İSTANBUL- COVID-19 pandemisi cruise sektöründe önemli iflasları beraberinde getirdi. Sektörde dünyanın en büyük filolarından birine sahip olan İspanyol Pullmantur haziranda iflas başvurusu yaparken, filosundaki en büyük üç gemi sökülmek üzere İzmir Aliağa'ya doğru yola çıktı.
Özel yat ve gemi inşa sanayiinde Türkiye, son yılların en gözde ülkelerinden biri. Dünyanın hemen hemen her bölgesine ihracat yapan Türkiye, sökümde de uluslararası arenada önde gelen ülkelerden biri. Hatta denizcilik sektöründe aslında en iyisi.
Başta İngiliz Kraliyet Donanması'nın olmak üzere birçok ülkenin ünlü gemileri Aliağa Limanı'nda son kez denizle buluştu. Koronavirüs salgınıyla birlikte savaş gemilerinin ardından bu kez cruise'lar jilet olmayı bekliyor.
COVID-19 salgınında ilk karantina uygulaması şubat ayının başında Japonya'da demirleyen Diamond Princess yolcu gemisinde çıkmıştı. Bu tarihten itibaren peş peşe gemilerden gelen haberler, sektörde de iflasların başlamasına neden olmuştu. İflas eden şirketlerin başında da dünyanın en büyük cruise filolarından birine sahip olan İspanyol Pullmantur geliyor. Bu alanda dünyanın en büyüğü olan Royal Caribbean'ın yüzde 49'unun sahibi olan Madrid merkezli Pullmantur, haziran ayında İspanya Yönetimi'ne iflas başvurusunda bulundu. Şirket, filosundaki 3 dev cruise gemisini önce Malta ve İtalya'ya gönderdi. Burada 3 dev geminin değerli sayılan iç kısımları söküldü ve satışa çıkarıldı. Ardından her 3 gemi sökülmek için İzmir Aliağa'ya doğru yola çıktı.
Bu gemilerin isimleri ise MS Sovereign, Monarch ve MV Horizon.
Yapıldığında dünyanın en büyüğüydü
Pullmantur, 2019 yılında yüzde 40'ı İspanyol olmak üzere 400 binden fazla yolcu taşıdı. Bu yolculukların çoğunu da bu 3 gemi yaptı. Bu gemilerden MS Sovereing, 16 Ocak 1988'de Miami'den yola çıktığında dünyanın en büyük yolcu gemisi unvanına sahipti. Fransa'da yapılan gemi, 2008'de Pullmantur filosuna katıldı. 268 metre uzunluğundaki bu gemi İspanya ve Hindistan sinemasında önemli filmlere sahne oldu.
Hükümdar'ı, ilk kadın kaptan yönetti
Fransa'da yapılan Monarch of the Seas (Denizlerin Hükümdarı) Monarch ise 1991'de dünyanın en büyük gemisi unvanını MS Sovereing'den aldı. 2013'te Royal Caribbean Cruise'den, Pullmantur'a satıldı. 2 bin 744 yolcu kapasiteli ve 268.3 metre uzunluğunda. Ayrıca dünyanın ilk kadın cruise kaptanı Karin Stahre-Janson tarafından yönetildi. Monarch'daki bir mürettebat, 17 Nisan'da Panama'da COVID-19 salgını nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Mürettebatın yarısı virüse yakalandı
Yola çıkan son gemi, 1990'da inşa edilen MV Horizon ise Yunanistan'da değerli eşyalarını boşalttı. 46 bin tonluk gemi, 208 metre uzunluğa sahip. 2016'da Pullmantur'un filosuna katılan geminin 12 mürettebatı martta salgına yakalandı. Nisanda ise virüsün gemide çalışanların yarısına bulaştığı açıklandı. Son yıllarda turizmde en kötü sezonunu yaşayan Türkiye, uzun zamandır cruise gemilerini bekliyordu. Gemiler geldi ancak yolcuları olmadan.
Aliağa'da 3 ayda 31 gemi söküldü
Türkiye Akdeniz çanağında gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin sektörel olarak yapıldığı tek ülke konumunda. Dünyadaki gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin yüzde 97'si Türkiye'nin de dahil olduğu 5 ülke tarafından yapılıyor. Aliağa'daki 22 geri dönüşüm firmasının toplam dönüşüm kapasitesi yaklaşık 1 milyon ton. Aralık 2018'den bu yana AB bayraklı gemiler sadece bu listedeki gemi geri dönüşüm tesislerinde sökülebiliyor. Aliağa'daki geri dönüşüm tesislerinden Leyal, Leyal Demtaş, Işıksan, Sök Denizcilik, Ege Çelik ve Öge Gemi olmak üzere 6 tesis AB listesinde bulunuyor. Türkiye'nin söküm merkezi Aliağa'da bu yılın ilk 3 ayında irili ufaklı 31 gemi jilet oldu.