İSTANBUL- Baracuda Tour Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu'na bir platformdan gelen TURSAB Diyanet- Umre rezaleti başlıklı yazıyı gönderdi. Cem Polatoğlu"nun gönderdiği yazı şöyle:
CK isimli bir vatandaştan bir platforma gelen mail aşağıdadır.
Yorumsuz.yayınlıyoruz
Bir şirkette yöneticiyim ve defalarca yurtdışında bulundum. Ramazan ayının son haftası ile bayramı mübarek topraklarda geçirme kararı aldım. Oraya gittiğimde TÜRSAB onaylı özel tur firmalarının rezaletlerini, üç kuruş üç kuruş biriktirerek oralara giden genç - yaşlı umrecileri 3.dünya ülkesi vatandaşları gibi sefil durumda ve ağlayıp, beddualar ederken görünce bu mektubu sizlere yazmaya karar verdim.
İslam liderliğine oynayan bir devletin vatandaşlarını bu şekilde görmek inanın bizlere acı verirken, diğer devlet vatandaşlarını ise şaşırtmaktadır.
Bazen bu tür durumlara Suudi yetkililer müdahale etmeye çalışıyor ve bir de ne görsünler yine Türkler ve onların mağdurları. İşin garip tarafı, Suudi yetkililerin umre ve hac faaliyetlerini yasakladıkları (Suudi yetkililerin bu tip firmaları tespit edip yasaklamalarını takdirle alkışlıyorum) bu firmalar, Türkiye"de yasaklı adlarıyla faaliyet gösterirken Suudi Arabistan"a başka firmaların isimlerini kullanarak gelmektedirler. Bu 4 - 5 firma içindeki en önemli firma - - - - Tur dur. Mağdurlarla konuşuyorum.
Sitemlerinde TÜRSAB ve Diyanet"de paylarını alıyor. Hepsi ve merak ettiğim için bende soruyorum; Her yıl binlerce insanımızı kutsal topraklarda mağdur ve sefil eden, Ülkemizin prestijini ayaklar altına alan bu tip ahlaksız firmalara TÜRSAB logosu kullandırılmasına neden izin verilir?
Yeni mağdurlar gittiği zaman ''Biz TÜRSAB üyesiyiz, o dedikodular olsa TÜRSAB bize logosunu hiç kullandırır mı?''
Zaten tüm kart, broşür ve evrakta firma ismi gibi TÜRSAB nal gibi durmaktadır. Ben de dahil çok kişi işte bu logoya aldandı. Bu işlerin kaynağı durumundaki Diyanet ise bu olayların birebir şahidi. Peki TÜRSAB"ın müdahale etmediği bu duruma, neden Diyanet müdahalede bulunmuyor. Hac mevsimi yaklaşıyor, ondan sonra yine umre.
Önceden yaşlılar giderdi, şimdi gençlerde gitmeye başladı.
Lütfen büyük umut ve hazla giden bu insanları n da haksızlığa uğramasına müsaade etmeyiniz.
Bu tur firmaları nasıl mağdur ediyor? (Bununla ilgili sizlere onlarca telefon verebilirim).
1-) Gidiş tarihi 1 - 2 gün sapmalı olsa dahi, dönüş tarihine uyulmuyor. Onlar ne zaman isterse o zaman dönersiniz. Cenazeniz varmış, işiniz varmış, acil işiniz varmış onlar için önemli değil. Unutmadan gidildiği zaman otelde kalanlar şanslı bazen lobide yatabiliyorsunuz.
2-) Olmayan uçakları için önce havaalanına götürür, sonra geri getirir. Bazen 6 ile 48 saat arasında havaalanında bekletir. Medine veya Cidde de yerlerde, sağda solda uyuyan birini görürseniz bilin ki bunlar özel tur yolcusu Türklerdir.
3-) Vaadedilen otelleri asla göremezsiniz. 100 metre denilen oteller ise 300 - 400 metrededir. İşin garip tarafı, farklı paralar ödeyen ve farklı konseptte gelen insanlar nedense aynı otelde kalmaktadır. Bu otellerin bazıları pansiyon tipinde olup, farelerle doğal hayat hatırlatılmak istenir.
4-) Rehberleri asla göremezsiniz. Kavga ve yaygara çıkartan insanlar sayesinde zorla da olsa hoca eşliğinde umre vazifesi yaparsanız şanslısınız. Yaptığınız umre yasağında ise '' Hocanıza 100 riyal sadaka ile bu işi çözün'' diyecek kadar da utanmazlar.
5-) Size vaadedilen zamanda dönemediğinizin nedenini size verilen başka isimdeki boarding karttan öğreniyorsunuz. Çünkü; hatırlı dostlar bu şekilde sizin kartınızla sizin uçağınızla uçmuştur.
6-) İlgilenen olmadığı için aç bitap vaziyette kalan (çocukları tarafından gönderilmiş) 70 - 80 yaşındaki o Yurdum insanını gördüğünüzde inanın utanıyorsunuz.
7-) Görebilirseniz; El Ehzer Üniversitesi mezunu denilen rehber arkadaşların tüm tatsızlıklar sonucunda hakarete, beddualara ve tükürmelerle karşılaşmasına rağmen 10 dakika sonra pişmiş kelle gibi güldüğünü görürsünüz. Çünkü; bu tür durumlara karşı tecrübeliler.
8-) Siz siz olun pasaportu kaybetmeyin. İlgilenen olmadığı için ve umursamaz tavırlar yüzünden orada kalıp mağdur olanlar bulunmaktadır.
9-) Yemek - oda kalitesine hiç değinmeyeceğim. Turcuların dediği gibi; ''Bu kutsal yerlere tatile mi geliyorsun? Yoksa ibadete mi? Eskiden insanlar acı çekermiş. O yüzden sabır. Şeytanın generallerinin vesvesesine girmeyin. Bu şekilde günaha giriyorsunuz'' ( İşte bu şekilde turcular ikna etmeye çalışmakta benim güzel yurdum insanımı).
Yukarıdaki durumlarla ilgili şahitler dışında, Konsolosluktan, oraya giden Diyanet yetkililerinden ve Suudi Yetkililerden ( Suud Havayolları dahil) teyit edebilirsiniz.
Yukarıda da belirttiğim gibi, bu saatten sonra gidecek insanların vebali sizlerin elindedir. Bu işe çözüm bulacak olan da, bu tip ahlaksızlarla işini doğru yapan dürüstleri birbirinden ayıracak olan da sizsiniz. Lütfen ibadet için ayrılan o kıymetli paranın, doğru yerlere gitmesini sağlayarak, o güzel insanların da ibadetlerini büyük bir hazla yapmalarını sağlayınız. Bu şekilde Ülkemizin de prestijini korumuş oluruz.