ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM
ŞİRAZ /İRAN- Turist Rehberleri Vakfı – TUREV Başkanı Çimen Filiz Paşa ve profesyonel turist rehberleri ile konuklar, geziye katılan Prof.Dr. İlber Ortaylı ile birlikte Şiraz’da İranlı ünlü şair Hâfız-ı Şirâzî’nin mezarı başında Yahya Kemal Beyatlı’nın “Rindlerin Ölümü” adlı şiirini okuyarak iki şairi yadettiler. Yahya Kemal Beyatlı, Şiraz’da Konolosluk yaptığı dönemde Hâfız-ı Şirâzî’nin türbesini ziyaret ederek şu şiiri kaleme almıştı.
Prof.Dr. İlber Ortaylı Hafız'ıın yaşamı hakkında bilgiler verdi
hep birlikte Yahya Kemal'in şiiri okundu
RİNDLERİN ÖLÜMÜ
Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde.
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter.
Hafız’ın beyitlerinde Türkler şöyle yer alıyor
O Şirazlı Türk (güzel) bize iltifat eder,
gönlümüzü alır, aşkımızı kabul ederse,
onun siyah benine Semerkant’ı da
bağışlarız Buhara’yı da.”
YÜKSEK SESLE ŞİİİRİ OKUDULAR
Turist Rehberleri Vakfı – TUREV’in düzenlediği İran gezisinin en duygusal anları Hâfız-ı Şirâzî’nin türbesinin ziyaretinde önünde yaşandı. İranlıların ve yabancı ziyaretçilerin akın akın geldiği türbenin çevresini saran Türk heyeti Yahya Kemal'in “Rindlerin Ölümü” adlı şiirini hep birlikte yüksek sesle okuyarak sanatın gücünü bir kez daha gösterdiler.
KABRİ BAHÇELERİN İÇERSİNDE
Asıl adı Şemsettin Muhammed olan Hâfız-ı Şirâzî 14. yüzyılda yaşamıştır. Şiraz'da doğmuştur. Farsçanın en büyük şairlerinden biri olduğu kabul edilir. İran tasavvuf şiirinin öncülüğünü yapmıştır. Şiirlerinde gerçeküstü öğeler de bulunur. Hafız-ı Şirazi, fikirlerindeki kuvvet, görüşlerindeki hususiyet ve edasındaki rindlik bakımından bütün şarkın en lirik şairlerinden biri sayılmış ve şöhreti gün geçtikçe doğuya ve batıya yayılmıştır. Kabri İran ın Şiraz kentinde, şiirlerinde anlattığı gibi servi ağaçlarıyla ve çiçeklerle bezenmiş bahçelerin içerisindedir.
ALMAN ŞAİRİ GOETHE ETKİLENDİ
Hafız’dan etkilenen Alman şairi Goethe West-Östlicher Divan (Batı-Doğu Divanı) adlı eseri kaleme almıştır. Şair Yahya Kemal Beyatlı ise Rind’lerin Ölümü şiirinde Hafız’dan bahseder. Ders arkadaşı olan Seyid Kasım Envar tarafından kitap haline getirilmiş Ahûy-i Vahşî adındaki mesnevisi ve Dîvanı, Hafız’ın onun en büyük eserleri sayılıyor. Farsçayı mükemmel bir ustalıkla kullanarak şiirlerinin başka dillere çevrilmesini bizzat kendisinin imkânsızlaştırdığı da söylenir.
İranlılar, buluşmalarda, dost meclislerinde, evlerde, pikniklerinde, kısaca bir araya geldikleri her yerde Hafız’ın gazellerini okumayı seviyor. Olağanüstü dil inceliği, lirik anlatım yeteneği ile yazılmış Hafız’ın gazelleri duyguları harekete geçirmeye yetiyor.
İranlılar ve yabancılar Hafız'ın türbesine akın ediyorlar
HAFıZ’ıN TÜRBESI
Hafız daha yaşarken şöhreti İran sınırlarını aşmıştır. Hayatı boyunca kısa bir süre dışında Şiraz’dan dışarı hiç çıkmamıır. Öldüğünde de tüm ömrünü geçirdiği Şiraz’a gömülmek isteyen Hafız’ın dileği yerine getirilmiş. Halk arasında “Hafıziye” olarak bilinen ve şimdilerde türbe olan yere defnedildı.
TÜRBENİN ÇEVRESİ BULUŞMA YERİ GİBİ
Oldukça geniş bir bahçe içerisinde iki havuzla süslenmiş olan Hafız’ın Türbesi, suskunluk veya ağlayışlara sahne olan bildiğimiz türbelerin aksine bir başka atmosfere sahip bulunuyor. Çocuklu aileler, kıyıda koyun koyuna duran sevgililer, kutsal kitapmışcasına, huşu içerisinde Hafızın gazellerini okuyan gençler, çarşaflılar, baş örtülüler, sarklı ve takkeliler, yoksullar ve zenginler ziyaret ediyor. Diğer yandan Hafız şiirlerinden bestelenmiş müzik yayını ve sesli okunan gazellerin birbirine karışıyor. Türbenin çevresi bildiğimiz matemli türbe ortamlarından farklı bir his uyandırıyor. Fotoğraf çektirmek için sıraya girenler, Fatiha okuyanlar, elini mermer kabre sürmek isteyenler, mezarı öpüp dilek dileyenler, Kur’an okurcasına mezarın başında Hafız’ın beyitlerini okuyanlar.