ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Herkese hayırlı bayramlar. Vesile oldu da sizlerle bayramlaşma yapıyorum. Çünkü Türsab ‘Borazan Ajansı’nda’ ne olduğu belli olmayan kişiler aracılığıyla bayramımı ‘tepki’ ile kutlamış. Haber ilginç.
Bir yıldan beri hakkında dava bulunan ve en sonunda görevden alınan Türsab Denetim Kurulu Üyesi Murteza Yakaryılmaz ilgi ilgili haberin ‘yalan’ olduğu ve benim “menfaat karşılığı” yalan haber yazdığım iddia edilmiş.
Yazar belli değil. Benim gibi yaparak, delikanlı gibi imzalarını yazmaya korkuyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok. Şimdi beni 50 yıldan beri tanıyan bütün Türkiye bu habere gülüyor. Çünkü doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
1968'den beri Hürriyet, Gazete Gazetesi, Milliyet, Meydan, Star gazeteleri ve TRT'de yalan haber yapıyormuşum... Vallahi benimde haberim yokmuş. Borazan Ajansı'ndaki haberde TÜRSAB eski Başkanı Başaran Ulusoy ile yaptığım röportajdaki fotoğrafı kullanmışlar. İsteselerdi daha güzel, afili bir fotoğrafımı gönderirdim. Malum aktör yapacaklar. Ama şimdi Başaran'ı da aynı kefeye koyacaklar. Zaten yıllardır Başaran'la yıldızımız hiç barışmadı. Belki artık birlikte bir film çeviririz diyorum. Çünkü iddialar o yönde...
HERKESLE RÖPORTAJ YAPARIM
Ama eli kaleme değerek hakkımda haber yazan kişileri kınıyorum. Önümüzdeki günlerde ipliklerinin pazara çıkacağını unutmamaları gerekiyor. Çünkü onlar “meslek dayanışması’ndan bihaberler ve gazetecilik yapmıyorlar. Çünkü paraya tapıyorlar ve kendilerini satıyorlar. Benim kimseye göbek bağım yoktur. Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi’nin “Kalemini kır ama satma” sözlerine uyarak gazetecilik yapıyorum.
Ben kimle olursa olsun röportaj yaparım ve ne söylenirse onu yazarım. Hatta herkesin uzak durduğumu iddia ettiği Firuz Bağlıkaya ile bile röportaj yaparım. Buna benim aramın bozuk olduğu iddia edilen ve hakkımda 4 dava açan Başaran Ulusoy ile 1618 sayılı yasa ile ilgili yaptığım röportaj örnektir.
ELİMDEKİ BELGELER NE OLACAK?
Ama Türsab’ın benim hakkımdaki açıklamasını yorumlayarak yazan “Borazan Ajansı” hakkında, benim elimdeki belgeler şimdi ne olacak? Yarın ki yazıdan sonra hangi borazanı öttürecekler merak ediyorum doğrusu...
Ama iyi “reklamımı” yaptılar. Belki Hollywood’dan teklif gelir. Belki ‘kötü adam’ rolü verirler. Öyle ya… Ben yandaş medya veya havuz medyası olmadığım için Türsab beni beğenmiyor… Benden kötü adam var mı?
HABER BAŞLIĞI ŞÖYLE
Türsab’ın “Borazan Ajansı’ndaki haber şöyle:
"Türsab’ın Özkan Altıntaş’a sert tepki: Yalan haber yazarı Özkan Altıntaş! TÜRSAB, www.turkiyeturizm.com’da yayınlanan “Görevini yapmayan TÜRSAB’a Bakanlık el koydu” başlıklı habere sert tepki gösterdi"
Oldukça ileri gidilerek gazetecinin haber yazma özgürlüğüne müdahale edilerek komik şekilde haberin ‘menfaat karşılığı’ olarak ‘yalan’ olduğu iddia edilmiş. Ben bunu ülkeler arası uçuşlarda sınırı geçen uçaklara verilen 'nota"ya benzetiyorum. Bu nota herhalde "Nihansın dideden..." olmalı
Şu bana haberi yazdırmak için "menfaati temin eden' kişinin adresini versinler de gidelim tanışalım.
Ama ben buldum galiba… Bu kez "menfaatçi" oldukça yukarılarda...
GALİBA BAKANLIK BANA MENFAAT SAĞLAMIŞ
Aslında haberin yandaşı Kültür ve Turizm Bakanlığı…
Yani iddiaya göre ben Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’dan menfaat temin edip, haberi yazmış bulunuyorum. Çünkü Türsab’ta görevden alınma talimatını veren Bakanlıktır. Bu durumda Bakanlık’ta yalancı oluyor.
Arkadaşların iddia ettiği gibi seçim yaklaşıyor ve bir çok aday bulunuyor. Böyle bir haberi yazdırsa yazdırsa onlar yazdırabilir diye düşünüyorlar.
TÜRSAB’TA HER OLAY GAZETECİ İÇİN HABERDİR
Ama Türsab adaylarının hiçbirinin böyle bir yetkisi ve yaptırım gücü yoktur. Böyle bir haberi hangi gazeteci olsa yazar ve yazmak zorundadır. Çünkü Türsab, turizmin güzide kuruluşlarından biridir. Yönetim yaklaşık 12 bin kişinin “hak ve menfaatlerini korumak üzere” seçilmiştir. En küçük arızaya mahal vermeden görevini yapmak zorundadır. Doğal olarak 12 bin acente adına görevini ihmal ederse gazetecilerin eline düşer.
Tabii bu durumda Türsab, 12 bin acente adına gerekeni yapmazsa da her hareketi haber olur.
Ama her ne hikmetse… Türsab’ın borazanı olan Borazan Ajansı'nda Türk turizminin bağımsız yazarı Özkan Altıntaş hakkında karalama yapılmak istenmiş.
Ben eminim ki… Bu habere tüm Türkturizminin paydaşları gülüyorlar… Gülmekle kalsalar gelen mesaJlarda "Kafayı yemişler", "Türsab için trajikomik bir durum”, "Gazetecileri susturmak istiyorlar" bile dediler.
Hakkımdaki haberde iddialar gerçekten komik… Çünkü gerçekleri saklama telaşı var.
Bu da aklıma “Korkunu ecele faydası yok” ve “Suçluluğun telaşi” gibi söylemleri getiriyor.
Anladığım kadarı ile kanuna karşı gelen TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın ‘besleme’ sitesi" ve maaşlı elemanlarının çalıştığı ‘borazan’ yayın organı Borazan Ajansı’ndan, başkanlarını koruyup, aldıkları parayı haketmek için turkiyeturizm.com’’daki haber için ‘yalan haber’ iddiası yapılmış.
TÜRSAB YENI BASıN KANUNU YAZMıŞ VE ILKELERINI BELIRLEMIŞ
Türsab’ın açıklamasında kendi kafalarına ve menfaatlerine uygun yasalarda olmayan kendi yazdıkları, bir de ‘basın kanunu’ tarifi ver. İnsan okudukça şaşırıyor.
Sanki Türsab Bakanlar Kurulu ve kanun yapıcı…Bir de her seçim döneminde “menfaat sağlayıp, yalan haben bilteni yaptığım” iddia ediliyor. Aslında bu sözlerin arkasında kör bakış var ve gazeteciyi tanımıyorlar. Haklılar çevrelerinde "arzuhalci" gibi para karşılığı çalışan, ne deseler yazacak maaşlı birileri var. Gazeteciyi onlarla karıştırıyorlar.
Gazeteci kürsüye çıkıp konuşanın söylediklerini yazar. Eğer kürsüye çıkan, ağzından çıkanı ve söylediğini kulağı duymuyorsa kabahat yine kendisinindir. Gazeteci gördüağünü ve izlediğini haber yapar. Sizin beklentinizde olduğu gibi talimatla haber yapmaz. Aleniyete kavuşmuş olayları “etik” ‘patik’ gibi kavramlarla örtbas edemezsiniz. Gazeteci araştırır ve yazar.
Bakalım neler demişler…
“Her seçim döneminde maddi menfaat sağlamak için para karşılığı yalan haberlerden oluşan bülten servis ederek, basın ilkelerine uymadan haberciliğin hiçbir etik kuralını uygulamayan ve hakkında birçok dava açılan sitenin yalan haber yazarı Özkan Altıntaş ile ilgili TÜRSAB, tüm hukuki haklarını sonuna kadar kullanacaktır.”
Türsab açıklamasında doğru haberi kendine göre yalan diye tanımlayarak, doğrulamış ve “2018 seçimlerinde delegelerin oylarıyla Birliğimiz Denetim Kurulu Üyeliğine seçilen Murtaza Yakaryılmaz, geçtiğimiz haziran ayında hakkında açılan bir dava nedeniyle 22 Temmuz 2019 tarihinde TÜRSAB’daki görevinden istifa etmiş ve yerine Denetim Kurulu Yedek Üyesi Yusuf Sandıkçı geçmiştir. Aynı tarihte bu görev değişikliği TÜRSAB web sitesinde yer alan Denetim Kurulu sayfasından da duyurulmuştur” şeklinde açıklama yapmış.
Bu çelişkiler içindeki sözlere ”Bu ne fasulye bu ne lahana turşusu” denir.
TÜRSAB’TA KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
Borazan Ajansı adlı sitede ise “TÜRSAB Denetim Kurulu üyesi Murtaza Yakaryılmaz'ın dolandırıcılıktan aldığı hapis cezası kesinleştiği halde, görevden alınmayınca olaya Bakanlık el koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talimatıyla Murtaza Yakaryılmaz görevden alındı” şeklindeki haberi yalanlayan Türsab komik bir şekilde “sert tepki” diye açıklama yapmış diyor. Bu durum şunu gösteriyor. Türsab’ta kimin eli kimin cebinde belli değil. Açıklama başka, haber başka…
BEŞ KURUŞLUK İTİBARI BULUNMAYAN SİTELER
Özkan Altıntaş’a bu güne kadar ‘advertorial hariç’ maddi menfaat karşılığı haber yazdığı iddia edenin alnını karışlarım. Hele ki her ay cebine belli miktarda para koyulan ve turizmin ‘hav hav’ siteleri olarak beş kuruşluk bile itibarları olmayan haber sitelerinde bu gibi iddiaların ortaya atılması acıdır. Bakanlığın yaptığı icraatı yazan bir gazeteci, haberi yazmak için “Bakanlıktan mı maddi menfaat sağlamıştır’ derken bunu bir kaç defa düşünmek lazım. Buna "cami duvarına etmek' denir.
GÖZLEMLERINI YAZMAYAN GAZETECİ OLMAZ
Önce şunu bilmeliler. “Gazeteci her zaman muhaliftir. Gazeteci taraftır, tarafı halktır. Gazeteci sadece haksızlığa uğrayanlardan yana taraftır. Öyle koltuklara oturup onun bunum cebine üç beş kuruş verip, şunu yaz bunu yaz diyenlerden yana olamaz.
TÜRSAB gibi güzide bir kuruluşta yapılan yasadışı olaylar ve her türlü yanlışlığın karşısında durmayan kişi zaten gazeteci olamaz. Özkan Altıntaş, Türkiye'nin menfaatlerini gözeten turizmden ve turizmciden taraftır. Tabii bunu hazmedemeyenler çamur at izi kalsın peşindeler. Ama ben bu haberi yazan ‘sözde gazeteci’ arkadaşlara teşekkür ediyorum. Neden teşekkür ettiğimi aşağıda madde madde sıralıyorum.
ÇANAK YALAMAKLA GAZETECİ OLUNMAZ
1-Benim reklamımı yapıyorlar
2-Kimin çanağını yaladıklarını gösteriyorlar
3-Aldıkları paraları hakediyorlar
4-Gazeteci olmadıklarını gösteriyorlar
5- Turizm çalışanlarına ihanet ediyorlar
MURTAZA YAKARYILMAZ İLE GÖRÜŞTÜM
Türsab Denetim Kurulu Üyesi Murtaza Yakaryılmaz ile ilgili haber, turizmgazetesi.com adlı sitede haber yayınlandığı zaman kendisiyle görüştüm. Murtaza Yakaryılmaz ile yaptığım telefon görüşmesinde (Ses kaydı ve tarihi bende bulunuyor) bana “Daha henüz bana tebligat gelmedi. Karar kesinleşmedi” demişti. ‘İstifa edecek misin?’şeklindeki soruma ise “Karar bana tebliğ edilirse, görevde kalmam etik olmaz. Tabii istifa edeceğim” demişti. “Peki istifa edince bildirirsin” diyerek kararına saygı duymuştum. Ama kazın ayağı öyle değilmiş... Sevgili Murteza bana yalan söylemiş. Bu iş çoktan olup bitmiş ve Türsab'ta o koltukta oturması yanlış imiş... turizmgazetesi.com adlı sitenin yazdıkları doğru imiş. Bunu yarınki haberde ortaya koyacağım.
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ
Anladığım kadarıyla geçen sürede TÜRSAB yönetiminin Murteza Yakaryılmaz'ın görevden alınmasını savsakladığı görüldü ve Bakanlık olaya el koyarak yasayı uygulaması konusunda uyardı. Gereken yapılmayınca da bakanlık talimatıyla mahkemenin kararına uyularak Murteza Yakaryılmaz görevden alındı.
Bu durumda gazetecinin yaklaşık 12 bin seyahat acentesini temsil eden Türsab için üzülmekten başka çaresi kalmıyor. Tabii haberi yaparak. Bizim görevimiz kamuoyu adına haber yapmak, sizler ‘yalan’ dediniz diye “gerçekler ‘yalan’ olamaz. Bize dedelerimizden miras kalan sözlerden biri olan “Güneş balçıkla sıvanmaz’ lafını çok severim. Türsab’ın bu balçıktan çıkması için dua ediyorum. Çünkü, yapacak başka bir şey yok.
TÜRSAB’ıN KONUYLA ILGILI AÇIKLAMASI İSE ŞÖYLE:
SEYAHAT ACENTLARIMIZA GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE ÖNEMLİ DUYURU
12.08.2019 tarihinde bir internet sitesinde yayınlanan; “Görevini yapmayan TÜRSAB’a Bakanlık el koydu” başlıklı haber tamamen masa başında hazırlanmış, hayal ürünü, TÜRSAB’ın kamuoyundan ve Bakanlık nezdinden itibarını düşürmeye yönelik art niyetli ve karalama amacı taşıyan, maksatlı bir haberdir.
2018 seçimlerinde delegelerin oylarıyla Birliğimiz Denetim Kurulu Üyeliğine seçilen Murtaza Yakaryılmaz, geçtiğimiz haziran ayında hakkında açılan bir dava nedeniyle 22 Temmuz 2019 tarihinde TÜRSAB’daki görevinden istifa etmiş ve yerine Denetim Kurulu Yedek Üyesi Yusuf Sandıkçı geçmiştir. Aynı tarihte bu görev değişikliği TÜRSAB web sitesinde yer alan Denetim Kurulu sayfasından da duyurulmuştur.
Her seçim döneminde maddi menfaat sağlamak için para karşılığı yalan haberlerden oluşan bülten servis ederek, basın ilkelerine uymadan haberciliğin hiçbir etik kuralını uygulamayan ve hakkında birçok dava açılan sitenin yalan haber yazarı Özkan Altıntaş ile ilgili TÜRSAB, tüm hukuki haklarını sonuna kadar kullanacaktır.
Kamuoyuna ve seyahat acentalarımıza saygıyla duyurulur.
HATA YAPINI KAMU OYU İLE PAYLAŞIYORUZ
İşte böyle "Reklamın iyisi kötüsü olmaz" Türsab bu duyuruyu Bölge Temsilcilerine talimat vererek tüm acentelere ulaştırmış. Türsab'ı kutluyorum. İstesem bu kadar reklam yapamazdım. Beni bilen bilir. bilmeyenlerde şimdi öğrendi.
Ne diyelim Türab'tan Allah razı olsun. Biz bildiğimiz yolda, yani gazetecilikte ilerliyoruz ve kim hata yaparsa kamu oyu ile paylaşmaya devam ediyoruz. Onlar ise yaptıklarını örtbas etmek için ona buna çamur atıyorlar. Bizce atılan çamur eninde sonunda atanlara bulaşır ve onları yok eder.
NOT: Türsab’ta olaylar bitmiyor. Bundan sonrası pehlivan tefrikası gibi gelecek. Bekleyin görün...