İSTANBUL- TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un, diğer adaylara yönelik sarf ettiği cümlenin, Anadolu kültüründe ağır hakaret olarak kabul edildiğini söyleyen TÜRSAB Denetim Kurulu Üyesi Elazığ Gülnar Turizm ve Akar Oteli'nin sahibi Cuma Gülnar, görevinden istifa etti. Seçim yarışında yaşanan rekabetin etik sınırlar içinde kalması gerektiğini savunan Cuma Gülnar, "Seçim rekabetinin 'adamlıkla' alakalandırılması beni fevkalade rahatsız etti" dedi.
"Verdiğimiz sözleri yerine getiremedik"
Başaran Ulusoy'un bir önceki seçimdeki vaatlerini de yerine getirmediğini hatırlatan Cuma Gülnar, "İnsanlara verdiğimiz sözleri yerine getiremedik. 20. senesine girmiş bir yönetim var. Hiç bir şey yapmayarak, aynı vaatlerde bulunularak, bu işin sürdürülmeye çalışılmasını doğru bulmuyorum" dedi.
"Onunla aynı şeyi düşünmeyenler adamlıklarını mı yitirir?"
Başaran Ulusoy'un kullandığı üslubu yakışıksız bulduğunu dile getiren Cuma Gülnar sözlerine şöyle devam etti: "Adamlık ölçüsü neye göre belirlenir? Sadece yanımızdakiler mi adamdır? Onunla aynı şeyi düşünmeyenler adamlıklarını mı yitirir?".
"Kendime yakıştıramadığım için istifa ettim"
Söz konusu ifadenin Anadolu kültüründe ağır bir ifade olduğuna dikkat çeken Cuma Gülnar: "Bizim yetiştiğimiz kültürde bu tür ifadeler büyük ayıp olarak kabul edilir. Bu tarz ifadeleri, bırakın yönetime talip olan arkadaşlara, hiçbir meslektaşım için kullanılmasını doğru bulmam. Böyle bir yönetim anlayışının içinde bulunmayı kendime yakıştıramadığım için görevimden istifa ediyorum" dedi.
YANLIŞTAN BİZİ SORUMLU TUTMALILAR
Cemal Gülnar Elazığ Fırat Gazetesi’ne verdiği röportajda “Turizm ile alakalı biz elimizden gelen her şeyi yapmak isteriz. Her zaman için söylemek istediğimiz birlikteliktir. Doğru insanlarla bir araya gelinirse biz bu şehre turist getirebileceğimizi iddia ediyoruz. Ama yapılan yanlıştan bizleri sorumlu tutmamalıdırlar” demişti
Cemal Gülnar’ın gazetede yayınlanan sözleri şöyle:
“Eğer dışarıdan turist çekmek istiyorsak Öncelikle dışarıda ürünümüzü satmak gerekiyor. Dışarıda sizin bir ürününüz satılmıyorsa kimse sizi tanımaz. Yetkililer bizim görüşlerimize illaki önem veriyorlar. Bu anlamda biz yetkililerle daha çok içli dışlı olmamız lazım. Süreç içerisinde birlikte çalışmazsak arz talep dengesizliği milli sermayemizi boşa götürecektir. Yani arz talep meselesi dikkate alınmadan açılan her işletme bir milli sermayedir. Bu da milli sermayeyi heba etmek olur. Yetkililer yanımızdalar fakat herkesin kendi sesi kadar yanındalar. Bir araya getirilip koordineli hareket ettirilirse hem şehrin bir dinamiği oluşur, hem de profesyonellik gelir. Yetkililerden bu konuda bir beklentimiz var. Hepimizin birlikte çalışmasını sağlamaları gerekir. Ciddi anlamda herkesten beklentimiz bir araya gelelim. Milli sermayemiz olduğu için bu sermayeyi devlet büyüklerimiz kontrol etsin. İnsanlar kontrolsüz olarak bazı işlere yatırım yapıyorlar. Daha kontrollü yatırım yapılmaları sağlanmalı. Yapacakları yatırımlar devlet kontrolünde olsun. Devlet bunlara hisse versin. Daha büyük işlere küçük sermayelerle ortak edilebilsin. Eğer bugün ki işlere insanlar kendi sermayesini birleştiremiyorsa devlet kendisi bu işin başını çeksin. Şirketleri yönetecek ekipler oluştursun. Bu şeffaf şirketler üzerinden halkın yatırım yapabileceği, iş kollarının oluşabileceği, endüstriyi geliştirebilecek ve sanayi geliştirebilecek yeni atılımlar yapabilecek bir şeylere yönlendirmelidir. Turizm ile alakalı biz elimizden gelen her şeyi yapmak isteriz. Her zaman için söylemek istediğimiz birlikteliktir. Doğru insanlarla bir araya gelinirse biz bu şehre turist getirebileceğimizi iddia ediyoruz. Ama yapılan yanlıştan bizleri sorumlu tutmamalıdırlar.”