TRABZON - Trabzon Şehir Plancıları Odası, Trabzon Şehir Hastanesi konusunda araştırmasını tamamladı. Araştırmada şehir hastanesinin Akyazı stadyumu yanında yapılmasının doğru olmadığı kanaati yer alırken, anket çalışmalarına da yer verildi.
Trabzon Şehir Plancıları Odası'nın yaptığı araştırma şu şekilde;
"Kamuoyundan edinilen bilgiler çerçevesinde Trabzon ilimiz Akyazı dolgu alanında Şehir Hastanesi yapılmak üzere Sağlık Bakanlığınca ihaleye çıkılmış olduğu ve yaklaşık 1 milyar 100 milyon TL bedel ile ihalenin sonuçlanmak üzere olduğu öğrenilmiştir. Söz konusu dolgu alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 05.10.2011 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren ve üzerinde Spor Kompleksi bulunan Kruvaziyer Limanı ve Olimpik Spor Alanı amaçlı dolgu imar planlı bölgede yer almaktadır.
Şehir Hastanesi yapılmak istenen alan Trabzon Ortahisar İlçesi Akyazı Mahallesi dolgu alanı sınırları dahilinde yer almaktadır. Alanın güneyinden karayolu geçmektedir. Batısında Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü Hizmet Binası ve müştemilatları, doğusunda Şenol Güneş Spor Kompleksi (41.000 kişi kapasiteli futbol stadyumu) ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne ait futbol sahaları ile Hizmet Binaları yer almaktadır.
Bu alanın batı tarafında, Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin 23.09.2016 tarih ve 569 sayılı kararıyla Hafif Raylı Sistem Depolama Alanı yapılmasına yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanmak üzere 1/5000 ölçekli dolgu revizyon nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli Dolgu Revizyon Uygulama İmar Planı için öneri karar alınmıştır. Alana ilişkin daha sonra Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.03.2018 tarih ve 1218 sayılı kararı ile Ortahisar İlçesi, Akyazı Mahallesi, 1/5000 ölçekli revizyon dolgu nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli revizyon dolgu uygulama imar planı değişikliği teklifinin 3621 sayılı Kıyı Kanunu gereği Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanması için öneri karar alınmıştır.
Üst ölçekli planlar incelendiğinde söz konusu dolgu alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında kruvaziyer liman olarak planlanmış olup sağlık tesisi olarak kullanılması yönünde çevre düzeni planında herhangi bir ilkesel plan kararı bulunmamaktadır. Trabzon Büyükşehir Belediye meclisinin 15.05.2017 tarih ve 182 sayılı kararı ile onanmış olan 1/50.000 ölçekli il çevre düzeni planında ise kıyı tesisleri alanı lejandında kalmaktadır. Dolgu imar planları onaylandıktan sonra yaklaşık 8 yıllık, il çevre düzeni planının onaylanmasından sonra geçen 3 yıllık süreçte mevcut Kruvaziyer Liman kararına ilişkin herhangi bir yatırım yapılmamıştır. Söz konusu üst ölçek planda Kıyı Tesisleri kararı bulunmaktayken, alanda sağlık tesisi projelendirilmesi planların kademeli birliktelik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Yürürlükteki Nazım ve Uygulama İmar Planlarında da bölgede sağlık tesisi fonksiyonu bulunmamaktadır.
Anlaşılacağı üzere Trabzon Şehir Hastanesi İmar Kanununa aykırı olarak tamamen plansız bir şekilde projelendirilmiş ve ihale edilmiştir. Üstelik bölgede yaratacağı etki bakımından bu boyuttaki tesislerinin kapasitesine ilişkin koşullar, Nazım ve Uygulama İmar Planı ölçeklerinde de belirsiz bırakılamayacak niteliktedir. Üzerinde çok detaylı çalışmaların ve planlama yaklaşımlarının yapılması ve konunun mutlak suretle katılımcı bir anlayışla halkla bütünleşerek açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Trabzon Şehir Hastanesinin işletilmesi yöntemi Sağlık Bakanlığı’nın takdirinde olmakla birlikte 6428 sayılı “Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli İle Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi Ve Hizmet Alınması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kapsamında “Yerleşke: Sözleşme çerçevesinde yapılan tesis ve ticari hizmet alanlarının bütünü” olarak, “Ticari Hizmet Alanları” da “mecburi ve ihtiyari ticaret hizmet alanları” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda dolgu alanında sağlık tesislerinin yanı sıra ticaret ve hizmet fonksiyonlarının da yer alabileceği anlaşılabilir. Ancak tesislerin kapasitesine ilişkin olarak;
- Hastane ve tedavi sonrası (büyük olasılıkla proje kapsamında belirlenecek olan) yataklı dinlenme tesislerinin yatak kapasitesi,
- Bu boyutta bir sağlık yerleşkesinde yatarak veya ayakta tedavi görecek hasta kapasitesi,
- Sağlık ve ticaret hizmetlerin gerektirdiği işgücü kapasitesi,
- Böylesi büyük bir tesisin insan ve araç sirkülasyonun yaratacağı trafiğin büyüklüğüne yönelik hiçbir hazırlık ve araştırma yapılmadan proje ihalesi yapılması adeta akıl tutulmasıdır.
30 hektar üzerindeki yapılaşmaya açılan alan, en iyimser tahminle 30.000 m2’nin üzerinde yeni inşaat alanı, yine en iyimser tahminle 5-10 bin insanın tedavi, konaklama, çalışma ve taşıt sirkülasyonuna sahne olacak demektir. Proje alanının yanında yer alan futbol tesisinin faaliyet günlerinde bölgeye getirdiği trafik yükü halihazırda çok fazladır. Yanında planlanan şehir hastanesinin bölgeye getireceği fazladan trafik yükü büyük bir karmaşaya neden olacak, hem şehir hastanesinin hem de spor tesisinin erişilebilirliği büyük oranda azalacaktır.
Şehirde yaşayan tüm insanları ilgilendiren böylesine önemli bir proje kararı tamamen merkezi yönetimin yatırım kararı sonucu ortaya çıkmıştır. Şehirde yaşayan insanların bu ölçekte bir şehir hastanesine ihtiyaç duyup duymadıkları veya ihtiyaç duyulan tesisin niteliğinin ne olduğu ve nerede hizmet vermesi gerektiğine dair herhangi bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır.
Trabzon ili ölçeğinde sağlık hizmeti üretiminde sektörel analizin ortaya konularak hastane yatırımının yapılması gerekliliğinin açık bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Böyle bir gerekliliğin belirlenmesinin ardından da niteliği ortaya konacak sağlık tesisinin olası yerleşim alanları alternatifleri belirlenmeli ve sonucunda da bilimsel kriterlere dayalı en uygun sağlık tesisi yer seçimi alanı belirlenmelidir. Konum itibariyle mümkün olan en iyi yer seçiminin yapıldığı sağlık tesisinin en hızlı ve en iyi sağlık hizmetini sunduğu ve sunacağı unutulmamalıdır.
Şehir Plancıları Odası Trabzon Şubesi olarak “Sağlık Tesisleri Alanları İçin Yer Seçimi İlkeleri” çalışmamız daha önce kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu değerlendirmemizin ekinde bu yer seçim kriterleri tekrar sunulmuştur. Bu çalışmamızda özetle;
-Koruyucu hizmetlerle hastalık halinde ilk müdahalenin yapılabileceği merkezlerin mahalle ölçeğinde yer alması ve ilk müdahale ve tanıdan sonra hastanın daha gelişmiş araç- gereç ve hizmetlerin bulunduğu hastanelere gönderilmesi şeklinde olduğu,
-Sağlık tesisi yer seçiminde nüfusa, nüfusun sağlık durumlarına, yerleşmenin fiziksel özelliklerine, iklim bölgelerine, sanayi bölgelerinin tür ve yoğunluklarına, çevre koşullarına sosyo ekonomik analizlere, çevre içinde yerleşmenin yeri ve önemi ile yerleşme alanları içindeki mevcut özel ve kamu sağlık tesisleri sayı ve türleri gibi kriterlere dikkat edilmesi gerektiği,
-Tüm sağlık yapıları için en uygun yerde faaliyet göstermenin zaruri olduğu; bu kapsamda yerleşim birimlerine yakınlık, trafik yoğunluğundan az etkilenmek, başlangıç maliyeti (satın alma maliyeti) az olmak, toplu taşım araçları ile rahat erişilebilir noktalarda bulunmak, çevresel olumsuz faktörlerden uzak olmak, yeterli araç park yeri bulunması, yakın ve orta vadede gelişme potansiyeli yüksek bir bölgede olmak, elektrik, doğalgaz su kanalizasyon gibi altyapısının planlanmış olması, nüfus yoğunluğu bulunan alanlara yakın olmak gibi önemli yer seçimi kriterlerinin bulunduğu belirtilmiştir.
Ayrıca söz konusu raporumuzda sağlık tesisi tasarım ilkeleri göz önünde bulundurularak tasarım uygulamaları, projeler ve gerçekleşmiş örneklerden çıkarılabilecek bir dizi ilke geliştirilmiştir.
1- Bir sağlık tesisi, ulaşım ağına yakın olmalıdır. Hem taşıt hem de yaya erişilebilirliğinin kolay olduğu yerler tercih edilmelidir.
2- Sağlık tesisi, toplu taşıma olanaklarından da faydalanabilecek bir biçimde ele alınmalıdır. Bunlar her ölçekte tesis için de geçerlidir. Kavşak noktaları bu bakımdan elverişli yerlerdir. Ancak, servis girişleri ya da acil girişler kavşağa yakın olmamalıdır.
-Ziyaretçi,
-Rutin hasta geliş – gidişi,
-Sağlık tesisi çalışanlarının taşıt giriş çıkışları, servis girişlerinden farklı bir yerde çözülmeli, bunlar da kendi içlerinde, birbirlerine karışmayacak biçimde düzenlenmelidir.
3- Sağlık tesisleri, yeşil alan kullanımları ile desteklenmeli olanaklıysa çevrelenmeli ve park alanları, dinlen- oturma vs. gibi kullanımlar planlanmalıdır.
4- Sağlık tesisine ait kullanım, sağlık tesisinden başka herhangi bir kullanıma (konut, alışveriş merkezi, ticari işletme vs. ) hizmet etmeyen bir alanda bulunmalıdır.
5- Sağlık tesisi yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silueti, yapının güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememelidir.
6- Engelli vatandaşlarımızın kendi ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayabilecek şekilde, sağlık tesisi binası, erişilebilir bir şekilde inşa edilmelidir.
7- Acil durum müdahalesi gerektiren doğal afet gibi durumlarda, erişilebilirliğin kolaylaştırılması için tesise hizmet veren taşıt yollarında sadece acil durumda kullanılabilecek “ acil durum şeridi” ayrılmalıdır. Bu şeritler üzerinde otopark yasağı sıkı bir biçimde denetlenmelidir.
8- Sağlık tesisinin yatak kapasitesine, görevli personel sayısına ve günlük hasta girişlerine göre makul sayıda kapalı ve açık otopark alanı olmalıdır.
9- Otopark alanlarına giriş ve çıkışlar tek bir yerden değil iki farklı yerden planlanmalıdır.
Ülkemizdeki şehir hastaneleri tecrübeleri incelendiğinde şehir hastanelerinin yerleşmelerdeki mevcut hastane kapasitesini artırmadığı, yapılan mukaveleler ile birlikte mevcut hastane kapasitelerinin azaltılarak sağlık hizmetlerinin yeni yapılan şehir hastanelerine kaydırılmaya çalışıldığı görülecektir. Bu bağlamda Akyazı dolgu alanına yapılması planlanan şehir hastanesinin kamuoyunda oluşturulmuş algının tersine Ortahisar ilçesindeki hasta yatak kapasitesinin iyileştirilmesine yönelik olumlu bir katkısı olmayacaktır. Mevcutta Ortahisar ilçesinde ve yakın ilçeler olan Yomra ve Akçaabat’ta toplam 7 adet kamu hastanesi bulunmaktadır. ( Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ahi Evren Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fatih Devlet Hastanesi, Yavuz Selim Kemik Hastalıkları ve Rehabilitasyon Hastanesi, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi (2 hastane kampüsünde), Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi) Bu hastanelerin tamamı mevcutta kullanılmakta ve özellikle Ortahisar ilçe merkezinde yer alan Fatih Devlet Hastanesi ile Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi Numune Yerleşkesi yaya erişimi mesafesindedir. Akyazı Dolgu alanındaki plan değişikliği ile yapılması planlanan Şehir Hastanesi kamu yararına aykırı bir şekilde yaya erişimini ortadan kaldıracaktır.
Akyazı dolgu alanında yapılması planlanan sağlık tesisinin bölgede bulunan futbol tesisi ile birlikte ulaşım değerlendirmesi yapılmamıştır. Şehir hastanesinin yaratacağı trafik çekimi özellikle müsabaka günlerinde halihazırda bölgede çözülememiş ulaşım problemine dahil edilmiş olacaktır. Mevcut karayolu ve planlanan raylı sistem ağının bölgede oluşacak trafik çekimini çözmesinde ciddi şüpheler bulunmaktadır. Bölgede kent bütününü de kapsayacak ciddi bir ulaşım ana planlaması yapılmadan sağlık tesisi yapılması kamu kaynaklarının verimsiz kullanılması anlamına gelecektir.
Başta erişilebilirlik olmak üzere hastane yer seçimi kriterleri açısından mevcut hastanelerin en iyi hastane yer seçimini karşıladıkları göz önünde bulundurularak mevcut hastane alanlarında iyileştirmeye gidilmesinin gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Halihazırda kullanılmakta olan şehir merkezinde değerli ve önemli konumlarda bulunan hastanelerin Akyazı’da planlanan Şehir hastanesinden sonra nasıl bir akıbete uğrayacakları ise planlama açısından başka bir soru işaretinin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Şubemiz tarafından 2016 yılında Ortahisar ilçe merkezindeki aile hekimliklerine başvuru yapan yaklaşık 350 kişi ile yapılan anketlerden çıkan sonuçlar da aslında ulaşım ve yakınlık kriterlerinin sağlık tesisleri için en önemli kullanıcı tercih ayağını oluşturduğun göstermektedir. Anket katılımcılarının %26’sı en son gittikleri hastane olarak Numune Hastanesini, %22’si Fatih Devlet Hastanesini, %12’si ise Kanuni Hastanesini ve %12’si de Tıp Fakültesi Hastanesini söylemişlerdir. Neden bu hastaneyi tercih edildiği sorulduğunda ise ulaşım kolaylığı ve doktor tercihi ilk sıralarda yer almıştır. İhtiyaç duyduğunuzda tercih edeceğiniz hastane hangisidir şeklinde bir soruya ise sırasıyla Numune, Fatih, Tıp, Özel ve Kanuni hastanesi olarak cevap alınmıştır. Acil bir durumda ise başvuru yapılması tercih edilen hastanelerde aynı sıralama görülmektedir. Yeni yapılacak bir hastane için ise yerseçimi için öncelikli tercihin merkezi olması ve ulaşım kolaylığı olarak ortaya çıkmaktadır.
Görüleceği üzere gerek bilimsel araştırma ve planlama kriterleri çerçevesinde gerekse kullanıcı tercihlerinde ulaşım ve yakınlık kriterlerinin önemli olduğu; nüfusun ikamet ettiği bölgere göre merkezi olma kriterinin ise özellikle yaya erişimin sağlanması yönünde gerekli olduğunu göstermektedir. Zira ankete katılan kullanıcıların büyük çoğunluğunun öncelikli tercihlerinin Numune ve Fatih Hastaneleri olmasının nedenlerinden birisinin yaya erişimi kolaylığının bu iki hastane için üst düzeyde olmasıdır.
Bahsedilen tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde Akyazı dolgu alanında yapılması öngörülen Şehir Hastanesi yer seçiminin özellikle ulaşım kriterleri ve ulaşım planlaması ile sağlık tesisleri yerseçim kriterlerine uygun olmadığı; Ortahisar ilçe merkezinde yer alan alternatif alanların ki-Numune hastanesi ve çevresi, Fatih hastanesi ve çevresi, Erdoğdu Kışlası, Eski Çimento Fabrikası, hatta projelerine başlanmadığı zamanda açıklamış olduğumuz Pazarkapı ve Çömlekçi mevkileri bunlardan bazılarıdır- sağlık tesisi planlama kriterlerine göre değerlendirilmesi gerektiği; Akyazı dolgu alanının yerbilimsel veriler açısından sorunlu olduğu ve hastane gibi büyük ölçekli bir inşaat uygulamasında teknik problemler ortaya çıkaracağı da mütalaa edilmektedir.
2-SAĞLIK TESİSLERİ ALANLARI İÇİN YER SEÇİM İLKELERİ
Sağlık hizmeti veren kurumların yerleşme büyüklüklerine göre dağılımı, ülkelere göre farklılık göstermesine karşılık, genelde benimsenen temel ilke, koruyucu hizmetlerle hastalık halinde ilk müdahalenin yapılabileceği merkezlerin mahalle ölçeğinde yer alması ve ilk müdahale ve tanıdan sonra hastanın daha gelişmiş araç-gereç ve hizmetlerin bulunduğu hastanelere gönderilmesi şeklindedir. Dolayısı ile farklı niteliklerdeki sağlık kurumlarının dağılımı nüfus büyüklüğü ile orantılı olarak planlanmalıdır. Ancak bu planlama yapılırken Trabzon etki alanındaki diğer yerleşim alanları göz önüne alınarak, bu yerleşimlerden yapılan sağlık hizmeti taleplerini karşılayacak altyapı hazırlanmalıdır. Bu çerçevede Trabzon sağlık vizyonu için planlamaya baz alınacak nüfus büyüklükleri, bölge-il-ilçe ve mahalle ölçeğinde değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeler sonucuna göre de sağlık tesislerinin nitelikleri belirlenmelidir.
Sağlık tesislerinin varlığı, büyüklüğü ve nitelikleri;
-Nüfusa,
-Nüfusun sağlık durumlarına,
-Yerleşmenin fiziksel özelliklerine, iklim bölgelerine, sanayi bölgelerinin tür ve yoğunluklarına göre değişir.
Böyle bir donatım alanının belirlenmesi için;
-Çevre koşullarının iyi bilinmesi, sosyal, ekonomik analizlerin yapılması,
-Çevre içinde yerleşmenin yeri ve öneminin,
-Yerleşme alanları içinde mevcut özel ve kamu sağlık tesislerinin sayı ve türlerinin bilinmesi gerekir.
Yukarıda bahsedilen hususlar çerçevesinde TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon Şubesi tarafından Trabzon genelinde sağlık tesisleri yer seçimine ve plan kararlarına ilişkin bir çalışma bugüne kadar yapılmamıştır. Son yıllarda ülkemizde ve ilimizde planlanan ve gerçekleştirilen bazı sağlık tesislerinin yer seçimleri planlama kriterleri çerçevesinde değerlendirilmemiştir. Aksine bu tesisler olması gereken hizmet alanı dışında yatırım maliyetlerini minimize etmek amacıyla yapılmaktadır.
Bu hatalı yaklaşım, kısa vadede sağlık tesislerinin yapılmasını sağlarken uzun vadede işletim ve hizmet sorunlarını ortaya çıkartmakta, hizmet sunumunda ve hizmet alımında verimlilik düşmekte ve optimum fayda sağlanamamaktadır. Diğer yandan sağlık sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar için binanın konumu ve yerleşimi büyük önem taşımaktadır. Konum itibariyle mümkün olan en iyi yer seçiminin yapıldığı sağlık kuruluşlarının en hızlı ve en iyi sağlık hizmeti sunduğu gözlemlenmiştir. Sağlık sektöründe hizmet alanların en kısa sürede sağlık tesislerine ulaşmaları kadar personelin ulaşımı da önemlidir. Kurulmuş olan bir sağlık tesisinin konumu ilerleyen zamanlarda değiştirilemeyeceği için başlangıçta doğru yerin seçilmesi son derece önemlidir.
Sağlık tesisinin görülebilir olmaması, toplu taşım araçları ile ulaşılabilir olmaması, yoğun trafikten ve gürültüden etkilenmesi gibi durumlarda sağlık tesisinin kullanım düzeyinin düşeceği açıktır. Ayrıca; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 12. maddesinin 2. fıkrasında temel sağlık hizmetleri sunan aile sağlık merkezlerinin hizmet etki alanları yaklaşık 500 metre mesafe (yaklaşık 5 dakikalık yürüme mesafesi) dikkate alınarak ve yaya olarak ulaşılması düşünülerek planlanmalıdır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin ekler kısmında, farklı nüfus gruplarında asgari sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin standartlar ve asgari alan büyüklükleri tablosu oluşturulmuş olup sağlık tesisleri alanına ait büyüklükler aşağıda yer almaktadır.
Sağlık tesisleri; niteliğine, büyüklüğüne ve etki alanına göre aşağıdaki kullanımlarla birlikte bir kompleks olarak planlanabilir.
Otopark
Eczane
Otel
Banka şubesi
Restoran
Kafeterya
Konferans ve kültür merkezi
İnternet ve iletişim merkezi
Yaşlı bakım evi
Kreş
Personel servisi
Taksi hizmetleri ve benzeri ulaştırma hizmetleri
Zayıflama ve diyet merkezi gibi ön proje ile tanımlanacak olan sağlık tesisi konsepti ile uyumlu alanlar… vb.
3-SAĞLIK TESİSLERİNİN PLANLAMASI VE TASARIMINDA İZLENMESİ GEREKEN YÖNTEM
Ülkemizde gerek sağlık gerekse diğer kamu yatırımları için doğru yer seçiminin yapılması çok büyük önem taşımaktadır. Yatırımın doğru yerde, yeterli büyüklükte, gerekli standartlar dâhilinde planlanması ve etkin hizmet sunumu, yatırımın verimli olmasını sağlayacaktır. Standartları belirlemek, sağlık yapıları için arsa ve arazi, imar, mülkiyet ve tahsis gibi konularda gerekli tanımlamaları açıklamak, mevzuat hükümlerini ortaya koymak adına aşağıdaki hususlara uyulmasını gerektirir.
1.Arsa ve Arazi İncelenmesinde Gereken Veriler
1.1.İmar Planı Verileri
Sağlık yatırımına konu olan her tür ve ölçekteki imar ve yakın çevresi için oluşturulan planlar için “İmar Planı Verileri” temin edilmelidir. Verinin elde edilmesindeki amaç, yatırımın gerçekleşmesine imkân veren arazi kullanımına sahip olduğu ve yatırıma konu olan alanın sağlık tesis alanı olarak tahsis edildiğinin belirlenmesidir. Şayet alan, farklı bir kullanıma ayrılmış ise mevcut ve öngörülen ulaşım bağlantıları dikkate alınarak yatırıma imkân verecek şekilde arazi, imar planı değişikliği ile tekrar düzenlenmelidir.
İmar planı değişiklikleri, onay kuruluşları olan Büyükşehir Belediye Meclisleri, İlçe Belediye Meclisleri, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları, İl Genel Meclisleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vb. kurumlara durumlarına göre önceden sunulmalıdır.
Özetle yatırıma konu olan alanın imar planı ile kesin sınırlarının, yapılaşma koşullarının ve alan kullanım kararlarının (sağlık tesis alanı, kamu tesis alanı) belirlenmesi gerekmektedir.
1.2.Ulaşım Verileri
Sağlık yatırımları, kendi doğal özelikleri sebebiyle, yoğun bir şekilde kullanılan kamu tesisleridir. İlk basamak sağlık tesislerinden son basamak ihtisas merkezlerine kadar söz konusu yatırımlar, kamunun sıkça kullandığı ve bulunduğu bölgelerde günlük kişi gidiş ve gelişleri; trafik büyüklüklerini, debilerini, araç trafiğini artırdığından bölgedeki mevcut yol sistemi, altyapısı, gelecekteki yatırımlar, ulaşım tür ve nitelikleri belirlenmelidir.
Genel olarak hava, kara, demiryolu, varsa denizyolu gibi ulaşım altyapısı ve yatırımlarına dikkat edilmeli ve mevcut altyapının yeterlilikleri tespit edilmelidir.
Buna ilaveten ulaşım sisteminin bir parçası olan otopark sisteminde, araç sayısı, otopark büyüklüğü, erişilebilirliği, araç giriş ve çıkış özelliklerine dikkat edilmelidir. Sağlık tesisleri içerisinde veya çevresinde bu ve benzer altyapılar araştırılmalıdır.
Araç giriş ve çıkışları, doğru yerde konumlandırılmış, yeterli büyüklüklerde tasarlanmış bölgelerde, mevcut ulaşım sistemi içerisinde ele alınmalıdır. Benzer şekilde sağlık yatırımlarının kendi içsel eylemleri çerçevesinde acil giriş ve çıkışlarının, personel araç trafiği, yaya trafiği, lojistik giriş ve çıkışlarının da önceden öngörülmesi ve bu çerçevede ulaşım tespitlerinin yapılması gerekmektedir.
2.Arsa ve Arazi Bilgileri
2.1.Mülkiyet Bilgileri
Tahsis edilecek veya edilmesi düşünülen arsa ile ilgili olarak, arsanın hâlihazırda mülkiyetinin kime ait olduğu; mülkiyeti Maliye Hazinesine ait ise, herhangi bir kurum veya kuruluşa tahsisinin bulunup bulunmadığı; herhangi bir kuruma tahsisi yok ise, Sağlık Bakanlığı veya ilgili birimler nezdinde yazılı talepte bulunulup bulunulmadığı; bu talepler doğrultusunda arazinin Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Sağlık Bakanlığına tahsisinin yapılıp yapılmadığı; tahsis çalışmaları devam ediyor ise, tahsis işlemlerinin hangi aşamada olduğu; arazi içerisinde özel mülkiyet bulunup bulunmadığı; bulunması durumunda ise büyüklüğü ve yaklaşık metrekare bedeli, ilgili yazışmaların fotokopileri; söz konusu arazilerin hisseli olup olmadığı; mülkiyet sınırları içerisinde başka kullanımların bulunup bulunmadığı; üzerinde enkaz bedeli oluşturacak bir müştemilatın bulunup bulunmadığı; herhangi bir arazi temini söz konusu değil ise, bölgede yer alan ve atıl konumdaki diğer kamu kurumlarına ait arsa ve araziler ile Milli Emlak Müdürlüklerinin ellerindeki kamu arazi stokunun büyüklükleri ve konumları gibi hususların açıklanması ve gerekli bilgi ve belgelerin elde edilmesi beklenmektedir.
2.3.Arazinin Mevcut Durum Bilgileri
İncelemeye konu arazilerin; eğim düzeyi düşük, gürültü ve çevre kirliliğinden uzak olması tercih edilmelidir. İncelemeler esnasında arazinin mevcut durumu, bitki veya orman örtüsü, su kaynakları, üzerindeki eski yapı ve eklentileri ile mevcut kullanımı değerlendirilmelidir. Arazi üzerinde yer alan dik yarma, şev, dere, tarımsal faaliyetler gibi fiziksel özeliklerin detaylı bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
2.4.Arazinin Geometrik Bilgileri
Yer seçimi yapılacak arazilerin, mümkün olduğunca yapılaşmaya müsait geometride olması tercih edilmelidir. Örneğin kare veya dikdörtgen formda olması, yola yeterli genişlikte bir cephesinin bulunması gibi birtakım fiziksel kriterler sağlık yapıları için önemlidir.
Şayet arazinin konumu ve diğer nitelikleri ile uygun bir yere sahip olduğu; ancak kadastral açıdan parsel geometrisi uygun bir şekilde yer almıyorsa, geometrisi bozuk olan söz konusu parselin ve yakın çevresindeki diğer parsellerin nitelikleri dikkate alınmak suretiyle çevresindeki parseller ile birlikte düzenleme yapılabilme imkânları araştırılmalıdır.
2.5.Altyapı Bilgileri
Arazi ve yakın çevresinin; elektrik, su, yağmur suyu, kanalizasyon, doğalgaz, sulama kanalı, telefon hatları gibi altyapı tesisleri açısından mevcut durumu, varsa belediyesi ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlardan (TEDAŞ, Su ve Kanal İdareleri vb.) temin edilecek bilgiler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm sağlık tesisleri en az 5 günlük yedek içme suyu kaynağına ve sağlık tesislerinin hizmet kapasitelerine göre yeterli düzeyde elektrik ihtiyacını karşılayacak kaynağa sahip olmalıdır.
2.6.Fotoğraflar
Koordinasyon amacıyla arazinin yakın çevresinin de görülebileceği uydu görüntüleri ile arazinin çeşitli cephelerden fotoğrafları elde edilmelidir. Fotoğrafların yol ve cephesi, arazi üzerinde varsa önemli yapı ve tesisler ile arazinin niteliğinin anlaşılabilmesini temin amacıyla yakın ve uzak görüntüleri elde edilmelidir.
2.7.Diğer Bilgiler
Arazinin; yerleşme içerisindeki konumu, yerleşmenin gelişme yön ve büyüklüğü, yol ve ulaşım şeması içerisindeki erişilebilirliği, çevresindeki toplu taşıma güzergâhlarının bulunup bulunmadığı, çevresinde mevcut ve olası yatırımlar, gelişme senaryoları (yakın bir çevrede herhangi bir kamu veya özel yatırımının olup olmayacağı hakkında) değerlendirilmelidir.
Sağlık yapılarının yüksek düzeyde yolcu arzı üretmesi sebebiyle, kavşak, alt veya üst geçit, yol genişletilmesi gibi yatırımlara ihtiyaç olup olmadığı, alternatif güzergâh ve erişilebilirlik potansiyelleri belirlenmelidir.
Arazinin yakın çevresinde mezarlık, sanayi alanı, çöp depolama tesisleri gibi sağlık tesisleri ile bir arada bulunması istenmeyen herhangi bir yatırımın varlığı veya uzun vadede planlanan böylesi yatırımların tespiti gerekir.
Arazi ve yakın çevresinde mimari çalışmalara yön verecek, manzara, hâkim rüzgâr yönü, güneşlenme ve aydınlanma imkânı, nem gibi hususların belirlenmesi önemlidir.
3.Yer Seçim Kriterleri
Sağlık alanında yapılacak yer seçimlerinde de kendi içsel gerekliliklerine bağlı olarak belirlenmiş yer seçim kriterleri gerek kamu sektörü, gerekse özel sektör yatırımcıları için büyük önem taşımaktadır. Kullanıcılara en hızlı ve en iyi sağlık hizmetini sunabilmek için ilk basamak sağlık tesislerinden ihtisas merkezlerine kadar tüm sağlık yapıları için en uygun yerde faaliyet göstermek bir zarurettir.
Gerekli olan kriterleri aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkündür.
- Yerleşim birimlerine yakın olmak,
- Trafik yoğunluğundan az etkilenmek,
- Başlangıç maliyeti (satın alma maliyeti) az olmak,
- Toplu taşım araçları ile rahat erişilebilir noktalarda bulunmak,
- Çevresel olumsuz faktörlerden uzak olmak (gürültü, çöp, toz, yetersiz aydınlanma vb.),
- Yeterli araç park yeri bulunması,
- Yakın ve orta vadede gelişme potansiyeli yüksek bir bölgede olmak,
- Elektrik, doğalgaz, su, kanalizasyon gibi altyapısının planlanmış olması,
- Nüfus yoğunluğu bulunan alanlara yakın olmak
- Mülkiyet durumu
4.Arazi Büyüklüğü
4.1.Genel Özellikler
Sağlık tesislerinin yeterlilik ve kalite unsurlarından biri de mekânsal büyüklük ve standartlardır. Ülkemizde sağlık tesisi için yeterli arazi büyüklüğünün ayrılmamış olması, sürekli ek yapılar ile yoğunlaşan ve yeterli açık alan kalmayan yapı ve tesislerin varlığı ortadadır. Buna karşın yeterli miktarda açık alan bırakılması, uluslararası norm ve standartlara göre sürekli geliştirilen ve sağlık yapılarında tercih olmayıp zorunlu olan kalite arayışının bir sonucudur. Mükemmeli arayarak sağlık mimarisinde vazgeçilmez olan kalite hususu yakalanmış olur.
Sağlık yapıları tasarımı, prensipleri çerçevesinde açık alan büyüklükleri hususunda belirgin bir standart bulunmamakla birlikte inşaat alanının zeminde oturumunun (taban alanının) müştemilatları dışında kalan kısmı için asgari 1 katı büyüklüğünde açık alan ayrılması, diğer ülke uygulamaları da dikkate alındığında temel bir tasarım kriteri olmaktadır.
Bu açık alan kullanımı içerisinde otopark alanı kadar dinlenme ve vakit geçirmeye yarayan açıklıklar, peyzaj alanlar ile yaya ve taşıt yolları da yer alabilir. Sosyal alanlar kafeterya ve dinlenme alanları refakatçi ve hastalar için planlanmalıdır.
4.2.Sağlık Yapılarında Alan Standartları
Sağlık tesis alanlarının belirlenmesi, belediyelerde hazırlatılan imar planları ile sağlandığından imar planı üzerinde belirlenen alanlar; 3194 sayılı İmar Kanununa bağlı olarak düzenlenmiş Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Ek-2 maddesinde belirlenen standartları sağlanmalıdır.
Halen yürürlükte olan imar mevzuatında yatak başına en az 130 m2 olarak belirlenmiş olan bu büyüklük standartlarına karşın, modern sağlık yapıları uygulamalarında ve dünya örneklerinde;
- Cerrahi ağırlıklı hastanelerde en az 150 m2
- Dâhili hastanelerde en az 120 m2
- Rehabilitasyon hastanelerinde 200 m2
- Psikiyatri hastanelerinde 150 m2 inşaat alanı olarak belirlenmiştir.
Bu oran, çok özel yapısal standartları ortaya koyan sağlık kampüs çalışmalarında ise ülkemizdeki imar mevzuatında yatak başına ortalama en az 220 m2 alan belirlenmişken dünyadaki örneklerde yatak başına 200 m2 inşaat alanı tespit edilmiştir.
4.3.Sağlık Yapılarında Otopark Standartları
Sağlık yapılarında uygulanan diğer bir standart ise otopark sayısı, büyüklük ve miktarıdır. Belediye sınırları içerisinde uygulanan yapılaşmalarda dikkate alınan “Otopark Yönetmeliği”nde, sağlık yapıları için; 125 m2 lik kapalı alan için; 1 otopark alanı öngörülmektedir. Otopark Yönetmeliği’nde 125 m2 için en az 1 otopark yeri ayrılır hükmüne ilaveten; “…bu otopark miktarının, engellilere ayrılanlar da dâhil araç park yerlerinin, varsa parsel sınırından itibaren otopark rampasının, trafik akışının ve tesis kapasitesinin yapının onaylı mimari projesinde sayısal değerleri ile birlikte belirtilmesi zorunludur. Otopark rampası, hiçbir koşulda parsel sınırı dışından başlatılamaz. Otopark rampasının yapı yaklaşma sınırı içinden başlatılabilmesi için imar planı kararı alınması ve rampa projelerinin hazırlanması zorunludur. Ancak, belirlenen otopark miktarları yöre ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclislerince, dışında il genel meclislerince artırılabilir.
Otopark sayısı, açık tesislerde parsel alanı üzerinden, diğer yapılarda ise emsal hesabına konu alan üzerinden belirlenir. Bu rakam, imar mevzuatında hasta yatak başına belirlenen kapalı alan büyüklüğüne oldukça yakın olduğundan, pratik olarak asgari hasta yatak sayısı kadar otopark yeri ayrılması zaruridir…” hükümleri de belirtilmiştir.
Her ne kadar otopark yönetmeliğinde hesaplama usulleri belirtilmiş olmakla birlikte pratik anlamda otopark hesaplamasında ele alınması gereken unsurlar ve hesaplama yöntemlerinin aşağıdaki şekilde yapılması uygun olacaktır.
Her yeni tesis, büyük ekleme veya fonksiyon değişikliği hastaların, personelin ve halkın ihtiyacını karşılayacak şekilde otopark alanına sahip olmalıdır. Resmi bir otopark alanı etüdü yapılmalı ve etüdün yapılamadığı durumlarda her yatak için iki otopark yeri veya her çalışan için bir otopark yeri temin edilmelidir. Ayaktan tedavi ve diğer hizmetler için ek otopark yerlerinin de olması gerekmektedir. Hizmet araçları ve acil hastalar için kullanılan araçlar için ayrıca otopark yeri temin edilmelidir.
Otopark yeri hesaplamasında pratik diğer bir yol ise; Tesiste çalışan her doktor için bir otopark alanına ilaveten diğer çalışan her 4 sağlık personeline bir otopark ve ilaveten her 1 yatak başına bir otopark alanı bulundurulması şeklindedir.
4.4.Sağlık Tesis Alanları İçerisinde Bulunan Yollar
Sağlık tesis alanları içerisinde sirkülasyonu sağlayan yollar, üzerindeki işlevlere bağlı olarak değişmekle birlikte, taşıt (özel, personel, lojistik ve ambulans), yaya ve diğer iletim yolları olarak ayrılır.
Sağlık tesis alanı içerisinde yer alan bu farklı tür ve özellikteki yolların tasarlanmasında en temel tasarım kriteri, taşıt ve yaya yollarının ayrıştırılmasıdır.
Sağlık yapıları içerisinde belirlenmiş ve ayrıştırılmış olan bir yol türü ise servis yollarıdır. Bu yollar sayesinde, lojistik hizmetler, mal ve ürünler, atık ve diğer gereksinimler için erişim imkânı sağlanmaktadır.
Sağlık tesisleri içerisinde depo kısımlarına ve atık depolarına gerekli olan bu erişimin, mümkün olduğunca günlük yoğun kullanılan kısımlardan uzak tutulması ve giriş ve çıkışlarının da ayrıştırılması gerekmektedir.
Düzenlenecek yol ve servis alanlarının farklı büyüklük ve nitelikteki otopark alanlarına ulaşması sağlanmalıdır.
Bölgede organize olmuş acil servis hizmeti veren hastaneler, bulundukları semte ulaşan ana yol ve caddelerden itibaren hastane ve acil servis girişlerini gösteren, gecede kolayca görülebilen yönlendirmelere sahip olmalıdır. Diğer araç veya yaya trafiği, acil servis girişine mani olmamalıdır. Acil servis girişleri sel ve diğer doğal afetlerden en az zarar görecek şekilde konumlandırılmalıdır."