Verip de kurtulmak meselesi...

Ateş Nesin

Lagaluga Tur (28)

 

1950'li yılların sonları ile 60'ların başlarında bazı Türk ailelerinin kızlarını rahat ve konforlu bir yaşam sürmeleri için  Amerikalı  çavuşlarla  evlendirmeleri moda haline gelmişti.Nikâh sonrası kız tarafının takındığı afra tafrayı  görenler, sanki  çıtırlarını ABD ordusundaki generallerle everdiklerini sanırdı.

 

Daha sonraki yıllarda Türkiye'nin sosyo- ekonomik

koşullarına ve dış politikasındaki tutumuna bağlı olarak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerle aramızda yoğun bir gelin- damat alışverişi başladı.

 

Şimdi gelelim asıl konumuza. Kısa bir süre önce gerçekleşen kara mizah örneği olan olayı kesin hepiniz duymuşsunuzdur. Koskoca ülkemiz sınırları içersinde kendisine uygun  bir koca bulamayan Ayvalıklı bir Türk hanımı, 5 dakikada Beşiktaş'tan biraz daha uzun, yani 5 ay gibi  kısa bir sürede Yunanlı bir astsubayla  ikinci evliliğini yapmak üzere nikâh masasına oturdu.

 

İstikbaldeki eşinin 5 ay içersinde  ancak vücut yapısını tanıyabildiğini düşündüğümüz bu dul hanımefendi, nikâh memurunun "Evleneceğiniz bu kişiyi kocalığa kabul ediyor musunuz?" sorusuna, kendi deyişiyle, sözümona şaka yaparak (eşek şakası olsa gerek) önce "Hayır" yanıtını verdi! Bunun üzerine damat adayı da  bizim gelinden geri kalmayıp,  ona nazire yaparcasına; bulunduğu mekânın kilise olduğunu düşünmüş olsa gerek, ölmüş  babasının anısına ayin yapmak için, onun bir fotoğrafını cebinden çıkartıp, nikâh masanın üzerine koyuverdi. (Damadınki şaka değil, ciddiydi). Ve  bu garip evlilik girişimi,  skandal bir şekilde başlamasıyla  son bulması bir oldu!

 

Gerçi, AB ülkesi olan komşumuz Yunanistan'la aramızdaki muhtemel bir evlilik öyküsü hüsranla sonuçlandı ama; bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, " Bize gelin verin" diye sürekli talepte bulunacak  AB'nin, günün birinde yanında yer alabilmek umuduyla isteğini asla geri çevirmeyeceğimizden kesinlikle emin olabiliriz!...

***

Haketmiş

Denizi dolduran MNG Holding, Turizm Haftası'nda ödüllendirilmiş.

Çok doğal..

Malûmunuz vechile, "Devletin malı deniz yemeyen domuz!"

***

Hemşerim kapalı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, " 1 Mayıs tatil olsun istiyorum" demiş

Ey vatandaş; 1 Mayıs tatil günü olacağı için de, o gün Taksim Meydanı kapalı olacak!

***

Durumu gereği

Tahtakale'de kepenkler iniyormuş

Esnafı cızlamı çektiğine göre...

Bu semtin adını Tahtalıköy'e çevirmekte yarar var!

***

Bedava göçe devam

İstanbul, araçlarıyla merkez bölgelere gireceklere paralı olacakmış

Bu işten en  kârlı; kente yine tabanvay girip her yeri işgal edecek  olan Sarı Çizmeli Mehmet Ağa çıkacak desenize!

***

İstikbali parlak...

Genç oyuncu Fadik Sevin Atasoy "Sevişirken dublör kullanmam" demiş

Aferin kıza...

Şöhrete giden yolun nereden geçtiğini nasıl da biliyor!

***

Sanat düşmanları

"Harbiye Kongre Vadisi Projesi" kapsamında yıkımına karar verilen Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'na ilk kepçe vurulmuş

Bunlar hep böyledir zaten...

Önce kaşıkla veriyorla sonra da kepçeyle geri alıyorlar!

***

Laf ola...

Başı açık  üniversiteye girmek istemeyen kızlarımızın  başlarını hemen bağlayıp, en az üç çocuk doğurmalarını sağlayalım