İSTANBUL- Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) raporuna göre Türkiye, 2020'de iflas sayısı artışında dünyada birinci, gelişen ülkeler arasında borç oranı artışında ikinci sırada yer aldı. Raporda, hükümet desteklerinin dünyada iflasları azalttığına dikkat çekildi. Küresel borçlar, 2020 yılında bir önceki yıla göre 24 trilyon dolar artışla 281 trilyon dolara yükseldi ve rekor tazeledi.
Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) raporuna göre, 61 ülkeyi kapsayan küresel borcun küresel gelire oranı da 35 puan artışla yüzde 335 seviyesine ulaştı. Fransa, İspanya ve Yunanistan ise, borçlarının milli gelire oranlarında 50 puan ve üstü artışlarla dünyada ilk üç sırada yer aldı. Gelişen ülkelerin borçlarının milli gelire oranı yüzde 220'den yüzde 250'ye yükselirken, gelişmiş ülkelerde oran yüzde 381,6'dan yüzde 355,8'e yükseldi.
Borç miktarı, gelişmiş ülkelerde 182,8 trilyon dolardan 203,7 trilyon dolara, gelişmekte olan ülkelerde ise 74,6 trilyon dolardan 77,7 trilyon dolara sıçradı.
Gelişen ülkeler arasında borcun milli gelire oranı en çok artan iki ülke Çin ve Türkiye oldu. Türkiye'de toplam borcun milli gelire oranı yüzde 138,2'den yüzde 174,0'a yükseldi. Türkiye'deki artış 35,8 puan olurken, bu oranın dünya genelindeki 35 puanlık artışın üzerinde olması dikkat çekti.
IIF raporunun dikkat çeken bölümü, 2020 yılında şirket iflaslarındaki değişime dair veriler oldu. Türkiye'de şirket iflasları 2020 yılında, 2019'a kıyasla yaklaşık yüzde 14 artışla rapordaki 61 ülke arasında ilk sırada yer aldı. Çin yaklaşık yüzde 10'luk artışla ikinci sırada yer aldı.
Raporda, hükümetlerin verdiği mali destekler sayesinde dünya genelinde 2020 yılında iflasların ciddi şekilde azaldığı ancak Çin ve Türkiye'de arttığı vurgulandı.
Küresel ekonomi toparlandıkça kükümetlerin pandemi döneminde aldığı olağan dışı mali destek önlemlerini bırakacaklarını hatırlatan IIF, bu durumun dünya genelinde iflas ve batık kredi artışlarına neden olabileceği uyarısını yaptı.
“Şirketlerin zombileşmesi” kavramını kullanan IIF, borç garantileri ve düşük faizlerin, en zayıf ve borçlu şirketleri daha fazla borçlanma yönünde cesaretlendirebileceğine işaret etti.