Yerli pilot işsiz, yabanci kokpitte

Musa Alioğlu

Türkiye’de pilotluk gözde mesleklerden biridir. Fakat mesleğin bu aşamaya geliş serüvenine dışardan bakan birisi olarak gözlemlediğimiz zaman bunun çok da kolay olmadığını görebiliyoruz.

Geçmişte Türkiye’de havayolu şirketi olarak sadece THY vardı. Ve bu devlet şirketinin pilot ihtiyacı çoğunlukla Türk Hava Kuvvetleri’nden ya emekli olan ya da yabancı kadınlarla hülle evliliği yapıp kendini ordudan attıran pilotlardan temin ediliyordu. 1980’li yılların başında özel havayolu şirketlerinin kurulması ve THY’nin uçak sayısının artmasıyla, mevcut pilotlar ihtiyaca yetmez oldu. Bu nedenle, pilot yetiştirmek için havacılık yüksek okulları ve özel havacılık okulları kuruldu. Sektör gelişince, yurt dışındaki pilot okullarına da gidip lisans alanlar oldu. Bu durumda sektörün ihtiyacı kısmen görülüyordu. Fakat, öyle bir zaman geldi ki, yabancı havayolu şirketleri Türk pilotlara yüksek maaş vererek transfer edince, havacılık sektörü pilot sıkıntısı çekmeye başladı.

Durum böyle olunca, başta THY olmak üzere şirketler yabancı pilot transferine yöneldiler. Kendi ülkelerinde iş imkanı bulamayan birçok asker kökenli pilot Türk tescilli uçaklarda uçmaya başladı.

Örnek vermek gerekirse, Mısır’ın eski Hava Kuvvetleri Komutanı olan emekli general first officer olarak özel şirkette belki de bir yüzbaşının yanında uçtu.

Türkiye’de okullar fazlaca pilot adayı mezun ediyordu, ama şirketlerin kaptan pilota ihtiyacı vardı. Bu nedenle yabancı pilot transferi uzun süre devam etti. Bu işin böyle devam etmesi yeni mezunların iş bulmasını engelliyor, binlerce Euro verip aday pilot olanlar kendilerini ve ailelerini çok zor durumda bırakıyordu.

Oysa, bu bakanlık şirketlerin pilot ihtiyacını gidermek için kapıları yabancı pilotlara açarken, işsiz vatan evlatlarına da siz ne alemdesiniz diye sormalıydı.

Sektörde yeni olan ve Hava-İş’ten ümidi kesenlerin kurduğu Havacılık Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) bu konuya el attı.

SHGM’ye gönderdiği yazıda durumu şöyle özetliyordu: “Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’ye ve Türk çalışanlara karşı uyguladığı hakkaniyetten ve fırsat eşitliği prensibinden uzak kurallar nedeniyle hemen hemen hiçbir Türk vatandaşı Avrupa Birliği ülkelerinde, uluslararası ICAO lisansına sahip olmalarına rağmen işe girememekte ve çalışma izni alamamaktadır. Ancak Türk vatandaşlarına karşı bu ayrımcılığı uygulayan ülkelerin vatandaşları yıllardır ülkemizde istediği her yerde işe girebilmekte, lisansları onaylanmakta ve T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çalışma izinleri geldikleri ülkenin Türk vatandaşlarına uyguladığı ayrımcı kurallara bakılmaksızın kolayca verilmektedir.”

Sektörün, haliyle de uçucuların da zor durumda kaldığı pandemi döneminde özel bir şirketin yabancı pilot istihdam ettiğini belirterek Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na iki kez başvurdu. Sendika, yazılarında şöyle diyordu:

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aleyhine olan durumun düzeltilmesi için halen herhangi bir önlem alınmadığı gibi, KOVID-19 salgını süresince bir Türk şirketinin yabancı pilot istihdamı yaptığı öğrenilmiştir.

Genel şirket bütçesi içerisinde ihmal edilebilir derecede küçük bir maliyet miktarı olacak olan, Türk pilotların eğitim masraflarının öne sürülerek, hazır yabancı pilot istihdam edilmesi kabul edilmemelidir.

...

SHGM olarak, yetkilerinizi kullanarak, yurt içinde ve yurt dışında çalışan birçok vatandaşımızın işsiz kaldığı bu dönemde, hatta birçok ülkenin yabancı pilotların lisans ve çalışma müsaadelerini iptal ederek ülkelerine gönderdiği süreçte, Türk AOC (Havayolu İşletme Lisansı) sahibi bir şirketin yabancı pilot istihdam etmesine, müsaade verilmemesini ve vatandaşlarımızın haklarının resmi otorite olarak sizin tarafından korunmasını temenni ediyoruz.”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile SHGM bu yazının diğer muhataplarıydı. Konu asıl muhatap olan SHGM tarafından ele alındı, aday ve işsiz pilotları sevindirici kararı kamuoyuna duyurmak zorunda kaldı. SHGM Genel Müdürü Bahri Kesici imzasıyla tüm havayolu şirketlerine giden yazıda şöyle deniliyordu:

“Bilindiği üzere, Yönetmeliğin 22nci maddesi kapsamında işletici,

...

27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanuna ve bu Kanun kapsamında yayımlanan uygulama yönetmeliklerine uygun olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan izin almak koşulu ile geçici olarak yabancı uçuş ekibi ve teknik personel çalıştırabilmektedir.

Bu kapsamda, Genel Müdürlüğümüz’ce yapılan çalışmalar neticesinde, işletmeler tarafından ihtiyaçları doğrultusunda istihdam edilen yabancı uyruklu özellikle uçuş ve kabin ekibi sayısı, toplam uçuş ve kabin ekibi sayısının yüzde 11'ini oluşturduğu tespit edilmiştir.

Malumları olduğu üzere, 2019 Aralık ayından itibaren Kovid-19 pandemisi, havacılık sektörü de dâhil olmak üzere tüm alanlarda her geçen gün olumsuz etkisini arttırmakta, bu olumsuzlukların en aza indirgenebilmesi için Kamu Kurum ve Kuruluşları tarafından gerekli hafifletici kolaylıklar sağlanmaktadır.

Bununla birlikte, Genel Müdürlüğümüze, Sivil Toplum Kuruluşları ve sendikalar tarafından Kovid-19 pandemisi neticesinde ortaya çıkan işsizlik problemleri dolayısıyla Türk uyruklu başta uçuş ve kabin ekipleri olmak üzere diğer personelin mağduriyetlerinin ve bu konudaki belirsizlikten ötürü kaygılarının olduğu yönünde bilgiler ulaşmaktadır.

Bu kapsamda, Türk uyruklu personelin mağduriyetlerinin giderilebilmesi ve kaygılarının bertaraf edilebilmesi adına mevcut operasyonların icrasını en az etkileyecek şekilde yabancı uyruklu; başta uçuş ve kabin ekibi olmak üzere diğer personel istihdamının zaman içerisinde azaltılarak Türk uyruklu personel istihdamına öncelik verilmesi için bir çalışma yapılması planlanmakta olup, bu konudaki görüşlerinizin ve yol haritasının 28.08.2020 tarihine kadar Genel Müdürlüğümüze bildirilmesi rica olunur”

Aklın yolu birdir. SHGM, HAVASEN’den gelen bu talebi haklı ve olumlu bularak çalışma başlatacağını kamuoyuna ilan ederek, en doğrusunu yapmıştır. Türk pilotlarının istihdamı yerli ve milli diye nitelenen ekonomik hayatımıza önemli katkı sağlayacak, yabancılara ödenen paranın yurt içinde kalmasına ve işsiz pilotlara ve adaylara yeni kapı açılışına neden olacaktır. Toplumsal muhalefet görevi yapan sivil toplumun her kurum ve bireyi bu konuda üzerine düşenleri yapmaya kesintisiz devam etmelidir.

İyi uçuşlar Türkiye’m.