ISTANBUL- Türk turizmini tek çatı altında toplayan “Turizm Anayasası” olacak kanun yerine her kuruluşa ayrı yasa çıkınca , turizmi yöneten kuruluşlar arasında “benim kanunum daha üstün” denilerek çıkan çatışma sonunda kaosa dönüşmeye başladı. Çatışan yasa maddeleri ile“her kafadan bir ses çıkıyor” ve herkes elindeki kanuna dayanarak kendi menfaatine bazı maddeleri ileri sürmeye başlıyor. Turizmde kavga ise bitmiyor, aksine giderek büyüyor. TÜRSAB 1618 sayılı yasada değişikliklere gidince, sonunda TUREB ile TÜRSAB arasında internette tursapnet üzerinden kavga çıktı.
Bu çatışmada olan Türk turizmine olurken Türk turizminin kendilerine özel kanun peşinde olan ve trilyonluk turizm yatırımlarının gerçek patronları olan Türkiye Otelciler Federasoyonu-TÜROFED, Turistik Otelciler ve Yatırımcılar Birliği-TUROB, Turizm Yatırımcıları Derneği-TYD olayları sessizce izliyor. Türkiye’ye gelen turistlere ülkemizi tanıtan ve bir kez daha gelmesini sağlamak gibi önemli bir görev yapan 14 bin üyesi bulunan Turist Rehberleri Birliği-TUREB, 21 Şubat Rehberler Günü’nde yaptığı açıklama ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği-TÜRSAB’ın turizmin patronluğuna soyunarak kendilerine gözardı eden çalışmalarına büyük tepki gösterdi.
İLK TEPKİ TUREB’TEN GELDİ
Türkiye Seyahat Acentleri Birliği- TÜRSAB 1618 Sayılı Yasa’ya güvenerek “Turizmin patronu benim” diyerek diğer kurumları hiçe sayan düzenlemelere gidince ilk patlama 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nuna sahip bulunan ve Türkiye’nin tanıtımında en önemli yere sahip bulunan profesyonel turist rehberlerinden geldi.
Türsab’ın 1618 Sayılı Yasa’yı kendi lehine, ancak diğer kuruluşların aleyhine düzenlemeler getirmeye başladı. Yasaya özellikle profesyonel turist rehberliğini ortadan kaldıran maddeler eklemeye kalkıştı.
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=47995#.VOntI0JeT8E
TÜRSAB: TÜRKIYE’NIN IMAJıNı YERIN DIBINE BATıRMAK ISTIYOR
Bunun üzerine Turist Rehberleri Birliği-TUREB, Türsab’ın profesyonel turist rehberlerinin gezilere rehber olarak katılmasını engellemek üzere yürüttüğü çalışmaya tepki göstererek ‘Türsab Türk turizmini geri götürecek düzenleme istiyor. Türkiye’nin imajını yerin dibine batırmak istiyor şeklindeki açıklaması üzerine Türsab yönetimi ‘haksız ve maksatlı karalama” şeklinde açıklama yaptı.
TÜRSAB: “YANILTICI VE YANLIŞ AÇIKLAMA”
Bunun üzerine açıklama yapan Türsab yönetimi 1618 sayılı yasanın kendine verdiği yetkilere dayanarak açıklama yaparken Anayasal hakkı olduğunu ileri sürerek “ TUREB’in görüşü istenmişti. TUREB, gönderilen taslak hakkında rehberleri ilgilendiren konulara ilişkin resmi olarak görüşünü Bakanlığa bildirmesi gerekirken, amacını aşan şekilde Birliğini ve üyeleri rehberleri ilgilendirmeyen düzenlemelere ilişkin üyelerini yanıltıcı ve yanlış beyanlarda bulunuyor” dedi.
Türsab’ın açıklamasından bazı başlıklar şöyle:
- “Kanun ile sınırları belirlenen şekilde yalnızca rehberlerin denetlenmesi mümkün olup, TUREB’in, rehber denetiminin sınırlarını aşan ve seyahat acentasının denetlenmesi şekline getirebileceği hiçbir denetimin, birliğimiz tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.”
- “Türsab, uzun yıllardır seyahat acentalığı mesleki faaliyetlerini sürdüren üyelerinin, yurt ekonomisi ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirleri alma, haksız rekabeti önleme, meslek ahlak ve dayanışmasını korumakla görevlidir.”
- “Acentacı olmanın koşullarının sadece “TÜRSAB’a ve Bakanlığa yatırılacak yasal ücretlerden ibarettir”, “salt sermaye ve yatırım faktörleri ile turizm faaliyetleri açıklanamaz” şeklinde getirilen ve yasal düzenlemeleri hiçe sayan talihsiz açıklamaların bir meslek birliği tarafından dile getirilmesinin kabul edilmesi düşünülemez. “
- “Profesyonel olarak hizmet sunan rehberlerin, gerek serbest meslek erbabı olarak gerekse sigortalı çalışan olarak mesleklerini ifa ederken seyahat acentalarının kendilerinden beklediği yasal mevzuat ile belirlenen turist rehberliği mesleğini icra etmeleridir.
-“Seyahat acentaları, kendi mevzuatları dışında sundukları hizmetleri ilgilendiren sektörlerin yasal düzenlemeleri ve yaptırımları ile muhatap olmakta, ciddi yatırım maliyetleri, teminat riskleri, sigortalar gibi çeşitli sermaye ve maliyet riskleri üstlenmekte, rehberlerin dahi sunduğu hizmetler yönünden tüketiciye karşı doğrudan sorumlu bulunmaktadır. Seyahat acentalarının tüm riski üstlenmiş olmasına rağmen rehberlerin, ticari ilişki ortağı gibi düşünülmesi işin doğasına uygun bulunmamaktadır.”
-“ Özellikle mesleğini rehber olarak ifa eden birçok seyahat acentası sahibinin varlığı düşünüldüğünde 43 yıldır “meslek” statüsünü koruyan üyemiz seyahat acentalarının çok daha meşakkatli yollar kat ettiği açıktır.”
-“ Seyahat acentasını meslek olarak tanımlamış ve “Kar amacıyla müşterilere turizm ile ilgili bilgiler vermeye, paket tur veya turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi ve spor ve eğlence hizmetlerini görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtasıyla pazarlayabilen ticari kuruluşlar” olduğunu Resmi Gazetede ilan etmiştir.”
-“ Bir meslek birliği olan TUREB’den beklenen, ifadelerinde yer verdiği “çözüm” hususunu kendisi benimseyerek uygulaması ve bu yönde aynı Bakanlık bünyesinde bulunan, 43 yıldır faaliyetlerini “çözüm ve uzlaşı odaklı” sürdüren TÜRSAB ile işbirliği çerçevesinde hareket etmesidir.”
TÜRSAB’IN “ÖNEMLİ DUYURU /TUREB BASIN AÇIKLAMASINA CEVAP “ başlığıyla Tursapnet- Turizmciler Ve Seyahat Acenteleri paltformunda yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
Sayın üyeler,
6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nun 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile meslek birliği olarak kurulan Turist Rehberleri Birliği (TUREB) kuruluş amacına aykırı düşecek şekilde 16.02.2015 tarihinde “turizmdebusabah” isimli internet gazetesi başta olmak üzere çeşitli yayın kuruluşlarına yaptığı yazılı açıklamalar ile; turizm sektöründe ilk ve öncü meslek birliği olarak 1972 yılında kurulan TÜRSAB’ı haksız ve maksatlı karalamaya yönelik girişimlerde bulunmaktadır.
Öncelikle TUREB’in, bir meslek birliğinin üslup, usul ve esasına uymayan beyanları karşılığında turizm sektörünün doğru bilgilendirilmesine gereksinim duyulmuştur.
T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB’a yazılan yazı ile 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Taslağı’na ilişkin görüşlerinin sunulmasını talep etmiş, aynı zamanda ilgili Bakanlıklara ve kurumlara da dağıtım yapmıştır. Bu doğrultuda TUREB’in de görüşü talep edilmiştir. TUREB, gönderilen taslak hakkında rehberleri ilgilendiren konulara ilişkin resmi olarak görüşünü Bakanlığa bildirmesi gerekirken, amacını aşan şekilde Birliğini ve üyeleri rehberleri ilgilendirmeyen düzenlemelere ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanlarda bulunmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekirse TUREB, kamuoyu ile paylaştığı açıklamalar ile bağlı bulunduğu Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile çelişki içerisinde bulunmaktadır. Kanunda, turist rehberliği hizmeti tanımına yer verilmiştir. Buna göre, rehberlerin, seyahat acentaları tarafından düzenlenen turların, gezi programının seyahat acentasının yazılı belgelerinde tanımladığı ve tüketiciye satıldığı şekilde acenta adına yürütmekle görevli olduğu açıkça belirtilmektedir. Yine anılı yasanın 4.maddesinde mesleğin serbest meslek şeklinde veya 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi olarak icra edilebileceği de açıkça belirtilmektedir.
Kanun ile sınırları belirlenen şekilde yalnızca rehberlerin denetlenmesi mümkün olup, TUREB’in, rehber denetiminin sınırlarını aşan ve seyahat acentasının denetlenmesi şekline getirebileceği hiçbir denetimin, BİRLİĞİMİZ tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.
Kuruluş yasası olan 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu tarafından verilen yetki ile kurulan meslek birliği TÜRSAB; uzun yıllardır seyahat acentalığı mesleki faaliyetlerini sürdüren üyelerinin, yurt ekonomisi ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirleri alma, haksız rekabeti önleme, meslek ahlak ve dayanışmasını korumakla görevlidir. Bu doğrultuda Anayasa’nın 135.maddesinin meslek birliği olarak kendisine verdiği görev ve yetkiyi bugüne kadar başarı ile sürdürmüş, kurum ve kuruluşlarla yasal çerçeveye uygun protokolün ve meslek etiğinin gerektirdiği şekilde faaliyetlerini sürdürmüş ve turizmin gelişiminde çok büyük katkılar sağlamıştır.
Önemle ve özellikle belirtmek isteriz ki, turizm sektöründe faaliyet gösteren TÜRSAB ve üyesi seyahat acentalarının Kanunu’nu örnek alarak kurulan rehberlerin meslek birliği TUREB’in; 1618 sayılı yasanın 32.maddesinde yer verilen “…seyahat acentalığı mesleği…” ibaresini dahi hiçe sayarak acentacı olmanın koşullarının sadece “TÜRSAB’a ve Bakanlığa yatırılacak yasal ücretlerden ibarettir”, “salt sermaye ve yatırım faktörleri ile turizm faaliyetleri açıklanamaz” şeklinde getirilen ve yasal düzenlemeleri hiçe sayan talihsiz açıklamaların bir meslek birliği tarafından dile getirilmesinin kabul edilmesi düşünülemez.
Profesyonel olarak hizmet sunan rehberlerin, gerek serbest meslek erbabı olarak gerekse sigortalı çalışan olarak mesleklerini ifa ederken seyahat acentalarının kendilerinden beklediği yasal mevzuat ile belirlenen turist rehberliği mesleğini icra etmeleridir. Seyahat acentaları, kendi mevzuatları dışında sundukları hizmetleri ilgilendiren sektörlerin yasal düzenlemeleri ve yaptırımları ile muhatap olmakta, ciddi yatırım maliyetleri, teminat riskleri, sigortalar gibi çeşitli sermaye ve maliyet riskleri üstlenmekte, rehberlerin dahi sunduğu hizmetler yönünden tüketiciye karşı doğrudan sorumlu bulunmaktadır. Seyahat acentalarının tüm riski üstlenmiş olmasına rağmen rehberlerin, ticari ilişki ortağı gibi düşünülmesi işin doğasına uygun bulunmamaktadır. Bu anlamda üyemiz seyahat acentalarının “şark mantığıyla” hareket ettiği şeklinde küçültücü ve rencide edici tanımlamanın yapılmasına TÜRSAB olarak itiraz ederiz.
Ülkenin ulusal ve uluslararası tanıtımının yapılarak turizmin gelişimine ve ilgili sektörlerin oluşumu ile rehberlik mesleğinin temellerinin atılmasına seyahat acentalarının girişimci ruhu, eğitimleri, işletme tecrübesi ve özellikle yurt dışından yapılan pazarlamalar esas alındığında yabancı dil bilgisi ve çeşitli yetkinlikleri sebebiyet vermektedir. Özellikle mesleğini rehber olarak ifa eden birçok seyahat acentası sahibinin varlığı düşünüldüğünde 43 yıldır “meslek” statüsünü koruyan üyemiz seyahat acentalarının çok daha meşakkatli yollar kat ettiği açıktır.
Ayrıca 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu uyarınca kurulan ve Birliğimizin üyesi bulunduğu Mesleki Yeterlilik Kurumu; ulusal meslek standardında seyahat acentasını meslek olarak tanımlamış ve “Kar amacıyla müşterilere turizm ile ilgili bilgiler vermeye, paket tur veya turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi ve spor ve eğlence hizmetlerini görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtasıyla pazarlayabilen ticari kuruluşlar” olduğunu Resmi Gazetede ilan etmiştir.
Seyahat acentaları, çok çeşitli şekilde turizm alternatifleri yaratmakta olup bu faaliyetlerinde rehberler ile uyumlu ve işbirliği içerisinde hizmet sunmaktadır. Bir meslek birliği olan TUREB’den beklenen, ifadelerinde yer verdiği “çözüm” hususunu kendisi benimseyerek uygulaması ve bu yönde aynı Bakanlık bünyesinde bulunan, 43 yıldır faaliyetlerini “çözüm ve uzlaşı odaklı” sürdüren TÜRSAB ile işbirliği çerçevesinde hareket etmesidir.
Seyahat acentalarına ve kamuoyuna duyurulur.
Türkiye Seyahat Acentalari Birliği