İSTANBUL - Turizm devi TUI, seyahat uyarısına rağmen Antalya seyahatlerine start veriyor. Alman Seyahat Acenteleri Birliği de Türkiye’ye tatile gitmek isteyenler için "güvenli koridor" talep ediyor.
Üçüncü dalga endişesine rağmen koronavirüs önlemlerini kademeli olarak gevşeten Almanya'da gözler uygulanan seyahat kısıtlamalarına çevrildi. Geçen yıl yurtdışı planlarını iptal etmek zorunda kalanlar, hükümetten seyahat sınırlamalarında da açılıma gitmesini bekliyor. Özellikle salgının ağır darbe vurduğu Alman turizm ve havacılık sektörleri, bu konuda büyük beklenti içerisinde.
Merkel hükümetinin seyahat uyarılarını yumuşatarak turizme kapıları yeniden aralaması istenen ülkelerden biri de Türkiye.
DW Türkçe'ye konuşan Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig, "en gözde turizm ülkelerinden biri" olarak nitelendirdiği Türkiye'de tatil yapma imkanının sağlanmasını istediklerini söyledi.
Salgından önce, son olarak da 2019 yılının yaz sezonunda, Alman turistlerin tatilleri için İspanya'dan sonra en çok Türkiye'yi tercih ettiklerini hatırlatan Fiebig, "Türkiye, Almanların da çok sevdiği, son derece çekici bir tatil ülkesi. Bu nedenle seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin Türkiye'ye seyahat imkanı sunabilmeleri büyük önem taşıyor" diye konuştu.
"Güvenli koridor" talebi
Ancak Almanya'nın salgınla mücadele kurumu olan Robert Koch Enstitüsü'nün (RKI) "riskli bölgeler" listesinde yer alan Türkiye, Alman hükümetinin Covid-19 salgını nedeniyle yurttaşlarını seyahat etmemeleri konusunda uyardığı ülkeler arasında. Alman Dışişleri Bakanlığı, seyahat tavsiyelerine yer verdiği internet sayfasında, "Türkiye Covid-19'dan ağır bir şekilde etkilendi" ifadelerine yer veriyor, "zaruri olmayan, turistik amaçlı seyahatlerden kaçınılması" uyarısında bulunuluyor.
Almanya'da bu yaz tatil yapabilme beklentisinin yüksek olduğunu, Akdeniz ve Türkiye'ye yoğun talep bulunduğunun altını çizen DRV Başkanı Norbert Fiebig ise Almanya'dan Türkiye'nin farklı tatil bölgelerine "güvenli koridorlar" oluşturulması beklentisine vurgu yaptı.
Fiebig, "Geçen yıl Almanya ve Türkiye, Türkiye'deki farklı tatil beldelerine "güvenli koridor" düzenlemesi konusunda anlaşmış, tatil imkanı sağlanmıştı. Bu yıl da gayet tabii salgın imkan tanıdığı ölçüde, bu düzenlemenin uygulanmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Yeniden istisna getirilir mi?
Alman ve Türk hükümetleri arasında geçen yıl yaz sezonunda yürütülen yoğun müzakereler sonucunda, Almanya Ağustos'ta Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını "özel düzenleme" ile yumuşatmıştı.
Ankara'nın ısrarlı girişimleri sonucunda Alman hükümeti popüler turizm bölgeleri Aydın, İzmir, Muğla ve Antalya'da tatile yeşil ışık yakmış, buraya yapılacak seyahatlere ilişkin uyarının, "Türk hükümetinin kapsamlı turizm ve hijyen konseptine harfi harfine uyulması koşuluyla" kaldırıldığını açıklamıştı. Buna karşın, Türkiye'ye seyahat eden herkesten, Almanya'ya dönmeden önceki 48 saat içerisinde Türkiye'de koronavirüs testi yaptırma zorunluluğu getirilmişti. Tatil bölgeleri için tanına bu istisna, Türkiye'nin vaka sayılarını Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre raporlamadığı, semptom göstermeyen vakaları istatistiklere dahil etmediği gerekçesiyle geçen yılın Kasım ayında Almanya tarafından kaldırılmıştı.
Alman hükümeti, hem ülke içinde hem de ülke dışına yönelik seyahat kısıtlamalarının kademeli olarak esnetilmesine dönük çalışmalar yürütüyor. Aşılama çalışmalarına hız kazandırma hedefindeki Alman hükümeti, yaygınlaştırmayı amaçladığı hızlı testler yoluyla da güvenli seyahatlere imkan tanıma arayışında. Bir yol haritasının şekillenmesi halinde, seyahatlere de kapılar aralanabilir.
Almanya'nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısına istisna getirip getirmeyeceğini ise hem bu çalışmalardan çıkacak sonuçlar hem de önümüzdeki haftalarda Berlin-Ankara hattında yürütülecek müzakereler gösterecek.
TUI uyarıya rağmen Antalya'ya turist götürecek
Almanya'daki en büyük turizm şirketlerinden TUI ise Alman hükümetinin seyahat uyarısına rağmen, Türkiye tatili için düğmeye bastı bile.
DW Türkçe'ye konuşan TUI Sözcüsü Susanne Stünckel, seyahat uyarısına rağmen Antalya'da tatil yapma imkanı sunduklarını açıkladı. Türkiye'nin geleneksel olarak TUI müşterilerinin en sevdikleri tatil ülkelerinden biri olduğuna işaret eden Stünckel, salgın döneminde müşterilerinin endişe taşımadan tatil yapabilmesini sağlamayı hedeflediklerini, bunun için de Türkiye'ye sundukları seyahatlerde TUI'nin Covid Koruma Sigortası'nın geçerli olacağını belirtti.
Bu sigorta ile TUI, Türkiye'ye seyahat edecek turistin, koronavirüse yakalanması halinde oluşacak tedavi, PCR testi, Almanya'da bir hastaneye nakil gibi bazı ek masrafları üstleniyor. Ayrıca enfeksiyon ya da enfeksiyon şüphesi halinde karantinada kalınması zorunluluğu bulanan müşterilerinin de 14 gecelik konaklama masraflarını sigorta karşılıyor. Stünckel ayrıca dileyenlere vazgeçmeleri halinde Türkiye için satın aldıkları tatil paketlerini iptal ederek paralarını geri alma ya da başka bir ülkeye seyahat planlama hakkı tanındığını da kaydetti.
Dünya ekonomisini sarsan koronavirüs salgını Almanya'daki turizm sektörünü derinden sarstı.
DRV Başkanı Fiebig, DW Türkçe yaptığı değerlendirmede, "2020, tüm turizm sektörü için bir felaket yılıydı, yüzde 80'e ulaşan ciro kaybı yaşandı. Gelir, 30 yıl önceki düzeye düştü" dedi. Almanya'da son üç aydır uygulanan Covid-19 tedbirleri nedeniyle seyahatlerin kısıtlandığına, hayatın durma noktasına geldiğine işaret eden Fiebig, uluslararası seyahat serbestisinin kapılarının artık yeniden, sorumlu bir şekilde aralanması gerektiğini kaydetti. Turizm sektörünün yeniden işbaşı yapabilmesi için siyasilerin açılım perspektifleri sağlayacak tedbirleri acilen yürürlüğe sokmak zorunda olduğunun altını çizen Fiebig, aksi takdirde bir iflas dalgası ile karşı karşıya kalınabileceği konusunda da uyardı.
Hem aşılar hem de yoğun test uygulamaları ile güvenli seyahatlerin yeniden başlatılabileceğini aktaran Fiebig, "Aşılama çalışmaları hızlandırılmalı, bunun ötesinde de testlerin ve hızlı testlerin akılcı ve geniş alana yayılacak şekilde uygulanabilmesi imkanı sağlanmalı. Bu sayede virüs daha etkin şekilde kontrol altına alınabilir, seyahat güvenliği de sağlanabilir" diye konuştu. DRV Başkanı, ayrıca seyahatler sonrası için öngörülen karantina zorunluluğunun kaldırılması bunun yerine de sistematik testler yapılması gerektiğine işaret etti.
Gözler Merkel hükümetinde
Şimdi dikkatler, Merkel hükümetinin ihtiyatlı açılım politikalarında. Başbakan Angela Merkel'in Çarşamba günü eyalet başbakanları ile yaptığı toplantıda, kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması kararlaştırılırken, turizm sektörü için henüz bir açılım öngörülmedi. Konunun, 22 Mart tarihinde yapılacak bir sonraki toplantıda gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Almanya'da Kasım 2020'den bu yana seyahat kısıtlaması uygulanıyor, otellerde de sadece iş nedeniyle seyahat edenlerin konaklamasına izin veriliyor. Bu nedenle otellerin büyük bir bölümü kapalı ve bunun Mart ayının sonuna kadar sürecek olması turizm sektöründe yoğun tepkiye yol açıyor.
Alman hükümetinin Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Turizm Sorumlusu Thomas Bareiß ise yaz sezonunda yurtdışında tatil imkanı sağlanmasını umut ettiğini açıkladı. Alman basınına yaptığı açıklamalarda Almanya'daki mevcut vaka sayılarına dikkat çekerek daha hızlı bulaşan virüs varyantlarının yayılmakta olduğuna işaret eden Bareiß, ilkbaharda, Paskalya'da, tatil yapma imkanının sağlanmasını zor göründüğünü ancak yaz tatili için iyimser olduğunu aktardı.
Bu arada Almanya'dan Türkiye'ye seyahatlar yasak değil. Ancak sadece gerekli olduğu takdirde, "zaruri" durumlarda seyahat edilmesi isteniyor. Ayrıca dönüşler için de hem Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği hem de Alman Dışişleri Bakanlığı sayfasında yer verilen şartların yerine getirilmesi isteniyor.
Buna göre seyahat öncesinde, internet üzerinden, Almanya'ya dijital giriş kaydının yapılması, riskli bölgeden dönülmekte olunduğuna dair bildirimde bulunulması gerekiyor. Türkiye'den ayrılmadan 48 saat önce ayrıca Covid-19 testi yapılması, bu testin negatif çıkması zorunlu. Yine Almanya'ya dönenlerin, ikamet ettikleri eyaletlerin düzenlemelerini dikkate almaları, test sonuçlarını ilgili sağlık dairelerine iletmeleri, gerekli görüldüğü takdirde de karantinada kalmaları gerekebiliyor.