ÖZKAN ALTINTAŞ - TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- 1618 Sayılı yasa TBMM'de... Çıkması için eli kulağında misali bekliyor. Yeni yasa turizmde dengeleri yerine oturtacak, Herkes kendi işini yapacak gibi görülüyor. Öncelikli olarak TÜRSAB'ta "seyahat acentesi " kimliğine uymayan kalmayacak. Eskiden "oy deposu" olarak tanımlananlar ayıklanacak.
Bu durumdan rahatsız olan ise mevcut TÜRSAB başkanı. "Dizginler elimden kaçıyor" diye feryat figan ediyor. TÜRSAB'ın imkanları ile medyayı kullanıyor. Kendi yandaş medyasını harekete geçiriyor. TÜRSAB'dan hizmet bekleyen seyahat acenteleri ise "destek" yerine "köstek" olan TÜRSAB'n başkanını hayretle izliyor. Ne yaptığı konusunda türlü yorumlar yapılıyor.
Ancak son bir çırpınışla TÜRSAB başkanı sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayınca ortalık yeniden hareketlendi. Bunun üzerne turizmciler konuşmaya başladılar. Herkes bir şeyler yazmamı istedi. Açıklama yapmayıp, sadece benden yazmamı istediler. Yasa çıkınca ortalık şekillenecek zaten, diyerek sadece turizimcilerin yorumlarına yer vermeyi düşünerek "cesaretle konuşanlara" yer verdim.
YÖNETİM İSTİFA ETMELİ DENİYOR
Bugüne kadar “yeniden değişim” diyerek yaptığı başkanlıkta hiç birşeyi değiştirmeyen "eski hamam eski tas" misali davranan, hatta bir kaç "tık" eskiyi sollayan TÜRSAB başkanı internetten açıklama yaptı. Kültür ve Turizm Bakanı’nı “yetki suistimali” ile suçlayarak adeta “kavgaya devam” açıklamasında Atatürk'ün adını kullanıp, 100'cü yıl hikayesiyle Cumhurbaşkanı'nın "adını" araya duruma müdahale etmesini istedi.
TÜRSAB başkanı bu tavrını sürdürürken turizmciler onun hala yanında olanları kınayarak “Başkan bu kavgacı tavrını sürdürürken yanında olanlar Türk turizmine ihanet ediyorlar. Bizim işimiz turizm, kavga değil. Hala TÜRSAB başkanının yanında olanlar ona destek veriyorlar ve kavganın içindeler demektir. Aklı selim sahibi olanlar mesleğini düşünür ve TÜRSAB’dan istifa eder. Aksi takdirde gelecekte sektörde ‘kara listeye’ girerler ve bu işin kefaretini zor öderler. TÜRSAB başkanı son çırpınışlarını yapıyor. Vakit varken istifa ederek kendilerini kurtarsınlar” dediler. Bu arada TÜRSAB'tan, danışmanlardan ve BTK'lardaki yönetimlerden başkanın davranışının kabul etmeyen önemli sayıda istifaların olduğu bildirildi.
BAKANIN DAVETLERİNE NEDEN KATILMADI?
Açıklama başlıklarını yorumlayan turizmciler şunları söyledi:
TÜRSAB Başkanının açıklamasında “Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile İşbirliği Çabalarımız Sonuçsuz Kaldı” başlığının yerine oturmadığı görülüyor.
TÜRSAB’ın eski yöneticisi Ali Bilir bir açıklamasında, bakanın TÜRSAB başkanını yaklaşık 36 kez davet ettiğini bildirdi. Ancak bu davetlere katılmadığı için yerine katılınca TÜRSAB başkanıyla tartışma bile yaşadığını söylemişti.
Hangi yüzyılı kutluyorlar aradan bir yıl geçti. Hala 100 yıl kutlaması yok. Adı var kendi yok....
Yetki suistimali demiş. Acaba kim yapıyor? Biz öyle mi yap dedik? Hangi sektör için mücadelesini sürdürüyodr. O da meçhul! İşi gücü düşman yaratıph, koltuğunu korumak. Kafa bulandırıyor. İnananlar utansın!
TÜRSAB Başkanı açıklamada “Bakanın yalan bilgiyi yayması da suç niteliği taşımaktadır” diyor. TÜRSAB başkanı yalansa neden Bakan’a dava açmıyor da “suç” diye kendini yargı yerine koyuyor ve devletin bakanını yalancılıkla itham ediyor?
Öte yandan “acentelerin hak ve hukukunu koruyoruz” diyen mi doğru söylüyor? TÜRSAB’ın işi Bakanla kavga etmek değil, genel kurula verilen sözleri yerine getirmektir. Bakanla uyum içinde çalışsaydı, Türk turizmi bu kadar yara almazdı.”
TURİZMCİLER NE DEDİLER?
“TÜRSAB Başkanı ne yapmak istiyor?” diyen turizmciler açıklamayı sorgulamaya başladılar.
TÜRSAB başkanını kendilerine hizmet yerine Kültür ve Turizm Bakanı ile kavgayı tercih ettiğini belirten platform ve dernek başkanı turizmciler Ortadoğu Seyahat Acenteleri Birliği Derneği Kurucu Başkanı ve Turistik Taşımacılar Derneği Kurucu Başkanı Hüseyin Kırk, TÜRSAB BTK eski Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Bayrakçı TÜRSAB başkanının soyla medya açıklaması üzerine şu yorumu yaptılar:
“Başarısız liderler koltuklarını korumak için kendilerine düşman yaratırlar. Hiçbir iş yapmadı düşman olarak bakanı seçti. TÜRSAB başkanı “değişim yeniden” diyerek birçok vaatle koltuğa oturdu. Ancak hiçbir vaadini yerine getirmedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diğer bakanlıkları by-pass ederek ve devletin işleyişini gözardi ederek, ‘kendini kanun koyucu’ yerine koyarak 1618 sayılı yasayı kendi istediği ve yazdığı gibi, tamamen acentelerin aleyhine çıkarmaya çalıştı.
PARTİLERE YANAŞTIĞI İDDİALARI
Başarımız olunca bazı partilere yanaşarak siyasete girmeye çalıştığı iddialarını duyduk. Hatta muhalif partilere yanaşarak ‘Bakın ben iktidar partisinin bakanına posta koyuyorum. Beni yanınızca alırsanız ben Turizm Bakanı olurum ve daha çok iş yaparım’ şeklinde iddialar bile ortaya atıldı. Muhalif partiler bunu dışlayınca yeniden bakanla kavgaya döndüğünü gördük.
Koltuğunu korumak için arayışlar içinde olan TÜRSAB başkanının asli görevi olan ‘seyahat acentelerinin hak ve menfaatlerini korumak ve turizmin önünü açmak’ yerine kendini kurtarmak için hareketlerde bulunduğunu gözlüyoruz.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ OLDU
Genel kurul TÜRSAB başkanını kendine hizmet değil, seyahat acentelerine hizmet etsin diye seçti. Ancak o koltuğa oturunca güç zehirlenmesine uğradı. Acenteleri unuttu ve kendini bakanlık üzeri görmeye başladı. TÜRSAB’ın kaynaklarını yasaya aykırı bir şekilde sorumsuzca kullandı. Son dönemde TÜRSAB’ta ortaya çıkan aşırı harcamalar kimin kime hizmet ettiğinin göstergesidir. Turizmin patronu olan Kültür ve Turizm Bakanı’na saldırılara başladı. Son açıklaması da bunun bir örneğidir.
BAKANA ‘BEN ETTİM SEN ETME’ DİYE GİTTİĞİ İDDİALARI
Hatta duyumlarımıza göre Kültür ve Turizm Bakanı’na giderek “Ben ettim sen etme. Eski günlere dönelim” şeklinde yaklaşımda bulunduğunu bile duyduk. Bundan da sonuç alamayınca yeniden kavgayı seçti. Bakanlığın uyarılarına rağmen acentelere yaptırımlar uygulamaya. Karşı çıkanları ve konuşanları bahanelerle haksız şekilde kendi oluşturduğu disipline vermeye başladı. Ancak işler daha da kötü gidince Cumhurbaşkanı’na yaranmak için “Turizm Yüzyılı” diye bir hikaye yazmaya çalıştı. Bunda da başarılı olamayınca ve seyahat acentelerinin ‘TÜRSAB başkanı kime hizmet ediyor?” şeklindeki sorgulamaları üzerine son bir ümitle Cumhurbaşkanı’nı devreye sokmaya çalışarak kendini devletin üzerinde görmeye çalışıyor. Bu son çırpınışlarıdır.
Ancak bundan iş çıkmayınca tornistan yapıp yeniden iktidar partisine oynadığı başarısız olunca, şimdi son bir ümitle Cumhurbaşkanı’nı devreye sokmaya çalıştığını anlıyoruz.
YANINDA OLANLAR TURİZME İHANET EDİYORLAR
Biz TÜRSAB’tan kavga değil, hizmet ve üyelerine saygı bekliyoruz. Hala TÜRSAB Başkanının yanında duran TÜRSAB yönetimini ve bazı menfaat peşinde olanları hayretle izliyoruz. TÜRSAB başkanı gittiği zaman bu insanların sektörde hangi yüzle yer alacaklarını merakla bekliyoruz.
TÜRSAB’ın tek görevi vardır. Seyahat acentelerine hizmet.
Aklı selim sahibi olanlar yanından ayrılır. Yoksa Türk turizmine ihanet ediyorlar. TÜRSAB başkanı bu ‘görev dışı’ davranışlarını sürdürürken yanında olmaz, geri çekilir ve Türk turizminin geleceğini kurtarmak adına onu yalnız bırakır. Onun yanında olmak, aynı görüşlere katıldığını göstermek ve turizmcilerin nazarında ‘kara leke’ye ortak olmaktır. Çünkü TÜRSAB başkanı sadece TÜRSAB’a değil tüm Türk turizmine zarar vermiştir ve vermektedir. Çünkü turizm kavgadan değil, barış ve huzurdan beslenir.”
MAYAL TRAMVAYI’NA 5 MİLYON, İBB’DEN BÜFELER
Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz, sosyal medyada TÜRSAB’ın turistik tramvay için aktardığı parayı gündeme getirmişti.
@thhsynkrgz 28 Tem 2023
Sahi bir proje vardı. Galataport'tan Sultanahmet'e turistik tramvay hattı için TÜRSAB'dan İBB'ye ilk aşamada 5 milyon lira aktarılmıştı. Para nerede, hat nerede sahi? Yıllık 500 milyon gelir içinde fark edilmez sanıyor olabilirler, Ama İBB'den alınan büfeler fark ediliyor
Haberin ilnki
https://www.metro.istanbul/haber/detay/metro-istanbul-ve-tursabdan-turizme-tarihi-imza-301022
TÜRSAB BAŞKANININ İNTERNETTEN YAPTIĞI AÇIKLAMA
TÜRSAB başkanının internetten yaptığı son açıklama ortamı gerdi. Turizmcilerin “istifa etmesi gerekirken, TÜRSAB Başkanı ne yapmak istiyor?” şeklindeki yorumlarına yol açan açıklama şöyle:
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği müreffeh yarınlara ulaşmak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun bir anlayışla, çalışma arkadaşlarım ve Yönetim Kurulumuzla birlikte “Turizm Yüzyılı” çalışma planı ve programını başlattık.
“TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya: Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile İşbirliği Çabalarımız Sonuçsuz Kaldı”
Bu program çerçevesinde turizmin tüm paydaşlarıyla olduğu gibi, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’la da çalışmaya istekliydik, ancak tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen sonuç istediğimiz gibi olmadı. Bugün gelinen noktada Sayın Bakan, göreve geldiği günden beri kurumumuzdan hiç eksik etmediği müfettişleri aracılığıyla elde ettiği bilgileri manipüle ederek, sosyal medya fenomenlerini, gazetecileri, bürokratları, siyasileri ve hatta bakanları telkin ederek, kamu imkanlarını da kullanarak aleyhimize kamuoyu oluşturma faaliyetlerini uzun bir süredir yürütmektedir.
Sayın Bakanın bu tavrının ve yaptıklarının kimseye bir yararı olmadığı gibi, yalan bilgiyi yayması da suç niteliği taşımaktadır.
TÜRSAB; 15 bin üyesi, 34 Bölge Temsil Kurulu ve 16 İhtisas Başkanlığı ile yarım asrı geride bırakmış kamu kurumu niteliğinde bir meslek birliğidir.
“TÜRSAB: Hükümet Politikaları Doğrultusunda Turizme Katkı Devam Edecek, Bakan Ersoy’dan Pozitif Adımlar Bekliyoruz”
TÜRSAB ailesi olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin politikalarına uygun bir şekilde ülkemizin turizmine faydalı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’dan da beklentimiz, Birliğimiz aleyhine kamuoyu oluşturma faaliyetleri yerine, ülkemizin saklı hazinelerini tanıtması ve sektörümüz için faydalı işler yapmak için çalışmasıdır. Bu enerjisini seçim bölgelerinde harcamış olması daha faydalı olurdu.
TÜRSAB ailesi olarak, Türkiye turizmine katkı sağlayacak her çalışmanın içinde yer almaktan ve emek vermekten gurur duyarız.
Sayın Bakan ne yaparsa yapsın, TÜRSAB olarak 15 bin seyahat acentamızın hakkını ve hukukunu korumaya devam edeceğiz.
“TÜRSAB Başkanı: Yetki Suistimaline Karşı Turizm Sektörü İçin Mücadelemizi Sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensiplerini suistimal ederek, devletimizin verdiği yetkiyi ve imkanları turizm sektörünü tahakküm altına almak için kullanmak suretiyle sektörümüze ve ülkemize kalite ve zaman kaybı yaşatan bu tavırla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kamuoyunun bilgisine sunarım.
Saygılarımla.