Turizm diplomasisi bazen gemi, bazen denizaltıdır

Tümay Mercan

Turizmi canlandırmak, yurt ışında pandemi konusunda ülkemiz ile ilgili doğru bilgilendirmeler yapmak ve olumlu imaj oluşturmak için çeşitli çabalar var.
Daima kendimizi dünyaya nasıl daha iyi anlatabiliriz diye fikir üretiyoruz.
Pandemi öncesi de böyleydi, pandemi sırasında da böyle oldu.
Dilerim bundan sonrasında bu kadar gayret, iyi çalışmalar, değerli kurum ve tecrübeli insan kaynağı ve devlet desteği ile daha iyi anlatabiliriz.

Kendimizi Daha İyi Anlatmanın Bir Yolu Var Mı?

Evet var. Turizm diplomasisi.

Turizm diplomasisini daha iyi değerlendirmeliyiz.
Turizm diplomasisi kamu diplomasinin bir alt birimi.
Sivil diplomasiyle ve kültür diplomasisiyle de ilgili, hatta iç içe.

Turizm diplomasisinin 360 derece çerçevesinde düşünülerek iyi planlanması, yeri geldiğinde esnek ve revize edilmeye uygun olması, gerekli bütçenin ayrılması, sürdürülebilir olması, devamlılık arz etmesi ve bu konuda disiplinler arası farklı konularda uzman kişilerle çalışılması ana unsur.
Aktif ve emekli büyükelçiler, iletişim uzmanları, turizmciler, uluslararası ilişkiler uzmanları, kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren kişiler gibi çok taraflı, çok bakış açılı, çok beyinli bir çalışmaya ihtiyaç var.
Bir iletişimci olarak bu konuda elimizdeki kaynaklardan daha farklı faydalanabileceğimizi daima görmekteyim.
Birçok kişinin de bu konuda mutlaka fikirleri vardır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bu fikirlerin bir havuzda toplandığı bir birim var mıdır bilmiyorum.
Yok ise mutlaka olmalı.

Turizm Diplomasisi Yumuşak Güçtür

Turizm diplomasisi iyi planlanıp uygulandığında önemli bir lobi çalışmasıdır.
Bazı işleri (olumlu imaj, algı, düşünce) çaktırmadan yapmaktır.
Öncesinde zemini hazırlayıp, istediğiniz algıyı zamanı gelince oluşturabilmektir.
Siyaset masasında yapılamayacak işler turizm diplomasisi ile yapılabilir.

Turizm Diplomasisi Kimin İşi?

Turizm diplomasisi hepimizin işi.
Bu işle ilgili resmi ve özel kurumlar, turizmin bütün aktörleri, STK’lar, Türkiye’de yaşayanlar, Türk diasporası, ülkemize çeşitli sebeplerle gelen yabancılar, turistler, yabancı öğrenciler vs. çember çok geniş.
Önemli olan bu çemberin içini iyi yönetmek, yönlendirmek.

Turizm diplomasisini kim yönetecek?
Devlet!
Devletin yönetmesi doğru mu?
Evet. Cumhurbaşkanlığımızda İletişim Başkanlığı’nın görevlerinden biri de kamu diplomasisi.
Diplomasiyi bir bütün olarak ele alıyor.
İlgili bakanlıklar da elbette işin içinde.
Uygulamada ise hepimiz turizm diplomasisi veya kamu diplomasisi konusunda vatandaşlar, STK’lar ve diğer kurum kuruluşlar olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmak zorundayız.
Ne yapacağımızı, nasıl bir yol izleyeceğimizi, görevimizi bilerek.
Sanırım burada bir karmaşa oluyor.

Turizm Diplomasisi Planlı Değilse Zarar Verebilir

Birileri iyi niyetle “benim çevrem var, bu çevremi harekete geçireyim diyor.
Oysa plansız, ani ihtiyaçlar karşısında akla geliveren bir fikirle yapılan turizm diplomasisi çalışmaları beklenen etkiyi göstermez.
Ancak fikri ortaya koyan, durumu kendi lehine değerlendirir ise biraz meşhur olur, bir şey yapıyormuş gibi görünür. Çünkü bu tür çalışmalar, ince plan ve strateji gerektirir.
Ekip işidir. Plansız işlerin ve sözlerin zaman içinde zararı bile olabilir.
Sözlenen bir söz, verilen bir demeç kriz oluşturabilir. Bu sebeple tepeden yönetim şarttır.

Turizm diplomasisi bazen su üzerinde giden gemi, bazen bir denizaltıdır.

Bu geminin hangi koşullarda ne kadar süre su üstünde veya su altında kalacağını ise strateji belirler.
Bu stratejiyi belirlemek için de tarihi, ekonomik, siyasi, kültürel etkenler, iletişim ve başka birçok görünmeyen konu etkili olur.

Belki turizm diplomasisi konusuna biraz daha eğilmek, stratejileri gözden geçirmek, daha fazla disiplinler arası destek almak gerekebilir.
Bu konuda bizim gibi kafa yoran kişilerin de mutlaka bu çalışmalarda görev alması bir kazançtır.
Ülkemizde 12 ay turizm değerlerimizi koruyarak, ekonomik açıdan rantabl turizm yapmak, turizm aktörlerini ülkemize gelen, gelmeyen seyahat severler dahil yönetebilmek için mesleki bilgimizle destek vermeye hazırız.

Sözün özü; Turizm diplomasisi daima üzerinde çalışılması, inovatif bakılması, bu güzelim ülkemizi sevenlerin daima sorumluluk hissetmesi gereken bir konu.