Bu yazıyı konudan haberi olan Bakanımıza yazmıyorum. Benim bildiğim hemen her şeyi aynı koşullarda işini yürütmeye gayret eden aynı zamanda bir meslektaşımız olarak Bakanımız da biliyor.
Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetin maliye bakanına sayın bakanımızın anlatamadığı, karşısında duvar ören ilgililere anlatmak istiyorum sıkıntıyı.
Neden uygulamaya konmuştu KÇÖ?
Bunun hangi koşullarda konduğunu KÇÖ müjdesinin verildiği günlerde sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuna açıklamıştı.
31 martta KÇÖ’nin sona erdirildiği günümüzde acaba o günün koşullarına göre her hangi bir iyileşme var mı?
Merak ediyorum, acaba ne iyiye gitti de bu ödeme sonlandırıldı?
Sınırlar mı açıldı? Pandemi koşullarında ülkemizde ya da başka ülkelerde, uluslararası boyutta iyileşme mi ortaya çıktı? Seyahat kısıtlamaları mı kalktı? Hasta sayısında, virüs kapmış u kişi sayısında bir iyileşme mi var?
Hasta sayısına baktığımızda, işler o kadar vahim boyuta varmış ki, Avrupa’da birinci, dünya ölçeğinde ise Hindistan’ın ardından ikinci sıradayız.3 Nisan tarihinde WHO yayınında bunu gösteriyor.
Bırakın bir yıl önce başlayıp, daha hafif koşullarda bile sürdürülen KÇÖ ödemesi, geçmişe göre daha kötü koşullarda sağlık sorunlarıyla baş etme zorunda kalan ülkemizin turizmcileri bu karar ile yalnızlığa, açlığa, terkedilmektedir.
Hükümetin turizmcileri cami avlusuna bırakma tercihi hem insanlığa hem turizme, hem de ülkemizin nadide turizm emekçilerine, yatırımcılarına, işletmecilerine reva görülmemelidir.
Hükümetimizin başı sayın Cumhurbaşkanımız ve Bakanlar kurulundaki ilgili Bakanlar, durumu en ince ayrıntısına kadar tüm boyutlarıyla anlattığına emin olduğum Bakanımızın taleplerine sessiz kalmamalıdır.
Bu ülkenin nadide turizm çalışanlarının yeri cami avlusu değil, terk edilmişlik değil ülkenin baş tacı olmalıdır.
Bu ülkenin öz evlatları turizmcileri terk etmeyin.