ANTALYA - Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya'da toplu gayrimenkul satın alan yabancıların bu konutları ne amaçla kullandığının denetlenmesi gerektiğini bildirdi.Yabancılara gayrimenkul satışlarına değinen Kavaloğlu, "Kentte 108 bine yakın gayrimenkul satışı yapılmış. Yabancıların özellikle turistlerin gayrimenkul alması bizim için çok mutluluk verici. Fakat bir, iki tane değil sayılar çok yukarıda. Onların, ellilerin üzerinde satış yapılıyor. Bunun denetlenebilir olmasını çok arzu ediyoruz. Dolayısıyla bunun bir turizm şekli haline gelmesini tercih ediyorsak da hem denetlenebilir hem vergilendirilebilir olmasını arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Portekiz, İtalya hatta Amerika'nın, tüm dünyanın böyle bir problemi olduğuna dikkati çeken Kavaloğlu, "Onlar bir çözüm noktası kurmuşlar. Ama dünyanın hiçbir yerinde topluca bir alıma izin verilmiyor. Dolayısıyla biz de artık bu dakikadan sonra topluca bir alıma izin vermemeliyiz. Bunun gayrimenkul yatırımı amaçlı olarak satın alınmasına izin verilmesini ancak kontrol edilebilir ve denetlenebilir bir hale gelmesini istiyoruz." dedi.
Günübirlik kiralamalardan küçük ve orta ölçekli otellerin daha çok mağdur olduğunu dile getiren Kavaloğlu, onların da yabancıların gayrimenkul satın alarak kiralama yapmalarını takip edip, kontrol ettiklerini vurguladı.
"Ekime kadar bir kanun çıkmasını bekliyoruz"
AKTOB olarak en küçük pansiyondan dört, beş yıldızlı otellere kadar hepsinin temsilcisi olduklarını bildiren Kavaloğlu, şöyle devam etti:
"Yabancıların kendi aralarında günübirlik kiralamalar söz konusu. Biz deniz, kum, güneşin yanına güvenliği, güvenilirliği eklemiştik. Biz kısa süre içinde güvenlikle ilgili bir zafiyet oluşabileceğini düşünüyoruz. Valilik, kaymakamlıkların ve emniyetimizin bu konuda çalışmaları var.
Bunun bir an önce kontrol altına alınması gerekiyor. 80'e yakın gayrimenkul alımı yapanlar var. 50'nin üzerinde gayrimenkul alımı yapan onlarca kişi var. Dolayısıyla bunların takip edilmesi, hangi amaçla satın aldıklarının tespit edilmesi gerekiyor. Yüzde 30'un üzerinde Ruslar satın almış. İkinci sırada Almanlar, üçüncü sırada Ukraynalılar geliyor. Bu satın almayı yapan ülke vatandaşlarının bunun hangi amaçla satın aldıklarının ve bunların kontrollerinin yapılmasını arzu ediyoruz."
Antalya'nın özellikle Alanya ve Konyaaltı'ndan konut alınmasının turizm amaçlı olabileceği yönünde şüphe uyandırdığını belirten Kavaloğlu, "Bakanlığımız bu konuyla ilgili ciddi anlamda bir çalışma yapıyor. Bununla ilgili sivil toplum kuruluşlarından bütün bu işin paydaşlarından bilgi aldı. Tüm dünyadaki örneklerini inceledi. Ekime kadar bununla ilgili bir kanun çıkmasını bekliyoruz." dedi.
"İyi analiz edilip, hepsi kayıt altına alınmalı"
Belek Turizm Merkezi'ndeki Calista Luxury Resort Hotelin Genel Müdürü Ali Kızıldağ ise dünyada konutu, oda ya da evin bir bölümünü kiralama üzerine hizmet veren platformların olduğunu söyledi.
Türkiye'de özellikle son yıllarda bunun çok geliştiğini anlatan Kızıldağ, şunları kaydetti:
"Antalya'da özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve salgından sonra yabancılara çok sayıda konut ve emlak satıldı veya kiralandı. Böyle olunca bu kaçınılmazdı. Şikayet ederek bir yere gidemeyiz. Bunun yasalarla çerçevesinin belirlenip, vergisinin harcının, belgelendirilmesinin tam olarak yapılıp ülke ekonomisine kaçak olmadan kazandırılması gerekiyor. Çok iyi analiz yapılarak, tüm bunların kayıt altına alınması gerekiyor."
"Kiraladıkları dairelerde de turisti konaklattırıyorlar"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Rıza Perçin ise günübirlik tesislerin pazarlaması için TÜRSAB üyelerinin yetkilendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yabancının satın aldığı daireyi kendi milliyetinden insanlara kiraya vermesinin doğru olmadığını anlatan Perçin, "Antalya'da daire satın almanın yanı sıra farklı milliyetlerden yabancılar, 5-6 daireyi kiralayıp oralarda kendi milliyetlerinden turisti konaklattırıyor. Bunların önüne geçilmesi elzemdir." dedi.