Yeni yılın başlamasına birkaç gün kala THY ve ortaklıklarında çalışanlarından gelen en çok soru, yeni yılda THY’nin temettü dağıtıp dağıtmayacağına yönelik.
Bu konuda kulak gazetelerine itibar etmek yanlış olabilir. Bu nedenle ben de %100 emin olmadan İkramiye verilecek diyerek tribünlere oynamak istemiyorum.
Ancak bu konuda bazı yanlışları dile getirip tahminde bulunabilirim. Bir kere çalışanların yanlış ifade ettiği, temettü sözcüğünü ikramiye olarak değiştirmeleri gerekiyor.
Temettü sözcüğü hissedarlar için geçerlidir. Çalışanlara verilen ekstra ödemeler temettü değil ikramiyedir.
THY’nin ikramiye verebilmesi için sadece yönetim kurulunun kararı yeterli olacaktır. Yani genel kurul şartı yoktur.
Ayrıca; Genel kurulda hissedarlara temettü verilebileceğini sanmıyorum. Çünkü THY’nin 2018 yılını kârla kapatmış olması illa da hissedarlara temettü dağıtılmasını gerektirmez. THY’nin mevcut durumda eskiden kalma yüksek borçları olduğundan, genel kurulda temettü kararı alacağını da sanmıyorum.
Ayrıca unutmamak gerekir ki, THY 2019 da yüksek miktarda uçak alımı yapacağı planlanmış durumda. Hem uçak alımı yapacaksın, hem geçmişten kalan bir dolu borcun olacak hem de temettü dağıtacaksın. Pek akla yakın değil…
Bildiğiniz üzere geçen senelerde THY meşhur Antalya toplantılarında çalışanlara yönelik ikramiye verilme kararı çıkardı. Bu sene yine o meşhur Antalya toplantıları yapılacak. İşte o toplantılarda ikramiye kararı çıkabilme ihtimalini yüksek görüyorum.
Her zaman çalışanları yanında olmamız nedeniyle toplumun nabzını çok iyi tutmaktayız. İlker Aycı’nın yapı olarak eli açık biri olduğunu birçok kere yazmıştım. Toplumun nabzında ikramiye sözcüğü sıklıkla kullanılmakta ve İlker Aycı yine aynı İlker Aycı…
Kısaca ben Antalya toplantısında ikramiye kararının alınabileceğini düşünüyorum. Bay Hamdi’nin hasbelkader yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde başlattığı bu uygulama devam etmekte. Bu toplantılardaki eleştirim; Toplantılara, iştiraklerin yöneticileri de katıldığını düşündüğümde, 1000 kişiye yakın bir yönetici ordusu oluşuyor. Bildiğim kadarıyla bu toplantılara THY’nin tüm yurt dışı müdürleri de katılmakta. Şöyle bir düşündüm de, nereden baksan THY’nin yurt dışında 160 civarı müdürü vardır. Bunların gelmesi gitmesi, harcırahı, oteli, yemeği bayağı bir meblağ tutar. İki günde Antalya’daki otel iyi para kazanacak demektir.
Keşke bir seferde Antalya yerine İstanbul’da bu toplantıları yapsalar da izleyip sizlere aktarabilsem.
Bu toplantılarda, soruya muhatap olmadıkları takdirde, kimsenin kalkıp konuşabileceğin hiç sanmıyorum. THY’nin genel kurullarında gelenlerin hepsi hissedar olmasına rağmen ağzını açıp konuşan veya eleştiren kişi sayısı bir elin parmağını geçmez. Hissedarların bile konuşmadığı veya konuşmaktan çekindiği bir toplumda, hangi yönetici kalkıp da İlker Aycı’nın yaptığı icraatları eleştirebilirler veya görüş belirtebilirler ki…
Bu nedenle, sadece İlker Beyin konuştuğunu tahmin ettiğim böyle bir toplantı yerine, hepsine birden atılacak bir mail eşliğinde geçmiş sene için teşekkür yeni sene içinse ne yapmaları gerektiği söylense aynı netice alınır ve masraftan kaçınılmış olurdu.
Aslında İlker Bey, bu toplantılarda eleştirilse bile kızacağını veya bozulacağını hiç sanmıyorum. İlker Beyin farklı bir kişilik yapısı var. Bir genel kurulda oturduğu divan başkanlığı koltuğuna bile itiraz edip, divan başkanlığına aday olmak istediğimde bozulmayan ve “neden olmasın bir daha ki seneye de siz yaparsınız” diyebilen bir kişi eleştiriye açıktır. THY’yi bir çok konuda eleştirdiğim halde toplum yararına olacağını düşündüğüm fikirlerimi dinleyip,mantıklı bulduklarına olur vermesi de bu yapısına ayrı bir örnek teşkil etmekte.
Her zaman söylerim. Eleştiri karşı taraftan alınacak bedava derstir. Ben çok severim. Keşke yazdığım köşe yazıları için birileri de karşıma geçip beni eleştirse ve cevap hakkım oluşsa…Mesela icraatlarını eleştirdiğim bir dernek yönetimi genel kurullarında yazdığım görüşlerime laf atıp bana söz hakkı doğursa…Ne kadar güzel olur değil mi?
Neyse konudan sapmadan asıl konuma devam edeyim.
THY’nin geçen sefer ki Antalya toplantılarında, sadece THY çalışanlarına yönelik çıkan ikramiye kararına iştiraklerin de dâhil edilmesinin şart olduğunu iddia etmiş ve yönetim bu mantıklı görüşü uygun bulup diğer istiraklere de ikramiye vermişti diye hatırlıyorum. İnanın ki çalışanlara verilen bu tür ikramiye veya benzeri sosyal haklar beni kendime verilmiş gibi sevindiriyor. Bir nevi mutlu oluyorum.
Ancak, İlker Aycı’nın ikramiye dağıtım tarzını beğendiğim söylenemez. Bu tür motivasyon artırıcı ikramiyeler ya herkese eşit rakamda yada en fazla birer maaş olarak verilmeli diye düşünüyorum.
THY camiası, taşeron, işçi, memur, teknisyen, mühendis, pilot, kabin memuru, yönetici, hatta genel müdür (Aynı zamanda yönetim kurulu üyesi değilse) vb… Hepsi aynı şirkete hizmet eden çalışanlardır. Kısaca emeğini ve bilgisini maaş karşılığı şirkete kiralayan işçilerdir.
THY’nin, iştirakleri dâhil bir baba olduğunu düşündüğümüzde, Babalık görevini yapan İlker Aycı’nın evlatları arasında ayrım yapmaması gerekir. Bu anlayış çerçevesinde, geçen sefer yapılan ve bazılarına verilip bazılarına verilmediğinden eleştiri aldıktan sonra düzeltilen ikramiye dağıtım mantığını tekrar gözden geçirmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Nede olsa aklın yolu bir ve doğru tekdir.
Şimdi bu satırları okuyan yönetici görevini yapan işçiler bozulacak ama ben yine de kendi doğrumu yazmaya devam edeyim.
Öncelikle çalışanların sene boyunca aldığı maaş ve ikramiyelerin yanı sıra verilebilecek bu ÖZEL İKRAMİYE herkese aynı rakamın verilmesi veya herkesin bir aylık maaşını geçmeyecek şekilde yatırılması gerekir.
THY yönetimi, geçen sefer hangi düşünce eşliğinde müdüre ayrı, başkana ayrı, genel müdür yardımcısına ayrı olarak kimine 2, kimine 3 maaş ikramiye dağıttı gerçekten bilmek isterim. Bir gün mutlaka bu uygulamamın mantığını sorup, aldığım cevabı sizlerle aynen paylaşacağım. Çünkü zaten herkese farklı maaşlar veriliyor. Örneğin; Bir başkanın aldığı rakamla en alt düzeyde bir çalışanın aldığı rakam arasında dünya kadar fark varken ve bu nedenle zaten çok farklı bir rakamı ikramiye olarak alınırken, siz kalkıp o kişi yönetici diye ayrıcalık yaparak 3 maaş ikramiye verdiğinizde adil olunmuyor.
Çalışan kesim dediğimde, yönetim kurulu hariç herkesi kapsam içinde mütalaa ediyorum. Çünkü THY A.O. dan bordro eşliğinde aylık ödeme alan ve mesai saatleri içerisinde çalışan herkes işçidir. THY’nin yönetim kurul üyeleri de ödeme alıyor ama onlarınki maaş olarak geçmiyor. Tüm gün THY’de olmayıp toplantı günü gelir ve giderler. Ayrıca aylık alacakları ödemelerini kendileri değil genel kurulda hissedarlar belirler. Yani isteği onaylar veya onaylamazlar.
Bu yönetici kadronun maaşları müdür, müdür yrd, başkan yrd, başkan, genel md yrd ve genel müdür olarak ayrıdır. Yani yaptıkları görevin önemi ve riski ölçüsünde değerlendirilip maaşları belirlenir. Kısaca şirket tüm çalışanlarına verdiği 16 maaş ödemeyi bunlara da verir.
Hal böyleyken, her çalışan yaptığı işin önemine ve riskine karşın aylık ödemesini ve ikramiyesini alırken, siz hangi mantık çerçevesinde, müdür ve genel müdür arasında çalışan kesimi kimine 2 maaş, kimine 3 maaş ekstra ikramiye kararı alarak ayrıca ödüllendiriyorsunuz? Çok alana çok az alana az vermek midir mantıklı olan? Bu mudur adaletli dağıtım şekli…
Bu nedenle, şirketin çalışanları motive edip yeni yıla hazırlamak için verdiği özel ikramiyeye evet derken bu farklı muamele kafama bir türlü yatmıyor. Lütfen bir yönetici, bu ekstra verilen ikramiyeden aldığı fazla payın (yani 2 maaş veya 3 maaş) normal olduğunu yazının altına yorum olarak nedenleriyle yazsın ve ben de hem öğrenmiş hem de ikna olmuş olayım.
Durun daha bitmedi;
THY’nin atama ve yer değiştirme haberleri, hemen hemen her Cuma günü yayınlanacakmış gibi bekleniyor. Her Cuma akşamı, bakalım THY kimlerin yerini değiştirmiş ve kimler farklı makamlara getirilmiş diye beklenti içine girildi. Bu uygulama, THY’nin yönetim kadrolarının yerine oturmadığını gösterdiği için düşündürücü… Umarım artık bitmiştir veya tek tük değişiklikler yapılır.
Bir yabancı kişi, neredeyse her hafta bir dolu atama ve yer değiştirmeyi görse sizce ne der?
Dışarıdan biri olsam, “THY’de hala taşlar yerine oturmamış” diye düşünürüm.