İSTANBUL- 1977 yılından bu yana La Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin genç aşçılara beceri ve yaratıcılıklarını uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan organizasyonu “Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” nın Türkiye elemeleri 10 Mayıs Salı günü Le Cordon Bleu ev sahipliğinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti.
Chaîne des Rôtisseurs Derneği tarafından genç aşçıları teşvik etmek ve mutfak sanatları konusundaki deneyim ve yeteneklerini uluslararası rekabet ortamında paylaşmalarına olanak sunmak amacıyla bu yıl 24.sü gerçekleşen Genç Aşçı Yarışması’nın Türkiye ayağı, önde gelen mutfak sanatları kurumu Le Cordon Bleu’ nün Özyeğin Üniversitesi’ndeki Mükemmellik Merkezi tesislerinde yapıldı.
10 yetenekli genç aşçının zorlu bir mücadele verdiği yarışmanın galibi Fairmont Hotel’den katılan Musa Karateke oldu.
Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışmakta olan 27 yaşını aşmamış 10 genç yarışmacı, 10 Mayıs sabahından itibaren Le Cordon Bleu Mükemmellik Merkezi’nde zorlu bir gastronomi maratonuna girdi. Yarışma, katılımcıların her birine içinde ne olduğunu bilmediği birer malzeme sepeti teslim edilmesiyle başladı. Yarışmacılar bu sepetin içinde bulunan malzemelerle giriş, ana yemek ve tatlıdan oluşan dört kişilik bir mönüyü yarım saat (30 dakika) içinde hazırlayıp, hazırladıkları mönüyü dört kişilik porsiyonlar halinde tasarlayarak üç buçuk (3,5) saat içinde sundu. Yarışmacıların toplam dört (4) saat içerisinde hazırlayıp sunduğu menüler, yarışma jürisi tarafından lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, organizasyon becerileri, profesyonellik, hijyen ve zamanlama kriterlerine göre değerlendirilerek dereceye girenler belirlendi.
Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu; “Le Cordon Bleu’nün Uluslararası seviyede de destek verdiği bu organizasyona, misyonununun bizim eğitimimizde de en üstün tuttuğumuz değerlerle örtüşmesi nedeni ile “Jeunes Chefs Rotisseurs” Yarışması’na Türkiye elemenlerinde de destek vermek bizim için çok kıymetli. La Chaine des Rotisseurs Genç Aşçı yarışmasının, Türkiye’de yapılan en önemli ve en profesyonel yaklaşımla, dünya standartlarında yapılan yarışmalardan biri olduğunu düşünüyorum. Birinci olan genç şefimiz uluslararası yarışma öncesi Le Cordon Bleu Eğitmen Şeflerimizle bir kamp yapma imkanı bulacak. Bu gibi yarışmaların hem Türk Aşçılarımızın dünyaya açılmasına vesile olacağına, hem de gastronomi standartlarımızı yükselteceğine gönülden inanıyor, tüm yarışmacıları ve organizasyonda emeği geçen tüm ekibi tebrik ediyorum.” dedi.
Ödül töreni kokteylinde, Le Cordon Bleu Eğitmen Şefleri: Şef Erich Ruppen, Şef Andreas Erni, Şef Luca De Astis, Şef Marc Pauquet ve Şef Paul Métay’ın yönetiminde, Le Cordon Bleu öğrencileri birbirinden lezzetli kanepelerle misafirleri ağırladılar ve öğrenciler de hazırladıkları lezzetler ile jüriden tam not aldılar.
La Chaîne Des Rotisseurs Türkiye Başkanı Yves Léon’un Yarışma Başkanlığı, Le Cordon Bleu Yönetici Eğitmen Şefi Erich Ruppen’in Komite Üyeliği yaptığı yarışmanın jürisinde Yves Léon, Vedat Demir, Zeynep Kazan Ayral, Ferruh İşman, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu, Le Cordon Bleu Eğitmen Şefi Luca De Astis, Niso Adato, Selin Ekim, Rudolf Van Nunen, Melda Farimaz, Eyüp Kemal Sevinç gibi sektörün tanınan isimleri yer aldı.
Uluslararası “La Chaîne Des Rôtisseurs” Derneği Hakkında:
Uluslararası La Chaîne des Rôtisseurs (Rotisörler Zinciri) derneğinin kökü Avrupa’da ilk loncaların kurulmaya başlandığı Orta Çağ’a kadar dayanır.
Bu ilk loncaların klasik müzik, edebiyat, resim ve tiyatro gibi güzel sanatların doğmasında büyük rolleri olmuştur. Bu sanat dalları arasında yer alan yeme içme sanatı 1248 yılında Fransa Kralı St. Louis tarafından kurulmuş olan Les Ayeurs adlı Şiş ve Et Kızartma Ustaları Loncası tarafından geliştirilmişti.
Diğer loncalarda olduğu gibi bu loncanın da üyeleri kişisel hünerlerini üstlerine gösterdikten sonra ünvan kazanmış olan çıraklardan, yardımcılar ve ustalardan oluşmakta idi.
Les Ayeurs Loncasına o dönemlerde çok popüler olan ve ayrıcalık gerektiren “kaz kızartma” hakkı verilmişti.
Lonca 1610 yılında Kraliyet himayesi altına alındı ve kendilerine Maitrise des Rotisseurs’ün resmi arması ihsan edildi. Bu arma yan yana duran iki çapraz şiş ve dört et kancasını sembolize eder. Alevler yanmakta olan ocağı, zincir ise şişleri çevirmekte kullanılan makaraların zincirini çağrıştırmaktadır. Loncanın amacı kraliyet sofrasında sürekli bir kalite standardı oluşturmak ve bunu muhafaza etmekti. Kısa bir müddet sonra “Rôtisseur”lerin hünerleri tüm et yemeklerini içermeye başladı. Daima Kraliyet ailesinin himayesi altında olan Loncanın bu faaliyetleri kısa bir müddet sonra genişleyerek bir çıraklık sistemi oluşturuldu, ücret ve çalışma standartları belirlendi ve uygun rütbelerin verilmesine başlandı. Lonca 1789 yılına kadar büyümeye devam etti ancak Fransız Devrimi’nden sonra diğer loncalar gibi o da dağıtıldı.
Bu sürede yeme içme sanatı gelişmeye devam etmesine rağmen, ancak 1950 yılında Gastronomi Prensi olarak adlandırılan Curnonsky ile Dr. August Becart ve Jean Valby adlı üç gastronom Louis Giraudin ve Marcel Darin adlı iki profesyonel aşçıyı da aralarına alarak Loncanın ruhunu yaşatmak için yemin ettiler. Bu grup 1950 yılında Confrérie de la Chaîne des Rôtisseurs adını verdikleri derneği kurdu ve Fransız Hükümeti tarihi loncanın armasını iade etti. Dernek halen Türkiye dâhil 80 ülkede faaliyet göstermekte olup, derneğin 24,000 kayıtlı üyesi bulunmaktadır.
Chaîne des Rotisseurs Türkiye 1994 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermekte olup, şu anda kayıtlı 600 üyesi bulunmaktadır.
Özyeğin Üniversitesi Le Cordon Bleu İş Birliği:
Özyeğin Üniversitesi 2012 Temmuz ayında Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programını açarken, dünyanın en prestijli mutfak sanatları kurumu Le Cordon Bleu ile iş birliği anlaşmasını da imzalayarak Özyeğin öğrencilerini dünyanın en usta şefleriyle birlikte yetiştirmeyi hedefledi. Le Cordon Bleu ile açtığı sertifika programlarıyla bu alanda kendini geliştirmek ve ilerletmek isteyenlere de yeni bir geleceğin kapılarını araladı. Özyeğin Üniversitesi ve Le Cordon Bleu iş birliği kapsamında, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı ve Otel Yöneticiliği Lisans Programlarındaki “Mutfak Sanatları” dersleri Le Cordon Bleu Eğitmen Şefleri tarafından veriliyor. 20’den fazla ülkede olduğu gibi, üniversite öğrencisi olmasa da mutfak sanatları alanındaki yetkinliğini geliştirmek ve bunu uluslararası saygı gören bir sertifika ile taçlandırmak isteyen ya da kariyerini değiştirmeyi hedefleyen herkes için, Le Cordon Bleu Sertifika Programları Üniversitesi Çekmeköy Kampüsünde verilmeye devam etmektedir.
Le Cordon Bleu Hakkında:
Le Cordon Bleu (Mavi Kurdele) isminin mutfak sanatları ile ilişkilendirilmesi ilk olarak 16. yüzyılda ortaya çıktı. Le Cordon Bleu ismi, Fransa Kralı III. Henri tarafından verilerek, zaferlerini şatafatlı ziyafetlerle kutlayan Saint-Esprit Şövalyeleri’nin sembolünde bulunan mavi kurdelen aldı. 16. yüzyıldan itibaren mutfaktaki mükemmeliyetin simgesi oldu. Le Cordon Bleu, 1895’te La Cuisiniere Cordon Bleu Dergisinin yayımcısı, gazeteci Marthe Distel tarafından mutfak sanatları okulu olarak Paris’te kuruldu. Açılışından itibaren, Le Cordon Bleu’nün uluslararası ünü hızla yayıldı. 1950’li yıllarda Paris’te yaşayan Julia Child’ın bu okulda eğitimini tamamlayıp ünlü bir aşçı ve yemek yazarı olması da Le Cordon Bleu’nün tanınırlığını artırdı. Julia Child’ın hayatı 2009 yılında vizyona giren Meryl Streep’in başrolünde oynadığı “Julie & Julia” adlı bir filme de konu oldu. Günümüzde Le Cordon Bleu, 20 ülkede, 35’i aşkın uluslararası okulda yılda 20.000 öğrenciye eğitim veriyor.
Le Cordon Bleu öğrencileri, Michelin yıldızlı restoranlardan gelen usta şefler ya da prestijli yarışmalarda galip gelerek Meilleur Ouvrier de France gibi unvanları elde eden isimler tarafından eğitim görmektedirler. Usta aşçılar, klasik Fransız mutfağı ve uluslararası aşçılık tekniklerine ait bilgi ve deneyimlerini Le Cordon Bleu öğrencilerine aktarmaktadırlar.
Özyeğin Üniversitesi Hakkında:
Yaşamla iç içe, yenilikçi, yaratıcı ve girişimci bir öğrenim merkezi olarak topluma hizmet vermek amacıyla Hüsnü M. Özyeğin Vakfı tarafından kurulan Özyeğin Üniversitesi, yükselen mesleklerde derinlemesine bilgi sahibi, yabancı dile hâkim, iletişim ve bilgi teknolojileri kullanımında yetkin, uygulama becerisi olan, girişimci, çevresinde ve çalışacağı kurumlarda fark yaratacak bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Başarılı öğrencilerin, şartları ne olursa olsun kaliteli eğitime ulaşabilmeleri gerektiğine inanan Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy’de bulunan kampüsünde 6 fakülte, 3 enstitü ve 2 yüksekokulu ile 23 lisans, 32 yüksek lisans ve 10 doktora programıyla eğitim vermektedir. Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilirlik Kalkınma Hedefleri” doğrultusunda yaptığı çalışmalar ile Times Higher Education (THE) Impact 2019 dünya sıralamasında “Toplumsal Etkisi En Yüksek Türk Üniversitesi” seçilen Özyeğin Üniversitesi, THE Emerging Economies 2021 sıralamasında ise Türkiye'deki en iyi beş vakıf üniversitesinden biri olmuştur.
Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Hakkında:
Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, biri Otel Yöneticiliği diğeri Gastronomi ve Mutfak Sanatları olmak üzere, alanlarında türünün tek örnekleri olan, uluslararası saygınlığa sahip iki ayrı lisans programı (dört yıllık) sunmaktadır.
İngilizce eğitim veren, Otel Yöneticiliği ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları programları yapısı itibariyle çağdaş kuramsal ve pratik uygulamaların birbiriyle harmanlanmasını gerektirir. Bu nedenle öğrencilere vaka çalışmaları, profesyonel otel yönetimi yazılımları, öğrencilerin pratik becerilerini geliştirmeye yönelik mutfak/laboratuvar çalışmaları, interaktif simülasyon programları, projeler, stajlar, seçmeli dersler ve Rusça, Çince, Almanca ve İspanyolca gibi ikinci yabancı diller içeren, multimedya tabanlı bir eğitim sunulmaktadır.
Her iki programın da nihai amacı, otel yöneticiliği ve/veya mutfak sanatları alanında, mezuniyetlerinden sonra kendi işlerini kurabilecek ve uluslararası otel ve restoran zincirlerinde üst düzey yönetici pozisyonlarına yükselebilecek başarılı ve uluslararası itibara sahip profesyoneller yetiştirmektir.
Girişimci, yaratıcı, iş hayatına adım atar atmaz katma değer üretebilecek, sorun çözmeye odaklı, sektörel bilgi ve becerilerle bezenmiş, üniversite eğitim hayatını başarıyla tamamlamış gençleri, sağlıklı bir kariyer planlaması ile gastronomi ve otel yöneticiliği alanında geleceğin liderleri olarak yetiştirmeyi hedeflemektedir.