarsma, küçük düşürme, taciz, duygusal istismar ve şiddet uygulayarak, bir kişiyi, işyerinin dışına çıkmaya zorlayan kötü niyetli bir girişimdir. Bu girişimler, doğrudan veya dolaylı, açıkça veya örtülü olabilir. Giderek şiddetlenen bu tür davranışları, kurumlar çoğu kez görmezden gelir, göz yumar yada bazen teşvik eder.
YILDIRMAYA BAŞVURAN KİŞİLERİN ÖZELİKLERİ
Yıldırma hareketine başvuranlar çoğunlukla, kendi eksik taraflarını, korku ve güvensizliklerini,bir başkasını küçük düşürerek telafi etmeye çalışan kişilerdir. Bu tür kişiler genelikle farklılıklara karşı hoşgörüsüz, ikiyüzlü, kendini üstün gören yada göstermek isteyen, aşırı denetleyici ve kıskançtırlar .Hedef aldıkları kişinin zor durumlarıyla eğlenerek, kendi yetersizlik duygularını yenmeye çalışırlar.
YILDIRMAYA HEDEF OLAN KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ
Çoğu kez üstün mesleki özelliklere sahip kişiler yıldırma ya hedef olabilirler.Yetkinlik düzeyleri yüksek, yaratıcı,dürüst, başarı yönelimli, kendilerini işlerine adamış kişiler bazı kişileri rahatsız edebilir ve şimşekleriüstlerine çekebilirler. Bu tür kişiler, insanlara güven duyar, iyi niyetlidir, politik davranmayı bilmez. Kurumlarına çok bağlıdırlar ve işlerini kaybetmek,onları daha da derinden etkiler.Stresle başa çıkamadıkları için özel yaşamları da bozulur, sağlık sorunları baş gösterir.
İŞTEN ÇIKARMAK İÇİN MAZERET YARATIYORLAR
Değerli meslektaşlarım şeflerim, son günlerde o kadar işini kaybeden ustalarımız varki gece gündüz çalışarak mesleğimizi en iyi şeklilde icra ederken "sezon bitimi" diyerek çıkış verilmektedir.
Buna kimler dur diyecek?humammalı bir şekilde sezona başlanır bütün ekip kendinden ödün verir gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamak için yemeklere sevgiler katılır en güzel sunumlar büfeler yapılır.
SEBEPSİZ BAHANELERLE TAZMİNATA EL KOYMALAR
Sonucu şudur: Vay efendim işletmemiz şu kadar zayiat vermiştir. Zayiatın 100/1"ni işletme karşılar. Üstü personel maaşından kesinti yapılır. Ya da yukarda da belirmiş olduğum gibi sebepsiz bahaneler üretilerek işçinin tazminat hakkını da vermemek için yollar bulunur. Sonunda işçiye çıkışı verilir.
Evet değerli ustalarım bunları bir çok meslektaşım yaşadı şahit oldu. Benle bunları paylaşan ustalarımız da oldu.
AŞÇILAR ŞEYTAN DEĞİLLER
Ali Selek ustanın dediği gibi: Şeytan diyor ki kazan kaldır. Dök bütün insanları sokaklara. Bir de aşçılar eylem yapsın mayısın ortasında . Ama aşcılar şeytana inanmaz ki. Her gün karşılarına geçip konuşanlar zaten şeytan.
Ama bize kalırsa en sonun da bunu da yaptıracaklar!
ÇALIŞANLARA İNSAN GİBİ DAVRANMAK
Batılı yazar Tom Peters Başarılı kuruluşların keşfettiği gizli formul, müşterilere misafir ve çalışanlara insan gibi davranmaktır diyor.
Gün gelir inşallah Türkiye"deki tesislerde bu formülün farkına varır ve personeline sahip çıkar.
Saygı ve sevgilerimle
Yahya Alpaslan ÖZDEMİR