TÜRSAB’ta seçim değil TÜRSAB’ın kurtarılması önemlidir

Plantur’un sahibi 57 yıllık turizmci Hüseyin Kurtoğulları: TÜRSAB genel kuruluna tek bir adayla gidilmelidir. Gençlerin önü açılmalıdır ve onlara fırsat verilmelidir.

ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL-
Türkiye turizminin temellerini oluşturan ve bugünlere taşıyan bir kaç kişi arasında yer alan her zaman turizme getirdikleri yeniliklerle anılan Plantur’un sahibi 57 yıllık turizmci Hüseyin Kurtoğulları ile yaklaşan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği-TÜRSAB genel kurulu üzerine konuştuk.
Hüseyin Kurtoğulları, sohbetimizde TÜRSAB genel kurulu için ortaya çıkan 8 adayı eleştirerek “Tek bir adayın çevresinde birleşsinler ve genel kurula tek bir adayla gitsinler” ve “Gençlerin önünü açın, onlara fırsat verin” dedi.
TÜRSAB kongresinin Türk turizmi için çök önemli olduğunu belirten ve Hüseyin Kurtoğulları, TÜRSAB’da seçim değil “Türsab’ın kurtarılması’nın önemli olduğunu belirterek “Yoksa TÜRSAB elimizden gidecek” dedi.



İSTİŞARE KURULU TOPLAYACAĞIM
Hüseyin Kurtoğulları, delegelerin oylarının satın alınmasının etik olmadığını, ancak kongreye gelenlere yol, otel ve farklı verilenlerin bundan farklı olmadığını belirterek “iş çığırından çıktı” dedi.
Firuz Bağlıkaya ile Bakan’ın arasını bulmak için üç arkadaş olarak aracı olduklarını, Bakan’ın “olur” verdiğini, ancak Bağlıkaya’nın kabul etmediğini anlattı.
Hüseyin Kurtoğulları, önümüzdeki günlerde 20 kişilik bir istişare kurulu toplayarak TÜRSAB genel kurulunu masaya yatıracaklarını ve adaylara yol göstereceklerini söyledi. Bunu daha önce de yaptığını söyleyen Hüseyin Kurtoğulları, “Ancak söyllediklerimizi ne bakanlık ne de TÜRSAB dikkate aldı” şeklinde konuştu.

“HÜSEYIN ABI NE GÖTÜRÜYORSUN BURADAN’ DIYE SORUN” DEDIM
Hüseyin Kurtoğulları, işinde başarılı olduğu kadar TÜRSAB genel kurullarına gösterdiği performansla damga vurmuş ve yıllardır seyahat acentelerinin nabzını iyi tutan bir “usta” olarak tanınıyor.
Öyleki üç dönem görev aldığı TÜRSAB yönetiminden yolsuzluğa direnerek bir anda istifa etmek gibi farklı bir erdeme sahip turizmci olarak tanınıyor. Hüseyin Kurtoğulları, TÜRSAB yönetiminden o dönemdeki istifası hakkında ise orada daha fazla kalırsam, ‘Hüseyin abi ne götürüyorsun buradan diye sorun’ diye açıklama yaptığını söyledi

SORU - Hüseyin Kurtoğulları'na TÜRSAB'I sorduk ve şöyle cevapladı

TÜRSAB için çok önemli bir genel kurul geliyor. Ben şimdiye kadar. Çok bakanla çalıştım, çok genel kurul gördüm. Bu konudaki deneyimlerim zaten bellidir, herkes tarafından bilinir. Ama bu genel kurulu çok önemli meslektaşların. Bu genel kurulun öneminin bilincinde olması lazım.

TÜRSAB’I KİM, NASIL KURTARACAK?
Çünkü durum ortada… Mesleği kim kurtaracak? Turizmcileri kim kurtaracak ve nasıl kurtaracak?
Ortada varolan 8 tane başkan adayından bahsettin. Bunların hiçbiri, Firuz Bağlıkaya hariç, kimse başkanlığını açıklamadı. İnşallah bu 8 aday akıllarını başlarına alır ve bir araya gelirler. Herkesin bir adayda birleşerek TÜRSAB’ın geleceğini düşünmesi lazım.

BAĞLIKAYA HAKSIZLIĞA MI UĞRADI?
Firuz Bağlıkaya, adaylığını açıkladığı. Gelecek için muhakkak bir şeyler gördü ki veya bir ışık gördü ki bu adaylığını açıklıyor. Yoksa Firuz Bağlıkaya’nın hiçbir şeye ihtiyacı yok.

SORU - O zaman TÜRSAB başkanlığına ne ihtiyacı var? Beklentisi var diyorsunuz?

Beklentisi olması lazım. Çünkü durum öyle bir şekil aldı ki. Firuz Bağlıkaya bakan ile olan ilişkisi açısından çok büyük haksızlığa uğradı.

SORU - Ama Bakanlık tartışmayı yaratan Bağlıkaya’nın kendisi değil miydi?

Yani tamam tartışmayı Firuz yarattı. Ama o yarattı, bu yarattı diyemeyiz. Neticede turizm sektörünün durumu, bu tartışmadan dolayı çok sıkıntılı. Benim söylemek istediğim budur.

Bağlıkaya’yı bakan davet etmedi diye dedikodu yapılıyor. Bakanlık Özel Kalemi kayıtlarında iki kez davet edildiği ancak Bağlıkaya’nın bu davete katılmadığı belirtiliyor. Bütün bu çağrılara başkan yerine Türsab’ı temsilen Ali Bilir katıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gitemeyişinin sebebini bilemem. Muhakkak geçerli bir sebebi vardır. Firuz Bağlıkaya biraz değişik bir kişiliğe sahiptir. Belki özveride bulunmayı uygun görmemiştir. Belki de Bakanlığa giderse Mehmet Ersoy ile ilişkisi eksiye düşer diye düşünmüştür.

SORU - Baba oğluna, oğul babaya küser mi? Hele TÜRSAB gibi bir kurumun başkanı olarak temsil ettiği yüzlerce acenteyi temsil ediyorsa şahsi hareket edebilir mi?

Tabii her zaman söylüyorum. Mehmet Ersoy’u sev sevme şu anda adam adam bakandır. Yani TÜRSAB başkanı olarak, temsil ettiği kurum adına devlette küslük olmaz. Yani ben Firuz’un yerinde olsam Bakan’ın davetine giderim. Eski ortağım, eski orkadaşım olarak ensesine bir tane patlatırım ve “Derdin nedir lan senin?” diye sorarım.

BAKAN ILE FIRUZ’U BULUŞTURMAK ISTEDIK
Firuz, bunu da sormak zorundadır. Hatta biz Firuz ile Mehmet Ersoy’u bir araya getirelim diye girişimde bulunduk.
Ben Mehmet’ten bir yerde buluşma adına olumlu cevap aldım. Bakan “Ben gelirim” dedi.
Firuz Bağlıkaya’da bana “Abi bundan bir şey olmaz” diyerek buluşmaya olumlu bakmadığını bildirdi.
Bu davranış doğru mu? Tabii doğru değil. Ondan sonra baktık ki Firuz Bağlıkaya buluşma konusnda bizden herhangi bir talepte bulunmuyor. Biz de bir şey yapamadık.

NIYE BANA GELIYORLAR?
Biz kimseye akıl verecek durumda değiliz. Bize sorarlarsa geliyorlar arkadaşlar. Ben hep merak ettim. Niye bana geliyorlar diye? Yıllardır adımız çıktı. “Herkes ustaya gider”, “Adayların yolu ustadan geçer” falan gibi… Ne münasebet! Benim öyle bir iddiam yok.
Ben ancak gelen arkadaşlarıma kendi doğrularımı anlatırım. Neyin nasıl olması gerektiğini deneyimlerime dayanarak anlatırım, değerlendirmeyi onlar yaparlar.

KONGRE İÇİN DELEGELERE VERİLENLERİN ADI NEDİR?
Ben senin haberde yer verdiğin birilerinin iddiası olan “İnsanlar satın alınıyor” lafına hiç tepki koymadım. Meslektaşlarıma bir hakaret diye de algımadım. Öyle bir algı yok orada…
Ama Başaran Ulusoy zamanında başlayarak kongrelerde delegelere uçak verilirse, otel verilirse, yol parası verilirse… Buradaki yemekler şunlar bunlar verilirse… Bunun adı senin dediğinden başka ne olabilir bilemiyorum.

FARKLı VERILENLERİ DE GÖRDÜK
Bu satın alma şeklinde farklı verilenleri gördük. Başka benim şahit olduğum başka neler var? Ama dedikoduları bırakalım. Bundan böyle inşallah değişir ki o duyumları alıyorum.
Biz zamanında şunu yapıyorduk. Ben otellerle görüşüP ucuz fiyat alıyordum. Kongre için taşıma şirketleri, uçaklar, otobüslerden indirimler alıyordum. Bunları delegelere bildiniyorduk. Delegeler kendi paralarıyla geliyordu.

IŞ ÇıĞıRıNDAN ÇıKTı
Bu durum birden bire değişti. Bu iş Başaran Ulusoy zamanında başladı. Aileden gelen bi. Çalışma şekli herhalde. Ama iş çığırından çıktı. Yani benim meslektaşlarım da hiç kimse kalkıp da “Yok kardeşim. Benim otel parasına yol parasına ihtiyacım yok.” demedi.

BAKAN İSTEMİHAN TALAY’I TERSLEMİŞTİM
Ankara'ya çağırmıştı. Uçak biletimi yollamaya kalktı. Ben Bakan Talay’ı tersledim. “Allah'a şükür ben uçak parasını ödeyecek kadar para kazanıyorum ve sizin yollayacağız. Uçak biletini bana sakın yollamayın. Hakaret sayarım” dedim. Ankara’ya kendi paramla gittim.

TURIZM SEKTÖRÜ ÇOK BÜYÜK DARDA..
Şimdi inşallah bu işler toparlanır. Çünkü Türkiye'nin en büyük kazanç kaynağı turizmdir. Bunu bilmek lazım. Yani kimse bununun aksini söyleyemez. Sıkıntı
sadece acentelik ve acentelik sektöründe değildir. Turizm sektörün tamamı çok büyük dardadır..
Dünya konjonktürü ve pandemi de buna sebep oldu. Ama bu dönemde Türkiye doğru yönetilseydi çok kârlı çıkardı. Ama kimse sözünü dinletemedi. Türkiye’yi tek kişi yönettiği için bu olmadı. Ona nasıl bilgiler veriliyorsa işte bugünlere geldik.

KONGREYE TEK KİŞİ İLE GİDİLMELİDİR
İnşallah. bugünlerden sonra TÜRSAB’a aday olan arkadaşların aklı başına gelir. Tekrar ediyorum, tek bir kişi etrafında birleşerek tek adayla kongreye gidilirse turizm açısından çok faydalı olur.
Bu Ahmet olur Mehmet olur. Şimdi herkesin bir kişi etrafıından birleşmesi lazım. Genç arkadaşlarıma gelince. Zamanında sayın Mehmet Ersoy'a söylediğim lafı tekrar edeyim.
Bavulu yerden 15 santim kaldır ve bavulu taşı arkadaş. Yani o zaman ben sana turizmci diyebilirim.
Türsab'a ile şimdiye kadar hiç alakan olmamış iken eleştiri yapan insanların görüşlerinden faydalanmadan “ben adayım” diye ortaya çıkmak bence doğru değildir. Ayrıca “ben adayım” demek de doğru değildir. Seni aday yaparlarsa doğrudur.

SORU - Kim yapacak ki? Zaten üyeler sandıkta belirliyor. Önceden yapmıyorlar ki? Genel kurul öncesi adaylar çıkmadan bu nasıl olacak?

BİZ BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRMÜŞTÜK
Sandıkta aday belirleniyor. Ancak bu kadar çok aday çıkması sence doğru mu? Değil tabii…
Ama bu kadar adayın o kadar ortaya çıkması bölünmüşlük getiriyor. Bu nedendir, sebebi nedendir?
Bunun sebebi bugünkü durumumuzdur. Yani herkesin söylediği bir takım laflar var. Kimi çağırıyor, kimi bağırıyor. Şu anda turizm sektöründe herkesin canı yanıyor. Bu nedenle bağırıyorlar.

Yeri geldi söyleyeyim. . Antalyalı otelciler Mehmet Ersoy, bakan olduğunda “İçimizden biri bakan oldu. Ne güzel oldu” diye söylendiler . O sırada bende bir beyanat verdim ve “De javu” dedim.
(Déjà vu, yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusudur.

Biz bu filmi daha önce gördük. Benim uzaktan akrabam birisi de bakan olmuştu. Onun icraatlarını gördük. Acentelere o nedenle “Erken konuşmayın” dedim. Bir de erken öten horozun hikayesini anlattım.
Ama Antalya’da birkaç tane turizm derneği var. Onlardan birinin başkanı bence. Çok da turizmci olmayan bir başkan.
“Hüseyin Kurtoğlu yaşlanmış ne dediğini pek bilmiyor” demiş.
Cevap dahi vermedim. Çünkü önce bir lafa bakarım laf mı diye bir de adama bakarım adam mı diye… Hiç gerek duymadım. Kim olduğunu herhalde tahmin ediyorsunuz.

BÖYLE 10 TANE 20 TANE ADAYLA OLMAZ
Dönelim bizim TÜRSAB’ın sabrımızın genel kuruluna… İnşallah tahminlerim doğru çıkar. İnsanlar ivedilikle birleşirler. Böyle 10 tane, 20 tane aday olmaz. Böyle olursanğz sonuç alamazsınız.
Mühim konuları sıralarsın, anlatırsın. Onlarda en fazla 5 -6 tanedir. Zaten herkes biliyordur. En önemli negatif konu nedir belirlersin.

SORU - TÜRSAB'ın acentalar bazında en önemli konusu nedir?

Şimdi sen benim üzerime okları çevireceksin. Olsun. Sen ustasın bilirsin derler. Ben sorunları söylemekten ne korkarım  ne de çekinirim.
Türsab'ın şu anda en önemli tek bir sorunu yok. Çok var. Çok sorunu var ama bir kere TÜRSAB’I temsil edecek yönetim kurulunun, hakikaten turizmcilerden oluşması gerekir.

SORU - Oy kaygısıyla derlenmiş bir yönetim kurulunun başarılı olabileceğine inanıyor musun?

Hayır, olmaz olamaz. Oy hesaplarıyla el sıkışıldığı zaman o yönetim kurulundan hayır bekleme arkadaş… O yönetim doğru bir şey yapamaz.
Firuz Bağlıkaya’nın şansızlığı da böyledir. Böyle bir Bakan’ın olmasıdır. Bakan kesinlikle Türsab’ın kapatılmasına çalışıyor.Bakan elinden gelse bunu yapacaktır.

SORU - Firuz’un Bakan’la arası bozuk dedik. Bunu çözecek gene Firuz değil mi? Ulusoy’un bir lafı var. ‘Böyle bir dönemde ben TÜRSAB başkanı olsam gider acesorunları çözene kadar Bakanlığın kapısında yatarım’ demişti. Siz TÜRSAB başkanı olsaydınız ne yapardınız?

BAKANLIĞINI KAPıLARıNI ÇALAR, BACASINDAN GIRERSIN
TÜRSAB Başkanı olsaydım bende gider kapıları zorlardım. Ama zaten durumu bu hale getirmezdim. Bakanla aramız limoni dahi olsa gider kapısını çalardım. Buna buna eminim. Başkanlıkta sorumluluk almak bunu gerektirir.
Kapadokya’da yaptığımız TÜRSAB kongresinde Bahattin Yücel ile aynı yatağa girdim, aynı yönetimi paylaştım. Rahmetli Ferit Epikmen “İstifa edelim” dedi. Biz kazanacağımız kongreyi beşte dört oyla kaybettik. Bahattın başkanlağında kazanacağımız kongreyi kaybettik. Sonuna kadar çalıştım, elimden geleni yaptım. TÜRSAB’ta yönetimde üç dönem bulundum. Ama icraatlarım hala konuşuluyor.

İSTİFA ETTİM
Onu demek istiyorum.. Kapıları çalar, bacadan girersin. İşi çözmeye gayret edersin. İlkelerime uymadığı için kongreye bir süre kala istifa ettim. TÜRSAB tarihinde seçilmiş ve önemli bir görevde olan bir arkadaşım olmadı. Aslında yapkığım çok doğruydu. TÜRSAB’ın başına gelecek adam kendini düşünmeyecek, yönetime gelenler kendilerini düşünmeyecek. Bütün camiayı düşünerek hareket edecek. Kapıları bacaları zorlayacak. Çünkü sorumluluk alıyor, göriv alıyor. Görev aldığı süre içinde bir takım şeyleri kenara bırakacak.

SORU - Ne olacak? Tabii sıkıntıları bir kenara bırakıp çözüm üretmeye gidecek. Ama şimdiki yönetim seçildikten sonra sancılar büyümeye başladı. Devlet ile turizmin arası açıldı. Devlet kapısı bir türlü acentelere açılmadı. Acenteler hiçbir destek alamadı ve sıkıntıya boğuldu. Pandemi dönemde yalnız kaldılar.

Bunu bunun çözümü için şimdi şunu düşünüyorum. Adaylardan Davut Günaydın ile birleşmek büyük ölçüde çözüm demektir. Nedenini anlatayım. Davut’un bazı söylemleri var ve doğru buluyorum. Firuz Bağlıkaya görebildiğim kadarıyla siyasete oynuyor. Evet, tamam siyasete geçsin. İçimizden biri ve çok zeki ve dürüst bir insandır. Çalmayan, çırpmayan , kendi menfaatine harcama yapmayandır. Kendi arabasının benzinini dahi kendi parasından ödüyor. Allah’a şükür varlığı da iyidir.

FIRUZ LAFıMıZı DINLESE IYI OLURDU.
Başarılı bir arkadaşımızdır. Ama Bakan çalışma imkanı ve bir şeyler yapabilme imkanı bırakmadı.
Suçlu Bakan değil, aslında Firuz ve ekibidir. Firuz lafımızı dinlese iyi olurdu. Arabuluculuk yaparken yanımda 3 kişi vardı. Bunlardan biri Talha Çamaş’tı. Bakan ile Firuz’u bir araya getiriyoruz ve eski düzene kavuşuyodruz diye yola çıktık. Camianın ve Türk üurizminin ali menfaati için çalıştık Ama bu saatten sonra çok zor artık. Şimdi artık o köprüler atılmış vaziyette…
Bahattin Yücel’in güzel bir lafı vardır “Mahkeme kadıya mülk değildir” . Yani olmayacaktır. Her şeyin bir son kullanma tarihi vardır ve son kullanma tarihi de yaklaştı.
Allah herkese önce sağlık versin. Bütün meslektaşlarıma sağlık ve akıl fikir versin. Akıl fikir versin ki ne yapacaklarına doğru karar versinler.

TEK BİR ADAY DESTEKLENMELİ
Tek bir aday desteklensin. O bir aday kim olabilir? Tamer Çiçek olabilir. Efendime söyleyeyim, Devlet Bahçeli olabilir. Birisi olacak. Şimdi ön görüyorlarsa. Tek bir adayı ortaya çıkartıp onu desteklesinler.
Ortada size düşen de gazetecilere düşen de bu yolda çalışmak.

20 KİŞİLİK TURİZMİN İSTİŞARE KURULUNU TOPLAYACAĞIM
Eğer uygun görüyorsanız, bu anlattıklarım yolunda önümüzdeki hafta içerisinde muhtemelen çalışmam olacak. Benim Turizmin hakiki istişare kurulu diyeceğim bir listem var. O arkadaşlarımı Kuruçeşme'de teknede kahvaltıda veya akşamüstü çayında bir araya getireceğem. Onlarla da konuşup onlara da bunları anlatacağım ve bu yolda yön vermelerini isteyeceğim. Onlara veya kimseye şöyle yapın diyemem, hayatım boyunca kimseye böyle yapın demedim. Ancak masaüstünde olanları anlatırım. Siz en uygununu yaparsınız derim.
Onlar zaten benim tandansımda olan insanlar. Benim çevremdeki arkadaşlarım. Benim gibi yaşlı arkadaşlar. Bunların sayısı 15-20 kişi arasındadır. Bilerek aralarına 2-3 tane TÜRSAB adına, turizm adına ilerisi için çok güvendiğim gençleri çağıracağım. Ayrıca 1-2 gazeteci de çağıracağım ki en güzel raportörler gazetecilerdir. Oradaki konuşmaları gizli
Kendim adına değil ve mesleğim adına yapıyorum. Bunu daha önce de yaptım. Point Hotel'de çok güzel bir toplantı yapmıştım. Çok başarılı oldu. Ama maalesef ne Bakan, ne TÜRSAB onun sonuçlarını dikkate almadı. Dediğim gibi bize bir şey sorulmadı. Artık biz ‘şöyle yapın, böyle yapın’ diyecek durumda değiliz.

ÖNEMLI OLAN TÜRSAB'ıN KURTULMASıDıR
Önemli olan seçim değildir. Önemli olan Türsab'ın kurtulmasıdır. Türsab’ın itibarının yeniden kazanılmasıdır. İnşallah ben bunları görürüm. Yaşam itibarıyla biraz zorlanacağım, ama herhalde görürüm.
Türk turizminin eski haline gelmesi birkaç yıl alacak. Allah bana sağlık sıhhat versin ki göreyim.

LOBI IŞINE ÇOK INANıYORUM.
Ben uluslararası platformda da Türkiye için çok çalışıyorum. Bayağı bir lobiye ulaşıyorum. Ben lobi işine çok inanıyorum. Başarılıyım da…
Dünya Turizm Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu-FİJET’in üyesiyim. Ayrıca FİJET’ın Türkiye’deki derneği ATURJET’in yönetim kurulu üyesiyim. Bir dönem görev yaptıktan sonra, orada da yerimi gençlere bırakacağım. Artık yani bir yere çakılıp kalmayı uygun görmüyorum.

GENÇLERE FıRSAT VERMEK LAZıM
Çünkü ben bir şeye inanırım. İşin içindeysen de dışındaysa o yolda çalışan bir adamım. Ama gençlere fırsat vermek lazım. Onlar da kendilerini göstersinler.
Bu ilke TÜRSAB’ta da geçerlidir.
Ben TÜRSAB 'tan ayrılırken bunu söyleyerek ayrıldım. Yani gençlerin önünü açmak gerekiyor. Kesinlikle orada daha fazla kalırsam, ‘Hüseyin abi ne götürüyorsun buradan’ diye sorun dedim.
Gençlerin göreve gelmesi önemlidir.

NOT- Okuyucuların dikkatine ... Röportajı veren Hüseyin Kurtoğulları'nın ricası üzerine Bahattin Yücel ve Davut Günaydın hakkında söyledikleriç bölüm çıkarıldı.

Manşetler

British Museum'a şimdiye kadarki en değerli bağışı yapıldı
THY transit yolcularını İstanbul'da ücretsiz gezdiriyor
Antalya’nın 25 yıl sonraki iklim krizi 'Kıyamet' filminde
Esas Holding'ten Pegasus'ta hisse satışı
THY, AJet'in sermayesini 15 milyar lira artırdı
Sabiha Gökçen CEO'su Alp Er Tunga Ersoy istifa etti
Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
Karadeniz’de 20 bin mersin balığı çiple izleniyor
İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı
Suudi Arabistan turizme 500 milyar dolar akıtacak