Turan Akıncı: Beyoğlu Caddesi 2018'de yine krize girdi

Turan Akıncı Osmanlı'da Beyoğlu (1831 -1923) adlı kitabı için yazısında “Türk ekonomisinin ayağa kalkmasıyla cadde tekrar eski gücüne ulaşacaktır” diyor

İSTANBUL- Yazar Turan Akıncı Osmanlı'da Beyoğlu (1831 -1923) adlı kitabı hakkında yazdığı ‘Beyoğlu’na Giriş’ bölümünde “2018 yılında Beyoğlu Caddesi yine krize girmiş durumdadır. Eğlence yerleri, lokantalar, dükkânlar hatta büfeler bile kapanmaktadır. Türk ekonomisinin ayağa kalkmasıyla cadde tekrar eski gücüne ulaşacaktır” diyor.

Turan Akıncı yeni kitabı: Osmanlı'da Beyoğlu (1831 -1923) için şunları anlatıyor:

İstanbul’da yaşayan herkesin Beyoğlu’nda bir hatırası vardır ve bunlar kolay unutulacak anılar değildir. Hatta İstanbul halkı çok şeyi ilk defa Pera’da yaşamıştır.

Cadde, 190 yıldır şehrin en önemli çekim merkezi.

Eski dönemlerde Beyoğlu, insanların temiz giyinip ve kravat takıp gittikleri bir caddeydi. Beyoğlu’na çıkıldığında sinemaya, tiyatroya, operaya, lokantaya, baloya, gazinoya, kabareye, kahveye, pastaneye ve sergilere gidilirdi. Pera Caddesi’nde bir tur atmak çok kişiye yeterdi. Beyoğlu, 190 yıllık bu süreçte şehrin kültür, sanat ve eğlence merkezi olma vasfını hiç kaybetmedi ve yaşam özelliklerini hep korudu.

Beyoğlu, ülkenin daima sosyo ekonomisine bağlı kaldı ve zaman içinde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve gerekse ekonomik çalkantılar bu caddeyi etkiledi çünkü Beyoğlu ülke ekonomisinin bir vitriniydi.

Cadde, ortalama yirmi yılda bir kriz yaşadı, sonra da tekrar geleneksel çizgisine ulaştı. Beyoğlu’nun gelişmesinde ilk büyük etmen 1854 yılındaki Kırım Savaşı’dır. Savaş sebebiyle İstanbul’a gelen İngiliz, Fransız ve İtalyan askerler uzunca bir süre İstanbul’da kaldılar. Onların yaşam tarzı Beyoğlu’nda çok şeyin başlangıcı oldu.

Kırım Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti, tahvil satarak Avrupa'ya borçlandı ve alınan bu borçlarla başta İstanbul Boğazı olmak üzere, Göztepe, Erenköy, Büyükada, Çamlıca ve Bağlarbaşı’nda üç yüze yakın saraylar, köşkler ve kasırlar inşa ettiler.

Bu yapıların inşasında ve döşenmesi için tüm malzemeler ithal edildi ayrıca bu dönemde Osmanlı Devleti yap işlet devret kapsamında Karaköy Tüneli, Karaköy – Şişli tramvayı, Galata Rıhtımı, şehrin gazla aydınlatılması, Bağdat demiryolları gibi alt yapı projeleri inşa ettirdi. Avrupa’dan çok sayıda ticaret adamı, sanayici, borsacı, banker, teknik adam ve mühendisler çabuk para kazanmak için İstanbul’a göçtüler. Levantenler Osmanlı’da bulunmayan ürünleri İstanbul’da pazarlamak için Galata ve Beyoğlu’na yerleştiler.

O dönemde Beyoğlu’na 12 bin Levanten’in göç ettiği bilinmektedir. Levantenlerin yaşam gelenekleri Beyoğlu’ndaki yaşamı etkiledi ve caddede lokantalar, birahaneler, operalar, tiyatrolar, mağazalar açıldı. Levantenler iyi para kazanıyorlardı ve iyi de para harcıyorlardı. Osmanlı Devleti’nde ilk belediye 1858 yılında Beyoğlu’nda kuruldu ve İstanbul’un diğer semtlerinde görülmeyen bir gelişme sağlandı. Beyoğlu temiz ve düzenli caddeleri, sokakları, kaldırımları ve belediye bahçeleri ile İstanbul’un diğer semtlerine fark attı. Beyoğlu artık Osmanlı’nın Batı’ya açılan penceresiydi.

Beyoğlu halkı, batı tarzı kagir apartmanlar içinde yemek masası ve koltukların kullanıldığı batı tarzı dekore edilmiş dairelerde yaşamaya başladılar. Ailelerin giyimi kuşamı, sofra kültürü ve eğitimi değişirken bir çok eve piyano girdi. İstanbul’daki diğer semtlere oranla Beyoğlu'nda başka bir dünya ortaya çıktı.

Buna karşın I. Dünya Savaşı’na girilmesi, Çanakkale cephesinde yaşananlar, Dünya Savaşı'nın kaybedilmesi, İstanbul’un işgali, Beyaz Rusların göçü, İstanbul’un kurtuluşu, Cumhuriyet’in ilanı, İstanbul’un Türkleşmesi, Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül Olayları da Beyoğlu’nda en dramatik bir şekilde yaşandı.

Bu kitabın yazıldığı 2018 yılında Beyoğlu Caddesi yine krize girmiş durumdadır.

Eğlence yerleri, lokantalar, dükkânlar hatta büfeler bile kapanmaktadır. Türk ekonomisinin ayağa kalkmasıyla cadde tekrar eski gücüne ulaşacaktır.

Elinizdeki ‘’Osmanlı’da Beyoğlu’’ kitabı, Pera’nın 1831-1923 yılları arasındaki dönemi anlatmaktadır. Bu döneme ait, 288 kurum, 22 aile, 25 mimar ve 61 sokak bulunmaktadır. ''Cumhuriyet'te Beyoğlu'' ise daha sonraki bir kitabın konusu olacaktır.

Beyoğlu başka bir dünyadır.

Haziran 2018

Manşetler

Antalya 2025'e ışıl ışıl girecek
Helenistik Kent Kapısı Kuleleri restore ediliyor
Antalya'da yılbaşı festivali yoğun ilgi görüyor
Boğaz'ın gözde yalıları el değiştiriyor
Karaarslan vazgeçti, Kalamış Yat Limanı Koç'a veriliyor
Türk medya devi Can Grubu’na satıldı
Roma'nın ünlü 'Aşk Çeşmesi' yeniden açıldı
Bütün leylekler göç etti, 2 tanesi kaldı
2025'te turistlerin gitmemesi gereken kentler
Havayolunda yolcu sayısı 5 milyarı, gelir 1 trilyon doları aşacak!