ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKIN
SIDE-MANAVGAT/ANTALYA - Antalya'nın Manavgat ilçesi Side Antik Kent'te 1947 yılında İzmir Efes'ten sonra ikinci kazı çalışması yapan Ordinayüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel ile Prof. Dr. Jale İnan'la birlikte tarihi ören yerinde ortaya çıkan Helenistik, Roma, Bizans döneminde ortaya çıkan arkeolojik varlıkları Side Müzesi'nde sergileniyor.
Anadolu’daki insan başlı aslan sfenkslerine Hitit, Lidya ve Frigya uygarlıklarında daha çok heykel olarak rastlanır. Bunlardan en ünlüleri, Alacahöyük kent kapısının iki yanına dikilmiş sfenksler ve Zincirli’de keşfedilen Neo-Hitit sfenksleridir.
Mitolojiye göre ise binlerce yıldır varlıklarını sürdüren sfenksler tarihin en ilginç yapılarındandır. Genel olarak sfenks deyince Mısır’daki aklımıza geliyor. Ancak Yunan mitolojisinde yer alan tek sfenks, yıkım ve kötü şans temsil eden, benzersiz bir şeytandır.
Sfenks, kafası koç, kuş, veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan şeklini alan heykel. İlk önce Antik Mısır'da rastlanan Sfenks, antik Yunan mitolojisinde büyük kültürel önem taşımıştır ve ismini buradan almıştır. Sözcüğün Mısırca’daki orijinal biçimi kepes ankh ya da “yaşayan heykel” anlamında şeşep (sheshep) ankh'tır.
Sfenkslerin en tanınmışı, Gize platosunda Nil Nehri'nin batı kıyısında bulunan Aslan gövdeli, Büyük Gize Sfenksi'dir.
Mısır sfenksi antik bir efsanevi yaratıktır. Gövdesi uzanan bir aslan ve kafası genellikle bir firavunun kafasının şeklini alır. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırlardı.
Antik Mısırlıların heykele ne ad verdikleri henüz bilinmiyor. Büyük Sfenks'e Arapça verilen isim, Ebu el-Hôl, "Dehşetin Babası" anlamına gelir. Yunancada Sphinx adı verilmiş olmasına rağmen heykelin kafası bir kadına değil erkeğe aittir.
Yunan mitolojisinde yer alan tek sfenks, yıkım ve kötü şans temsil eden, benzersiz bir şeytandır.
Hesiod'a göre Çimera ve Ortrus'un, diğer kişilere göre Typhon ve Echidna'nın kızıdır. Vazo resimlerinde ve bas kabartmalarında dik oturan sfenks, kadın kafası olan kanatlı bir aslana, veya pençeleri, tırnakları ve göğüsleri aslandan, kuyruğu yılandan ve kuş kanatlarından oluşan bir kadına benzer.
KENDİ ÖLDÜREN SFENKS
Hera ya da Ares sfenksi anavatanı Etiyopya'dan alıp Thebes'in dışında oturmasını ve yoldan geçenlere tarihin en ünlü bulmacasını sormasını emreder. O'da emri yerine getirerek gelip geçeni durdurarak onlara bilmeceyi soruyor, bu bilmeceyi çözemeyenleri boğarak öldürür veya oracıkta yerdi.
Sfenksin karşısına Yunan mitolojisinde keskin zekası ve bilgeliği ile tanınan Oidipus çıktı. Canavar Sfenks ona da aynı bilmeceyi sordu: "Hangi varlık sabah dört ayak üstünde, öğlen iki ayak üstünde ve akşam üç ayak üstünde yürür?" Oedipus bulmacayı çözmeyi başarır: "O yaratık insandır. Çünkü insan bebekliğinde ellerini de ayak gibi kullanarak dört ayak üzerinde emekler, yetişkin halinde iki ayak üzerinde yürür ama yaşlandığında yürüyebilmek için bir de baston kullanır yani üç ayaklı olur." Yenildiğini anlayan sfenks kendini yüksek bir kayalıktan atar ve ölür. Hikâyenin farklı versiyonlarında kendini hırsla yiyip yuttuğu söylenir.