Türsab, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dava açtı

TÜRSAB, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararlarına karşı çıkarak dav açması “TÜRSAB ile Bakanlık’ arasında başlayan yeni bir kavganın işareti olarak değerlendirildi.

ANKARA- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği-TÜRSAB, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kendisine yasanın verdiği yetki ile “Belge Ücretleri” hakkında “Yeni İşletme belgesi alacaklar 5000₺ olan ücret 25.000₺ Devir olacak işletmeler için 1000₺ olan ücret 5000₺’ya çıkarılmıştır” şeklindeki açıklama için dava açtı. TÜRSAB söz konusu artışla alakalı “Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Kültür ve Turizm Bakanlığına karşı kamu yararına olmadığı maksadıyla dava açmış bulunmaktadır” denildi.
Bu arada Bakanlık, aşırı acente açılmasını engellemek için belge ücretlerini artırırken yeni belge başvurularına onay vermiyor. Bundan böyle sadece “Devir” lerde onay verileceği belirtildi.

BAKANLIĞIN BELGE ÜCRETİ ARTIRIM YAZISI
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün E-26129399-321.04-3291238 sayı ve “Belge Ücretleri” konulu yazısı ile 01.01.2023 tarihinden itibaren “Yeni İşletme belgesi alacaklar 5000₺ olan ücret 25.000₺ Devir olacak işletmeler için 1000₺ olan ücret 5000₺’ya çıkarılmıştır” denildi

BAKANLIK BAŞVURULARA ONAY VERMİYOR
Aslında Kültür ve Turizm Bakanlığı aşırı şekilde acente açılmasını ve turizmde acentelerin pazar paylarının parçalanmasını değil güçlenmesini hedefliyor. Aşırı acente açılmasını engellemek için belge ücretlerini artırırken yeni belge başvurularına onay vermiyor. Bundan böyle sadece “Devir” lerde onay verileceği belirtildi.

ACENTELER NE DİYOR?
Seyahat acenteleri, Bakanlığın bu davranışla TÜRSAB tarafından aşırı belge satışını durdurmak için önlem almaya çalıştığını belirterek “TÜRSAB kamu yararına değil üyelerinin yararına göre hareket etmek üzere kurulmuş sivil toplum kuruludur. Turizmin patronu Kültür ve Turizm Bakanlığı ve devlettir. Bir sivil toplum kuruluşunun üyelerinin, yani bizlerin menfaatini burakıp kamu yararına diyerek devletten hesap sormasını aklımız almıyor.
Mevcut yönetim geldiği zaman acente sayısı 8900 civarındaydı. Şimdi 17 binlere dayandı ve belgelerin büyük çoğunluğu sığınmacı olan yabancılara satıldı. Böylece yerli seyahat acentelerinin pazar payları daraldı, bir çoğu kepenk kapatmak zorunda kaldı. TÜRSAB bizi yaşatmak mı, yoksa yoketmek için mi var. TÜRSAB yönetiminin Bakanlık ziyaretinden umutluyduk. Ama umutlarımız söndü”dediler.

ACENTELER, BELGE DAĞITIMİNA TEPKİLİ
TÜRSAB’ın mevcut yönetimi göreve geldiği zaman acente sayısının 8900 civarında olduğu günümüzde ise bu sayının 17 binlere ulaştığını gözönüne alan yılların seyahat acenteleri şunları söylediler: “TÜRSAB sürekli acente açılmasına izin vererek bizim ekmeğimizin bölünmesine en sonunda elimizden gitmesine yol açtı.

ACENTE AÇILMASINA KOTA GETİRİLMELİDİR
Özellikle yabancı olan sığınmacıları dağıttığı acentelik belgeleri yüzünden yıllardır Türk turizmini taşıyan yerli acenteler bitme noktasına geldi. Acente açılmasına ya kota getirilmeli, ya da bu dağıtıma son verilmelidir. Bir sokakta iki eczane açılamayan Türkiye’de buna engel olunmalı ve acente açılmasına kota getirilmelidir.
TÜRSAB para toplamak için acente açtırıyor. Avrupa ülkeleri gibi 25 bin nüfusa bir acente izni verilmelidir. Paris’te 650 acente, İstanbul’da 5000’i aşkın acente var. 17 milyon nüfus görülen istanbul’da bu hesapla sadece 680 acente olmalıdır. Böylece acentelerin belge değeri kıymet kazanır.”

ACENTELER, TÜRSAB BİZİ BIRAKTI
TÜRSAB’ın Kültür ve Turizm Bakanlığına karşı “belge ücreti artırmanın kamu yararına olmadığı” maksadıyla açtığı davanın bitmeyen kavganın yeni bir dönemi olduğunu söyleyen acenteler “TÜRSAB yönetimi bizi bıraktı başka işlerle uğraşıyor. Peki TÜRSAB’ın Danıştay’ın iptal ettiği yönetmeliğe dayanarak aidatları artırması hangi kamu yararına diye sorguladıklarını bildirdiler.”

TÜRSAB BELGE SATIŞI İLE GELİRİNİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR
Seyahat acentelerie TÜRSAB’ın mevcut yönetiminin seyahat acentelerini menfaatine değil, belge satışı ile kendi gelir kaynaklarını korumak adına hareket ettiğini belirterek “TÜRSAB’ın ne yapmaya çalıştığını herkes biliyor” dediler.

ACENTELER İDDİALARI SORGULUYORLAR
Bu konuda acenteler şu iddiaları sorgulamaya başladılar:

Türsab hukuk biriminin bu davayı açmasının sebebi üyelerin hakkını savunmak mı yoksa tamamen siyasi amaçlar için mi?
Türsab hukuk binlerce üyesinin hakkını sektörün patronu olan Bakanlığa karşı dava açarak mı savunuyor?
Arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti olan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararlarını ve devletin kasasına giren paraların hesabını sormak TÜRSAB’ın işi midir?
Turizm sektörünün gelişmeye başladığı dönemde, turizmi geliştirmeyi, seyahat acentelerinin önünü açmayı, pazar paylarını büyütmeyi ve sorunlarını çözmeyi hedeflemesi gereken TÜRSAB’ın görevi dışına çıkarak, sözde üyenin hakkını savunuyorum bahanesiyle Bakanlığa dava açmasının sebebini ‘hangi kamu yararı” ile açıklayacaktır?
Bazı sosyal medya hesaplarında TÜRSAB’ın siyasete alet edildiği duyuluyor. Hatta TÜRSAB’ı eski bir siyasetçinin yönettiği iddiaları bile konuşuluyor. TÜRSAB siyasi bir kurum değil üyelerinin menfaatini korumakla yükümlü bir sivil toplum kuruluşudur. TÜRSAB’ın siyasete çekildiği ve dolaylı yoldan Bakanlığa saldırı yapıldığı iddiaları Türk turizmi adına büyük felakettir.
TÜRSAB üyeleri olarak genel kurulda verilen sözlerin tutulmasını, devletle kavganın bitmesini, TÜRSAB’ın siyasete alet edilmemesini istiyoruz.
Ayrıca Bakanlıktan, yeni belge girişlerinin durdurulmasını, şube devrinin önünü açılmasını istiyoruz.”

Manşetler

THY transit yolcularını İstanbul'da ücretsiz gezdiriyor
Antalya’nın 25 yıl sonraki iklim krizi 'Kıyamet' filminde
Esas Holding'ten Pegasus'ta hisse satışı
THY, AJet'in sermayesini 15 milyar lira artırdı
Sabiha Gökçen CEO'su Alp Er Tunga Ersoy istifa etti
Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
Karadeniz’de 20 bin mersin balığı çiple izleniyor
İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı
Suudi Arabistan turizme 500 milyar dolar akıtacak
Athena Tapınağı'nın restorasyonu tamamlandı, ziyarete açıldı